Etiket arşivi: büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Dil Derneği’nin Onur Ödülünü Aldık

Dostlar,

Bu yıl, 26 Eylül 1932 Dil Bayramımızın 89. yılı…

Bilindiği gibi Mustafa Kemal Paşa, kuruluş için gerekli akçalı (mali, finansal) kaynağı kendisi sağlayarak 1932 yılı içinde 2 önemli Kurul oluşturdu :

Türk Dili Tetkik Cemiyeti (12 Temmuz 1932)
–  Türk Tarihi Tetkik Heyeti (28 Nisan 1932)

Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün katılımıyla 1932 yılında düzenlenen I. Türk Dili Kurultayı‘nın açılış günü olan 26 Eylül‘ü, her yıl “Türk Dil Bayramı” olarak kutluyoruz.

Uzun yıllardır üyesi olduğumuz Dil Derneği, bu yıl, “Dil Derneği Onur Ödülü” ne bizi yaraşır buldu.

Ödül, 25 Eylül 2021günü akşamı, Çankaya  Belediyesi  Çağdaş  Sanatlar  Merkezi’nde,  Dil  Derneği  Başkanı Sayın Sevgi Özel‘in eliyle bize verildi. Yoğunluktan, ancak 1 hafta sonra yazabiliyoruz web sitemizde!O gün, Atatürkçü Düşünce Derneği 16. Genel Kurulunu (seçimli) yönetmek üzere Başkanlık Kurulu (Divan) Başkanı olarak seçilmiştik ve gün boyu Genel Kurulu yönetmeye çalıştık. Çok yoğun olan gündem nedeniyle, ancak 19:00 dolayında koşa koşa salona gelebildik. Büyük bir anlayış ve hoşgörüyle karşılandı özürümüz, sağolsunlar..

Salondaki tören bitmiş, fuayede kokteyle geçilmişti. Konuklara duyuru yapıldı ve hemen oracıkta, bizi çok mutlu eden Dil Derneği Onur Ödülünü ve bir demet çiçeği aldık.. Kısaca kokteyle katıldık ve ayaküstü söyleştik dostlarla..

Büyük ATATÜRK‘ün en önemli devrimlerinden olan DİL DEVRİMİNİ asla öksüz komayacağız.. Yıllardır bu doğrultuda biz de çaba göstermekteyiz. Web sitemizde Türkçe, Dil… konularında epey yazımızı yayınladık.

“YAŞAR KEMAL’in ANA DİLİ ??”

başlıklı yazımızın okunmasını özellikle dileriz. (Yaşar Kemal Usta’ya uğurlar ola… – Prof. Dr. Ahmet SALTIK)

Dil Derneğimizde konferansımız da oldu. “DEVLET ve DİL” başlıklı sunumumuz 25 Nisan 2013 tarihli idi (geleneksel aylık konferanslar..)
***
Çok değerli meslektaşım Prof. Dr. Taner Çamsarı’dan şöyle bir what’s up iletisi aldık:

  • Ahmet’çigim TND (Türk Nefroloji Derneğinin) terim kolu bültenine ocak ayına kadar bir süre içinde; 3-4 A4 sayfasını dolduracak kadar.. Bilim terimleri konusunda bir makale yazar mısın? Hala kongrelerde şurada burada maymun gibi çorba bir dil ile konuşuyor profesörlerimiz.. Süre Ocak ayına kadar.. Ne dersin?

Elbette “evet” dedik Dr. Çamsarı’ya..

Dilimize sahip çıkmalıyız.. Önceki hafta da, 18 Eylül 2021’de Dil Derneğimizin 17. seçimli genel kuruluna katılmıştık. Bu konuyu o gün akşam web sitemizde paylaşmıştık.

Emektar Dernek Başkanımız Sn. Sevgi Özel’e ve yönetime – Derneğe omuz ve emek verenlere şükran ile.

En büyük dileklerimizden biri de, 12 Eylül 1980 darbecilerinin son verdiği Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunu yeniden, Atatürk’ün kurduğu yapıda (statüde) görmek; göreceğiz!

Sevgi ve saygı ile. 01 Ekim 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik

Ulusunun Başöğretmeni – Millet Mekteplerinin Başöğretmeni ATATÜRK


Ulusunun Başöğretmeni – Millet Mekteplerinin Başöğretmeni ATATÜRK

Ulusunun Başöğretmeni, Millet Mekteplerinin Başöğretmeni,
Ulusuna okuma – yazma öğreten, tarihte örneği olmayan bir halkçı – devrimci önder..

1 Kasım 1928 HARF DEVRİMİ sonrası kara tahta başında abece (alfabe) öğretmeni..

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK‘e sonsuz şükranla..

Başöğretmen Atatürk

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sevgi ve saygı ile.
24.11.2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

30 AĞUSTOS SONUÇ DEĞİL BAŞLANGIÇTIR

Dostlar,

Cumnuriyetimizin ağabeyi, Büyük Zaferin kazanıldığı yıl doğan 92 yaşındaki bilge insan Ali Nejat Öçen (PhD) aşağıdaki özlü ve coşkulu yazıyı yollamış. O’nun yüreği 92 yıldır Cumhuriyet sevdası ve Atatürk aşkı ile çarpıyor.. ATATÜRK ENSTİTÜSÜ kurana dek, “dalya” diyene dek de çarpacak..

Nice 30 Ağustoslara Sn. Ölçen..

Sevgi ve saygıyla.
30.8.2014, Ayder – Rize

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net 

====================================

30 AĞUSTOS SONNUÇ DEĞİL BAŞLANGIÇTIR

portresi

Dr. Ali Nejat Ölçen

 

 

30 Ağustos’ta neden ve sonuç birbiriyle bütünleşmiştir. O nedenledir ki,
30 Ağustos’u kutlamakla yetinmiyoruz..

Çünkü o tarih, Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği ulusalcı ulus devletinin ve o devletin Cumhuriyetinin doğuş yılıdır.

30 Ağustos, Misak’ı Milli sınırlarımızın kuşattığı toprağımıza sahip çıkmanın andıdır. 1071 Malazgirt Meydan Savaşı’nın ikiz kardeşidir
30 Ağustos.

30 Ağustos’a sahip çıkmak Mustafa Kemal Atatürk’e, O’nun ulusalcı
ulus devletine ve o devletin Cumhuriyetine sahip çıkmaktır. 30 Ağustos’u kutlamakla yetinmeyecek, ulusalcı ulus devletine, o devletin Cumhuriyetine , o Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmayan emperyalizmin yerli uşaklarını İstiklal Mahkemelerinde doğduğuna pişman edecek yargıçları, savcıları ve yurdumuza uzanacak elleri kıracak Mustafa Kemal Atatürk’ün Ordusunu yeniden yaratacağız.

Misak-ı Milli sınırlarımızın kuşattığı toprağımıza sahip çıkarak
Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyetini, o Cumhuriyetin hukukunu yeniden var edeceğiz… 30 Ağustos başlangıçtır ve yeniden doğacaktır. İçimizdeki hainleri kovacaktır.

Böyle biline çare buluna.

Dr. Ölçen.

”BAŞKOMUTAN’ın İZİNDE KOCATEPE’den İZMİR’e Yürüyüşü”


Değerli Dostlar,

Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) tarafından, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün önderliğinde Türk Ordusu’nun başlattığı Büyük Taarruz ve düşmanın İzmir’de denize dökülmesi ile kazanılan büyük zaferin 92.yılında,
“BAŞKOMUTAN’ın İZİNDE KOCATEPE’den İZMİR’e Yürüyüşü” düzenlenmiştir.
 

Yürüyüş, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı Büyük Zafer’in başlangıç günü ve saati olan 26 Ağustos 05.20’de Kocatepe’den başlayacak ve
08 Eylül 10.00’da Belkahve / İzmir’de sona erecektir. 

Toplam
14 gün sürecek Yürüyüşün güzergahı Ek’tedir.

Sağlık sorunu olmayan herkes yürüyüşe katılabilir. Yürüyüşe güzergah üzerindeki ara duraklardan katılmak da olanaklıdır. Bu taktirde, katılma yeri ve zamanının Ekip Lideri Güven KAYA (TEL:0555 8592360 – 0532 4842765) ile koordine edilmesi
(AS: eşgüdümlenmesi) gerekmektedir.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 26 Ağustos – 09 Eylül 1922 tarihleri arasında Kocatepe’den İzmir’e intikal ettiği
(AS: ulaştığı)güzergah üzerinde yapılacak ”BAŞKOMUTAN’ın İZİNDE KOCATEPE’den İZMİR’e Yürüyüşü” ne katılmak isteyenlerin 25 Ağustos 2014’e dek TESUD Genel Merkezi’ne
(TEL: 0549 7101999) adlarını yazdırmaları beklenmektedir.

Saygılarımızla.
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) 

=====================================================

Dostlar,TESUD (Türkiye Emekli Subaylar Derneği) Genel Merkezinden bize de ulaşan yukarıdaki iletiyi paylaşmak istedik.

Ne yazık ki bizim programımız elvermiyor katılım için.

Böylesi coşkulu bir programı hazırlayan TESUD‘u ve görkemli yürüyüşe ktılacakları kutlamak isteriz.

Sevgi ve saygıyla.
21.8.2014, TekirdağDr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

ADD’den 10 Kasım 2013 Basın Açıklaması

Dostlar,

ADD Genel Başkanı Sayın Tansel ÇÖLAŞAN’ın nefis konuşmasını
aşağıda paylaşıyoruz..
(http://www.add.org.tr/index.php/kamuoyuna/1033-10-kas-m-bas-n-ac-klamas-d-r)

Yer : Tandoğan meydanı, Ankara
Tarih : 10 Kasım 2013; ATA’nın 75. Yıl Anması

Kendisini bu önemli ve yol gösterici konuşması nedeniyle kutluyor, teşekkür ediyoruz.

Konuşma içeriğini bütünüyle paylaştığımızı belirtiyoruz.

Sevgi ve saygı ile.
11 Kasım 2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=====================================

portresi_adiyla

10 Kasım 2013 Basın Açıklamasıdır

Değerli Yurtseverler, Atatürkçüler hoşgeldiniz.

– Burada; Cumhuriyetimizin ve çağdaş Türkiye’nin kurucusu,
– Yokluğu her geçen yıl daha derinden hissedilen büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, aramızdan ayrılışının yetmiş beşinci yılında saygıyla anıyoruz.
– Arkadaşlar, ülkemiz bugün, yalnızca içerideki sosyo – ekonomik sorunlarla değil,
aynı zamanda bölgesel ve küresel sorunlarla da karşı karşıya.
– Tüm dünyada barış ve güvenlik içinde yaşam anlayışını, bunun etkilerini, sosyal
ve siyasal patlamaları izliyoruz.
Toplumların demokrasi içinde akılcı ve adil yönetim ihtiyacı
her zamankinden daha çok.
– Gerçek demokrasi, yani sayısal çoğunluğun, sayısal azınlığa tahakküm etmediği, çoğunluğun değil çoğulculuğun esas olduğu katılımcı demokrasi
isteği öne çıkıyor.
– “Sandıktan çıktım, dilediğimi yaparım” görüşünün katılımcı demokrasi anlayışı ile bağdaşmadığı artık gözle görülüyor.
Özgürlük ve eşitlik temelinde çağdaş bir demokrasiden başka çıkar yol olmadığı deneylerle anlaşılmış bulunuyor.
– Ülkemizde de geçtiğimiz yıl 19 Mayıs’ta başlayan, 29 Ekimlerle devam eden, TAKSİM’de taçlanan ve bugün tüm yurda yayılan olaylarda HALKIMIZ:
– İktidarın son 10 yılda toplumu sürekli bölerek, ayrıştırarak sürdürdüğü
yönetim biçimine ve Laik Cumhuriyeti itibarsızlaştırarak yıkmaya,
vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini yok saymaya ve kendi ahlak kurallarını
halka dayatmaya yönelik faşizan siyasetine DUR diyor.
– Ülkemiz, 1980’lerden beri süregelen emperyalist bir saldırı altında.
Ulus devlet – üniter devlet ve laik devlet yapımız hedefte.
– Bugün ekonomisi çökmüş, dışa bağımlı sıcak para ile yaşayan bir AÇIK PAZARIZ.
– Sıra siyasaş YIKIMDA. Nedir bu siyasal yıkım?
Üniter / merkezi devlet yapımızın sonlanması yani bölünme:
– Önce yerel yönetimlere yetki genişliği, sonra özerklik, daha sonra da kurulması planlanan büyük Kürdistan için toprak vereceğiz. VATAN BÖLÜNECEK!
– Öte yandan İdeolojik olarak laik devlet modelinin yerini 1980’lerde Türk – İslam sentezi, sonra ILIMLI İSLAM aldı.
– Şimdi ise dolu dizgin şeriat devletine gidiyoruz.
– Neden mi? Büyük Ortadoğu Projesinin bölge ülkeleri için çizdiği yol haritası böyle.

Bölgede:

– Ekonomik olarak, açık pazara uygun liberal ekonomi,
– İdeolojik olarak, demokrasinin olmadığı siyasal İslam,
– Siyasal olarak da anlaşarak-ya da-işgalle sınırların yeniden çizilmesi söz konusu.
– Plan bu.

– Projenin amacı: BATI’nın, özellikle ABD’nin Asya’ya açılan bu bölgede DENETİMİNİ elinde tutmasını sağlayacak yönetimler oluşturmak ve yeni bir İsrail yani
Büyük Kürdistan’ı kurmak
.
– Proje Bölge ülkelerindeki YERLİ unsurlar eliyle (yani anlaşarak) ya da (olmazsa) işgallerle yürütülüyor.
– Ülkemizde bu proje 2002’li yıllardan beri iktidar eliyle yürütülüyor.
– İktidar, bir yandan kendi ahlak kurallarını faşist yöntemlerle halka dayatıyor.
– Öte yandan Demokrasi paketleri ile ülkeyi bölünmeye- etnik / dini / mezhepsel ayrıştırmaya ve laik cumhuriyet yerine şeriat devletine giden yolun yapı taşlarını döşemeye çalışıyor.
(Yeni) Anayasa oyunu da bu amacı taşıyor.
– Direnen, DUR diyen halka da daha çok devlet şiddeti – daha çok TOMA,
gaz ve basınçlı su var.
– Oysa halk laik Cumhuriyet sayesinde (kötü de işlese) yarım yüzyıllık deneyimle demokrasi kültürüne sahiptir; Demokrasinin yalnızca seçimlerden ibaret olmadığını, sandıktan çıkmış olmanın keyfi yönetime gerekçe olamayacağını, hak ve özgürlüğe saygı ve eşitliğin Demokrasinin temeli olduğunu – Bugün hem bu değerlerin – hem de bu “bilinci” kendisine veren laik – çağdaş cumhuriyetin tehlikede olduğunu görüp O’na sahip çıkmaya karar vermiştir.

– Bugün halk her yerde faşist ve totaliter bu yönetime karşı DİRENMEKTEDİR.

– ARTIK BİLİYORUZ: Türk Milleti laik demokratik rejimden geri adım atılmasını istemiyor.
– Türk Milleti, Türkiye’nin hem bölgesel bir dış savaşa girmesine, hem de içerideki
etnik – dinsel – mezhepsel çatışmalara karşı.
– Türk Milleti, Laik Cumhuriyet’in temel ilkelerinden ödün vermeden,
bu vatanda kardeşçe, birlikte yaşamak istiyor.
– Türk Milleti, “Yeni” Anayasa oyununa DUR diyor.
Türk Milleti iradesini ortaya koymuştur.

Şimdi görev siyasettedir.

1) İktidar, halkın bu haklı sesine kulak vermeli, laik Cumhuriyeti dönüştürmekten,
ülkeyi bölmekten vazgeçmeli, halkın demokrasi içinde yaşaması koşullarını oluşturmaya dönmelidir. Demokrasi içinde yeniden seçilmek istiyorsa bunların şart olduğunu görmelidir.

2) Muhalefet ise; mecliste halkı temsil ettiğini unutmamalı, iktidarın kurduğu sınırlar içinde muhalefet yapmaktan vazgeçip, laik demokratik Cumhuriyete – vatanın bütünlüğüne – milletin birliğine sahip çıkmalı ve Anayasa (oyununa) gelmemelidir.

– BUNLARI, milletin birliğinden, ülkenin bütünlüğünden ve laik cumhuriyetten ödün vermemeye kararlı olan HALK istiyor.

TÜRK MİLLETİ İSTİYOR.

Son sözlerim şöyle olacak:

Biz halkız,
– Yeniden doğarız ölümlerde.
– Çağdaş – Laik – Tam Bağımsız Demokratik Türkiye için, vatanın, milletin bütünlüğü için, mücadeleye devam edeceğiz.
– Başaracağız.
– Laik Cumhuriyet kazanacak.

– Saygılar sunuyorum.
10 Kasım 2013, Tandoğan

Tansel ÇÖLAŞAN
Genel Yönetim Kurulu Adına
Genel Başkan