Etiket arşivi: DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu

HAYIR’ını al da gel: Emek, barış, demokrasi için yaşasın 1 Mayıs!

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır…)
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, DİSK Genel Merkezi’nde gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla 1 Mayıs gündemlerini ve programlarını açıkladılar.

Basın toplantısına DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, DİSK Genel Sekreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu, DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı, DİSK üyesi sendikaların merkez ve şube yöneticileri ve işçiler katıldı.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun okuduğu ortak açıklamada, 2017 1 Mayıs’ının,
hile-hurda ile dayatılan tek adam rejimine karşı demokrasi için, giderek derinleştirilen ve ülkeyi Ortadoğu’daki çatışmaların ateşine sürükleyen savaş politikalarına karşı barış için, giderek pervasızlaşan emek düşmanlığına karşı emeğin hakları için, MİLYONLARIN ‘HAYIR’LI BULUŞMALARI olarak örgütleneceği duyuruldu.

Kani Beko dört emek ve meslek örgütü başta olmak üzere, dost kurumlarla beraber, İstanbul’da Bakırköy Halk Pazarı başta olmak üzere, Türkiye’nin her yerinde olabildiğince yaygın, kitlesel, coşkulu ve ‘HAYIR’LI 1 Mayıs buluşmalarını birlik içinde örgütlemeye karar verildiklerini söyledi. Açıklamanın tam metni şöyle:

‘HAYIR’INI AL DA GEL! EMEK BARIŞ DEMOKRASİ İÇİN YAŞASIN 1 MAYIS!

Dünyanın dört bir yanındaki milyarlarca işçi için, emekçi için, tüm ezilenler ve yok sayılanlar için her 1 Mayıs, birliğin-mücadelenin ve dayanışmanın gücüyle umudun büyütüldüğü gündür.

Yok sayılan emeğin, dünyanın dört bir yanında görkemli bir biçimde varlığını gösterdiği gündür 1 Mayıs. Dünyanın her yerinde en merkezi ve en büyük meydanlar, emeğin bu görkemli buluşmasına tanıklık eder. İşçiler özlemlerini, umutlarını, taleplerini istedikleri meydanlarda özgürce ifade eder.

Türkiye’de ise maalesef 1 Mayıs’lar iktidarların getirdiği yasaklar ve devlet şiddetinin gölgesi altında kutlanmaktadır. 365 gün bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenlere bir gün dahi saygı gösterilmemektedir. Siyasi iktidar bir gün için dahi işçilerin taleplerine kulak vermemekte, yıllardır 1 Mayıs mitinginin kendi istediği yerde yapılmasını dayatmaktadır. “Ayaklar baş olursa kıyamet kopar” diye açıklanan bu tutum, 2017 yılında da devam etmektedir.

  • 1 Mayıs 1977’deki kontrgerilla katliamının 40’ıncı yılında da bu dayatmanın sürdürülmüş olması ölenlere ve işçi sınıfına saygısızlık olarak tarihe geçecektir.
  • 15 Temmuz darbe girişimine karşı, bizler de dahil olmak üzere, yurttaşların buluştuğu
    Taksim alanı ne yazık ki yeniden yasaklı meydan haline getirilmiştir.

Bizler 4 emek ve meslek örgütü olarak, ulusal ve uluslararası mahkemelerin verdiği yargı kararlarını tanımayarak hukuksuz bir yasakta ısrar edenlerin er ya da geç bu tutumlarının hesabını vereceklerinin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

Hukuku, demokrasiyi, evrensel temel hak ve özgürlükleri yok saymayı bir rejim biçimi olarak benimsemiş anlayışa karşı, bu yıl her zamankinden çok daha yaygın, kitlesel ve coşkulu bir biçimde buluşmayı görev biliyoruz.

Bilindiği gibi, emekçilerin haklarını geliştirmeyen, aksine zarar veren ve tek adam rejimini dayatan bir anayasa için referanduma gidildi. Devletin tüm olanaklarının kullanılmasına, tek sesli medyaya, “hayır” diyenlerin engellenmesine karşın yurttaşların en az yarısı HAYIR dedi. Böyle bir anayasa değişikliği ile ülke huzur, barış ve istikrar bulamayacaktır.

  • Türkiye’nin acil ve yaşamsal ihtiyacı eşitlikçi, özgürlükçü, laik ve sosyal bir Anayasadır.

Ancak ülkeyi yönetenler bu gerçeklere gözünü kapatmakta, Türkiye’ye tek adam rejimi dayatmaktadır. Halkın en az yarısının HAYIR dediği bir rejim değişikliğini, cebren ve hile ile meşrulaştırma girişimlerine karşı 2017 1 MAYIS’ı çok daha anlamlı ve önemli hale gelmiştir.

2017 1 Mayıs’ı, hile-hurda ile dayatılan tek adam rejimine karşı demokrasi için, giderek derinleştirilen ve bizi Ortadoğu’daki çatışmaların ateşine sürükleyen savaş politikalarına karşı barış için, giderek pervasızlaşan emek düşmanlığına karşı emeğin hakları için, MİLYONLARIN HAYIR’LI BULUŞMALARI olarak örgütlenecektir!

Bizler 4 emek ve meslek örgütü başta olmak üzere, dost kurumlarla beraber, İstanbul’da Bakırköy Halk Pazarı başta olmak üzere, Türkiye’nin her yerinde olabildiğince yaygın, kitlesel, coşkulu ve HAYIR’LI 1 Mayıs buluşmalarını birlik içerisinde örgütleyeceğimizi ilan etmek istiyoruz.

  • Olağanüstü Hal’e, Kanun Hükmünde Kararnamelere ve tek adam rejimine HAYIR demek için 1 MAYIS’TA ALANLARA!

Darbe girişimine karşı ilan edildiği iddia edilen Olağanüstü Hal ile hukukun ayaklar altına alındığı, yurttaşların temel hak ve özgürlüklerinin keyfi biçimde gasp edildiği bir rejim kalıcı hale getirilmek istenmektedir.

  • Yüz binin üzerinde kamu emekçisini ve işçiyi, haklarında hiçbir yargı kararı bulunmadan işinden eden Kanun Hükmünde Kararnamelere, OHAL fermanlarına HAYIR demek için
    1 MAYIS’ta alanlarda olacağız.Sendikal örgütlenme hakkını KHK ile ortadan kaldıran, kamu emekçilerinin toplu iş sözleşmesi hakkını ve kazanımlarını yok sayan antidemokratik uygulamalara teslim olmayacağız.
    Halkın seçtiği vekillerinin yaptığı Seçim Yasası’nı yok saymayı marifet bilen YSK örneğinde olduğu gibi, adaletin çivisinin çıktığı, Meclisin tamamen yok sayıldığı tek adam rejimine
    1 MAYIS meydanlarında tüm gücümüzle HAYIR diyeceğiz!

Kıdem tazminatının gaspına HAYIR demek için 1 MAYIS’TA ALANLARA!

Referandum öncesinde kezlerce dile getirdiğimiz gibi, 16 Nisan’ın ardından ilk işleri kıdem tazminatına göz dikmek oldu. Patronlar “yük” olarak görüyor diye işçi sınıfının ve bütün çalışanların 80 yıllık kazanımına göz dikenlere “HAYIR” demek için 1 MAYIS ALANLARINDA OLACAĞIZ. Emekçilerin iş güvencesi, işsiz kaldığında kara gün dostu olan kıdem tazminatından nemalanmak isteyenleri, İşsizlik Sigortası Fonu’nu yağmalamalarından tanıyoruz. Tüm emekçileri yağmaya ve talana HAYIR demeye, 1 MAYIS ALANLARINA çağırıyoruz.

Taşeron köleliğine ve kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılmasına HAYIR demek için 1 MAYIS’TA ALANLARA!  

Milyonlarca taşeron işçisinin umutlarını yıllardır aldatmacalarla sömürenlere, 1 Kasım 2015 seçimlerinden önce “taşerona kadro” vaat edip sözünde durmayanlara HAYIR demek için
1 MAYIS ALANLARINDA olacağız. Taşeron işçilerin mücadele ederek ve mahkemelerde kazandıkları kadro hakkını tanımadığı gibi taşeron düzenini bile aratacak “kiralık işçilik” uygulamasını, işçi simsarlığını yasal hale getirmek isteyenlere 1 MAYIS ALANLARINDAN HAYIR diyeceğiz! Taşeron işçilerine kadro vaadini tutmadığı gibi kamu emekçilerinin 657 sayılı yasadan kaynaklanan iş güvencelerini ortadan kaldıracaklarını açıklayanlara, milyonlarca kamu emekçisine güvencesiz çalışmayı dayatanlara omuz omuza HAYIR diyeceğiz!

‘HAYIR’INI AL DA GEL!

Bu topraklarda emeğiyle, onuruyla yaşayan hemen herkesin HAYIR dediği o kadar çok şey var ki! 1 MAYIS ALANLARI herkesin ‘HAYIR’ını alıp geldiği rengarenk ve apaydınlık meydanlar olacak.

  • İşsizliğe HAYIR,
  • kiralık işçiliğe HAYIR,
  • iş cinayetlerine HAYIR,
  • krize HAYIR,
  • yoksulluğa HAYIR,
  • zamlara HAYIR,
  • içeride ve dışarıda savaşa HAYIR, (AS: çekincemiz aşağıda)
  • kentlerin ve doğanın yağmasına HAYIR,
  • kutuplaşmaya HAYIR,
  • kadın cinayetlerine HAYIR,
  • çocuk istismarına HAYIR,
  • cinsiyetçiliğe HAYIR,
  • kamu hizmetlerinin ticarileşmesine HAYIR,
  • gazetecilerin, siyasetçilerin, gençlerin hapishanelere doldurulmasına HAYIR,
  • akademinin ve bilimin bitirilmesine HAYIR,
  • sömürüye HAYIR,
  • diktaya HAYIR… gibi milyonlarca HAYIR’lı çığlık 1 MAYIS ALANLARINDA buluşacak!

Haydi, hep beraber, birlik olarak, dayanışmamızı güçlendirerek, mücadelemizi büyütmek için
1 MAYIS ALANLARINA!

Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği (AS: çekincemiz aşağıda)
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik ve Dayanışması!

YAŞASIN 1 MAYIS!


====================================
Dostlar,

TTB ve birlikte davranan DİSK, KESK ve TMMOB’nin 1 Mayıs kutlaması yarın,
1 Mayıs 2017 günü saat 13:00’te Ankara Kolej meydanında başlayacak..
Basın açıklamasında 2 yerde çekincemiz var :

1. Türkiye’de “halklar” değil tek bir halk vardır ve adı Türk halkıdır.
Büyük ATATÜRK‘ün tanımlamasında olduğu gibi,

  • “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye ahalisine/halkına Türk Milleti denir.” 

    Ülkemizde farklı etnik kümelerden yurttaşlarımız olduğu bir gerçektir ancak
    hep birlikte Türk Milleti / Türk halkıyız.

İkincisi “içeride ve dışarıda savaşa hayır.”.. Türkiye, “içeride” emperyalizmin bölücü ve ağır silahlı taşeron örgütüne karşı bir meşru savunma içindedir. Bu bir “savaş” ise, başlatan ve yönlendiren) 1984’ten bu yana) ne yazık ki Batı emperyalizmidir. Burada “savaş” terimini kullanmak, bölücü, silahlı emperyalizmin maşası PKK‘yı uluslararası hukuk katında “savaşan taraf” statüsüne yükseltmektir ki, asla doğru değildir ve kabul edilemez. PKK açıkça bir taşeron terör örgütüdür! Dileriz, basın açıklamasındaki bu anlatım, uyardığımız anlamda değildir..

“Dışarıda” savaşa gelince; BM Sözleşmesi gereğince (md. 51) ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 111. maddesi uyarınca sınır ötesinde ülkemizin güvenliğini tehdit eden oluşumlara karşı sıcak takip, uluslararası hukuktan kaynaklanan egemen devlet hakkımızdır.

Bunun dışında, başka ülkelerin içişlerine karışmak, oralarda isyan vb. çatışmaları kışkırtmak, darbe girişimi… hele hele emperyalizmin maşalığına soyunmak.. asla onaylamadığımız hukuk dışı ve Türkiye’ye yakışmayan, “haydut devlet” davranışlardır ve uluslararası hukukta suçtur.

1 Mayıs işçinin ve emekçinin bayramını, biz de bir emekçi olarak gönülden kutluyoruz.

Küreselleşen emperyalizmi, yüzyılların utanç veren

  • “maksimum kâr” ilkelliğini – vahşetini terk etmeye ve 21. yy’ın şafağında artık “ehlileşerek” ‘makul kâr’ anlayışına çekilmesini diliyoruz. Zamanın ruhu artık bu ilkelliğe geçit vermiyor..

Sevgi ve saygı ile. 30 Nisan 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Başbakan’ın Ruh Sağlığı “Acil Mola” Gerektiriyor!


Dostlar
,

Ülkemizin zor ve yoğun günleri sürüyor. Bu haberi dün sitemize koyacaktık ama
günlük yoğunluk elvermedi.

DİSK Geneş Sekreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu İstanbul’da yaşayan bir tıp doktorudur. Kendi anlatımıyla 9 yaşlarından bu yana Halkevlerinde yetişmiştir. Patoloji gibi önemli bir tıp dalında da uzmandır. Eşi de İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri, Adli Tıp Uzmanı Dr. Ali Çerkezoğlu’dur.  Karı – koca Çerkezoğlı ailesi, yıllardır ülkemizin devrimci savaşımında ön saflarda olageldiler.

'Aşırı sendikacı' Çerkezoğlu konuştu

Dr. Arzu Çerkezoğlu, son genel olağanüstü kurulda DİSK Genel Sekreterliğine  seçildi (6 Nisan 2013). Neredeyse 3 on yıldır değişik örgütlü savaşımın içinde pişmiştir. Gerek zekası gerekse politik birikimi Başbakan RT Erdoğan’dan asla geri olmayan bir arkadaşımızdır.

Toplantıda Dr. Çerkezoğlu Başbakana, “Bunun sadece mimari bir proje olarak algılanmasının artık mümkün olmadığını, bunun sosyolojik bir olay haline geldiğini.” söylemiştir (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23510391.asp, 15.6.13)

Başbakanın bu yerinde belirlemeye bile tahammülü kalmamıştır. Oysa bu saptamayı bilinçli olarak algılaması çok yerinde ve yararlı olabilirdi. Sonrasında Dr. Çerkezoğlu için kullandığı nitem (sıfat) “aşırı sendikacı” dır. Bu haberler şu dakikaya dek yalanlanmadı. Böylesi bir kavram da yazınımıza (literatüre) yeni girmektedir.

Biz de 37 yıllık bir tıp doktoru/hocası olarak üzüntüyle belirtelim ki;

  • Başbakan RT Erdoğan’ın acil bir “mola”ya ve yoğun bir psikiyatrik – psikolojik desteğe (rehabilitasyona!) gereksinimi var.
    Salt bu olay yüzünden değil.. ağır hatalar zincirleme..
     
  • Bu gerilim ve sağlıksız yapı ile ülke yönetilemez. Böylesi ürkünç durum, DEVLETİN GÜVENLİĞİ bakımından da asla kabul edilemez.
  • Bu durumda, başta Sağlık Bakanı / Bakanlığı olmak üzere,
    Devletin -ve AKP’nin- yetkili makamları tarihsel kritik sorumluluk altındadır.
  • Halkın sağlığı; bedensel- ruhsal – sosyal boyutlarıyla tehdit altındadır ve tehdit, halkın sağlığından sorumlu olan siyasal iktidardan gelmektedir!

Bu vahim bir durumdur. Yurttaşın can ve mal güvenliği kalmamıştır.

  • Ülke tümüyle “gaz odaları”na dönüştürülmüştür.
    Üstelik de ıslatılarak ve dövülerek.

Tarih, bu SÜRDÜRÜLEMEZ olayları kaydetmekte.
(Haberin ayrıntıları aşağıda)

Sevgi ve saygı ile.
16.6.2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

========================================

Başbakan Disk Genel Sekreterinin Üzerine yürüdü

Taksim Dayanışmasının Gezi Parkı için önceki gece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘la yaptığı 3,5 saatlik görüşmede Başbakan Erdoğan’ın sinirlenerek
Disk Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun üzerine yürüyüp,
heyette bulunan isimlere hakaretler ettiği iddia edildi.

Gezi Parkı’ndaki direnişin 17. gününde Taksim Dayanışması ve sanatçılar heyetinin Başbakan Tayyip Erdoğan’la Başbakanlık Konutu’nda yaptığı 3,5 saatlik görüşmenin ayrıntıları ortaya çıktı. Erdoğan’ın, 8 kişilik Taksim Dayanışması heyetinden yalnızca iki kişiyle görüşmeyi kabul ettiği kurulun ısrarı sonrasında öbür 6 kişinin de toplantıya katıldığı öğrenildi. Toplantıda Başbakan’ın heyetteki kişilere zaman zaman sinirlenerek hakarete varan sözler sarf ettiği ifade edildi. YURT Gazetesinden Caner Taşpınar’a konuşan TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, yaşananları doğrulayarak,

  • “Başbakan bir bayan arkadaşımızın makul talebine karşılık,
    çok sinirlenerek üzerine yürüdü.” dedi.
‘BAŞBAKAN ÜZERİNE YÜRÜDÜ” TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Muhcu, “Heyetimizde 8 kişi yer alıyordu. İki kişiyi görüşme için aldılar. Talebimiz üzerine toplantının başlamasından yaklaşık bir saat sonra heyetteki
öbür arkadaşlarımız da toplantıya girebildi.”
 diye konuştu.Muhcu,“Başbakan bir bayan arkadaşımızın son derece makul talebine karşılık sinirlendi ve üzerine yürüdü. Sonra da toplantıyı terk etti.”dedi.

Muhcu, Başbakanla vedalaşmadan ayrıldıklarını belirtti. SANATÇILARDAN MİTİNGE İTİRAZ Eyüp Muhcu, sözlerini şöyle tamamladı: “Başbakan Topçu Kışlası’nın yapılması için mahkeme kararı çıksa dahi bekleyeceklerini ifade etti. Bu anlamda toplantının olumlu olduğunu söylemek mümkün. Halk oylamasının yapılacağını yineledi.
Özellikle sanatçılar, Başbakan’dan 15-16 Haziran’daki mitingleri iptal etmesini
rica ettiler. Toplumdaki gerginliği arttıracağını belirttiler. Buna karşılık Başbakan
bunun kesinlikle yapılacağını söyledi.”

BAŞBAKAN: HADDİNİZİ BİLİN!TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin ise toplantının gergin geçtiğini belirtti. Beyza Metin, “Bizim için kazanım saylamayacak ama hükümet cephesi için de geri adım olmuş oldu.”dedi. Başbakan’ın heyettekilere
17 dakikalık bir görüntü izlettiğini söyleyen Metin, “Bu görüntülerde göstericilerin yaptıkları yer alıyordu. Polis saldırısına dair bir şey gösterilmedi.” dedi.

Başbakan’ın “Haddinizi bilin” şeklinde sözler sarf ettiğine dikkat çeken Metin,

“Başbakan bize ‘Gençleri alın, almazsanız da biz temizleyeceğiz.’ dedi.
Biz de gençlerin iradesine engel olmayacağımızı belirttik.” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın sinirlenerek üzerine yürüdüğü ve dün yapılan AKP İl Başkanları toplantısında “aşırı sendikacı” diye tarif ettiği DİSK Genel Sekreteri
Arzu Çerkezoğlu
, bu tariften rahatsız olmadığını söyledi.

Sendika.org’a konuşan Çerkezoğlu, 

Meselenin ardındaki sosyolojik gerçeği görmek gerekiyor dediğim anda Başbakan sinirlenerek‘Biz sosyolojiyi de iyi biliriz’ dedi ve ses tonu artarak devam etti.
Sonunda da toplantıyı terketti.”  dedi.

http://www.odatv.com/n.php?n=basbakan-disk-genel-sekreterinin-uzerine-yurudu-1506131200http://www.odatv.com/n.php?n=basbakan-disk-genel-sekreterinin-uzerine-yurudu-1506131200