Etiket arşivi: Çevreden aldığımız toksik kimyasallar

Tüp bebek konusunda bilinmesi gerekenler…


Dostlar..

Bu teknik geliştirileli 30 yılı geçtik.. 1978’de İngiltere Rosling Enstitüsü‘nde ilk ürün “koyun Doly” doğmuştu. Yöntemler de sürekli geliştirildi, başarı oranları yükseldi.

Bir noktayı özellikle vurgulamamız gerek :
Biz 1971’de Hacettepe’de tıp eğitimine başladığımızda öğrendiğimiz, 1 cc (ml) ejakülatta (meni) 100-120 milyon canlı sperm hayvancığının bulunmasının “normal” olduğu idi. 40 yıl sonra ise 15-20 milyon “normal” sayılıyor!

Bu olgunun birçok nedeni olabilir. Herhalde en belirgin nedenlerden biri çevresel toksisitedir. Çevreden aldığımız toksik kimyasallar (yiyecekler, deri ve solunum yolu ile).

Belki de Doğa, aşırı nüfus artışına karşı bir savunma yanıtı geliştirmiştir!?

Gelinen noktada, giderek daha çok “yardımla üreme teknikleri“ne gereksinim duyulmaktadır ve bu sektör devasa boyutlar kazanmıştır.

Belki şunu bile söyleyebiliriz :

  • Çeyrek yüzyıl kadar sonra doğum kontrol yöntemlerine gereksinim kalmayacaktır!
Doğayla barışık olmalıyız..

O’na bir “fahişe” gibi davranmaktan vazgeçmeliyiz..

Ve de “sürdürülebilir kalkınma” retoriğini terk edip,
ivedilikle “sürdürülebilir yaşam” moduna geçmeliyiz..

Sitemize daha önce koyduğumuz Çevre sağlığı hakkındaki yansılarımıza bakılabilir..
(http://ahmetsaltik.net/hastaliklarin-kalitsal-bolgesel-ve-cevresel-ozellikleri-the-hereditary-regional-and-environmental-features-of-diseases/ ve
http://ahmetsaltik.net/cevre-ve-insan-sagligi-environment-and-human-health/)

Bir de ABD’den CDC’nin Eylül 2012’de güncelenen çevresel kimyasallar hakkındaki raporuna bakılabilir.. (http://www.cdc.gov/exposurereport/; Fourth National Report on Human Exposure to Environmental Chemicals, Sept. 2012)
Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 1.11.12

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=============================================== 

Tüp bebek konusunda bilinmesi gerekenler…

Prof. Dr. Bülent Urman
Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı
Koç Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Öğretim Üyesi

1. Tüp Bebek tedavisi tam olarak nedir?

Tüp bebek kadından alınan yumurtalarla, erkekten alınan spermlerin dışarıda laboratuvar ortamında birleştirilmesi ve döllenme gerçekleştikten belli bir süre sonra kadın rahmine yerleştirilmesi işlemidir.

Bu isim altında geçen iki farklı teknik vardır. in vitro fertilizasyon yani IVF işleminde yumurtalar bir gece boyunca belirli miktarda sperm ile birarada tutulur, döllenme hadisesi kendiliğinden gerçekleşir. Elde edilen embriyolar arasından en iyi gelişen 2 veya 3 tanesi rahim içine yerleştirilir. İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) veya mikroenjeksiyon ise erkekten alınan spermlerin doğrudan yumurtanın içine enjekte edilmesi ve yine döllenme gerçekleştikten belli bir süre sonra kadın rahmine yerleştirilmesi işlemine verilen isimdir.

2. Anneleri nasıl bir süreç bekliyor?

Bu tür tedavileri zor veya yıpratıcı olarak görmemek gerekir. Yaklaşık 15 gün süren bir tedavi gerektirir. Bu süre içinde 5 veya 6 kez hastaneye gitmek yeterlidir. Günümüzde kullanılan ilaçlar, kişinin kendi kendine yapabileceği kadar kolay hale getirilmiştir. Tedavide en önemli nokta beklentilerin ayarlanmasıdır. Her zaman olumlu düşünmek ama tedavinin her zaman başarılı olmayabileceğini unutmamak ve beklentileri buna göre ayarlamak gerekir.

3. Olumlu yanıt almak ne kadar sürüyor?

Hasta yaşı başarı şansını etkileyen en önemli faktördür. İlk uygulamada başarısız olmak sonrakilerde başarılı olunmayacağı anlamına gelmez. 30 yaş altında başarı
% 60-70 dolayındadır. 35 yaş altı hastaların yarısından çoğu tedavinin ilk üç tedavi denemesi içinde canlı bir doğum yapar. İlk 3 siklusta tedavi başarısı hemen hemen aynı orandayken, 3 başarısız siklustan sonra gebelik şansı azalmaktadır.

4. Tedaviye başlamak için en doğru zaman ne zamandır?

Tedaviye her zaman başlanabilir. En doğru zaman, kişinin kendisini fiziksel ve psikolojik olarak hazır hissettiği zamandır. Mevsimler arasında başarı şansı açısından bir fark olmadığı gösterilmiştir. İş temposunun çok yoğun veya zorlayıcı olmadığı, arzu edildiğinde istirahat edilebilecek bir dönemin seçilmesi daha uygun olabilir.

5. En verimli yaş aralığı ne zamandır?

Tüp bebek tedavisinde başarıyı belirleyen en önemli faktör kadının yaşıdır. İlerleyen yaş ile birlikte yumurtalık rezervi ve bununla birlikte tedavi başarısı da azalmaktadır. Buna ek olarak artan yaşla birlikte yumurtalarda genetik problemlerin görülmesi riski ve buna bağlı olarak gebelik kaybı riski de artmaktadır. 30 yaşın altındaki hastalarda başarı şansı % 60- 70 arasında değişmektedir. Tedavi sonuçları değerlendirildiğinde, 37 yaşından önceki tedavilerde gebelik oranları % 40’ın üstünde iken, 37 yaşından sonra bu oranlar % 25 ve 39 yaş üstünde % 15-18 lere düşmektedir.

(Fotoğrafı biz ekledik, Dr. A. Saltık)

6. Bu konudaki yeni yöntemler nelerdir?

IVM: in vitro matürasyon olarak tanımlanan ve yumurtalıkları ilaçlara aşırı oranda cevap veren polikistik yumurtalıklara sahip olan olgularda tercih edilebilen bir yöntemdir. Diğer protokollerin aksine çok düşük dozda ve çok kısa süreli bir ilaç kullanımını takiben yumurtalar henüz tam olgunlaşmadan toplanıp özel solüsyonlar içinde laboratuvar koşullarında olgunlaştırılır ve spermle döllenirler. Böylece yumurtalıkların ilaçlar ile aşırı uyarılması ve buna bağlı önemli bazı sağlık risklerinden uzak kalınmış olur.

PGD      : Tıp teknolojisindeki hızlı gelişmeler günümüze dek açıklamakta zorlandığımız pek çok problemi tanımlamamızı ve çareler üretmemizi sağlamaktadır. Bu konudaki en güzel örneklerden bir tanesi daha henüz gebelik oluşmadan önce gebeliğin sağlığının belirlenmesini sağlayan “embriyoda genetik tanı” yani preimplantasyon genetik tanı imkanıdır. Bebeğin henüz 7-8 hücreli bir embriyo aşamasındayken FISH veya CGH adı verilen tekniklerle sağlığı açısından incelenmesi mümkündür. Bu şekilde hasta veya genetik özürlü bir embriyonun rahim içerisinde yerleşmesi ve sağlıksız bir gebeliğin oluşması baştan önlenmektedir.

Kriyopreservasyon: Yumurta, sperm ve embriyolar -196 derecedeki sıvı nitrojen içinde uzun yıllar dondurularak saklanabilmektedir. Örneğin kemoterapi görecek ve üreme yeteneğini tümüyle yitirecek kanser hastalarında yumurta ve sperm hücresinin dondurularak saklanabilir. Ayrıca tüp bebek tedavisinde ana rahmine yerleştirilen embriyolardan arta kalan fazla sayıdaki diğer embriyolar da yedek bir gebelik şansı veya ikinci çocuk imkânı için dondurularak saklanabilir. İyi kalitedeki embriyolar 5 yıla kadar saklanabilmektedir.

IMSI  : İntrasitoplazmik morfolojik olarak seçilmiş sperm enjeksiyonu olarak dilimze çevirebileceğimiz bu teknikte spermler klasik yöntemerden farklı olarak çok daha yüksek bir büyütme altında incelenir ve seçilir. Bu sayede, özellikle spermde ciddi şekilsel bozuklular gözlenen erkeklerde tüp bebek başarı şansının arttığı iddia edilmektedir.

Çiftler tüp bebek tedavisi sırasında psikolojik destek almalı mı?

Çocuk sahibi olmada gecikme süresi uzadıkça durum çift için gitgide artan bir stres kaynağı olmaktadır. Toplumun, çevrenin çift üzerindeki baskısı da hiçbir zaman ihmal edilemeyecek bir etki göstermektedir. Çifti içinde bulundukları sosyal çevreden izole etmek mümkün değildir ve ne yazık ki hemen her zaman çevrenin etkisi olumlu değil olumsuz yönde olmaktadır. Mevcut problem çifti başarısızlık, yetersizlik ve eksiklik psikolojisine iter, çift bu konunun gündeme geleceği korkusu ile sosyal çevresine karşı bir reaksiyon oluşturur.

Ne var ki ne doktorların telkinleri ne de çevredeki olumlu destek veren dostların telkinleri, çiftin psikolojisini destekleye tam olarak yetmeyebilir. Böyle durumlarda tüp bebek merkezlerindeki uzman psikologlar gerekli desteği eksik etmeyeceklerdir.