Etiket arşivi: BELEDİYELERİN MALİ DURUMU

KORONAVİRÜS (COVID-19) SALGININDA BELEDİYELERİN MALİ DURUMU, BAĞIŞ KABUL VE SOSYAL YARDIM İŞLERİ

KORONAVİRÜS (COVID-19) SALGININDA BELEDİYELERİN MALİ DURUMU, BAĞIŞ KABUL VE SOSYAL YARDIM İŞLERİ

Mahmut ESEN
Mülkiye Başmüfettişi (E) 

Özet: Koronavirüs (COVID-19) salgınının ekonomik hayata etkisi sonucu belediyelerin; mali durumu ile mevzuat hükümlerine göre bağış kabul ve sosyal yardım giderleri incelenmiş;

Merkezi yönetim kuruluşları ve belediyelerin sosyal yardımlarının, merkezi veri tabanı üzerinden yürütülmesi amacıyla yasal olarak kurulmuş olan “Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri Bilgi Sistemi”[1] (BSYHBS)  üzerinden yapılması gerektiği,

 Oysa belediyelerin yıllardır sisteme dahil edilmediği;

 BSYHBS kullanılması halinde yardımların değişik kuruluşlarca yapılmasından kaynaklanabilecek olası sakıncalarının da büyük ölçüde giderilmiş olacağı;

 Açıklanmaktadır. 

1-2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde vergi gelirleri;  bir önceki yıl gerçekleşmelerine göre % 16,5 artışla 784,6 Milyar TL olarak tahmin edilmiştir.

2020 yılının ilk çeyreğindeki gerçekleşmelere göre yapılmış bir varsayıma göre Koronavirüs (COVID-19) salgınının ekonomik hayata etkisi sonucu, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin yıl sonunda ( 300 milyar TL noksanı ile)  484,6 milyar TL olarak gerçekleşeceği ve gerçekleşme oranının % 62 düzeylerinden kalacağı hesaplanmıştır.[2]

2-Belediye bütçelerinde gelirleri içindeki en büyük (% 65) payı; merkezi idare vergi gelirlerinden alınan paylarında içinde bulunduğu faizler, paylar ve cezalar kalemi oluşturmaktadır.

2018 yılında merkezi idare vergi gelirlerinden belediyelere pay olarak toplam olarak 69,3 milyar TL ödenmiştir[3].

Hazine ve Maliye Bakanlığı ve İller Bankası aracılığıyla ödenmekte olan bu pay; tek başına, belediyelerin tüm gelirlerinin % 62,5 ine karşılık gelmektedir.

Bu yüzden (halen) belediyelerde, öz gelirlerin toplam gelirlerine oranı % 37,5 in altında kalmaktadır.[4]

3-2020 yılındaki merkezi yönetim bütçe vergi gelirlerindeki öngörülen düşüşlerden belediyelerimiz de doğrudan ve önemli oranda etkilenecektir.

2020 yılı için kabul edilmiş varsayımlara dayalı olarak, 2018 yılı rakamları üzerinden yapılmış bir hesaplamaya göre, salt bu nedenle,  belediyelerin toplam bütçe gelirlerinde % 23,75 oranında küçülme meydana gelecektir.

4- 16.04.2020 gün ve 7244 sayılı “Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile belediyelerin mali yükü, merkezi yönetime göre daha da ağırlaştırılmıştır.

Salgının etkilerinin azaltılması bağlamda zorlukların paylaşımında belediyelerde   (satış bedelleri; ecrimisil, kira,  içme suyu bedelleri, toplu taşıma hizmeti yapan gerçek ve tüzel kişilerin ruhsat, hat kiralarından kaynaklanan)  belediye alacaklarının tahsilatının ertelenmesi ile yetinilmemiştir.

Hazine ve diğer kamu idarelerinden farklı olarak; belediyelere, faaliyetleri durdurulan/ faaliyette bulunamayan işletmelerden kira bedelleri, ilan ve reklam vergisi ile çevre temizlik vergilerini tahsil edemeyecekleri, toplu taşıma hizmeti yapanlara gelir desteği sağlamaları şeklinde ilave yükümlülükler de getirilmiştir.

Böylelikle, belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracı için bunların işletmecilerine ödenmek üzere Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinden ilgili belediyeler aracılığıyla her ay yapılmakta olan ve 2018 yılında 1.330 TL olarak tespit edilmiş olan, gelir desteği miktarında herhangi bir artış yapmayan merkezi yönetimin bu görev/sorumluluğunu dahi belediyelere bıraktığı görülmektedir.

5-Salgınla mücadele bağlamında ülkemizde de “ belli kesimlere sokağa çıkma yasağı, çok sayıda işyerinin faaliyetine geçici olarak ara verilmesi, şehirlerarası otobüs ve uçak seferlerinin düzenlenmesi, büyükşehirlere giriş/çıkışların izne bağlaması vb.” bir dizi önlemler alınmış ve uygulamaya sokulmuştur.

Ortaya çıkan tehlikeli salgın hastalık; hastalığa karşı alınması kaçınılmaz bu önlemlerden dolayı yurttaşlarımızın büyük bölümünü;  sağlık, psikolojik ve sosyal yönlerin yanı sıra özellikle ekonomik yönden de olumsuz olarak etkilemiştir.

İşyeri kapatılan veya kapatma zorunda kalan, salgın koşullarında iş yapma olanağı kalmayan çok sayıda yurttaşımız işsiz kalmış, evine ekmek götürme sıkıntısı çekmeye başlamıştır.

Hazine ve Maliye Bakanlığınca (GİB) Koronavirüs (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden doğrudan etkilenen gelir vergisi mükellefleri veya İçişleri Bakanlığınca geçici süreli faaliyetlerine ara verilen hizmet sektörlerinde faaliyette bulunan mükellefler için 01.04.2020-30.06.2020 tarihleri arasında mücbir sebep halinde oldukları, mücbir sebep hükümlerinden yararlandırılmaları kabul edilmiştir.[5]

Bu gelişmelerin doğal sonucu olarak;

5.01-Koronavirüs salgınına karşı alınmış önlemlerden etkilenmiş olan ihtiyaç sahibi çok yurttaşlarımız, kendilerine gıda/nakdi yardım yapılması amacıyla belediyelere başvuruda bulunmuşlardır.

Belediye yönetimlerinin bu gelişmeler karşısında,  ilgisiz/bigane ve seyirci kalması düşünülemez.

Sosyal belediyecilik anlayışının yanı sıra yasaların verdiği görev ve sorumlulukların bir gereği olarak; belediye başkanlarının, Pandemik Coronavirüsu nedeniyle güç duruma düşen, yoğun olarak geçim sıkıntısı çekmeye başlayan yurttaşlarımızın bu dar zamanlarında, yanında/yakınında olmaları gerektiği açıktır.

Üstelik 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümleri uyarınca; beldede ikamet eden hemşehrilerin, belediye idaresi yardımlarından yararlanma hakları vardır. Bu yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sunulması gerekmektedir.

Sosyal hizmet ve yardım yapılması konuları belediyelerin görev ve sorumlukları arasında bulunmaktadır.  Bu amaçla  “Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile engellilere sosyal hizmet ve yardım yapılması” belediye görevleri ve giderleri arasında sayılmıştır.( 5393/ 13; 14, 60. Maddeler)

Belirtilen nedenlerle belediyelerimizin, öncelik durumlarına göre, mali olanakları ölçüsünde, ihtiyaç sahibi yurttaşlarımıza acil nitelikli temel gıda maddeleri ve az da olsa nakdi yardımlarda bulunması kaçınılmaz yasal bir görev ve ahlaki davranıştır.

5.02- Bilindiği üzere 5393 sayılı Belediye Kanununda ” koşullu/koşulsuz bağışların kabul edilmesi” konusu belediyelerin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır. Koşullu bağışların kabulü belediye meclisine, koşulsuz bağışların kabulünde ise belediye başkanına yetki verilmiştir. ( 5393/15, 18, 38 md.ler.)

İçinde bulunduğumuz  (gelirlerinin de azaldığı) dönemde Belediyelerin üzerlerine düşen görev, yetki ve sorumluluklarının gereklerini yerine getirebilmek bakımından da bağış gelirlerine de ihtiyaç duyacağı, yapılmak istenen bağışları kabul etmeleri, geri çevirmemeleri gerektiği açıktır.

5.03-Diğer taraftan Ulusumuzun kadim yardımlaşma ve dayanışma duygusunun sonucu olarak; işyeri kapatılmış/kapatmak zorunda kalmış olanlar başta olmak üzere muhtaç duruma düşen yurttaşlarımıza yardımcı olmak isteyen çok sayıda kişi ve kuruluş yetkilisi belediyelere geldikleri, telefonla/yazılı başvuruda bulundukları bilinmektedir.

Belediyelerin yetkilileri, yardımsever yurttaşlarımıza yol göstermek, yapacakları yardımları kanalize etmek, tehlikeli salgın hastalık ortamında sokağa çıkmalarını, sağlıklarını tehlikeye atmalarını önlemek, belediye personelin bağış kabulü yerine Koronovirüs mücadelesi işlemleriyle meşgul olmalarını sağlamak amacıyla, zorunlu neden halinin doğal sonucu olarak; belediyeye yapılacak yardımlar konusunda resmi internet sitelerinde bazı açıklamalar yapmak zorunda kalmışlardır.

Zorunlu neden halinde yapılmış olan bu açıklamaların Yardım Toplama Kanunu kapsamında açılmış bir kampanya olarak değerlendirilmemesi gerekir.

Ancak İçişleri Bakanlığınca, belediyelerin bu faaliyetlerinin Yardım Toplama Kanunu kapsamında değerlendirildiği, belediye yetkilileri hakkında inceleme/araştırma başlatıldığı görülmektedir.

Kamuoyuna yansıyan bilgilerden bazı belediyelerin, İçişleri Bakanlığının tesis ettiği işlem için idari yargı nezdinde iptal davaları açtıkları anlaşılmaktadır.

İdari yargıda bakılmakta olan bir dava varken, idari işlemin hukuka/kanuna aykırı olduğu dahi henüz saptanmamış iken belediye yetkilileri hakkında inceleme/soruşturmaya tevessül edilmemesinde hukuk devleti ilkelerine bağlı kalınması yönünden yarar bulunmaktadır.

6-Cumhurbaşkanı tarafından, yardımların tek elden, gerçek ihtiyaç sahibine yapılması gerektiği belirtilmiş, bu bağlamda “ Biz bize yeteriz Türkiyem”  adı ile bir yardım kampanyası başlatılmıştır.

Yardımların tek elden gerçek ihtiyaç sahiplerine ve ihtiyaçları oranında yapılmasında şüphesiz yarar vardır.

Esasen konuya ilişkin mevzuat hükümleri de bunu gerektirmektedir.

Bu amaçla öncelikle, 633 sayılı KHK’nin 33 maddesi ve konuya ilişkin çıkarılmış özel Yönetmelik hükümlerine göre; DPT tarafından önerilmiş, ASPB ile TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilmiş olan yardımların tek başvuru üzerine, kişi yerine aileyi esas alacak şekilde, merkezi (tek) veri tabanından sorgulanması suretiyle gerçek ihtiyaç sahiplerine yapılmasını, mükerrer yardımların önlenmesi, kaynakların rasyonel/adil kullanımını, etkin bir denetimini, yardımların -büyük ölçüde- siyasi malzeme, reklam/istismar aracı olmaktan çıkarılmasını öngören, asgari yirmibeş milyon yurttaşımızı yakından ilgilendiren Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri Bilgi Sisteminin  (BSYHBS) belediyelerin paylaşımına açılması gerekmektedir.[6]

Kuruluş amaçlarına ve konuya ilişkin mevzuat hükümlerine aykırı olarak belediyeler, yıllardır proje kapsamına alınmamıştır.

Anılan noksanlık hızla giderilmeli, merkezi yönetim kuruluşları, belediyeler, kapsama giren STK’ ların merkezi veri tabanı üzerinden gerçek ihtiyaç sahiplerine yardım etmeleri,  yapılan tüm yardımların görülmesinin ve kaynakların adil/rasyonel dağıtılmasının önü açılmalı, yardımların değişik kuruluşlarca yapılmasından kaynaklanabilecek sakıncaların giderilmesi sağlanmalıdır.

Bu suretle; bir dönem seçim kampanyasında kullanılmış olan “Eli kolu bağlı bir belediye başkanı”  algısının oluşmasının da önü alınmış olacaktır.