Etiket arşivi: Batı emperyalizminin finans – kapitalizminin maşası Dünya Bankası ve IMF

AİLE HEKİMLİĞİ SİL BAŞTAN: 1. BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİ DENEME TAHTASINA DÖNDÜ!

TTB_logosu

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu, Sağlık Bakanlığı’nca
23 Mart 2016’da yayımlanan bir genelge ile kuruluşu duyurulan
Halk Sağlığı Merkezleri ile ilgili yazılı açıklama yaptı.

AİLE HEKİMLİĞİ SİL BAŞTAN:

BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİ DENEME TAHTASINA DÖNDÜ!

Sağlık Bakanlığı, 23.03.2016 tarihinde yayınladığı 2016/5 sayılı genelge ile Halk Sağlığı Merkezleri’nin (HSM) kuruluşunu ilan etmiş bulunmaktadır. Bu Genelgede Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) yönetmeliğinin 5. maddesine dayanılarak; HSM’lerin, TSM’lerin ek birimi olarak kurulacağı belirtilmiştir. Fakat adı geçen Yönetmelikte “ek birim” tanımlaması yer almadığı gibi bağlı birimler arasında HSM de yoktur.

Toplum Sağlığı Merkezleri, 5258 sayılı Yasa’ya göre (AS: Aile Hekimliği Yasası) aile hekimliği hizmetlerinin dışında kalan Birinci Basamak sağlık hizmetlerini sunmak üzere kurulmuştur.” denilmesine karşın, yeni genelgede, TSM’lerde 5 adet yeni Aile Hekimliği Birimi kurulacağı yer almaktadır.  Oysa HSM’ler TSM’lerin bağlı birimi olamayacağı gibi TSM’nin tanımı belli olmayan ek birimi de olamaz. HSM kuruluşu için yayınlanan genelgenin, yasal bir dayanağı bulunmadığı, bu birimlerde görevlendirilecek personelin görev, yetki, hak ve yükümlülüklerinin yasa ile belirlenmesinin esas olduğu gerekçeleriyle, iptali için yargıya (AS: Danıştay’a) başvuracağımızı ilan ediyoruz.

Birinci Basamak sağlık hizmetlerinde yapılmak istenen ve oldukça önemli olan bu değişikliğin, bu hizmeti veren sağlık çalışanları ve onların bağlı bulunduğu örgütlerle tartışılmadan uygulanmaya konması kabul edilemez. İstanbul, Tuzla’da apar topar yaşama geçirilmeye çalışılan, amaç ve hedefleri iyi belirlenmemiş, yasal dayanaktan yoksun,  altyapı hazırlığı ve pilot çalışması bulunmayan bu uygulamayı izah etmek olanaklı değildir.

HSM Genelgesinde yer alan maddelerin ne anlama geldiği, genelgede belirtilen hizmetlerin nasıl yaşama geçirileceği, varolan sistemle çelişkilerinin nasıl giderileceği, yaşanacak olası sorunların nasıl çözüleceği.. gibi birçok sorunun yanıtı bir bilmece olarak önümüzde durmaktadır.

HSM Genelgesinde yer alan ve sonrasında Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklamalarda belirtildiği gibi,  ASM ve TSM çalışanlarına HSM’lerde Cumartesi ve mesai günlerinde 17-21 saatleri arasında nöbet tutturulması dayatmalarının, tıpkı Hastane acil nöbetleri ve ASM nöbetlerinde olduğu gibi kabul görmeyeceğini belirtmek istiyoruz.

1. Basamak sağlık hizmeti sunumunu paramparça eden, hekimleri ve sağlık çalışanlarını ağır yükler altında ezen, niteliksiz bir sağlık hizmeti sunum programına dönüşen bu sağlık sistemi artık yamalı bohçaya dönmüştür. Büyük ışıklı tabelalarla halkın gözünü boyamaya çalışan Bakanlık,  en temel etmen olan insanı görmezden gelmekte,  kocaman binalara hapsedilen köleler yaratıp yalnızca gösteriş peşinde koşarken, içtenlikli vatandaşımızı  nitelikli sağlık hizmeti aldığına inandırmaya çalışmaktadır.

  • Birinci Basamak sağlık hizmetlerinin, kamu eliyle, toplumun gereksinimlerine uygun olarak yürütüldüğü, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, toplumun her kesimine eşit, ulaşılabilir, tümüyle ücretsiz bir sağlık ortamı olanaklıdır.

Sağlık çalışanlarının, güvenceli iş, güvenli iş ortamı, çalışma haklarının kısıtlanmadığı, baskı ve angaryaların olmadığı, emekliliğine de yansıyan insani bir ücret karşılığında, iyi hekimliğin yapılabileceği 1. Basamak sağlık politikalarının izlenmesi gerektiğine inanıyoruz.

Sağlık Bakanlığı’nı;
Hem toplumun sağlık hakkı, hem sağlık çalışanlarının haklarını gözeten bir Birinci Basamak için sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.

TTB AİLE HEKİMLİĞİ KOLU
04 Nisan 2016

=============================================================

Dostlar,

TTB (Türk Tabipleri Birliği) Aile Hekimliği Kolu üyesi – yöneticisi meslektaşlarımızın yukarıda aktardığımız açıklamasına ve itirazına katılmamak olanaksız..

AKP, Haziran 2003’te başlayarak sağlık hizmetlerini çok büyük ölçüde piyasalaştırdı. Batı emperyalizminin finans – kapitalizminin maşası Dünya Bankası ve IMF güdümünde yürütülen kökü dışarıda SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM (Health Transformation) dayatması ile sistem DNA’sına dek değiştirildi..

Görülüyor ki 1. Basamak Sağlık hizmetleri (yatak olmayan tüm sağlık hizmetleri) ciddi biçimde aksamaktadır. Aile Hekimliği sistemi ile salt kişilere dönük koruyucu sağlık hizmeti verilmeye çalışılmaktadır. Aile hekimleri salt 1 Aile sağlığı elemanı ile çalışmaktadırlar. Çevreye dönük koruyucu sağlık hizmetleri ayrılmış ve Toplum Sağlığı Merkezlerine bırakılmıştır.. 2 Birim arasında yeter eşgüdüm sağlanamadığı gibi, TSM’ler gereken teknik ve personel altyapısına kavuşturulamamıştır. Ayrıca gıda hijyeni Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bırakılmıştır. Pek çok çevre sağlığı sorunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumluluk alanındadır. Sularla ilgili olarak Orman ve Suişleri Bakanlığı devrededir. Okul kantinlerinde hangi yiyeceklerin satılacağına Milli Eğitim Bakanlığı karar vermektedir… Sistem çok başlı, eşgüdümsüz, hatta paramparçadır.. Yıllardır bu sorunları yazıyor ve anlatıyoruz.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde son sınıf öğrencilerimizi (İntörn Dr.) Aile Sağlığı hekimlerinin ofislerinde, Toplum Sağlığı Merkezlerinde ve öbür 1. Basamak Sağlık hizmeti birimlerinde (Verem Savaş Dispanseri, Ana-Çocuk Sağlığı Disp. gibi) uygulamalı çalışmalara (staja) gönderiyor ve izliyoruz.. Sistemi yakından gözlüyor ve sorunları içinden biliyoruz. Kökü dışarıda ve Türkiye’nin bünyesine uymayan bu zorlama model yürümemektedir. Sağlık Bakanlığı’nın geç de olsa sorunu ayrımsaması (fark etmesi) buruk bir sevinç veriyor. Ancak onarım, yeni sorunlara yol açmamalıdır. Türkiye’nin sağlık sektöründe yeni hatalara dayancı (tahammülü) kalmamıştır. Sağlık Bakanlığı’nın, yabancıların dayatması ve güdümüyle çalışmak yerine, Türk hekimlerine, onların örgütlerine, sağlık çalışanlarına danışarak sermayeden yana değil, ulusal ve halktan – insandan yana bir sağlık sistemi oluşturmasını istemek hakkımızıdır.

Sevgi ve saygı ile.
05 Nisan 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com