Etiket arşivi: Dr. Songül Vaizoğlu ve Dr. Dilek Aslan

DÜNYADA EBOLA HASTALIĞI ve GÜNCEL DURUM


DÜNYADA EBOLA HASTALIĞI ve GÜNCEL DURUM

Dünyada, özellikle Orta ve Batı Afrika’da, Ebola mikrobunun (virüsünün) neden olduğu salgınlar kaygı ile izlenmektedir.
Salgınların 1976 yılından bu yana yaşandığı bilinmektedir.
Ebola hastalığı ülkemizde de, Afrika’dan Avrupa’ya seyahat eden bir kişinin “olası” hasta kuşkusu ile izlenmesi nedeniyle son birkaç gün içinde basının ve kamuoyunun dikkatini çekmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı da konuya ilişkin bir yazılı açıklama yapmıştır (1).
Basına 14 Ağustos 2014’de yansıyan haberlerden öğrenildiği kadarıyla, adı geçen hastada Ebola hastalığına rastlanmamıştır (2). Daha önceki yıllarda Ebola Kanamalı Ateşi adı ile de bilinen (3) hastalığa ilişkin merak edilebilecek kimi temel bilgiler aşağıda sunulmuştur (4,5) :

Hastalık, hasta kişinin beden sıvıları / salgıları ile doğrudan değinme ile bulaşır.
Hasta hayvanların (örn. maymun, şempanze, vb.) salgıları ile değinme (temas) sonrasında da hastalığın bulaştığı bildirilmektedir (1).
Hasta kişinin beden sıvıları / salgıları ile bulaşlı (beden sıvıları / salgıları bulaşmış) nesnelerle değinme nedeniyle de bulaşma olabilir (örneğin; iğne) (2).
Bulaşmanın en riskli olduğu kesimler hastalarla temas eden aile yakınlarının
ve arkadaşların yanı sıra sağlık çalışanlarıdır (3). Sağlık çalışanları uygun koruyucu giysileri de kapsayan özel önlemleri kullanmadıklarında sağlık kurumlarında bulaşma olabilmektedir. Hastalar yaşamlarını yitirdiklerinde de özel koruma önlemlerine gereksinim bulunmaktadır.
Mikrop alındığından 2-21 gün sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar (bu sürenin sıklıkla
8-10 gün olduğu belirtilmektedir). Sürenin daha uzun olduğu olgular da rapor edilmiştir (4).
Birden başlayan ateş ve baş ağrısının ardından eklem ve kas ağrısı, güçsüzlük, ishal, mide bulantısı, mide ağrısı, iştah yitmesi sık görülen belirtiler arasındadır.
Ancak, bu belirtilerin farklı hastalıklarda da görülebileceği unutulmamalıdır (5).
Hastalıkla ilgili özellikle erken tanı aşamasında zorluklar bulunmaktadır.
Laboratuvar desteği ile tanı konulmaktadır (6).
Günümüzde, sağaltım (tedavi, iyileştirme) seçenekleri destekleyici tedavi üzerinden tanımlanmaktadır.
Temel yaklaşımların hastaların sıvı ve elektrolit dengesinin, kan basıncı ve oksijen gereksiniminin sağlanması olduğu belirtilmektedir. Tedavi seçenekleri ile ilgili
henüz deneysel çalışmalar yapılmaktadır (7).
Hasta olanların kimisi iyileşmekte, kimisi yaşamını yitirmektedir.
Hastalığa yakalananların ölme riski oldukça yüksektir.
Dünya Sağlık Örgütü 12 Ağustos 2014’de, öldürme riski çok yüksek olan
Ebola salgınlarında deneysel aşamada bile olsa tedavi seçeneklerinin denenebileceğine ilişkin etik çerçeveyi belirleyen bir bilgi notu yayınlamıştır (6).
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 14 Ağustos 2014’de yayınlanan bildiride,
hava yolu ile bulaşma riski olmayan, beden sıvısı / salgısı değinmesi ile geçişi olan Ebola mikrobunun havayolu seyahatlerinde bulaşma/geçiş riskinin çok düşük olduğu açıklanmıştır (7).

Kaynaklar

1 http://www.haberturk.com/saglik/haber/979698-nijeryali-kadinin-hastaligi-belli-oldu
2 http://www.milliyet.com.tr/saglik-bakanligi-ndan-ebola-gundem-1924719/
3 http://www.radikal.com.tr/turkiye/istanbuldaki_ebola_suphesinde_kesin_sonuc_acikla ndi-1206592
4 http://www.cdc.gov/vhf/ebola/
5 http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs103/en/
6 http://www.who.int/mediacentre/news/statements/2014/ebola-ethical-review-summary/en/
7 http://www.who.int/mediacentre/news/notes/2014/ebola-travel/en/

*****

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI
TOPLUM İÇİN BİLGİLENDİRME DİZİSİ-6

Bu döküman, Dr. Dilek Aslan’ın katkılarıyla, Dünya Sağlık Örgütü ve
ABD Hastalıklar Korunma ve Denetim Merkezi (CDC) web sayfalarında
yer alan belgelerden yararlanılarak 18.8.2014 tarihinde hazırlanmıştır.

SICAK HAVANIN ZARARLI ETKİLERİNDEN KORUNMAK İÇİN TEMEL ÖNERİLER


Dostlar
,

Sıcak havalar sürüyor..
Bilindiği gibi bir “KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLĞİ” (Global Climate Change) dönemindeyiz ve bu sürecin temel türevlerinden biri olarak KÜRESEL ISINMA
(Global Warming)
süreci yaşıyoruz.

Yüzeysel sularda ciddi bir azalma var. Yağış alımı da kar – yağmur olarak oldukça azalmış durumda.. Son 1 ayda ülkemizin pek çok yerinde gördüğümüz tablo;

– akarsuların debisinin çooook azaldığı,
– birçok dere yatağının tümden kuruduğu ve buraların otopark yapıldığı,
– kuyularla giderek daha derinden çekilebilen yeraltı sularına yönelindiği,
– barajlarda elektrik enerjisi üretiminin düşürüldüğü,
– tarımda vahşi sulama döneminin bittiği, çok su isteyen şeker pancarı
  vb. ürün ekiminin azaltıldığı, 2.ürün ekiminin sınırlandırıldığı….
– Birçok bahçe, ağaç ve meyve ürününün susuzluktan telef olduğu..

Öte yandan Dünyanın kliması denebilecek Kutuplardaki buzullar hızla eriyerek kütle yitirmekte, deniz su düzeyi yükselmekte..

Özetle Dünya, bunca çooook ve gereksiz nüfuun kendisine bunca hoyrat yülenmesine – abanmasına dayanamayarak alarm vermekte..

Bizler de “AŞIRI SICAKLARDAN NASIL KORUNALIM?” bağlamında acı sonuçlarla kısır biçimde ilgilenmek durumunda kalıyoruz.. Aşağıda, HÜTF (Hacettepe Üniv. Tıp Fak.) Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan değerli meslektaşlarımızın hazırladığı kısa ve yararlı bir bilgilendirme notu var..

23 Ağustos’tayız ve “aşırı sıcaklar” (!?) sürüyor..
Bu bilgilere giderek daha çok gereksinim duyacağız.
Ayrıca KÜRSEL ISINMA hızı, insanoğlunun ve öbür ekolojik varlıkların
uyum sağlayamayacağı bir tempoda sürüyor..

O hayran olunası – şaşılası EVRİM de imdadımıza yetişemeyecek!

Köklü önlemleri bu sitede çooook yazdık.
En başta hızlı – gereksiz- yersiz – anormal – akıl dışı nüfus artışının hızla frenlenmesi ve HER AİLEYE 1 ÇOCUK!

Sonra da yaşamın her alanında en üst düzeyde tasarruflu bir yaşam biçimi..

– Açık renk güneş siperli şapka takmayı, açık renk ve bol giysiler giymeyi,
Hafif tuzlu ayran içmeyi (mutlak tuz yasağı yok ise) ve
IR – UV filtreli güneş gözlüğü kullanılmasını da biz ekleyelim..

Sevgi ve saygıyla.
23.8.2014, Tekirdağ

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===========================================

SICAK HAVANIN ZARARLI ETKİLERİNDEN KORUNMAK İÇİN TEMEL ÖNERİLER

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI TOPLUM İÇİN BİLGİLENDİRME DİZİSİ-1 / 10.7.2014

Bu doküman Dr. Müsenna Arslanyılmaz, Dr. Can Keskin, Dr. Tahir Metin Pişkin,
Dr. Songül Vaizoğlu ve Dr. Dilek Aslan’ın katkılarıyla hazırlanmıştır.

1. Aşırı sıcak havalarda vücutta neler olur?

İnsanların vücut sıcaklığını düzenleyen sistemlerini aşırı zorlamaları sonucunda
sıcağa bağlı hastalıklar görülebilmektedir. Normal koşullarda insan vücudu, terleme ile sıcaklığını denetim altında tutabilmektedir. Ancak, bu dengenin korunabilmesi için yalnızca terleme mekanizması yeterli olmayabilir. Dış ortamdaki sıcaklık artışlarının uyum sağlanamayacak ölçüde yüksek olması durumunda ya da organizma uyum sağlamakta zorlanıyorsa, hastalıklar ortaya çıkabilir, varolan hastalıklar ağırlaşabilir. Dikkat edilmediğinde vücut sıcaklığı çok yükselebilir ve beyin ve öbür yaşamsal organlara zarar verebilir. Nem oranı yüksek olduğunda terin buharlaşması engellenir.

2. Sıcak havalardan en çok kimler etkilenir?

Aşağıdaki gruplar sıcak havalardan en çok etkilenen kişi ya da gruplardır.

 Aşırı sıcak havadan en çok etkilenen kişiler küçük çocuklar (0-4 yaş), yaşlılar, özürlüler, bakıma gereksinimi olanlar ve gebeler.

 Aşırı kilolu bireyler, açık alanda çalışanlar, kalp ve damar hastalıkları, beyin ve damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, solunum sistemi hastalıkları, böbrek hastalığı, şeker hastalığı olanlar

 Özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçlarını sürekli olarak kullananlar

 Alkol ve madde bağımlıları,

3. Sıcakların zararlı etkilerinde korunmak için neler yapalım?

 Vücut aşırı sıcaklarda susuz kalabilmektedir, bu nedenle su içmek için susamayı beklememek gerekir. 2-2,5 lt / gün (10-12 su bardağı).

 Sıvı alımı doktor tarafından kısıtlanmışsa sıvı alımının düzenlenmesi için sürekli izleyen doktora başvurulmalıdır.

 Sıvı alımında su içmek esastır. Ancak, tuz kısıtlanmasını gerektiren bir sağlık sorunu yoksa su dışındaki sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir.

  Vücut ter yoluyla sürekli sıvı yitirir. Bu nedenle normalden daha çok su içmek önerilir.

 Çalışırken ya da dışarıda bedensel etkinlik yaparken her saat başı 2 – 4 su bardağı su içilmesi önerilir. Günlük alınması gereken sıvı (tuz içeren sıvılar da dahil) miktarı özellikle açık havada görev yapanlarda 5-8 litreye dek çıkabilir.

 Alkol veya yüksek miktarda şeker içeren sıvılardan kaçınmak gerekir.

 Yağlı besinler ve kafeinli içecekler tüketilmemelidir.

 Özellikle sağlık sorunu olanlar, çok sıcak saatlerde dışarıya çıkmamalıdır.  Toplantı, açık hava etkinlikleri gibi faaliyetlerin günün sıcak olmayan saatlerinde yapılması önerilmektedir.

Vücut sıcaklığının denetimi amacıyla sık sık duş alınmalıdır. (AS: aman su tasarrufuna azami dikkat!) Duş yapılamıyorsa ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı ya da silinmelidir.

****
Kaynaklar :

1 Güler Ç. Çevre Sağlığı Cilt 1 içinde Güler Ç. Sıcaklık, Bölüm 56, s 819-836,
Yazıt Yayıncılık 2012.
2 Levy BS, Wegman DH, Baron SL, Sokas RK. Occup And Environ Health. 6th Ed. içinde Extremes of Temperature, Oxford, 2011, pp 240-57. 3 http://www.cdc.gov/extremeheat/index.html. Erişim:9.7.2014. 10.7.2014