Etiket arşivi: “Deniz Feneri Almanya”

Rifat Serdaroglu : OKU BAKAYIM !

 

OKU BAKAYIM !

Rifat Serdaroglu

Öğretmen, 8’inci sınıf öğrencilerine “Yurttaşlık Bilgisi” dersinde “Tarihi Gerçekler” konusunu işliyordu;

Öğretmen; “Tahtada yazan birinci tümceyi beraberce ve yüksek sesle okuyalım arkadaşlar!”
Sınıf; “Elinde silah olan ve insan öldüren terör örgütleriyle müzakere yapılmaz…”
Öğretmen; “Demek ki neymiş? Eline silah alıp, insan öldüren, yakan, yıkan, üstelik silahların paralarını uyuşturucu kaçakçılığı yapıp, gençleri zehirleyerek elde eden
terör örgütleriyle hiçbir devlet müzakere etmezmiş.
Tarihte böyle bir olay şimdiye kadar hiç olmamıştır. Anlaşıldı mı arkadaşlar?”
Sınıf; “Anlaşıldı Öğretmenim…”
Öğretmen; “Peki, bu tarihsel gerçeğe aykırı hareket eden, kendi insanlarının ölümüne
ve yaralanmasına neden olan yöneticilere ne denir? Yüksek sesle ve beraberce söyleyelim lütfen!”
Sınıf; “Ya aptal ya da haindirler, Öğretmenim…”

Öğretmen; “Şimdi ikinci tümceyi de beraberce ve yüksek sesle okuyalım arkadaşlar!”
Sınıf; “Türkiye, Milli Ordusunu çok güçlü hale getirmek zorundadır…”
Öğretmen; “Etrafımızda ‘Teröre destek veren devletler olduğu, bölgemizde petrol-doğalgaz ve yeraltı zenginlikleri tükenmediği veya alternatif enerji kaynakları bulunmadığı sürece, emperyalist devletlerin gözleri hep bu bölgede olacaktır. Terör örgütlerini bunlar yaratır ve beslerler. Bu yüzden güçlü ve en son teknolojiye sahip ordumuzu hepimizin desteklemesi, koruması ve demokratik çizgide tutması gerekir. Anlaşıldı mı arkadaşlar?”
Sınıf; “Anlaşıldı Öğretmenim…”
Öğretmen; “Peki, bu tarihsel gerçeğe aykırı davranıp, Cemaat militanlarıyla birlikte
kendi milli ordusuna kumpas kurup, ordu komuta heyetinin yarısını zindanlara attırıp, ordumuzun kolunu kanadını kıranlara ve Genelkurmay Başkanına “Terörist” diyenlere
ne denir? Yüksek sesle ve beraberce söyleyelim lütfen!”
Sınıf; “Bunlar iki defa haindirler, Öğretmenim…”

Öğretmen; “Sıra üçüncü tümcede! Bunu da beraberce ve yüksek sesle okuyun bakalım!”
Sınıf; “Tarikatlar ve Cemaatler, Demokrasi ile asla bağdaşamazlar…”
Öğretmen; “Tarikat ve Cemaatlerde, tartışma kültürü yerine biat “şartsız itaat”kültürü vardır. Tarikat ve Cemaatin önderinin her sözü kanun niteliğindedir ve kimse tartışamaz. Her emri anında yerine getirilir. Verilen emre uymayan, anında infaz edilir!
Bunların müritlerinin malı-canı-namusu önderin emrindedir!
Demokratik rejimlerde, tartışma-sorgulama-açıklık-hesap verilebilirlik esastır.
Bu yüzden, hem tarikat veya cemaatçiyim hem de demokratım diyenlere ve
bunlara inanlara ne denir? Yüksek sesle ve beraberce söyleyelim arkadaşlar!”
Sınıf:
“Bunlar, din istismarcısı sapkınlardır. Bunlara kananlar, aldananlar da aptaldırlar…”

Öğretmen en arka sıradaki öğrencilerden birinin uyukladığını görür ve
sessizce yanına gider.
Öğrencinin kulağından tutar ve onu ayağa kaldırır;
“Söyle bakalım senin adın ve numaran kaç” diye sorar?
Öğrenci; “Adım Erdoğan Uzun, numaram 17 25 hocam!
Öğretmen; “Bir derstir tarihi gerçekleri anlatıyoruz. Söyle bakalım sen kendini
nasıl görüyorsun?”
Öğrenci;

– “Hocam ben Müslüman – Muhafazakâr – Demokrat – eski Cemaatçi – yeni Tarikatçı – hem Papa’nın hem de Gülbettin Hikmetyar’ın dizinin dibine çöken – aynı zamanda
Kovboy Obama’nın Eşbaşkanı olan oldukça varlıklı bir aktivistim!

Öğretmen kahkahadan kırılmakta olan sınıfı zorlukla susturur ve Öğrenciye;

“Sen önce Türkiye Cumhuriyeti Devletinin onurlu-dürüst bireylerinden biri ol çocuğum. Sen kişilik ve kimlik bunalıma düşmüşsün. Senin sonun iyi görünmüyor..” deyince, Öğrenci yerinden fırlar ve;

“Hocam, bizim abdestimizden şüphemiz yok ki, namazımızdan olsun..” diye bağırır!
Öğretmen; “Ne abdesti be, boğazına kadar harama – pisliğe bulaşmışsın.
Sen önce insan ol, insan” der ve kendi kendine söylenerek sınıfı terk eder;

“Yahu bunun gibi adamlar büyüyünce yanlışlıkla ülke yönetimini ellerine geçirirlerse, yakarlar güzelim vatanı, vallahi de billahi de yakarlar be…”

Sağlık ve başarı dileklerimle,
25 Temmuz 2015

=====================================

Dostlar,

Ne demeli??

Sayın Eski Sağlık Bakanı Rifat Serdaroğlu‘nun kalem ve metin kurgusu ustalığını
saygı ile selamlamalı..
Ancak artık tarih olan “Türk Milli Eğitim Sistemi”, sayıları bine yaklaşan
İmam – Hatip okulları
nda, 1 milyona varan kızlı – erkekli ama haremlik – selamlık öğrenciye ve 4+4+4 kepazeliği ile de milyonlarca öğrenciye rol modeli olarak sunuyor yazıdaki tiplemeyi (prototipi).. Bütün okulların imam okulu yapılması hedefleniyor ve
Bay RTE, bütün dünyanın gözünün içine baka baka “dininiz ve kininizi eksik etmeyin” vaazı veriyor. Üstelik bunun adı “dindar – inançlı nesiller yetiştirmek..” oluyor!
Buna ne ad vermeli değerli Serdaroğlu! Söylesek “suç” olur “AKP’nin ileri demokrasisi” nde, söylemesek içimize dert..

*****

Çoook yazık ve çooook tehlikeli…
Bu vahim gidişin bir an önce durdurulması gerek..
Cani örgüt IŞİD’e katılmak için Türkiye’den gidenlerin – gitmek isteyenlerin sayısı
çarpıcı bir ipucu değil mi??

Onca açık yolsuzluğa ve sağlam kanıta karşın 17 – 25 Aralık 2013 talanının soruşturul(a)maması ve milyonlarca seçmenin bu olayın komplo olduğuna inanması ve inanılmaz biçimde suçludan yaratılan mağdura oy vermesi bir başka yakıcı olgu değil mi?

Deniz Feneri Almanya” dosyasının Almanya’da kapatılmayıp ısrarla yürütülmesi ve masum inançlı insanların 41 milyon Avro bağışının hiç (iç) edilmesi vurgununun  koğuşturulmasının sürdürülmesi ve “asıl failler Türkiye’de” kararına varılmasına karşın, davanın 3 savcısının adeta derdest edilerek suçlu duruma düşürülmesi…
bu “eğitim” (!?) sisteminin kimi fedailerince kotarılmadı mı??

Örnekleri çoğaltalım mı gecenin saat 02:55’inde, birazdan başımızı yastığa koyduğumuzda karabasanlar (kabuslar) görmek üzere??

Sevgi ve saygı ile.
26 Temmuz 2015, Mudanya

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com