Etiket arşivi: Derhal kovun tapesi:

Yılmaz Özdil: Tape kronolojisi


Dostlar,

Yılmaz Özdil giderek ustalaşıyor…
Bu denli mi usta mizah olur ??
Üstelik tarihe de not düşerken…

  • Yapyeni bir Tarih yazımı olabilir mi??

Bir insan, bir aile, koca koca devlet yöneticileri bu denli mi rezil olur?
Bu denli mi milletin diline düşer, kepaze olur?
Bunlarda hiç ar – haya yok..
Yüzleri “teneke kaplı” derler halk dilinde..
Bildik “teneke” bile bu denli utanca dayanamaz ve bir bir hepsi dökülür;
sonra da kaçınılmaz biçimde tarihin çöp sepetine süpürülürler..

Aslında bu deliğe süpürülme epey ertelendi de değil mi?
Malum danışman ABD’de “DELİĞE SÜPÜRMEYİN KULLANIN”
buyurmamış mıydı.. (Cüneyt Zapsu; Milliyet, 12.4. 2006;
http://www.milliyet.com.tr/2006/04/12/siyaset/axsiy02.html
).

Analaşılan kullanma süresi (miadı) de doldu ama inadım inat?!

Sonra??

Sevgi ve saygı ile.
11 Mart 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

================================

Tape kronolojisi 

portresi_Yimaz_Ozdil_yazdi

Yılmaz Özdil

İpin ucunu kaçırdık,
hangi sırayla hangi ses kaydı çıkmıştı diyorsanız…
Buyrun.

 
Villa tapesi          :
Sümeyye Urla’da villa seçiyor, Latif amca’ya telefon ediyor, villaların arasında on metre olsun, perde çekilsin, ikinci kattan bakıldığında havuz görünmesin, dışardaki mutfak okey diyor.

Alo Fatih tapesi                :
Fas’tan Alo Fatih’i arıyor, Devlet Bahçeli haberi yayınladıkları için kalaylıyor, “bu ne rezillik yani böyle” diyor, Alo Fatih “emredersiniz” diyor, Bahçeli’yi altyazıdan bile sildiriyor.

Anket tapesi            :
Alo Fatih, öbür Fatih’le konuşuyor, öbür Fatih “tarafsızlardan filan kaydırayım, BDP’nin oy oranını iki puan yüksek göstereyim” diyor. Alo Fatih ise “MHP’den al BDP’ye koy” diyor. Bilahare… Alo Fatih, Bilal’i arıyor, “MHP’den alıp BDP’ye yamayacağım” diyor, Bilal da “tamam abi” diyor.

Sit’tir tapesi                :
İzmir valisi, sit alanına kurulan villaları yıktırmak istiyor. Latif abi, beyefendi’yi arıyor, valiyi şikâyet ediyor, vali uçuyor.

Kenef tapesi                :
Latif abi, beyefendi’yi arıyor, “yatak odasındaki banyoda bide olsun mu?” diye soruyor, beyefendi “bide ne yav?” diye soruyor, Latif abi “hani tuvaletten kalkıp fıskiyeyle yıkamak için, taharet almak için” diyor, beyefendi de “yok abicim lüzum yok, normal olsun” diyor.

Sarıgül tapesi                :
Alo Fatih’i arıyor, Mustafa Sarıgül haberlerine yer verdiği için fırça kayıyor,
gösterme şunu!” diyor.

Sağlık olsun tapesi                   :
Alo Fatih’i arıyor, 24’üncü sayfada yayınlanan ve sağlık sisteminin kepazelikten
ibaret olduğunu gösteren haberi şikâyet ediyor. O haberi yapan gazeteciler derhal işten kovuluyor. (O haberde yer alan ve kapı kapı dolaştırılan üç yaşındaki bebek,
maalesef ölüyor.)

Derhal kovun tapesi                    :
Alo Fatih’i arıyor, Yaşar Nuri Öztürk’ü şikâyet ediyor, “hani kovacaktınız” diye soruyor, Alo Fatih “size karşı çok mahcubum, çok özür dilerim” diyor,
Yaşar Nuri Öztürk kovuluyor.

Yasin El Kadı tapesi                  :
Yasin El Kadı, İstanbul’da trafik kazası yapıyor, otomobilde bulunan Usame “112 Acil”i arar gibi beyefendiyi arıyor, beyefendi hemen ambulans gönderiyor, en yakın hastaneyi tarif ediyor, “O hastane de yabancı değil ama, oraya yakın bizim hastane var.” diyor, ilgilensin diye Bilal’i yolluyor.

Evrak imha tapesi                         :
Damat, bakıyor ki polisler evleri basıyor, evrakları yok etmek için öğütücü makine almaya karar veriyor, şoförü gönderiyor, “yabancı bir marka al, büyük bir şey al,
Çin malı alma” diyor.

Kol saati tapesi               :
“Hayırsever” işadamı Rıza’nın yardımcısı, “adama yedirmemiz lazım, kol saati falan alalım, ne dersin?” diyor, Rıza da “iyi olur” diyor, dedesinin nasihatını anlatıyor, “Orospuyla memurun bahşinini önden vermek lazım” diyor.

Üç-beş kuruş tapesi                     :
Muammer bey, evi basılan oğlunu arıyor, “evde kaç para var oğlum?” diyor, oğlan
“üç-beş kuruş babacım” diyor, Muammer bey ısrar ediyor, “oğlum kaç para var?” diyor, oğlan “bir trilyon civarı” diyor. Muammer bey, oğluna akıl öğretiyor, “benim Rıza’yla danışmanlık ilişkim var diyeceksin, gayriresmi danışmanlık diyeceksin, benim para alışverişim sadece bu diyeceksin, akrabam bunun yanında çalışıyor, onun bana borcu var, bu para o para diyeceksin” diyor.

Peki babacım tapesi                  :
Babası kısık sesle konuşarak, Bilal’i arıyor, “Evleri basıyorlar, paraları sıfırla” diyor.
Bilal “hepsini hallettim, 30 milyon avrocuk kaldı babacım, hava kararınca
onu da halledeceğim inşallah babacım.” diyor.

Vakıf tapesi                      :
Hayırsever işadamı Rıza, Bilal’in vakfına telefon ediyor, hayırlı bağışlarda bulunuyor.

Fenerbahçe tapesi                  :
Babası, Bilal’e telefon ediyor, taktik veriyor, Fenerbahçe başkan adayının
neler söylemesi gerektiğini öğretiyor, yönetime kimlerin girmesi gerektiğini anlatıyor, Bilal hadiseyi bir türlü kavrayamıyor, babası sinirleniyor, “Bilal anlamıyorsun yavv!” diyor.

Diğer türlü zekât tapesi                    :
Alo Fatih, Bilal’e telefon ediyor, vakfın banka hesap numarasını istiyor, bir arkadaşın
bir milyon lira bağışta bulunmak istediğini söylüyor, Bilal soruyor, “zekât mı,
diğer türlü mü?”

Ada tapesi                        :
Bilal, ada alıyor.

Kucağa oturtma tapesi: Bilal, babasını arıyor, Sıtkı bey’in 10 milyon dolar getirdiğini söylüyor, babası sinirleniyor, miktarı az buluyor, sakın alma diyor, ne söz verdiyse
onu getirecek, başkaları getiriyor da O niye getiremiyor diyor, bunlar ne zannediyorlar bu işi yav, merak etme kucağımıza düşecekler diyor.
Çiftlik tapesi: Babası, Bilal’i arıyor; parkedir, mutfaktır, banyodur, çiftliğin detaylarını konuşuyorlar.

Aydın Doğan tapesi                 :
Sadullah bey’i arıyor, hâkimlerin falan ayarlanmasını,
Aydın Doğan’ın mutlaka mahkûm edilmesini istiyor.

Danışman tapesi               :
Danışmanı, ihale verdikleri işadamından rica ediyor, kızının okul parasını ödetiyor.

Ampul tapesi                 :
Elektrik dağıtım işi yapan yandaş işadamı, kaçak elektrik yüzünden zarar ettiğini söylüyor. Üzüldüğü şeye bak Allah aşkına… Yandaş işadamının zararı,
devlet kesesinden tıkır tıkır ödeniyor.

Koç tapesi                  :
Yandaş işadamına telefon ediyor, sanki kendisiyle konuşmamış gibi ihbarda bulunmasını istiyor, kaç para fiyat çekmesi gerektiğini öğretiyor,
Koç’un kazandığı Milgem ihalesini zart diye iptal ediyor, yandaş işadamına veriyor.

Yüce yargı tapesi                :
Sadullah bey’e telefon ediyor, Danıştay’a kim başkan olacak, kimler daire başkanı olacak, Yargıtay’da hangi dolaplar çevrilecek, hangi avukatlar savcı-hâkim olacak,
isim isim izah ediyor.

Bağımsız yargı tapesi                    :
Bekir bey’e telefon ediyor, yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcıları görevden aldırıyor, kafasına göre savcılar atanmasını sağlıyor.

Hıçkırık tapesi              :
Yandaş medya patronuna bağırıyor, aşağılıyor, eziyor, hakaret ediyor, zırıl zırıl ağlatıyor.

Hırsız-polis tapesi                 :
Efkan bey’le emniyet müdürü konuşuyor. Efkan bey “yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcıyı tanımayın” diyor, “savcıdan gelen evrakları yırtın, çöpe atın” diyor.
Resmen tehdit ettiriyor, “savcıya telefon edin, çete kurdun diye seni gözaltına aldırırız deyin” diyor.

Hesap kitap tapesi                    :
Hayırsever Rıza’yla yardımcısı konuşuyor. Zafer bey 10 milyon euro eksik aldığını söylemiş… Rıza, acaba eksik mi ödedik diye soruyor. Yardımcısı kendinden emin;
ne verdiğimiz ne zaman verdiğimiz belli, önüne koyarız diyor.

Damat tapesi                 :
Damat, kayınpedere telefon ediyor. Yeni televizyon kanalı kurulacak,
onun ortaklık yapısını konuşuyorlar.

Özgür medya tapesi                         :
Bilal, babasını arıyor. Hangi gazeteye hangi manşetleri attırdığını tek tek sayıyor.

Gemicik tapesi                 :
Hadi gözünüz aydın, Burak altıncı gemiyi almış.

*
Not tapesi                   :

Bu satırlar, 10 Mart 2014 Pazartesi günü, öğleden sonra yazılmıştır.
Bundan sonra çıkacak tapeleri de bi zahmet aklınızda tutuverin gari.