Etiket arşivi: Çocukluğunda horlanmanın ezikliği

SELÇUK EREZ; Suç diktatörde mi?



SELÇUK EREZ

Suç diktatörde mi?

Diktatörlük iyi bir şey değil. Olsaydı, insanlar mesela sevdiklerine “Diktatörüm benim” derlerdi; sonra, “Ne olacaksın?” diye sorulduğunda küçüklerden bazıları,
“Büyüyünce diktatör olcam!” diye cevap verirdi.

Buna rağmen bu çağda hâlâ klasik tanıma eksiksiz uyan diktatörler görüyoruz.
Eskiden iki ülkede bir görülürlerdi. Şimdi giderek azalıyorlar.

Ölüp, kaçıp, devrilip yok olduklarında ne oluyor? Adları, sokaklardan, üniversitelerden, gemilerden silinip yerlerine eziyet ettikleri, yok ettikleri insanların isimleri yazılıyor.

Gelmeleri de, gitmeleri de dert olduğuna göre diktatör oluşturmamak için
ne yapacağımızı düşünmek gerekir.

Diktatör nasıl oluşur?

Çocukluğunda horlanmanın ezikliği vardır çoğunda;
“Narsisistik kişilik bozukluğu”na yol açan öğelerle yüklüdür özgeçmişleri.

Bunlar büyüyünce,

– Kendilerini dünyanın en önemli, en haklı kimsesi sanırlar.

– Başarısız oldukları zaman bile alkışlamayana kızar, eleştirenlere köpürür,
en olmadık şekillerde suçlar, intikam almak isterler.

– Kendilerini kolay kontrol edemezler, bazen ağzılarından çıkanları kulakları işitemez. Bundan bile başkalarının sorumlu olduğuna inanırlar.

Yeryüzünde narsisist çoktur ama pek azı diktatörleşir. Narsisisti, başka tür bozuklukları olanların davranışları, diktatöre dönüştürür: Bu kimseler onu,

– Ne derse alkışlayarak,

– Kendisini eleştirenleri aşaladığında ona hak vererek,

– Yetkililer, sözlerine “onun da dediği gibi..” diyerek başlayıp konuyu ona arz ettiklerini, son sözü onun söyleyeceğini” belirterek,

– Bayramlarda köprülerden bedava geçilip geçilmeyeceğinden tutun kentlerdeki meydan projelerine kadar her şeye onun karar vermesini akla yatkın bularak,

– Her türlü denetimin etkisiz kılındığı, adaletin hükümetin emrinde bulunduğu bir ülkede onu illaki tüm yetkileri elinde tutan bir cumhurbaşkanı yapmak için yırtınarak,

Narsisisti diktatörleştirirler!

Bu bozulmadan sadece yalakalar mı sorumludurlar? Asla!

– Çağdaş politik propaganda yöntemleri yerine eski, yararsız usulleri kullanan
muhalefet partileri,

– Muhalefet yaptığını söyleyip en kritik anlarda diktatör adayının çıkışlarını destekleyen partiler,

– Muhalefet yapan basın organlarını, etkin ve yaygın okunur hale getiremeyenler,

– Sağda solda falanca muhalefet partisi liderinin karizmasının eksik olduğunu
ileri sürerek diktatöre hizmet ettiklerini kavramayanlar ve

– “Çalıyor ama çalışıyor da” diyenler de en az yalakalar kadar sorumludurlar.

Varlığında onu eleştirirken, kaçtığında arkasından söylenirken, kabahatin çoğunun
onda değil, çocukluğunda onu ezik yetiştiren anasından, babasından sonra da yalakalarında ve yetersiz muhaliflerinde olduğu unutulmamalıdır.
(www.selcukerez.com, 25.11.12, Cumhuriyet Pazar eki)