Etiket arşivi: epidemiyolojik gereklilikler

ANAYURT GAZETESİ’ne demecimiz…

ANAYURT GAZETESİ’ne demecimiz…

Saltık: 1. dalga başkaldırdı

Prof. Dr. Ahmet Saltık, son günlerde koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarının artmasını, henüz 2. dalga aşamasını yaşamayan Türkiye’de 1. dalganın ‘hızla baş kaldırışı’ olarak yorumladı. (U. Duyan, Ankara, 8.8.20)

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’de Kurban Bayram sonrasında olgu artışlarının hızla yükselme eğilimi içine gireceğini belirterek, “Kurban Bayramı’nda arife gününden başlayarak 5 gün sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi gerekirken, bu yapılmadı. Biz bunu bayram öncesinde kezlerce önermiştik. Kurban kesimi dahil, yasağın gerekli hatta zorunlu olduğunu vurgulamıştık. Şimdi önümüzdeki 14-28 gün içinde vaka sayılarının daha da artarak yükselme eğilimi içine gireceğini göreceğiz. Ne hazindir ki, Türkiye 1. Dalgayı sönümlendiremeden bu dalganın hızla başkaldırışı ile yüz yüze kalmak zorunda bırakıldı ” diye konuştu.
Türkiye’de henüz 2. Dalgadan söz edilemeyeceğini kaydeden Saltık, “1. dalganın yükselme eğiliminin nedenlerini 11 Mayıs’ta AVM’lerin çok erken ve epidemiyolojik gereklilikler sağlanmadan açılamasına dek götürmek olanaklı. 1 Haziran’da vaka sayısının 500’ün altına düşeceği varsayılarak atılan bu adımın ağır sonuçları oldu. Varsayımlar ile önlemleri gevşetmezsiniz. Önce günlük olgu sayısını öngörülen rakamın altına düşürür, sonrasında önlemleri adım adım, sıkı denetim altında gevşetirsiniz” görüşünü savundu.

HAZİRAN’DAKİ TOPLUMSAL HAREKETLİLİK
Almanya’nın günlük olgu sayısını 100’ün altına düşürdükten sonra önlemleri gevşetme sürecine girdiğinin altını çizen Saltık, “Almanya olgu sayıları 100’ün altına düştüğünde, restoran, kafe, bar ve öbür diğer mekanları aşamalı olarak açtı. Biz bu noktada da ölçüsüz davrandık” dedi.
Siyasal iktidarın ticari kaygıları öne alarak, normalleşme sürecine kademesiz ve hızlı bir geçiş yaptığını aktaran Saltık, “1 Haziran öncesinde hafta sonu, dinsel ve ulusal bayramlarda ilan edilen 2-4 günlük sokağa çıkma kısıtlamalarının en az 14 günlük bir sokağa çıkma yasağı TAM KAPATMA biçiminde uygulanmasının gerekirken, iktidar ticari ve ekonomik kaygılarla davrandı. Ayrıca Her ikisi de haziran ayı içinde iki büyük sınav yapıldı. 20 Haziran’da LGS’de 1,4 milyon, 27-28 Haziran’da YKS’de 2,5 milyon öğrenci sınava girdi. Velileri ile birlikte milyonları bulan çok büyük ve çok riskli toplumsal hareketlilikler yaşandı” şeklinde konuştu.

“TSUNAMİ ETKİSİ”

“Kurban Bayramı’nda arifeden başlayarak beş günlük bir sokağa çıkma kısıtlamasının ve kurban kesiminin salgından ötürü bu yıla özgü yapılmayıp ertelenmesini, nakit bağışa dönüştürülmesini önerdik. Türkiye’de bunun bir tsunami etkisi yaratabileceğini söyledik.” diyen Saltık, Şubat ve Mart aylarında, sayıları 21,500’ü aşan umrecilerinin salgını Türkiye’de yaydığını anımsatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
21.500 umreci Suudi Arabistan dönüşünde, -gerçi bir bölümü karantinaya alındı- ancak çok büyük bir toplumsal hareketliliğe neden oldular. Kurban Bayramı öncesinde turizmi de açtılar. Kurban Bayramı’nda insanlar salt kurban kesimi ile sınırlı kalmadılar. Birbirlerini ziyaret ederek, bayramlaştılar. Turistik yörelere akın ettiler. Ne hazin, insanlar büyük ölçüde özensiz davrandılar. Hem kamu yönetiminin hem de insanımızın özensizliği çarpan etkisi yaratarak, Türkiye 1. dalganın ciddi başkaldırışı ile karşı karşıya bırakıldı.”

“OKULLARIN AÇILMASI OLANAKLI GÖZÜKMÜYOR”

Kurban Bayramındaki muazzam hareketliliğin sonucu olarak, okulların öngörüldüğü gibi 31 Ağustos’ta açılmasının artık çok zor olduğunu söyleyen Saltık, “Salgın yönetiminde izlenmesi gereken ilk yöntem, insanların birbirlerine değinmesini (teması) engelleyerek / en aza indirerek süreci denetim altında tutmaktır. Ülkemizde 12 yıllık zorunlu eğitimde 18 milyon öğrenci, 1,1 milyon öğretmen var. Bu rakama ek olarak idari personel, hizmetliler… eklendiğinde 25 milyonluk devasa bir kitle. Bu da ülke nüfusunun neredeyse 3’te 1’ne denk düşüyor” dedi.
Kurban Bayramından sonraki 14 günlük kuluçka süresine dikkat çeken Saltık, eğitim ve öğretime başlanacak tarih için, ancak bu süre dolduktan sonraki salgının gidişine bakılarak karar verilebileceğini söyledi.

TÜRKİYE AŞI ÇALIŞMALARININ ÇOK UZAĞINDA

Aşı çalışmalarına değinen Saltık, dünyada 5 ülkenin aşı çalışmalarında öne çıktığını kaydederek, “Dünyada 3. faza geçen beş aşı çalışması var: İngiltere, ABD, Almanya, Çin ve Rusya” dedi. Saltık, Türkiye’nin dünyada 75 ülke tarafından oluşturulan aşı çalışmaları finansman havuzuna (konsorsiyum) ekonomik yetersizliklerden dolayı dahil olmadığını ve aşı çalışmaları tamamlandığında aşıdan ilk yararlanabilecek ülkelerin yine bu 75 ülke olacağını ifade etti. Türkiye’nin ekonomik ve teknik yetersizliklerden ötürü aşı çalışmalarının çok uzağında kaldığını kaydeden Saltık, “Türkiye aşıdan fersah fersah uzakta, BSL-4 düzeyinde uluslararası standartta viroloji laboratuvarı yok!” görüşünü paylaştı.
Dünyada en kısa sürede üretilen aşının kabakulak aşısı olduğunu ve 4 yılda tamamlandığını belirten Saltık, “HIV aşısının 40 yıldır bulunamadığını belirtmeliyim. Kısa sürede koronavirüse aşı geliştirilemeyeceği gibi bu aşı hiçbir zaman bulunamayabilir de. Bir başka boyut ise bu hastalığa karşı aşı üretilse bile lojistik sınırlıklar var. 7,8 milyarlık dünya nüfusunun 18 yaş altı bölümünü dışarıda bıraktığımızda geriye kalan 5 milyarlık nüfus için 5 milyar doz aşının üretimi ve ne denli kısa sürede üretileceği, yine soğuk depolama ve soğuk taşıma (soğuk zincir) koşullarına göre ulaştırılması gerekiyor. Bu ne demek, eksi 21 santigrat derecede saklanması ve yine eksi 21 santigrat derecede taşınarak tüm ülkelere ulaştırılması gerekiyor. Bu lojistik donanım dünyada yok.” diye konuştu.

En etkili yol koruma / korunma   :

14 temel kural içinde özellikle

  • EVDE KAL / MASKE TAK / 1,5 m korunma uzaklığını koru / EL HİJYENİNE DİKKAT et..