Etiket arşivi: “Bir toplumun tümü ortadan kalkmadığı sürece uygulama soykırım olarak nitelenemez”

ERMENİLERE SOYKIRIM YAPILMADI..

 

ERMENİLERE SOYKIRIM YAPILMADI..

Aslında çok da sevinmeyin.
Grainger yeteri kadar insan öldüremediğimiz için soykırım sayılamayacağını yazmış.
Bu bizi çok da kurtarmaz.
Bizim savımız başka.
Biz yaşananların büyük bir savaşın içinde kalkışmalar, işgaller ve sivil savaş sırasında gerçekleşen kayıplar olduğunu söylüyoruz.Haa adam bir de bizim Suriye Cephemizde yaşanan hezimete İngiliz gözüyle güzelleme yapmış.
Bizim duymak istemediğimiz diğer Osmanlı hezimetlerinden birisidir.
Ve bir alışveriş bir fiş prensibi gibi, bir savaş bir ülke kaybıyla sonuçlanmıştır.
Oraj POYRAZ
(18.2.13)

‘Ermenilere soykırım yapılmadı’

'Ermenilere soykırım yapılmadı'İngiltere’yi karıştıran kitap!

İngiltere’de 17 Ocak’ta (2013) yayımlanan ve Suriye’nin kuruluşundaki savaşları inceleyen

“The Battle For Syria, 1918-1920”adlı kitapta,
Osmanlı döneminde Ermenilere yapılan muamelenin“soykırım” olmadığı belirtildi.

Kitaptaki tez İngiltere’de tartışma konusu oldu.

Boydell Press tarafından 17 Ocak 2013 tarihinde piyasaya sürülen 270 sayfalık kitap 25 pounddan satılıyor.
Kitabın ilginç bölümlerinden birini Ermenilerin soykırıma uğratıldıkları iddiasına ilişkin satırlar oluşturdu.
Kitapta 

“Çok sayıda Ermeni’nin yaşamda kalmasından dolayı; uygulanan bir ‘soykırım’ değildi.” 

ifadesi yer aldı.

Yazar Osmanlı’nın son döneminde gerçekleşen uygulamaların “soykırım” kategorisine girmemesini “Bir toplumun tümü ortadan kalkmadığı sürece uygulama soykırım olarak nitelenemez” gerekçesine dayandırdı.

GRAINGER YAZDI TARTIŞMA BAŞLADI

İngiltere’de kitabın yayımlanmasıyla birlikte tartışma da başladı.
Askeri tarih eleştirmeni Neil Faulkner, “Türklerin yaptığı soykırım sayılamaz” tezinin kitaptaki en şoke edici bölüm olduğunu belirterek, bu satırları okuduğunda hayret içinde kaldığını bildirdi.
Faulkner tarihte “Eylem; kimsenin sağ kalmaması durumunda soykırımdır.” şeklindeki genel ilkeyi doğrulayacak yeterli kanıt bulunmadığını bildirdi.

Faulkner “Birinci Dünya Savaşı sırasında yüzbinlerce, belki de 1.5 milyon kadar Ermeni kasten öldürülmüştür ve ‘soykırım’ etiketini reddetmek, bunu tarihsel bir gerçeğin ihlali olarak tanımlamak Holokost’un inkarı değerindedir” iddiasında bulundu.

KAPAĞINDA LAWRENCE VAR

“The Battle for Syria” kitabının kapağında “Arabistanlı Lawrence”in bölgede bir jip kullanırken çekilmiş fotoğrafı yer aldı.
Kitap, Kudüs’ün İngilizler tarafından 1917 yılında alınmasından sonra İngiltere’nin bir yanda Fransa ile mücadelesini, diğer taraftan Osmanlı İmparatorluğu ile arasındaki savaşı inceliyor.

İngilizlerin harekata hazırlanışı, Hint ve Avustralya birliklerinin getirilişi, Türklerin 1918 Eylül ayında büyük Megiddo Savaşı’nda yenilmeleri, Şam’ın ele geçirilmesi ve Türkleri çölde yenen Avustralya ve Arap ordusunun anında intikalleri anlatılıyor.

Fransızların 1915 Sykes-Picot Anlaşmasıyla kendilerine verilen Suriye ve Lübnan’ı geri almak için bölgeye ulaşmaları, grip salgınının İtilaf güçlerinin ilerleyişleri üzerinde olumsuz etkisi ve Türklerin nasıl tekrar bir araya gelerek karşılarındaki İtilaf devletlerinin Suriye’nin kuzeyindeki ilerlemesini başarılı şekilde durdurdukları da anlatılıyor.
Mütareke’nin ardından yapılan barış görüşmelerini tartışan, milliyetçi emellerin nasıl bertaraf edildiğini ve Suriye’deki Fransız emperyal nüfuzunun kademeli olarak nasıl güçlendiğini ele alan yayın haşimi sülalesinden Arap lideri Faysal’a Suriye’den sürüldükten sonra İngilizler tarafından Irak krallığı verildiğini de inceliyor.

Suriye’de savaş ve siyasetin kızıştığı günlerde yayınlanan kitap, geçmişte bu ülke için nasıl mücadele verildiği, ülkenin nasıl biçimlendiği ve Osmanlı İmparatorluğu sona ererken buraya nasıl hükmedildiği konusunda önemli bilgiler içeriyor.

Kitapta, Nablus Hezimeti, Nablus Yarması olarak bilinen, I.Dünya Savaşı’nda İtilaf Kuvvetleri karşısında Osmanlı Ordusunun yenilgisi ve tüm Suriye’nin Osmanlı İmparatorluğu tarafından kaybı ile sonuçlanan Megiddo Muharebesi için
“İngiliz askeri tarihinde başarıyla sonuçlanan en görkemli zaferlerden biri” deniliyor.

Yazarın saptamalarından bazıları da şöyle:

“-General Edmund Allenby’nin Mısır Sefer Gücü Filistin’in kuzeyini savunan Türk hattını yardı ve iki Türk ordusunu buradan sürdü.

-Megiddo son büyük süvari zaferiydi.
Allenby’nin saldırı birliğinin gücü 60 bin piyade, 12 bin süvari ve 540 toptan oluşuyordu.
Türkler darbeyi nereden yiyecekleri konusunda yanıldılar.
19 Eylül sabaha karşı 4.30’da ön hat siperleri ateşle cebelleşiyordu.
Yaylım ateşi bittiğinde piyadeler ileri saldırdı.
Direniş asgariydi:
Savunanların çoğu ölmüş, dağılmış ya da kaçmış, tutsakların sayısı kısa sürede binlere ulaşmıştı.
Sabah 7 itibarıyla önde gelen İngiliz süvari birimleri parçalanmış düşman hattı boyunca boşlukları kapatmak için yarışa girmişti.

-Artık süvari, düşmana arkadan sızarak etkin bir savunmanın yeniden organize edilmesinden önce güçlü noktalarını yormak ve geri çekilen hatlara saldırmak suretiyle öncülüğü ele almıştı.
Bu birlik, Türklerin 4, 7 ve 8’inci ordularını yıkan gönüllü İngiliz süvari alayı, Hint mızraklı süvarileri ve Avustralyalı Hafif Süvarileriydi.”

KİTABA ELEŞTİRİLER

Yayın için basında “Sürükleyici bir öyküden çok sağlam bir akademik çalışma ve uzmanlar için bir referans kaynağı” tanımı yer aldı.

Bir eleştiriye göre yazar yeni kitabında Türkleri büyük ölçüde İngilizlerin yendiğini belirtiyor, isyan çıkarıp Türklerin güçlerini bölen Arapların sonuçtaki rolünü ciddi şekilde küçümsüyor.

Çeşitli yayınevlerinden çok sayıda askeri tarih ağırlıklı kitabı yayımlanan John D.
Grainger’in yapıtları arasında “Filistin İçin Savaş 1917” ve “İngiliz Deniz Savaşları Sözlüğü”gibi kitaplar bulunuyor.