Etiket arşivi: Balyoz davasının Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı karanlık güçlerin ve cumhuriyet düşmanlarının kurduğu hain bir tuzak

TESUD BASIN BİLDİRİSİ : BALYOZ ve ERGENEKON’da YARGILAMA YENİLENMELİ!


Dostlar
,

Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) adına Genel Başkan Em. Korg.
Sayın Erdoğan Karkuş, 07.12.13 günü Ankara Sakarya Caddesi’nde saat 13:30 dolayında aşağıdaki basın açıklamasını okudu. SESSİZ ÇIĞLIK eyleminin 63 haftasında biz katılımcılar da dinledik.

Son derece sağlıklı bir düşünsel mantık kurgusuna dayanıyor açıklama..

Evet.. Balyoz – Ergenekon düzmece davalarında sözde yargılanan ve ağır cezalara çarptırılan TSK’nın önceki Genelkurmay Başkanı Sn. Org. İlker Başbuğ da içinde olmak üzere komutanlar; yıllardır yargıdan saklanan, mahkemeye istendiği halde verilmeyen, dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer gibi doğrudan tanık ve uygulamacılarının Mahkemede dinlenmesi istemlerinin inat ve ısrarla geri çevrildiği bir sözde yargılama süreci sonunda, MGK Kararının Hükümetin yazılı buyruğu ile gereğini yerine getirdiklerini net olarak kanıtlamışlardır.

Emir yasalara uygun, yazılı ve somut olarak ortadadır.

  • Balyoz – Ergenekon düzmece davaları bir kez daha çökertilmiştir.

Artık ülkeyi daha fazla germeden, geri adım atmak için tertipçiler açısından da dayanılabilecek bir gerekçe, yepyeni bir durum söz konusudur.

İlgili yargılama süreçlerini de, hükümeti de.. durumu serinkanlılıkla değerlendirerek YARGILAMANIN YENİLENMESİ kararı verilerek hızla duruşmalara geçilmeli,
“sanık” – “hükümlü” yapılanlar salıverilerek tutuksuz yargılanmalı ve kanıtsız kalan
bu davalarda hızla aklanma kararı verilmelidir.

İlgili Ceza Muhakemeleri Yasası maddesi aşağıdadır..:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası madde 311 :

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: YARGILAMANIN YENİLENMESİ
HÜKÜMLÜ LEHİNE YARGILAMANIN YENİLENMESİ NEDENLERİ


(1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde
hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:

a)Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.

b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.

c) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.

d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.

e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.

f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.

(2) Birinci fıkranın (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır.

******************************

a, b ve e fıkraları somut olaya hemen hemen doğrudan uymaktadır.

Türkiye hızla “normalleşme” sürecine sokulmalıdır.
Bu tutum, tüm taraflar için en yararlı “optimal” çözüm olarak görünmektedir.
f fıkrası ise, dava konu AİHM’ne gittiğinde kaçınılmaz gibi gözükmektedir..
Bu yolla tahliyeler birkaç yıl daha ötelenmiş olacaktır, o denli!

Lütfen ve hemen..
Artık yeter..  Bunca kin ve intikam ülke için de taraflar için de “hayırlı” değildir..

  • BALYOZ ve ERGENEKON’da YARGILAMA YENİLENMELİ!

Sevgi ve saygı ile.
9.12.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

==========================================

TESUD_logosu

Türkiye Emekli Subaylar Derneği’nin (TESUD),
26 Ağustos 2004 tarihli Milli Güvenlik Kurulu Kararı ile Türk Silahlı Kuvvetleri personeline ilişkin değerlendirmelerine yönelik 07 Aralık 2013 tarihli basın duyurusu aşağıda bilginize sunulmuştur.

TESUD BASIN BİLDİRİSİ

Sayın Basın Mensupları,

Basın ve Yayın Kuruluşlarından öğrenildiğine göre, 26 Ağustos 2004 tarihli
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında Fetullah GÜLEN Cemaati hakkında bir karar alınmış, bu kararda cemaat okullarının incelenmesi ve izleme alınması istenmiştir. Bu kararın altında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER,
Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN, Genelkurmay Başkanı Hilmi ÖZKÖK,
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah GÜL, Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER, Bakanlar Cemil ÇİÇEK, Vecdi GÖNÜL, Abdülkadir AKSU ile Kuvvet Komutanları Aytaç YALMAN, Özden ÖRNEK,
İbrahim FIRTINA ve Jandarma Genel Komutanı Şener ERUYGUR’un
imzaları bulunmaktadır.

Karar özetle şöyledir                       :

  • Fetullah Gülen Grubunun yurt dışı ve yurt içi faaliyetleri İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ile MİT tarafından yakından takip edilmelidir. Gülen Grubuna ait özel okulların faaliyetleri incelenmeli ve takibe alınmalıdır. Grubun öğrenci evleri kapsamında yandaş edinme gayretleri dikkatle takip edilmelidir. Dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan öğrenci evlerine engel olunmalıdır. Bu konuda ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. Bunlara yapılan bağışlar Maliye Bakanlığı tarafından izlenmelidir.”

Bu kararın ortaya çıkması üzerine iktidar sözcüleri ve kimi ilgililer Ama biz bu MGK kararını yok saydık, hiçbir işlem yapmadık, yok hükmündedir. demişlerdir. Ancak, imzalanmış bir belgenin, yok hükmünde olduğunu söyleme hakkı imzalayan tarafa ait değildir. Çünkü, evrensel hukukta imza; imzalayanların irade, şeref ve
namusu kabul edilir.

Daha sonra başka işlem yaptıkları da ortaya çıkmıştır. Nitekim Başbakanlık Müsteşarı Ömer DİNÇER 28 Ekim 2004 tarihli yazısı ile bu eylem planının
devlet kurumlarınca uygulamaya konulmasını Başbakan adına emretmiştir.

Oysa, Cemaatin yayın organı 2009’da askerlerin hazırladığı İrticayla Mücadele
Eylem Planı
nı yayımlamış ve bunun bir Cemaati Bitirme Belgesi olduğunu
ileri sürmüştü. Bu belgeyi hazırladığı ve imzaladığı ileri sürülen Albay
Dursun ÇİÇEK
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

  • Adalet’te, Hukuk’ta hiçbir vatandaşa çifte standart uygulanamaz.

Böyle bir durumla mücadele, yalnızca hukukçuların, yargının değil, bütün vatandaşların vicdani, insani sorumluluğudur.

Konu ile ilgili olarak değerlendirmemiz şu şekildedir:

-Ortaya çıkan bu belge ile Ergenekon ve Balyoz davaları çökmüştür.
Bu davalarda benzer belgelerle askerler ceza almışlardır.

– Yargılama aşamasında bu belgeler avukatlar tarafından talep edilmiş,
ancak Başbakanlık ve/veya Mahkeme tarafından gizlenmiştir.
Talep edilmesine karşın ilgili makamlarca yok denilerek gönderilmemiştir.

  • Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan emekli ve muvazzaf askerler, MGK kararları doğrultusunda hareket ettiklerini vurgulamışlardır.

Hatta zamanın Başbakanlık Müsteşarı Ömer DİNÇER’in tanık olarak dinlenmesini istemişlerdir. Bu bildirim ve istemlerin hiçbirine itibar edilmemiştir.

-Sonradan Ergenekon davası ile birleştirilen İnternet Andıcı davasında sanıklar andıcın yasal bir faaliyet olduğunu ve MGK kararlarına da uygun olarak hazırlandığını savunmuşlardır.

Bu savunmaların hiçbiri de dikkate alınmamıştır.

-Balyoz davasında 2004’te Eskişehir’de hazırlanan bir istihbarat raporuna ilişkin olarak ise Mevcut MGK kararları, yönetmelik ve yönergeler gereği yapılan kimi faaliyetler olduğu açıklaması yapılmış, ancak kimse bu açıklamanın üzerinde durmamıştır.

– Şu anda da 28 Şubat davasında çok sayıda subay, general, amiral

İrtica ile neden mücadele ettiniz, MGK’nın aldığı ve Başbakanlığın emrettiği kararları neden uyguladınız ?” diye hesap vermektedir.

Sonuç olarak     :

Ergenekon, Balyoz,28 Şubat, Askeri Casusluk ve benzeri öbür davalar, siyasal davalar olup bu davaların amacı; Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’ni sindirmek, halkın gözünde itibarsızlaştırmak ve Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’nin uygulanmasını, yani ülkenin bölünmesine yardımcı olmaktır.

Bunu başarmanın tek yolu da Atatürkçü, laik, ulusalcı, tam bağımsızlıkçı,
yurtsever TSK’ni etkisiz hale getirmektir.

Ancak; açığa çıkan bu yeni belge, bütün yargılamaların tekrar yapılmasının gerekçesidir. Bu yapılmadığı takdirde, bizim de hep söylediğimiz gibi, bu davaların siyasal olduğu, BOP’nin bir parçası olduğu, dış güçlerin Türk Hukukunu – Türk Ordusunu tutsak aldığı, bütün açıklığıyla ortaya çıkacaktır.

O nedenle, Türk Adaletini, Türk Hukukunu, Türk Ordusunu kurtarmanın yolu, yeni belge ve daha önce değerlendirilmeye alınmayan belge ve kanıtlarla, yargılamaların yeniden yapılarak, yeni belgenin değil, davaların yok sayılması, yok hükmünde olmasıdır.

Bir devlette devletin açıkça suç oluşturmayan emirlerini uygulamak değil,
uygulamamak suçtur.

Devletin resmi belgelerinde tehdit olarak kabul edilmiş irtica ile mücadele etmek değil, etmemek suç olmalıdır.

Halkımızın bir süre aldatılabileceğine, ancak hep aldatılamayacağına,
gerçeği fark edeceği günlerin uzakta olmadığına olan inancımızı
bir kez daha ifade etmek istiyoruz.

Kamuoyunun dikkatine saygıyla sunarız. 07.12..13, Ankara

TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ
http://www.tesud.org.tr/News/Announce.aspx

TESUD: Balyoz tebliğnamesi kabul edilemez!


Dostlar,

TESUD, Balyoz davasında, Silivri özel yetkili mahkemesi (ÖYM) kararının Yargıtay temyiz aşamasında onanması yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görüşünü (Tebliğname) bir basın açıklaması ile eleştirdi. Dernek Başkanı E. Korg. Erdoğan Karakuş imzalı metin, adeta bir çığlık.. Hukukun nasıl ve kezlerce ayaklar altına alınışının bir listesi..

İleride hukuk  ve insanlık tarihine adeta ders malzemesi niteliğinde..

Acı ve kaygı duyuyoruz.
Pek umudumuz olmamakla birlikte, dileriz Yargıtay 9. Ceza Dairesi hukuka uygun davransın ve bu mahkumiyet kararlarını kaldırsın. Ancak bu kez dosya gene aynı mahkemeye dönecek. ÖYM uyacak ya da direnecek. Bu kararı da birkaç yıl alacak
belki de.. Direnirse bu kez dosya Yargıtay Ceza Dava Daireleri  Kurulu’na gidecek.. Karar düzeltimi (tashih-i karar) istemi gündeme getirilirse bu da ek süre demektir.

Anlaşılan, bilerek, tasarlayarak, eylemli biçimde (de facto) zamana oynanmaktadır.

Çünkü Yargıtay aşaması tamamlandıktan sonra bir de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı (!?) var.. Bu aşama da birkaç yıl alabilir.. Ancak iç hukuk yolları tüketildikten sonra AİHM kapısı çalınabilecek. Son aşamada AİHM’de AİHS dayanaklı karar üretmek 10 yıla bağlı neredeyse..

Oysa içeride tutsak pek çok yurtsever, bu denli uzun süre yaşayacak durumda olmayabilir..

Geç kalan adalet, adalet değildir… denir.

Adaletin mezarda geleninin adı ne olmalı?

Türkiye’ye, özgü, RTE kandırmacasıyla “İleri Demokrasi” masalsı adaleti mi??

Bu durum sürdürülemez..

  • Türkiye’de birilerinin, hatta epey insanın beynini ve gönlünü formatlaması
    ve kin ve nefretten arınarak yeniden insanlaşması kaçınılmaz görünüyor.

Sevgi ve saygı ile.
24.6.2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Makalemizi bütünüyle okumak için (word dosyası) lütfen erişkeyi (linki) tıklar mısınız?

BALYOZ’da_YARGITAY_CUMHURİYET_BASSAVCILIGI’nin_onaylama_tebliği_hk.

=========================================

TESUD: Balyoz tebliğnamesi kabul edilemez!

TESUD

 

Türkiye Emekli Subaylar Derneği,

Yargıtay Başsavcılığı’nın
Balyoz davası tebliğnamesine
tepki gösterdi.

 

Derneğin Genel Başkanı Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş,

  • Hazırlanan tebliğname, halkımızın vicdanında derin yaralar açmıştır. dedi.

portresi_resmi

 

Yargıtay Başsavcılığı, Balyoz Davasıyla ilgili mütalaasının yer aldığı tebliğnameyi tamamlayarak kararı verecek Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesine gönderdi.

 

 

Emekli subaylar tebliğnameye sert tepki gösterdi

Türkiye Emekli Subaylar Derneği Genel Başkanı Emekli Hava Korgeneral
Erdoğan Karakuş,

  • Balyoz davasının Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı karanlık güçlerin ve cumhuriyet düşmanlarının kurduğu hain bir tuzak olduğunu söyledi.

Karakuş, Balyoz davasıyla ilgili Yargıtay Başsavcılığı’nın tebliğnamesinin,
halkıın vicdanında derin yaralar açtığını söyledi.

Basın açıklamasının tam metni aşağıda :

************

TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ (TESUD)’NİN BALYOZ DAVASI İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASIDIR

YÜCE TÜRK MİLLETİ’NE,

TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ (TSK)’NE KARŞI KARANLIK GÜÇLERİN VE CUMHURİYET DÜŞMANLARININ KURDUĞU HAİN TUZAK, YAPILAN SAVUNMALARLA, TEKNİK İNCELEMELERLE, İLİM-BİLİM YOLUYLA, BELGELERLE ORTAYA KONDUĞU HALDE, YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NIN HAZIRLADIĞI TEBLİĞ, EN YÜKSEK YARGI MAKAMLARININ DAHİ, TUZAĞIN FARKINDA OLMADIKLARI NEDENİYLE, HALKIMIZIN VİCDANINDA DERİN YARALAR AÇMIŞTIR.

ARTIK HALKIN ÇOĞUNLUĞUNUN HUZURUNDA DAHİ,
TSK’Nİ YIPRATMAK İÇİN AÇILAN BU DAVALARIN HUKUKİ ZEMİNİ YOKTUR.

TÜRK HALKI; BU DAVALARIN SADECE TSK’NE KARŞI DEĞİL,
AYNI ZAMANDA YÜCE TÜRK MİLLETİNE, YÜCE TÜRK ULUSUNA KARŞI
TUZAK OLDUĞUNU ANLAMIŞTIR.

  • BU DAVALAR KARANLIK GÜÇLERİN, CUMHURİYET DÜŞMANLARININ BAŞLATTIĞI SİYASİ DAVALARDIR VE AMACI; TARİHİ ŞAN VE ŞEREFLE DOLU TSK’Nİ YIPRATARAK, BÖLÜCÜ, YIKICI, MİLLETİ BİRBİRİNE DÜŞÜRÜCÜ GİZLİ EMELLERİNE ULAŞMAKTIR.

O NEDENLE TSK’Nİ YIPRATMAYA YÖNELİK BU DAVALARI BİRBİRİNDEN AYIRMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR. BU DAVALARDAKİ KADAR HUKUK İHLALLERİNİN YAPILDIĞI, ADİL YARGILAMA KURALLARININ ZEDELENDİĞİ BİR DAVA GÖRÜLMEMİŞTİR. ONUN İÇİN DAVALARDA GÖREV ALAN HAKİMLERE, SAVCILARA SORMUYORUM. BİRAZ VİCDANI OLANLARA, ELİNİ VİCDANINA KOYAN VATANDAŞLARIMIZA SORUYORUM.

KENDİNİZİ YARGILANANLARIN YERİNE KOYUN.

-BU DAVALARIN DURUŞMALARI HİÇ BİR TELEVİZYONDAN
CANLI YAYINLANMAYARAK HALKIMIZDAN GİZLENMİŞTİR.
SİZ YARGILANSAYDINIZ; GİZLENMESİNİ İSTER MİYDİNİZ?

BU DAVALARDA TERÖR SUÇUNDAN CEZA ALMIŞ TERÖRİSTLER TANIK, GİZLİ TANIK OLMUŞTUR. SİZ YARGILANSAYDINIZ; TERÖR SUÇUNDAN CEZA ALMIŞ TERÖRİSTLERİN TANIK, GİZLİ TANIK OLMASINI İSTER MİYDİNİZ?

-BALYOZ DAVASININ BİLİRKİŞİSİNİN, ORDU KOMUTANLIĞI GİBİ EN ÜST SEVİYEDEKİ BİR KOMUTANLIĞIN, PLAN SEMİNERİNİN DEĞERLENDİRMESİNİ YAPACAK DENEYİME SAHİP OLMADIĞI, BİR ÇALIŞMA GRUBUNUN GEREKLİLİĞİ İLERİ SÜRÜLMÜŞTÜR.

SİZ YARGILANSAYDINIZ; DENEYİMSİZ BİLİRKİŞİ İSTER MİYDİNİZ?

-DAVALAR ASKERİ MAHKEMELERDE GÖRÜLMESİ GEREKİRKEN, GECE YARISI YASASI DENEN YASAYLA, ASKERİ KONULARDA TECRÜBESİZ, DENEYİMSİZ, BİLGİ BİRİKİMİ OLMAYAN SİVİL MAHKEMELERE DEVREDİLMİŞTİR.
İSNAT EDİLEN SUÇLAR, ANILAN YASADAN ÖNCE İŞLENMESİNE RAĞMEN, ASKERİ MAHKEMELERDE YARGILANMA KONUSUNDAKİ MÜKTESEB HAKLARI, YANİ YASAL OLARAK KİMSENİN ELLERİNDEN ALAMAYACAĞI HAKLARI DA ELLERİNDEN ALINMIŞTIR. SİZ YARGILANSAYDINIZ; ASKERİ KONULARDA TECRÜBESİZ, DENEYİMSİZ, BİLGİ BİRİKİMİ OLMAYAN MAHKEMELERDE YARGILANMAK İSTER MİYDİNİZ ?

MÜKTESEB HAKKINIZIN GASBEDİLMESİNE RAZI OLUR MUYDUNUZ ?

-BALYOZ DAVASINDA ÖZEL FİLO TARAFINDAN KENDİ UÇAĞIMIZI DÜŞÜRECEĞİMİZ BELİRTİLMİŞTİR. ANCAK; ÖZEL FİLODA SAVAŞ UÇAĞI BULUNMAMAKTADIR. YANİ UÇAK DÜŞÜRME YETENEĞİ YOKTUR. SİZ YARGILANSAYDINIZ; YAPILAN SAHTEKARLIK ORTAYA ÇIKMIŞ DEMEZ MİYDİNİZ ?

-TEKNİK KONULARDA YORUM YAPMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR. BİRÇOK BİLİRKİŞİ RAPORUNDA BAZI CD’LERDE SAHTECİLİK YAPILDIĞI BİLİMSEL OLARAK KANITLANMIŞTIR. SİZ YARGILANSAYDINIZ; TEKNİK KONULARDA DOĞRU TEKTİR. BU CD’LER SAHTEDİR DEMEZ MİYDİNİZ ?

-YİNE AYNI ŞEKİLDE BİR SANIĞIN CEP TELEFONU İLE BİR DAKİKADA 300 AYRI KİŞİYLE KONUŞTUĞU VE KONUŞTUĞU BİRİSİNİN EVLİ OLMADIĞI HALDE KAYINBİRADERİ OLDUĞU, SONRA DA CEP TELEFONUNA EKLEMENİN SEHVEN YANİ YANLIŞLIKLA YAPILDIĞI BELİRLENDİ. SİZ YARGILANSAYDINIZ; BU KADARI DA OLMAZ DEMEZ MİYDİNİZ ? -BALYOZ DAVASININ DURUŞMALARINDA SAVCILIĞIN 360 İSTEĞİNDEN 358’İNİ KABUL EDEN MAHKEME, SANIK VE AVUKATLARIN 943 İSTEĞİNDEN SADECE 7’SİNİ KABUL ETMİŞTİR. SİZ YARGILANSAYDINIZ; BU NE BÜYÜK HAKSIZLIK DEMEZ MİYDİNİZ ? -BİR DAVADA AYNI SUÇTAN YARGILANAN SİVİLLER 3-8 YIL, ASKERLER MÜEBBETLE, YANİ ÖMÜR BOYU CEZALANDIRILMAKLA YARGILANMAKTADIR. SİZ YARGILANSAYDINIZ VE ASKER OLSAYDINIZ; NE DERDİNİZ ?

-BU DAVALARDA İNSAN HAKLARINA DUYARSIZLIK VE DİKKATSİZLİĞİN
HAD SAFHADA OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR. NİTEKİM BAYAN OLAN BAZI SANIKLARIN (BERNA DÖNMEZ – GÜLLÜ SALKAYA) BABALIK VE KOCALIK SIFATININ VERDİĞİ HAKLARI KULLANMAKTAN MAHRUMİYETLERİNE
KARAR VERİLMİŞTİR.

– SİZ ADİ SUÇ OLMAYAN BÖYLE BİR DAVADA YARGILANSAYDINIZ;
İNSANLARIN EN DOĞAL HAKKI OLAN ANALIK-BABALIK, KADINLIK-KOCALIK HAKLARINIZIN ELİNİZDEN ALINMASINI İSTER MİYDİNİZ ?

MECLİS DARBELERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU, DAVALAR DEVAM EDERKEN, BÜTÜN SANIKLARIN SUÇSUZLUĞU İLKESİNİ İHLAL EDEREK, HEPSİNİ ADETA SUÇLU İLAN ETMİŞ, ANAYASAL SUÇ İŞLEMİŞTİR. SİZ YARGILANSAYDINIZ; MECLİS DARBELERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU, DAVALAR DEVAM EDERKEN KURULMAMALIYDI, ANAYASAL SUÇ İŞLENMEMELİYDİ DEMEZ MİYDİNİZ ?

-ÜLKEMİZDEKİ BÜTÜN YARGILAMALARDA SANIKLARIN YAŞ VE SAĞLIK DURUMLARI GÖZ ÖNÜNE ALINARAK, TUTUKLAMA YAPILDIĞI HALDE,
BU DAVALARDA ANILAN KONULARIN ÇOK ACİL DURUMLAR HARİÇ İNSAF SINIRLARININ DIŞINDA OLDUĞU, İNSAN HAKLARININ ÇİĞNENDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR. BU NEDENLE; CEZAEVİNDE ÖLÜM HADİSESİ DAHİ OLMUŞTUR. SİZ YARGILANSAYDINIZ; İNSAN HAKLARININ ÇİĞNENMESİNİ KABUL EDER MİYDİNİZ ? ULU ÖNDER ATATÜRK “İSTİKLAL, İSTİKBAL, HÜRRİYET HER ŞEY ADALETLE KAİMDİR” DEMİŞTİR. HEPİMİZ İSTİKLAL, İSTİKBAL VE HÜRRİYETİMİZİ KAYBETMEMEK İÇİN, KİN VE NEFRET DUYGULARINDAN SIYRILIP, VAKİT GEÇİRMEDEN ADALETE SIĞINMALIYIZ. HERKESİ VİCDANIYLA BAŞBAŞA BIRAKIYORUM.

ÇÜNKÜ ADALET BİR GÜN HERKESE LAZIM OLACAK.

TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ
http://www.tesud.org.tr/News/News.aspx?id=ea51fd6a-2abe-4b35-a354-f2a09dfabd44