Etiket arşivi: Dindar ve kindar gençlik yetiştirme

Suay Karaman : ZAFER

Dostlar,

96 yıl önce bugünlerde Ege’de bir kıyamet savaşı sürüyordu..
Mustafa Kemal Paşa‘nın orduları 26 – 30 Ağustos 1922 arasında Dumlupınar meydan savaşını kazanmış, Yunan ordusundan kalanlar İzmir’e doğru kaçıyordu. Türk orduları ise, Başkomutanın “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!“ komutunun gereğini yerine getirmek üzere İngiliz emperyalizminin maşası işgalci Yunan ordusunu önüne katmış kovalıyordu..

Sevgili kardeşimiz Suay Karaman‘ın yazısı aşağıda..

Sevgi ve saygı ile. 04 Eylül 2018, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com
===================================

ZAFER

Suay Karaman

30 Ağustos 1922’de Kütahya Dumlupınar’da kazanılan Başkomutanlık Meydan Savaşı, emperyalizmin yenilişini dünyaya haykırırken, aynı zamanda Türk milletinin de kurtuluşunu müjdelemekteydi.

Bu büyük zafer sonucunda, Osmanlı Devleti tümüyle ortadan kalkmış, Türklere salt Anadolu’nun ortasını layık görenler, Türk ordusu karşısında erimiş ve tüm hayalleri Ege’nin serin sularına gömülmüştür. Bu büyük zafer sonucunda Lozan’a giden yol açılarak, tam bağımsız, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur. Bizleri bugünlere ulaştıran büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah (AS: ve dava) arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimiz ile gazilerimizi minnetle, özlemle, saygıyla anıyoruz.

Ancak 96 yıl önce ülkemizden kovduğumuz emperyalistler, bu yenilgilerinin rövanşını almak için, önce eşsiz liderimiz büyük Atatürk’ün ölümünü beklemişler; sonra yapılan ikili anlaşmalarla içimize sızmışlar ve ardından Türkiye’nin NATO’ya katılmasından itibaren (AS: başlayarak) ülkemizin bağımsızlığını yok edecek açık – gizli etkinliklerini sürdürmüşlerdir.

Bugün, şimdiye dek görülmemiş ölçüde siyasal ve ekonomik krizlerle boğuşan ülkemizde vatanımızın bölünmez bütünlüğü, milletimizin birliği ve devletimizin varlığı büyük tehdit altındadır. Emperyalist güçler ve yerli işbirlikçileri tarafından Türk Ordusuna karşı yapılan hain planlar ile yurtsever aydınlara karşı saldırılar sürmektedir.

Dindar ve kindar gençlik yetiştirme sevdası, ülkemizi bölünmeye, laik ve demokratik cumhuriyetimizi ortadan kaldırmaya, ulusal ne varsa yok etmeye çalışan iktidarların elinde patlamıştır. ABD’nin göreve getirdiği iktidarlar, sahte kabadayılıklarla durumu idare etmeye çalışmaktadır ancak siyaseten ve ekonomik olarak yolun sonuna geldiklerinin farkındadırlar. Durumu kurtarmak için Milli Eğitim Bakanlığı, ulusal bayramları yeniden kutlama programına almış ve Atatürkçülükle ilgili konuların derslerde işlenmesine karar vermiştir.

Bu ve buna benzer yapılanların sadece (AS: yalnızca) göz boyama olduğunu anlamalıyız. 16 yılda güzel ülkemizi bugünkü perişan duruma getirenlerin, aydınlık gelecek için, ulusal olma adına ve Atatürkçülük için yapabilecekleri hiçbir şey yoktur ve olamaz da.

Son yıllarda destan üstüne destan yaratılmaya başlandı, asıl destan Mustafa Kemal Paşa’nın emperyalistleri dize getirdiği 30 Ağustos tarihidir. Bu tarihi, başka tarihlerle karıştıranların, ya akılları ya da çıkarları karışmıştır.

  • 30 Ağustos tarihindeki zaferi gölgelemeye, yok etmeye kimsenin gücü yetmez.
  • Çünkü bu zafer milletin kalbindedir, Atatürk’ün çağdaş yolundan gidenlerin içindedir.

Ülkemizin kurtuluşunun ve kuruluşunun öncüsü olan ve 96. yılını kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın, bizlere yeni yeni zaferler getireceğine olan inancımızla hep birlikte bağırıyoruz:

  • “Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa.”