Etiket arşivi: David Cameron

Avrupa da Türkiye’den hızla uzaklaşıyor

Avrupa da Türkiye’den hızla uzaklaşıyor

Portresi_ATA_ile


Onur Öymen

 

 

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz.

  • “Türkiye nefes kesen bir hızla Avrupa’dan uzaklaşıyor.” demiş.Bu sözler acaba sadece Türkiye’de hukuk, insan hakları, basın özgürlüğü gibi alanlarda yaşanan sıkıntılara bir tepkiden mi kaynaklanıyor? Bu alanlarda yaşanan eksiklikler, yapılan yanlışlıklar herkesten önce Türk aydınları, siyasal partileri ve basını tarafından eleştiriliyor. Ama acaba bütün bu alanlardaki geriye gidişte Avrupa’nın hiç mi sorumluluğu yok?

Son yıllarda insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanında yaşanan en büyük sıkıntılar, hükümetin de sonunda komplo olarak nitelendirdiği Ergenekon davasından kaynaklanmış ve bu dava sırasında çok sayıda gazeteci, siyasetçi, aydın, subay yıllarca hapis yatmıştı. Peki, Avrupa’nın Ergenekon davasıyla ilgili tutumu ne olmuştu? Bazı usul hatalarına işaret etmekle birlikte Avrupa Birliği, özellikle Avrupa Parlamentosu bu davanın sanıklarını devletin içine sızmış bir çete olarak nitelendirmiş ve onların yargılanıp cezalandırılmasını istemişti.

İlhan Selçuk, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan gibi çağdaş düşünceli, demokrasiye inanmış, Atatürkçü gazetecilerin tutuklanmasına karşı Avrupa’nın tepkileri çok cılız kalmıştı.

Türkiye’nin Kıbrıs meselesi, Ermeni soykırımı iddiaları, PKK terörü, Ege sorunları gibi milli konularında Avrupa Birliği hemen hemen daima Türkiye’nin karşısındakilerin yanında yer almış, CHP’nin bu konulardaki çabalarına karşı da çoğunlukla mesafeli davranmıştı. Geçmişten bu yana bütün Türk hükümetlerinin bu milli konularımızda hep yanlış yaptığı izlenimi yaratılmıştır.

Türkiye’nin AB üyeliği hedefini şimdiye dek  destekler görünen İngiliz Muhafazakar Partisinin lideri David Cameron şimdi 3000 yılına dek bu hedefin gerçekleşmeyeceğini söylemeye başlamıştır.

Fransa Türkiye’nin AB üyeliğini engellemek için 4 müzakere başlığının, Kıbrıs Rum Kesimi 6 müzakere başlığının, AB Konseyi, Kıbrıs bahanesiyle 8 müzakere başlığının görüşülmesine ambargo koymuştur.

Avusturya’da Cumhurbaşkanlığı seçimini kıl payıyla kaybeden Norbert Hofer,

“Türkiye üye olursa Avusturya’nın AB’yi terk edeceğini” söylemiştir.

Türk vatandaşlarına vize bağışıklığı sağlanması konusunda Avrupa’nın geri adım atmaya başladığı, evvelce koyduğu koşullara ek olarak yeni fren mekanizmaları geliştirmeye çalıştığı görülmektedir. İngiliz eski İstihbarat Başkanı Richard Dearlove, Türklere vize bağışıklığı sağlanmasının ateşe benzinle gitmek gibi olacağını ileri sürmüştür..

Son olarak Almanya Parlamentosu, Hıristiyan Demokrat, Sosyal Demokrat ve Yeşiller Partisinin ortak girişimiyle 2 Haziran’da Ermenilerin soykırım iddialarını benimseyen bir karar almaya hazırlanmaktadır.

Başbakan Merkel’le son zamanlarda sık sık gerçekleştirilen üst düzey ziyaretlerde Türk devlet adamlarının kendisini bu tasarıyı engellemeye ikna edemedikleri görülmektedir. Sayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kısa bir süre önce gerçekleştirdiği Berlin ziyareti sırasında görüştüğü Sosyal Demokrat ve Yeşiller partisi milletvekillerini tasarıyı geri çekmeye ikna edebildiğinin işareti yoktur.

Bu tablo gerçekten Türkiye-AB ilişkilerinin hızla geriye gittiğini gösteriyor.

Türkiye’de iktidarın başından beri AB’ye pek sıcak bakmadığı biliniyordu. Ancak şimdi aslında Avrupa’nın da hızla Türkiye’den uzaklaştığı görülüyor. Bu olumsuz gidişi salt Türkiye’nin yanlışlarına veya eksiklerine bağlamak insaflı bir değerlendirme olmaz. Bence Türkiye konusunda uzun zamandan beri çoğunlukla yanlış politikalar izleyen Avrupa, şimdi geleceği de doğru okuyamamakta, Türkiye’yi kendi elleriyle Orta Doğu’ya doğru hızla itmektedir.

Türkiye’nin Avrupa’nın değerlerinden uzaklaşmasında Avrupa’nın da sorumluluğu büyük olacaktır.

Saygılar, sevgiler.
24.05 2016

=================================

Evet dostlar,

Sular yataklarına dönüyor galiba…
Bu hülyanın boş olduğunu yıllardır yazdık, söyledik..

Türkiye’nin yeri AVRASYA Bloku olarak görülüyor..

Öncelikle TAM BAĞIMSIZLIĞINI koruyarak.

Ortadoğu’da 2. bir Sudi Arabistan rolüne soyunmak Türkiye’nin parçalanması demektir!

Sevgi ve saygı ile.
25 Mayıs 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

 

Türkiye ile IŞİD petrol alışverişi yapıyor ve Batı’yı karşısına alıyor!

Türkiye ile IŞİD petrol alışverişi yapıyor ve Batı’yı karşısına alıyor!

Dostlar,

Bu günkü YURT gazetesinin ana haberi dehşet verici..

*************

NYT: Türkiye ile IŞİD petrol alışverişi yapıyor!

ABD’nin önemli gazetelerinden New York Times, IŞİD’in karaborsa petrol gelirinden yararlanan çok sayıda Türk’ün arasında Hükümet yetkililerinin de olabileceğini öne sürdü.

Irak Şam İslam Devleti Örgütü’nün (IŞİD) sürekli olarak Türkiye ile ortak hareket ettiği karşılıklı çıkarların göz önünde tutulduğu iddialarına bir yenisi daha eklendi.
New York Times Gazetesi dünkü (AS: 14.9.14) sayısında ABD’nin NATO müttefiği Türkiye’yi işbirliğine ikna edemediği için IŞİD’in milyonlarca dolarlık petrol kaçakçılığını önleyemediğini vurgulayan bir haber yayımlandı. Resmi yetkililere ve kimi uzmanlara dayandırılan haberde, IŞİD’in ucuz petrol ticaretinde Türkiye’nin güneyini önemli bir pazar haline getirdiği belirtildi. Hatta, bu karaborsa ticaretten ‘kimi hükümet yetkilileri’nin de rant sağlıyor olabileceği’ iddia edildi.

New York Times Gazetesi, IŞİD’in Irak’ta kontrol ettiği topraklarda günde 25-40 bin varil petrol üretildiği ve bunun karaborsada 1 milyon 200 bin $ yaptığına dikkat çekiyor.

‘Hükümet yetkilileri rant sağlıyor’

Türk yetkililerin kaçakçılığı önlemede isteksiz olduğunun vurgulandığı haberde,
Heritage Foundation araştırma kuruluşundan James Philips,

  • IŞİD’in karaborsa petrolünden yararlanan çok sayıda Türk’ün arasında hükümet yetkililerinin de olabileceğine dikkat çektiğini belirtiyor.
‘Büyük bir hayal kırıklığı’

New York Times’ın haberinde görüşüne yer verdiği dış politika uzmanı Juan Zarate,

“Türkiye, bu koalisyon denkleminin bilinmeyeni. Büyük bir düşkırıklığı bu:
Önde gelen bir NATO müttefiki söz konusu ama IŞİD’e giden para,
militan ve desteği kesmeye niyetleri var mı yok mu belli değil.
ifadelerini kullanıyor.

Endonezya’da 4 Türk gözaltında

ABD’nin IŞİD’e karşı oluşturmak istediği koalisyona Türkiye’nin nasıl katkı vereceği tartışılırken, Endonezya’da terör örgütü IŞİD ile bağlantılı oldukları iddiasıyla 4 Türk vatandaşı gözaltına alındı Şüphelilerin, IŞİD ile olası bağlantılarının soruşturulduğu belirtildi. Geçtiğimiz gün Amerikan Newsweek Dergisi de ‘Cihat Otoyolu’ başlıklı analizinde,

  • Kocaeli’nin Dilovası İlçesi’nden Suriye’ye 2 minibüs kalktığını,
    19 kişinin IŞİD’e katılmak üzere evlerinden ayrıldığını yazmıştı.
İskoçyalı rehineyi de öldürdüler

Daha önce ABD’li gazeteciler James Foley ve Steven Sotloff’u öldüren IŞİD,
bu kez İskoç yardım görevlisi David Haines’i öldürdü. İnfazı gerçekleştirdiği iddia edilen kişi İngiliz aksanıyla konuşarak,

David Cameron’un, peşmergeleri silahlandırma sözünün bedelini İngiliz vatandaşı ödemek zorunda!” ifadelerini kullanıyor. IŞİD cellatı, videonun sonunda bir başka Britanyalı rehine Alan Henning’i göstererek, Batılı ülkeleri tehdit ediyor.
Geçtiğimiz yıl Suriye’de kaçırılan Haines, Fransız yardım kuruluşu ACTED için çalışıyordu.

Türkiye, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde düzenlenen ve IŞİD ile mücadele kararlılığının vurgulandığı “Terörle Mücadele Toplantısı”nın sonuç bildirgesini de imzalamayarak IŞİD’e karşı ‘Çekirdek koalisyon’ oluşturmayı planlayan ülkeler tarafından şimdiye kadar net bir tavır almadığı için eleştirilmişti. Türkiye’nin IŞİD koalisyonu konusundaki tavrına en sert eleştiri ise ‘Ankara artık ABD’nin müttefiki değil’ başlıklı yazısıyla ABD’nin nabzını tutan ünlü gazete Wall Street Journal’den gelmişti.

************************

Dostlar,

Bu gidiş Türkiye’nin dış politika çizgisinden kökten sapma, Radikal İslamcı terör örgütleriyle işbirliği hatta ortak davranma, onlara her türlü desteği verme, uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getir(e)meme ve .. giderek
HAYDUT DEVLET olma – ilan edilme yoludur.

BM ya da AB yetkili organlarında Türkiye’nin “HAYDUT DEVLET” ilan edildiğini ve çoook geniş kapsamlı yaptırımlara uğratılabileceğini düşünür mü yöneticilerimiz??
Tüm AB üyelik beklentileri (perspektifi) boşa çıkar..
Ekonomik – mali – ticari yaptırımlar bunu izler..
Ardından içeride istikrarsızlaştırma amaçlı sabotajlar, cinayetler..

Veee, veee belki de sınırlı – değişik biçimlerde asker, ambargo ve operasyon!

AKP – RTE politikaları ülkemizi apaçık bir yıkıma (felakete) sürüklüyor..

Türkiye’yi Dünyadan yalıtmak ve Ortadoğuda keşmekeş içinde geri, dinci – faşist bir ülkeye dönüşmek.. Türkiye, 90 yıllık çağdaş birikimiyle AKP – RTE‘nin bu son derece tehlikeli serüvenine izin vermemelidir vermeyecektir..

TBMM derhal olaya el koymalıdır. 

Cumhuriyet Başsavcılığı ülkenin Genelkurmay başkanını görevi kapsamında kurduğu birkaç tümcesi için “3,5 akilin” (!) ihbarı ile 2 yıl sonra soruşturmaya kalkışacağına, NYT’ta yer alan ciddi ve ağır savları incelemelidir.

IŞİD ile petrol kaçakçılığından rant sağladığı savlanan hükümet üyeleri kimlerdir??  

Eveeet… Takke düşmekte ve kel giderek açığa çıkmaktadır. AKP politikalarının
ana hedefi artık gün ışığındadır. AB girişimleri iç ve dış kamuoyunu oyalamadır.
AKP – RTE yönetiminde Türkiye yönünü Batı karşıtlığı olarak belirlemiş ve hatta
açık mevzi almıştır.

AKİLLERE, “Yetmez ama evet” çilere, entel – dantel sanatçı (!) takımına, medyadaki satılık- kiralık – dolma kalemlere, sermaye kesimindeki holding ağalarına ve de AKP’ye 21 milyon oy yağdıran afsunlanmış – çıkara bağlanmış bir bölüm soylu halkımıza ve ülkede “laiklik tehlikede değil” diyen anamuhalefet CHP‘ye hayırlı olsun!

Ortadoğuda kartlar yeniden karılıyor ve Türkiye bir İslamofaşist dikta rejimine doğru koşar adım sürükleniyor..

Bir şey yapmalı, birşey yapmalı, birşey yapmalı..

Hem de hemen…

Sevgi ve saygıyla.
15.9.2014, Afyon

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net