Etiket arşivi: Bilal Erdoğan

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 5 Mart 2014


ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 5 Mart 2014

Naci_Bestepe_portresi


Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE
 

KOYUN

Burhan KUZU, “Kasetler doğru olsa bile vatandaş inanmaz”,

 

Fehmi KORU, “ İspatlansa bile inanmam”.

Kuzu büyür koyun olur,
Koyunlar birleşir sürü olur…

KURTULUŞ (Sayın PERİNÇEK’in yazısından)

Erdoğan bataktan nasıl kurtulur?

Yüce Divan’a çıkarak…

DALGACI

Dünya RTE’nin yolsuzlukları ile dalga geçiyor.

O da yandaşlarıyla…

GÖREVLİ

Abdullah GÜL demokrasiye aykırı tüm yasaları onayladı.

Görevde işte…

YOLSUZ

RTE, cemaatin yolsuzluklarını hesabını soracağını açıkladı.

Ayna, ayna!..

KEFİL

Binali YILDIRIM, “Bilal ERDOĞAN ile iş yapmadım ama Başbakan’a kefilim”.

Alış veriş beraber yapılınca…

ALÇAKÇA

RTE, “Alçakça montaj” diye kendini ve yakınlarını savunurken aynı yöntemle cevap vereceklerini açıkladı.

Yani alçakça…

GÖREV

Polisimiz hırsızlığı protesto eden vatandaşları engelliyor.
Gazlıyor, copluyor, suluyor.

Görevi hırsızlığı savunmak mı oluyor?

ÖZÜR

Ukrayna’da polisler diz çöküp halktan özür diledi.

Sıra gelecek…

KAÇIRTMAYIZ

Kılıçdaroğlu,”Ya istifa, et ya yurt dışına kaç” diyor.

Hesabı kesmeden nereye?

SIFIRLAMA

Cezaevinde rüşvetçiler sıfırlandı.

Büyük düşün, büyük götür,

Büyüklerin gereğini düşünür…

ADALET

Rüşvetçiler bırakılınca Başbakanlıkta oturan adam “Adalet yerini buldu” dedi.

Haramilerin adaleti…

YAKIŞMAZ

AKP’li Metin KÜLÜNK, CHP’li  vekili yumrukladı, sonra da “Yüce meclise yakışmadı” dedi.

Doğru, çünkü arka kapıdan giremeyecekler vekil edildi…

SAF!

RTE son günlerde sürekli, ” aldanmışım, safmışım” diyor.

11 yıldır sürekli aldanana saf mı denir?..

PARAZİT

“Türkiye bağırsaklarını temizliyor” demişti, Arınç.

AKP’li bağırsak parazitlerini mi işaret etmişti?

TARAK

AKP’li Midyat belediye başkan adayı Nasıroğlu  için maliye müfettişleri, ”TEFECİ” dedi.

Böyle baş(çalan)a, böyle tarak…

SAHTECİ

RTE, Burdur’da sahte belge üzerinden CHP ve TSK’yi suçladı.

Sahtecilik nöbetine yakalandı…

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

KUCAĞIMIZA DÜŞER…


Dostlar,

Sayın Melih AŞIK’ın yazısında adını vererek andığı kişinin avukatından
yasal bir uyarı aldık. Bu uyarı için yazının yorum bölümüne bakılabilir..

Bu yüzden biz, Sn. Melih AŞIK’tan aktardığımız yazıda söz konusu kişinin adını ve soyadını “_ _ _ _ _   _ _ _ _ “ biçiminde örttük (kamufle ettik..)

Üzüntüyle paylaşırız..

Sevgi ve saygı ile.
02 Nisan 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

==========================================

KUCAĞIMIZA DÜŞER...

MELİH AŞIK

portresi
Her akşam yeni bir ses kaydı düşüyor sosyal medyaya…
Son düşen kayıt Reuters Haber Ajansı dahil
yabancı yayın organlarında da yer buldu…

Başbakan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen kayıtta
Bilal Erdoğan babasına “_ _ _ _ _  Beyin 10 (milyon dolar) getirebildiğini” söylüyor… Sonrası şöyle:

Tayyip Erdoğan: Sakın Alma, Sakın Alma

Bilal Erdoğan: Ben almayacağım

Tayyip Erdoğan: Yok, Yok, Hayır Hayır alma, kendisi bize ne söz verdiyse onu getirecekse getirsin getirmeyecekse gerek yok. Başkaları getiriyor da O niye getiremiyor, laf mı? Bunlar ne zannediyor bu işi ya.
Ama şimdi düşüyorlar kucağımıza düşecekler merak etme.

Bu konuşmada adı geçen kişinin, uluslararası düzeyde petrol ticareti yapan Başbakan’ın arkadaşı _ _ _ _ _   _ _ _ _  olduğu yazıldı.
Dün akşam saatlerine dek _ _ _ _ _ _   _ _ _ _’dan bu konuda
herhangi bir açıklama gelmedi.

CHP dün soruyordu:

* Bu konuşmada adı geçen _ _ _ _ _ Bey kimdir?

* _ _ _ _ _  Bey’in verdiği söz nedir? Ne kadar getireceğinin sözünü vermiştir?

* 10 milyon Dolar, _ _ _ _ _ Bey’in getirmeyi söz verdiği tutarın
ne kadarlık bölümüdür?

* Başkaları ne kadar getirmektedir veya getirmişlerdir?

Başbakan Erdoğan dün Burdur’daki konuşmasında para işlerine
hiç değinmedi. Bol bol Cemaat ve CHP’yi suçladı…

Öte yandan ABD’de yapılan incelemeler Başbakan ile oğlu arasındaki konuşma kayıtlarının büyük ölçüde gerçek olduğunu gösteriyor.
Montaj iddiaları kabul görmüyor. Ülke kamuoyunda da
parasal konuşmaların montaj olmadığına ilişkin kanaat güçleniyor…

Obama dinledi mi?

Başbakan’ın oğluyla yaptığı telefon konuşmaları gündemi sarsarken… CHP’li Onur Öymen anımsatıyor:

– Benzer bir olay 2004-5 yıllarında Yunanistan’da yaşanmıştı. O zamanki Başbakan Karamanlis’in, aile bireylerinin ve 100’den çok bakanın veya üst düzeydeki kamu görevlisinin yaklaşık bir yıl boyunca dinlendiği
belirlenmişti. Ericsson firması, kendisini savunurken yasal dinleme aygıtlarının içine birilerinin yasa dışı dinleme sistemlerinin yerleştirdiğini bulmuştu. Bu işi yabancı bir ülkenin yaptığı öne sürülmüştü.

***

Bir süre önce İngiliz The Guardian gazetesi, Amerikan İstihbarat Örgütlerinden NSA’ın dünyadaki 35 ülkenin liderini dinlediği yolunda
bir haber yayınladı. Başbakan Merkel’in telefonlarının NSA tarafından dinlendiği yolundaki bilgiler üzerine Alman Hükümeti ve kamuyoyu
buna büyük tepki gösterdi.

Alman televizyonu ZDF’in Başbakan Erdoğan’ın da NSA tarafından dinlenip dinlenmediği yolundaki bir sorusuna Başkan Obama,
ABD istihbarat faaliyetlerinin sürdürüleceği yanıtını verdi.
Obama, yakın çalıştığı yabancı ülke liderleri ile arasında güvene dayalı ilişkiler olması gerektiğini belirttikten sonra; bununla birlikte dünyadaki hükümetlerin niyetlerini öğrenmeye de ilgi duyduklarını ifade etti.

ABD Tayyip Erdoğan’ı da dinledi mi? Eğer dinlediyse “montaj mı
değil mi?”
 sorusunun en sağlıklı yanıtını onlar biliyordur!

LOBBİ

CHP’li Umut Oran Başbakan’a soruyor:

* Daha önce yaptığınız açıklamalarda şu lobilere değindiğiniz görülmektedir:

“Faiz lobisi, Yahudi lobisi, borsa lobisi, sermaye lobisi, medya lobisi,
karanlığı özleyenler lobisi, kaybedenler lobisi, huzurdan barıştan rahatsız olanlar lobisi, içki lobisi, porno lobisi, patates lobisi, kuru fasulye lobisi,
vaiz lobisi, ananas lobisi, savaş lobisi, terör lobisi, kaos lobisi…

* Türkiye’de kaç adet lobi faaliyet yürütmektedir?

* Bilginiz dahilinde “Yolsuzluk lobisi”, “Hırsızlık lobisi”, “Rüşvet lobisi”,
“Kamu ihalelerine fesat karıştırma lobisi”, “Kamu bankalarından usulsüz
kredi alanlar lobisi” 
de var mıdır?

* Yolsuzluk lobisinin eylemleri arasında “yalan ve iftiralarla yolsuzluğun üstünü kapatmak” da var mıdır? Bu lobinin üyeleri kimlerdir, tarafınızla bir bağlantısı
var mıdır?

Hırsızlıktan yakalanmamanın tek yolu var: Çalmayacaksın…

Kasım Eren

***

Ülkenin Başbakanı yargıda değil de sandıkta aklanmak istiyorsa,
mahallenin hırsızından da bu hak esirgenmemeli.

Demokrasi bunu gerektirir.

Gözde Bedeloğlu

HIRSIZ

Kadıköy’de Taksim’de, Ankara’da, İzmir’de gençler iki günün biri meydanlara çıkıyor:

– Hırsız vaaar, diye slogan atıyor…

Bir genç okurumuz not geçmiş…

– Gece evimize hırsız girecek diye çok korkuyorum…
Camı açıp
Hırsız vaaar – diye bağırsam kimse oralı olmayacak…
Komşular siyasal slogan attığımı düşünüp arkalarını dönerek uyuyacaklar..

*****

HSYK’da bin kişi görevden alındı.

Hayırlı olsun!
Yolsuzlukların üstünü örtmek adına
HSYK (Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu)

YHSK (Yandaş Hâkimler ve Savcılar Kurulu) oldu demektir…

MİLLİYET, 28.2.14

Rifat Serdaroğlu : ÇOK KOMİKSİN ERDOĞAN

 

ÇOK KOMİKSİN ERDOĞAN

portresi_gulen

Rifat Serdaroğlu 

 

 

 

Başbakan Erdoğan çok zorda.

Partisini, içine girdiği yolsuzluk-hırsızlık-rüşvet batağından çıkarmak için çırpınıyor, çırpındıkça daha da batıyor.

Ne, söyledikleri tutarlı ne de, savunma tezleri sağlam.
İlkokul mezunu birine, al bu davayı sen savun deseniz, inanın kendisine daha az
zarar verir, bu denli komik duruma düşmez, hiç olmazsa bilmediğini konuşmaz ve
kendi kendini rezil etmezdi.

*Sen adamını Belediyede, TOKİ Genel Müdürlüğünde, Bakanlıkta yanında çanta gibi taşı, adamını yanından ayırma ve yıllarca bu adamını her yerde methet, göklere çıkar; sonra da Bakanın oğlu yolsuzluk iddiasıyla gözaltına alınsın, 20 yıllık adamından
salt kendini kurtarmak için hem istifasını iste hem de koskoca Bakanın okuma-yazması yokmuş gibi önüne bir yazılı açıklama koy.

Fakat adamın televizyon canlı yayınında;

  • “Ben ne yaptıysam Başbakan emrettiği için yaptım.
    Esas istifa etmesi gereken Erdoğan’dır.
    desin.

Sen de tüm bunlar yaşanmamış gibi;

“Yetişin dostlar, paralel yapı tuzak kuruyor, beni kandırdılar” diye feryat et!

*Sen adamı Mardin’den al, aynı zamanda Belediye Başkanlığını da fiilen yaptığın İstanbul’a Vali yap. Sonra adamı, başarılarından dolayı, yeni kurulan “Kamu Güvenliği Müsteşarlığının” başına koy.

Daha sonra adamı önce Milletvekili, daha sonra İçişleri Bakanı yap, ülkenin güvenliğini adamına teslim et. Sonra Bakanın çocuğu aylık kirası 60 Bin TL olan Gökkafesteki evinde, 7 tane kasa ve milyon dolarlarla yakalansın.

Sen de tüm bunlar yaşanmamış gibi;

“Yetişin dostlar, paralel yapı tuzak kuruyor, beni kandırdılar”
diye feryat et!

*Bilal Erdoğan, senden aldığı harçlıkla geçinen bir garip oğlan idi. Fedakâr oğlan “düğündeki takılarını” bile senin servetinin denk getirilmesi için vermişti.
Ne olduysa, aniden gariban Bilal oğlanın kanı bitleniverdi. Gazetelerde,
Bilal oğlanı törenle karşılayan Valiler ile yan yana poz-poz resimleri çıkıyordu. Belediyeler ve özel idareler Bilal oğlanın vakıflarına bedavadan arsa vermek için sıraya girdiler. Biri hızını alamadı ve Bilal oğlanın hesabına 100 Milyon Dolar
(YÜZ MİLYON DOLAR) yatırdı. Kılıçdaroğlu, banka hesap numarasını vererek sordu;

“Bu para ne iş, anlat bakalım?”

Sen de tüm bunlar yaşanmamış gibi;

“Yetişin dostlar, paralel yapı tuzak kuruyor, beni kandırdılar” diye feryat et!

Eyy Erdoğan;

Sen ki Türkiye’nin, Kafkasların, Ortadoğu’nun, Balkanların, Mağrip’ten Maşrip’e dek olan yerlerin EŞBAŞKANI olan dev bir devlet adamısın.
Obama da, Putin de, Cübbeli Hoca da senin yanında kara-kuru Karamürsel sepeti gibi kalırlar.
Eyyytt, diye bağırıp ayağını yere vurduğunda dağlar titrer,
tüm Müslümanlar sana secde eder.

Sakın ola ki,

  • “Beni kandırdılar, beni aldattılar, bunun adı dostmodern bir darbedir,
    ne istedilerse verdim yine yaranamadım.”

gibi acizlikler yapma. Kendini küçültme, zekândan bizleri şüpheye düşürme
civanım delikanlım!

Sonra bir çarıklı erkân-ı harp çıkar da şu soruyu sorarsa ne diyeceksin?

“Ülen Tayyip, T.C. Başbakanlık koltuğunda 12 yıldır sen mi oturuyon yoksa
bizim Hacı İbraham’ın Hafız oğlu mu oturuyor? Hele bi deyive baken.
Tayyip sen tüm milleti kandırmış adamsın. Bunlar seni kandırabilirler mi? Kandırırken şeker mi verdi sana, elini öpüp Hocaefendi dediğin Bağ-Kur emeklisi!..”

Sen bütün bunları boş ver Tayyipçiğim. Al yanına “Mahşerin dört atlısını”
yani Egemen – Muammer – Zafer – Erdoğan’ı ve düş yollara.
Sen şarkını söyle, dört namus timsali adamın da ara nağmeyi yapsınlar;

Beraber yürüdük biz bu yollarda, (Bunu sen söylüyorsun)
Paralel paralel, hop paralelli, (Bunu aziz ve necip 4 eski Bakan söylüyor)

Beraber ıslandık, yağan yağmurda, (Sen söylüyorsun, ama Bülent Abin de
bağırarak ağlıyor)
Paralel, paralel hop paralelli, (Beyazlar giyinmiş, 4 Ak Bakan söylüyor)

Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda, bana her şey yeşili hatırlatıyor.
(Sen söylüyorsun, Emine Hanım da Bülent Abin gibi yüksek sesle ve hıçkırarak ağlıyor)

Taralel, taralel, hop taralelli… (Ak Bakanlar, hem söylüyorlar hem de sol elleri bellerinde, sağ ellerini açıp başlarının yanında yelpaze gibi sallayıp, Tayyip Bey’in etrafında sekerek dönüyorlar…)

Amerika’nın Sesi, Hocaefendinin Nefesi adlı televizyon yayını keserek
“Flaş-flaş-flaş” logosuyla şu haberi verdi :

“Sayın seyirciler, Ortaçağ’dan kalma bir virüsün koskoca bir ülkeyi nasıl çıldırttığını seyretmektesiniz. Bu virüsün girdiği bedenlerde ar damarı çatlıyor ve utanma duygusu kayboluyor. İnsanlığı bu virüsten korumanın çaresi

Mustafa Kemal’in “NUTUK” adlı eserinde bulunuyor.

Araştırıyoruz…”

Sağlık ve başarı dileklerimle.
11 Şubat 2014

AYDINLIK Gazetesi’nin 27 Aralık 2013 Günlü Sayısı ve Yorumlarımız..

 

27 Aralık 2013 Günlü AYDINLIK Gazetesi ve Yorumlarımız..

aydinlik27aralik-1

Dileriz rüşvet – yolsuzluk – yasaya aykırı çıkar sağlama… vb. suçlamalarla süren  soruşturma AKP – Başbakan R.T. Erdoğan’ın tüm engelleme çabalarına karşın ilerler ve Bilal Erdoğan da “kaçak” durumuna düşmeden paşa pala gidip ifade verir..
Ordumuzun en üst düzey komutanları, hatta yurt dışından gelip ifade vermediler mi?
Ve de büyük çoğunluğu tutuklanıp yıllarca tutuklu yargılandılar, hüküm aldılar..

Bilal oğlana da yakışan, alnının akı ile, babasının partisinin adından yer alan
“AK” sözcüğüne yakışır “ak” bir tutum ve varsa cesaret ile “adalet” için kendisi
2 Ocak 2014’ü beklemeden gider, savcıya delikanlıca ifadesini verir..

RT Erdoğan’ın oğlu prens Bilal‘in veremeyeceği ne hesap olabilir ki??
Kimin haddine Başbakanın oğluna kumpas düzenlemek?? Tersi olsa, anlarız..

HSYK ve Danıştay’ın AKP’nin yıldırım hızıyla yaptığı gedik tıkama operasyonlarından
Adli Kolluk Yönetmeliği değişikliğini reddetmesi de AKP ve RT Erdoğan’ı bunaltıyor olmalı. Üstelik Danıştay 10. Dairesi YÜRÜTMEYİ DURDURMA ara kararı ile değişikliği bu günden başlayarak hükümsüz kıldı ve kural dışı biçimde uzun bir gerekçe yazdı. İstanbul’un eski Aksaray Valisi Polis Şefi  de çok bozulacak bu değişikliğe..

HSYK’ya neden kükrüyorsunuz, 12 Eylül 2010’da Anayasa değişikliği ile çok büyük ölçüde oradada kadrolaşmadınız mı? Tüm itirazlara karşın Adalet Bakanı ve müsteşarını Kurul üyesi olarak bırakmadınız mı?

Belli ki geceler Erdoğan için uzun ve bunaltıcı olmaya başladı..
Bize kalırsa, sözde vuruşarak çekilme ve telef olma yerine yol yakınken pazarlıkla paçayı kurtarmaya çabalasa çok yerinde olacak..

Kendisini iktidara taşıyan, partisinin programını bir proje gereği yazan ağababalarının, dünkü velinimetlerinin tepkisini neden çeker ki??

İstanbul ya da öbür yerlerde halkın şiddet kullanmadan protestosuna polisi sürmeyin..

Görülmez mi ki 17 Aralıktan bu yana enflasyon yaklaşık %6,5 arttı..
Faturayı ülke ekonomisi ve RTE’nin deyimiyle garip – gureba ödemekte..
Bu kış ortasında.. LPG zamlandı, evlere doğal gaz ve elektrik zammı da yeni yıl hediyesi olacak görülüyor ki!

Oysa uslu davransa, denizşaırı ağabeyleri , amcaları kendisine ne formüller bulmaz ki!
Örn. bir ABD gezisinde check up’a girebilir bir “değerli” öneriyle..
Hastanede yatması gerekebilir.. Dahası sözde “öldürülebilir” bu sırada..
Gerçekte yüzü değiştirilir ve de o ülkede güvenli yerlerde yaşamını ailesiyle sürdürebilir..

İstanbul’da RP Beyoğlu ilçe başkanlığından parlatılarak bir başbakan üreten ABD görevlisi amcalar daha ne parlak çözümler bulabilirler..

Bumerang dedikleri bunlar olmalı..

Kılıçdaroğlu’na Allah selamet ve afiyet versin :

– İstifa, hükümetin bileceği işmiş..!?

Süleyman Demirel siyasette olsaydı bizce 3 gün sürmez AKP’yi alaşağı ederdi.
Halkı ardına alıp, MHP ile ortak büyük mitinglerle neden ortalığı
en yüksek perdeden “istifa” dayatmasıyla inletmez??

Ayar başka yerlerden mi??

Anımsatalım : AKP bu salvoyu püskürtürse 31 Mart sabahı yerel seçim sonuçlarını
CHP ve Bahçeli dışında MHP tabanı hayal etmeyi denemek ister mi??

AYDINLIK’ın 78 bine dayanan günlük satışını kutluyoruz, 100 bini aşsın diliyoruz.

Sevgi ve saygı ile.
27.12.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net