Etiket arşivi: Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek

BU TEĞET YAKACAK..

BU TEĞET YAKACAK..

portresiRahmi TURAN
SÖZCÜ, 04.12.2016

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

İktidar yandaşı gazeteler dün “Teğet geçecek” manşetleriyle doluydu.
Dolar, yaydan çıkan ok gibi fırlayıp olanca vahşetiyle gövdemizde saplanmış durumda iken bunun teğeti mi kalmış? Fakat o sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan‘a ait olunca önem kazanıyor tabii…
Başbakan Yıldırım “Bunların hepsi geçecek” diye işi hafife alırken, Erdoğan da yandaş gazetelere manşet olan 9 yıl önceki o sözlerini tekrarladı:

  • “2007-2008’deki olayda da ‘Kriz teğet geçecek’ demiştim.
    Aynı şeyi yine söylüyorum, bu da teğet geçecek!”

Teğet geçmek geometrik bir ifade… Bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada hafifçe değen bir doğru… Yani bu ekonomik kriz hafif geçecek, öyle mi?

9 yıl önceki o krizi düşünüyorum da insanlarımızın nasıl perişan olduğunu hatırlıyorum.

Eğer bu defa da “Teğet” denilerek o durum kastediliyorsa, milletin çekeceği var demektir.
İçinde bulunduğumuz kriz konusunda Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek:

  • “1. Dünya Savaşı’ndan sonra en sıkıntılı, belki de en zorlu dönemden geçiyoruz.”

dedi. Bence en gerçekçi ifade budur. Allah yardımcımız olsun!
==============================
Dostlar,

Doların 3,5 TL’yi de geçen tırmanışı “teğet” meğet değil mızraktır, hançerdir.
Aymazlığın zamanı değildir. Çook ciddi önlemlerin alınması gereklidir.
Lütfen anımsayalım :

2008’in son çeyreğinde kriz geldi. Büyüme hızı % eksi 4.7’ye indi.
2009’da 1. çeyrekte büyüme % – 14.6’ya düştü.
2. çeyrekte üyüme % – 7.6.
3. çeyrekte büyüme % – 2.7
2009 yılı sonunda büyüme % – 4.7’de kaldı, küçüldük ve yoksullaştık.
2008-9’da kriz, Türkiye ekonomisine teğet geçmedi, deldi geçti.
Rakamlar her şeyi açıklıyor..
Nitekim, ateş bacayı sardığından, Tayyip bey panik içindedir :

  • “Tulumbada şu an su yok, tulumbaya su lazım…” 

diyerek perişan hallerimizi kabul ve ilan etmiş bulunuyor..
Ekonomik bunalıma çözüm önerilerini AYDINLIK‘tan Sn. Mustafa Pamukoğlu yazdı (04.12.2016). O makaleyi de paylaşacağız sitemizde.

  • Dövizlerini bozdurmaya, asrın lideri öncü olmalıdır..

Çeşitli yerli -yabancı kaynaklarda yazılıp çizilen muazzam servetinden R.T. Erdoğan hem TL’ye geçmeli hem de her şeyini borçlu olduğu ama 15 yılda tulumbasını kuruttuğu ülkesine “bağış” (!?) yapmalıdır.

Anımsanacağı üzere İsviçre bankalarında büyük servetleri olduğu ileri sürüldüğünde sav sahiplerine “müfteri” diyerek avaz avaz bağırıp azarlamış, haşlamıştı Erdoğan. Oysa bu savı ileri sürenlerin bunu kanıtlaması yerine kendisi, İsviçre bankalarına resmi bir yazı göndererek hesaplarının (kendisi ve 1. derece yakınları) açıklanmasını isteyebilirdi. Deniz Baykal da geçmişte benzer suçlama karşısında bu yolu izlemişti. Çünkü İsviçre Bankalarındaki hesaplar çok gizli. Böyle olduğu için kaçak – haram hesaplar orada tutulabiliyor. Bu sefil anlayış, küçücük ülke İsviçre’ye muazzam servetler kazandırıyor; utanmaz kapitalizmin yüz kızartan kurgusu sürdürülüyor..

Bir de Tayyip beyin çooook övündüğü, döviz revervlerini 120 milyar Doların üstüne çıkardığını ileri sürdüğü T.C. Merkez Bankası neden piyasaya “gereken miktarda” Dolar sürememektedir? Neden hemen tıknefes olmuştur??

Bu ağır bunalımdan çıkışta örgütlü bir halkımız olsaydı, AKP – RTE’den kurtulabilirdik..
Ancak bu olanaktan yoksun olduğumuz için, bizi bekleyen tehlike ağır bir yoksullaştırlma ve koyu bir dinci AKP faşizmi olabilecektir korkarız..

Sevgi ve saygı ile.
04 Aralık 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak.
Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net

profsaltik@gmail.com

AKP’li yıllarda 30 milyar dolar ‘gizemli para’ girişi oldu

AKP’li yıllarda 30 milyar dolar
‘gizemli para’ girişi oldu

AKP döneminde gelen “gizemli para” miktarının 29.4 milyar dolar olduğu bildirildi.

AKP döneminde gelen “gizemli para” miktarının 29.4 milyar dolar olduğu bildirildi. CHP Milletvekili, eski Hazineci Faik Öztrak, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde cari açığın finansmanında ciddi bir bozulma yaşandığını ifade etti.

Ülkeye normal yollarla gelen dış kaynağın 2014’te 41.6 milyar dolardan 2015’te 10.7 milyar dolara düştüğünü belirten Öztrak, “Buna karşın, kaynağı belirli olmayan para giriş/çıkışının izlendiği net hata noksan hesabından 2015 yılında ülkemize 9.7 milyar dolarlık kaynağı belirsiz para girişi olmuştur. Bu, tüm Cumhuriyet tarihinde tek bir yılda ülkeye en yüksek kaynağı belirsiz para girişidir.” dedi. Öztrak, tüm AKP iktidarlarında ülkeye gelen kaynağı belirsiz para toplamının 29.4 milyar dolara ulaştığını, bunun 20 milyar dolarının ise son beş yılda gerçekleştiğini vurguladı.

REZERVLERDE BÜYÜK ERİME

Döviz rezervlerindeki 11.8 milyar dolarlık erimeye de dikkat çeken Öztrak, 2015’te cari açığın yüzde 37’sinin mevcut rezervler kullanılarak kapatıldığını kaydederek, “Bu, kriz yılı olan 2001’den bu yana, karşı karşıya kalınan en büyük rezerv erimesidir” ifadesini kullandı.
Öztrak, Başbakan Yardımcısı Şimşek’e şu soruları yöneltti: “2015’te Cumhuriyet tarihi rekoru kıran kaynağı belirsiz para girişinin nedenleri nelerdir? 2015’te kaynağı belirsiz para girişinde rekor kırılmasının ardında Gümrük Bakanlığı’nın 15 Nisan 2015 tarihli yurda nakit para girişini kolaylaştıran genelgesinin bir rolü var mıdır? Özellikle son beş yılda ülkeye bu kadar büyük miktarlarda kaynağı belirsiz para girişi olmuşken bunun nedenleri konusunda neden doyurucu bir çalışma yapılmamıştır? Kaynağı belirsiz para girişleri konusunda kamuoyuna açıklanmak üzere ilerleyen günlerde bir çalışma yapmayı planlıyor musunuz?”

AKP’DEN ÖNCE ‘SIFIR’DI

2015 yılına ait cari açık rakamlarını değerlendiren Öztrak, AKP’den önceki 22 yıllık dönemde (1980-2002) toplamda “sıfır” olan kaynağı belirsiz para girişinin, AKP iktidarları döneminde (2003-2015) 30 milyar dolara dayandığına dikkat çekti. Öztrak, özellikle son 5 yılda büyük artış gösteren gizemli para girişlerinin açıklanması gerektiğini vurguladı. (Aydınlık, 13.2.16)

================================

Dostlar,

AKP iktidarı 2003 yılı bütçesinden başlayarak 2016 dahil 14 bütçe yaptı.
Yeni adı ile merkezi yönetim bütçesi..
2016 bütçesi 572 milyar TL dolayında..
Özelleştirme girdileri 60 milyar $ dolayında..
Üstüne üstlük 30 milyar $ da “net hata – noksan” adlı, teknik – mali (akçal) terimle
halktan gerçek anlamı saklanan girdi… İstenirse engellenebilecek olan ama hükümetlerin cari açığın karşılanmasına (finansmanına) katkısı nedeniyle göz yumdukları girdiler..

Bu paralararın, “aman gelsin de kim getirirse getirsin..” mantığıyla getireni sorulmadığı gibi, nerelerde harcandığı da izlen(e)memektedir. MASAK ve GİB (Gelir İdaresi Başkanlığı) devre dışıdır. Ancak, kaynağı belirsiz bu yurtdışı paralarla salt kayıt dışı ya da bir miktarı kayıt içi ekonomik ekonomik etkinlik yapılmakla kalınmaz. Bu “deli – serseri para” ile siyasetin finansmanı da yapılır.. Siyasal partiler desteklenebilir, yandaş medya kurulabilir, terör finanse edilebilir, gladyo – mafya örgütlenmelerinin giderleri karşılanabilir.. 30 Milyar $, hepsi 2015 yılı içinde girmese de, büyüklüğü bakımından günümüz kuru ile yaklaşık 90 milyar TL demektir ve 2015 Türkiye bütçesinin neredeyse 1/6’sıdır. Her türlü yasa ve ahlak dışı işlerin giderlerinin karşılanabileceği bu paralar ile toplum ahlakı bozulduğu gibi siyaset kurumu da yozlaşır. Bu paralar ile ülkelerde darbeler bile yaptırılabilir ya da desteklenebilir.

14. yılına giren AKP iktidarında olan biten acı olaylar,
– siyasetin olabildiğine kirlenmesi,
– doruğa çıkan yolsuzluklar,
– 4 Bakan hakkında rüşvet suçlamaları ve istifa etmek zorunda kalmaları,
– gelir dağılımında yaşanan ağır bozulmalar,
– özellikle iktidara yakın birilerinin hızla ve nedensiz varsıllaşması (hukuksal deyimiyle
sebepsiz iktisap ve zenginleşme) …
– Sayıştay ve ardından TBMM denetiminden kaçırılan Bütçe Kesin Hesapları..

nasıl açıklanabilir??

Günümüzde her şeyde saydamlık ve hesap verilebilirlik asıl iken bu bilerek saklama – gizleme nedendir?? Özelllikle AKP iktidarlarında.. Bu kabul edilemez süreç mutlaka sınırlanmalı, hatta engellenmeli ve tüm mali hareketler kayıt altına alınmalıdır. AKP iktidarı, pek çok suçun yanı sıra, bu “net hata noksan kalemi” (ülkeye giren kaynağı ve getireni belirsiz para) üzerinden doğrudan ve bu parayla finanse edilen hukuk dışı pek çok eylemin – işlemin doğrudan ya da dolaylı ağır mali sorumluluğu altındadır.

Gün ola harman ola…

Eski Hazine Müsteşarı, CHP milletvekili Sayın Prof. Faik Öztrak’ın soru önergesine AKP Hükümetinin ilgili Bakanının vereceği yanıt önemlidir..

Sevgi ve saygı ile.
14 Şubat 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com