Etiket arşivi: Basın etiği

KAĞITTA OYNANAN OYUN

KAĞITTA  OYNANAN OYUN

Konuk yazar :
Mustafa AYDINLI
Eğitimci – Yazar

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

Son günlerde kâğıt fiyatlarında inanılmaz artışlar oluyor. Fiyatlar adeta çıldırmış durumda. Bu durum pek çok Anadolu basınını vurdu. Kimi gazeteler bir süre çıkamaz oldu. Basından okuduğumuza göre, çok sayıda yerel gazete – dergi.. kapanmak zorunda kalacak. Zaten az okuyan bir toplumuz, kitap fiyatlarına gelen – gelecek zamlarla kitap, gazete, dergi almak ve okumak giderek lüks olacak.

Bu sorunun temelindeki yakıcı gerçekleri ne derece araştırıyoruz ve dikkat ediyoruz acaba? Yargı kararları hiçe sayılarak yaşanan skandal boyutunda bir soruna dikkat çekmek istiyorum. 28 Nisan 2012’de Milliyet Gazetesinin “Gece yarısı geçen kritik karar” başlığı ile verdiği haberi aynen aktarmak istiyorum. Aslında Milliyet, malum yandaş gruplara geçti özel imtiyazlarla. Bugün olsa bu skandal haberi zaten okuyamayacaktık, o gün kısmen de olsa basın etiği sorumluluğu ile verilen haberi okuyalım.

“AKP dün gece yarısı çok kritik bir yasayı Meclis’ten geçirdi. Bazı üst kurul başkanlarının görev sürelerini düzenleyen yasa görüşülürken, son dakika verdiği önergeyle tartışılacak bir düzenlemeyi yasalaştırdı. Ekonomiservisi.com‘un haberine göre, yasaya eklenen maddenin özeti şöyle: Özelleştirme ihaleleri konusunda yargının verdiği kararlar bundan böyle yok sayılacak, son sözü Bakanlar Kurulu söyleyecek. Bu yasa bir medya grubunu çok yakından ilgilendiriyor:

13 Mayıs 2003’te yaklaşık 1800 dönümlük arazisi, 185 lojmanı, sosyal tesisleri ve diğer varlıkları ile Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası 1.1 milyon dolara satıldı.Özelleştirme ihalesi öncesinde 51 milyon $ değer biçilen Balıkesir SEKA, ihalede tek teklifi veren Yeni Şafak gazetesinin sahibi Albayraklar’a Özelleştirme Yüksek Kurulunun onayıyla 24 Haziran 2003’te devredildi.”

“Bursa 2. İdare Mahkemesi 28 Temmuz 2003´te, satılmasında kamu yararı ve özelleştirmenin amacına uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı ve sonra da iptal kararı verdi. Karar temyiz edildi ve başka yargı organları Balıkesir SEKA’nın iadesi için 5 karar daha aldı. Ancak o tarihten bu yana yani tam 9 yıldır Balıkesir SEKA, Albayraklar’dan geri alınamıyor.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın Balıkesir SEKA’yı geri alamamasının nedeni ise Albayraklar’ın açtığı 700 bin liralık tazminat davası. Bu dava nedeniyle SEKA’nın kapısına kilit vurulmuş durumda. Kısacası, Devlet kendi malını 9 yıldır çalıştıramıyor. Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret A.Ş., kendisine devredilen tüm taşınır – taşınmaz mallar ile irtifak ve kullanım hakları üzerine ihtiyati tedbir koydurmuştu.

Gece yarısı Meclis’ten geçen yasaya göre özelleştirme uygulamalarına yönelik açılan davalarda, ihaleyi kazanan yatırımcıya devrin ardından iptal kararı verilmesi nedeniyle oluşacak fiili imkânsızlık karşısında geri dönülemeyecek bir yapının ortaya çıkması halinde Bakanlar Kurulu, yargı kararını uygulamayabilecek. “

Sayın muhalefet milletvekilleri Mecliste şekerleme yaparken gece yarısı kararları ile ve yargı kararları hiçe sayılarak devletin malı kimlere peş keş çekiliyor, ibret için görelim.

“Yeni yasayla birlikte 9 yıldır kapısı kilitli bulunan ve Danıştay’ın iptal kararına karşın 9 yıldır devlete iade edilmeyen Balıkesir SEKA, Bakanlar Kurulu kararıyla Albayraklar’a devredilebilecek.

AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli’nin dün Meclis’te “Özelleştirilen yere yatırım yapıldıktan sonra onun devlet tarafından geri alınması mümkün değil.” sözleri, Balıkesir SEKA konusunda hükümetin Albayraklar lehine karar vereceği beklentisini güçlendirdi. Böylece Albayraklar 51 milyon $ değer biçilen ancak 1,1 milyon dolara aldıkları kâğıt fabrikası sayesinde rakipleri karşısında büyük bir avantaj elde etmiş olacak.

Kâğıt fiyatları neredeyse %300 artarak 3’e katlanırken önce bu durumu sorgulamayan toplumun hiçbir şey söyleme hakkı olmadığını sanıyorum.
=============================================
Dostlar,

Değerli dostumuz eğitimci – yazar Sayın. Mustafa AYDINLI, son derece yakıcı bir konuyu işliyor yukarıdaki yazısında. Geçtiğimiz günlerde bu soruna ilişkin yazılar yayınladık sitemizde.

Sn. Prof. Erinç Yeldan’ın makalesinin altında biz de kapsamlı katkılar koyduk.. Bu yazımızın okunmasını, yayılmasını dileriz..

Hatta manşette hala tuttuğumuz bir çığlığımız var :

Anayasa md. 138/son :

“Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”

Yapılanlar son derece net ve açık bir ANAYASAYI İHLAL SUÇUDUR.

Bu suç işlenerek TÜRKİYE YAĞMA VE TALAN EDİLMEKTEDİR!

  • Bugün 2/3’ü özel sektöre ve bankalara ait 467 milyar $ dış borç, AKP politikaları sayesinde küpünü dolduran küçük bir azınlığın borcudur.

– Sendikal örgütlenmenin engellendiği, 
– onbinlerce kamu emekçisinin ihraç edildiği, 
– grevlerin yasaklandığı, 
– kamu emekçilerinin yandaş konfederasyonla birlikte yoksulluğa ve yoksunluğa mahkum edildiği, 
– hak aramanın bastırıldığı…

bir ortamda elde edilen yüksek kâr oranlarını halkla paylaşmayanlar, bugün zararlarını ve borçlarını halkın sırtına yıkmakta. “Nimete” kimseyi ortak etmeyen %1’lik bir kesim, külfeti nüfusun %99’unun üzerine yıkmaya çalışmakta. Krizi yaratanlar fırsattan istifade İşsizlik Fonunu yağmalamanın, kıdem tazminatına el uzatmanın ve zorunlu BES adı altında emekçinin cebinden finans tekellerini beslemenin yolunu aramaktalar.

…….
Bunlar son derece ağır suçlardır ve gün olur bu mazlum halk uyanır, ayağa kalkar ve beka refleksi ile kadim tokadını atarak, sorumlularından hesabını meşru direnme – savunma – isyan etme hakkı bağlamında hukuk katında sorar..

Kalmaz kimsenin yanına.. Tüm haramilere bir kez daha duyurulur!

Sevgi ve saygı ile. 27 Eylül 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

ÇANLAR SUSMAZ BAYRAKLAR İNMEZ

ÇANLAR SUSMAZ BAYRAKLAR İNMEZ

Rıfat Serdaroğlu

Rifat Serdaroğlu
https://rifatserdaroglu.com/, 24.08.2018

(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

Dünyanın yeni delisi Trump, Avrupa Birliği Ülkeleri için de yaptırım kararı aldı ve uygulamaya başladı!
Siz, Avrupa’nın herhangi bir ülkesinden örneğin Almanya Şansölyesi Merkel’den; (hani tesadüfen zengin olmuş, 300 Milyar Avro bütçe FAZLASI veren ülke var ya hah işte tam orası) “Eyy Almanlar; Trump’ın bu yaptığı, doğrudan kilisedeki çanlarımıza ve bayraklarımıza karşı yapılmış ekonomik bir saldırıdır” dediğini duydunuz mu?

Duyamazsınız! Çünkü Avrupalı yöneticiler hayal aleminde yaşamazlar.
Plan yaparlar, strateji geliştirirler ve sonuca giderler.
“Yol bulmak”, “Sıfırlamak”, “Hırsızlık oğuldan babaya değil babadan oğula geçer”, “Fakir, çalmasını bilmediği için fakirdir” gibi ahlak dışı anlayışları yoktur! Vatandaşlarına asla yalan söylemezler.
Almanya, bankalarının tamamını yabancılara satmaz. Stratejik Kuruluşlarını dağıtmaz. Bir otoyolu veya köprüyü, maliyetinin 5-6 katına mal edip milletini soydurmaz!
Avrupa’da bu soygunlara vatandaşları izin vermez. Bunları yapmaya yeltenen, yoldan çıkan bir yönetici olursa, kamuoyu ile basını ile yargısı ile ona dünyayı dar ederler.

Saatçi Zafer-
Eskort Egemen-
Boyunsuz Muammer-
İ. Melih Gökçek-
Okçu Bilal-
alışveriş için mağazayı tümden kapatan eşler

gibilerini orada asla göremezsiniz. MAN Adası ve Malta Dövizleri gibi rezilliklere meydan verilmez. Niyetlenen kendini yargıcın karşısında bulur. Deniz Feneri e.V gibi soygunlara anında müdahale edip, karara bağlarlar. Avrupa’da kimse hırsızı korumaz!

Peki, ne yapar bu Avrupalılar?
ABD’ye nasıl karşılık vereceklerini veya vermeyeceklerini, ekonomilerinin dayanma güçlerini, ilmi olarak belirlerler ve diplomasiyi kullanarak bu sıkıntılı durumdan çıkmaya çalışırlar…

Biz ne yapıyoruz?
Yıllarca borç aldık, borcu üretim ve istihdam değeri olmayan yerlere gömdük. Yandaşları beslemek için, gereksiz büyüklükte yatırımlar yaptık, sonunda duvara dayandık!
Sonra zavallılar gibi başladık, ezanımıza bayrağımıza saldırıyorlar diye bağırmaya!
Gerçek şudur :
Akşamdan yediğin hesapsız hurmalar, sabah kıçını tırmalar. Bizimkisi de o hesap. Göm borç aldığın parayı taşa toprağa, benden sonra ne olursa olsun.

Size iki örnek vereyim :
-Bayburt-Gümüşhane Havaalanı için müteahhite yıllık 2 milyon yolcu garantisi verildi. 20 yıl boyunca bu garantiyi döviz olarak ödeyeceğiz.
Bayburt 80 bin nüfuslu, Gümüşhane 170 bin nüfuslu. İki il 250 bin kişi. Bu 250 bin vatandaşımız, yılda 8’er defa uçsalar ancak yandaş müteahhite verilecek para tamamlanacak. Uçmazlarsa Türk Milleti olarak bu parayı bizler uçacağız! Bu iki ilimizin yakınında rahatlıkla kullanabilecekleri 1,5 saat mesafeli Trabzon ve Erzurum Havaalanları da var. Bu parayı bir fabrika, bir üretim tesisi için kullansak daha akılcı olmaz mıydı?

-Tüm statlarımıza bakın! Üç büyüklerinkiler hariç, tamamının maç başına seyirci ortalaması 3-5 bin kişidir! Stat kaç kişilik? 40 bin-50 bin-60 bin! Ne gerek var? Her ile 15-20 bin kişilik statlar yap, artan para ile üretim tesisleri aç. Yoo olmaz! Niçin olmaz? O zaman avantayı, ortaklığı nasıl kapacağız?

  • Behey Müslüman, kendi insanını, kendi ülkeni soyuyorsun, hiç utanmaz mısın?

Değerli Okurlar;
Türk Milleti olarak iki önemli işimiz var!

-AKP’nin bizleri bilerek düşürdüğü bu durumdan, egemenliğimizi tamamen kaybetmeden nasıl çıkarız?
-Bizi hangi siyasi parti bu çukurdan çıkarır?

Yanıtınız varsa lütfen gönderin!
Özellikle CHP ve İYİ Parti yetkilileri! Tatiliniz bittiyse, ne düşündüğünüzü
Türk Milletine lütfen anlatır mısınız? Biz düşüncelerimizi yine açıkça ve mertçe pazartesi günü sizlerle paylaşacağız…

Sağlık ve başarı dileklerimle.
====================================
Dostlar,

Bir kez de biz soralım :

  • Behey Müslüman, kendi insanını, kendi ülkeni soyuyorsun, hiç utanmaz mısın?

ATATÜRK, 1 $ = 1,26 TL olarak bıraktı 1938’de. Erdoğan 2002 sonunda 1 $ = 1,61 TL’den aldı, 1 $ 6 TL’yi buldu.

Gerekçe hep aynı ve hazır : “Dış güçler!”
Reçete de şablon : “Bizim Allahımız var”
İslam inancına göre Allah tüm insanları yaratmadı mı?
Erdoğanizm, Allah’a da el koyacak!
Bayram iletisinde ABD’nin yaptığı ‘bayrağa ve ezana saldırı’ dır dedi..

  • Mide bulandıran, sınır tanımaz, damardan hamaset ve aldatma nereye dek?

Halk elbet uyanacak, yoksullaştırma diz çökertiyor!

Siyaset etiği
 en başta halka doğru söylemeyi, dürüstlüğü gerektirmiyor mu?

Dindar değil dinci, hatta din sömürgeni, dinbaz AKP siyaseti bu kuraldan bağışık mı
(muaf mı)??

İnsanlığın 1. kuralı DÜRÜSTLÜK değil mi! AKP İslamında Dürüstlük yer almıyor mu?
Kur’an
müslümanlara DÜRÜST olmayı emretmiyor mu?

Yoksa, ‘dar-ül harp’ ilan ettiğiniz Türkiye’de, her taraf viraneye döndürülene dek Kur’anı askıya mı aldınız? Kim ve hangi yetkiyle?

Cihat hukuku mu ilan edildi Anadolu’da? Nedir bu yaptıklarınız??
Nerede duracaksınız??
*****

Durum ”kritik” aşamadadır ve Muhalefet ortak davranmalı ve bu ağır bunalım için TBMM’yi hemen toplantıya çağırarak çare üretmelidir. Israrla şu isteği öncelikli gündemde tutmalıdır :

  • Emekçilerin ücretlerinde, yıl sonu beklenmeden enflasyonun altında kalmamak üzere hemen iyileştirme (zam!) yapılmalıdır. 
  • On milyonlarca masum insanı göz göre göre yoksullaştıramazsınız. 
  • Haramzadelerin borçlarını Devlet olarak yüklenemezsiniz!
  • Bedeli rantiye sınıfı ödemeli. Çünkü bu çöküşten masum Halk değil, iktidar ve onlar sorumlu.
  • Basın, bu sefillikten kendini kurtarmalı; evrensel görevini yapmalıdır. Basın etiğinin tüm dünyada geçerli kuralı, DÜRÜST – DOĞRU HABER, özgür yorumdur.. Haber ver kardeşim, halka gerçek – çıplak haberleri ver ve.. Dilediğince yorumla. Halkın beynini yıkama!

    Öyle sanıyoruz ki, yandaş basının içine düştüğü , düşürüldüğü ahlaki sefaletin bir örneği daha tarihte yoktur ve olmayacaktır.

Bir yandan vahşi devalüasyon ile gazete – TV…. yayıncılığının maliyetleri katlanacak, öbür yandan RTÜK ha bire cezalar yağdıracak ve sermaye de reklam ambargosu uygulayacak; Saray’ın sesi basıncık ile demokrasi olacak öyle mi? Bu senaryo 1800’lerde çökertildi!

Sevgi, saygı ve endişe ile. 25 Ağustos 2018, Tekirdağ

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com