Etiket arşivi: BADEMLER

İTİBAR KALDI MI?

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

7 Kasım 2021

İtibardan tasarruf edilmez” sözü, gerçekte doğru bir sözdür.

Fakat, itibarınız var ise!
AKP Genel Başkanı T.C. Devletinin itibarını o kadar düşürdü ki, itibarımız dünyada dip yaptı!

ABD Başkanı, “Demokrasi Zirvesi” isimli uluslararası bir toplantı düzenliyor,
107 ülkeyi davet ediyor ama içlerinde Türkiye yok!

Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmak üzere New York’a giden Erdoğan’ı, aynı uçağın arka kapısından inip, ön kapıya koşarak giden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu karşılıyor!

Fener Rum Patriği 23 Ekim – 3 Kasım arasında Amerika’yı ziyaret etti.
Patriği, ABD Başkanı Biden kabul etti ve görüştü.
Patrik, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile de görüştü!

Kim bu Patrik?
Erdoğan’ın beğenmediği Lozan Antlaşmasına göre;
Patrik, T.C. Yasaları çerçevesinde idari açıdan Eyüp Kaymakamlığına, Fatih İlçesi C. Savcılığına ve İstanbul Valisine bağlıdır. Çoğu cemaatsiz olan 18 Metropolit tarafından yapılan seçimin onayını İstanbul Valisi verir.
Patriğin T.C. Devleti içindeki en yüksek dereceli muhatabı İstanbul Valisidir!

T.C. Cumhurbaşkanı’nı hiçbir Amerikalı yetkili karşılamayacak, ABD Başkanı zaman ayırmayıp görüşmeyecek ama, Türk Devletindeki en yüksek makamdaki muhatabı İstanbul Valisi olan Patrik, Başkan tarafından kabul edilecek…

T.C. Devletinin 12’nci ve 11’nci Cumhurbaşkanları hariç, hiçbir Cumhurbaşkanı böyle bir rezilliğe izin vermedi!

Yaaa Erdoğan, işte sana gösterilen itibar! İster tasarruf et, ister etme!

Azizi Türk Milleti;
Tarih bilmezliğin, kendi devletine “Çömez Devlet” demenin, ülkesinin tapusu olan antlaşmayı haksız olarak yerden yere vurmanın sonucunu birkaç cümle ile anlatmak isterim.
Fener Rum Patrikhanesi’nin Türkiye’de birkaç bin kişilik Rum Ortodoks cemaati var. Patrik, “Ekümenik” olarak tanınmak istiyor. Yani “Ben dünyadaki tüm Ortodoksların lideriyim, beni böyle tanıyın” demektedir.

Moskova Patrikhanesinin 200 milyon kişilik bir cemaati var ve Fener Patriğinin Ekümenik olarak tanınmasına Rus Devleti şiddetle karşı!

Bizim çok bilmiş Bademler, Rus Devleti ile ilişkilerimizin bozulmasını ister gibi, Ukrayna’nın, Fener Patriğinin yetki alanına girmesini istediler!

Fatih Sultan Mehmet’ten bu yana, devlet olarak kullandığımız bu koz, Bademlerin salaklıkları yüzünden Rus Devleti ile ilişkilerimizin gerilmesine neden oldu…

Ezik Bademler, bir Cihan Devleti olan T.C. Devletinin itibarına hep darbe vurdular.
11. CB Gül ve dönemin Başbakanı Erdoğan, Türkiye’yi ziyaret eden Suudi Kralı, Anıtkabir’e ve Çankaya köşküne çıkmamasına rağmen, Arap Kralın otel odasına koşarak gitmişlerdi! (T.C. Cumhurbaşkanı, yurt içinde kimsenin ayağına gitmez, gidemez. Herkes Cumhurbaşkanı’ nın ayağına gitmek zorundadır. Türk Devlet geleneği budur!)

Gül, Türkiye’ye gelen İngiltere Kraliçesi’nin, kendisini ziyaret etmemesine rağmen kaldığı gemiye, yani Kraliçe’nin ayağına gitmişti. Üstelik İngilizler gemide Türk Bayrağı asmamıştı!

12. CB Erdoğan, Lozan Antlaşmasına ve Türkiye’nin menfaatlerine aykırı olarak, her biri Türk Vatandaşı olması gereken Fener Metropolitlerinin yabancılardan seçilmesine izin vermişti.

12. CB Erdoğan, kendisine verilen “BOP Eşbaşkanlığına” kanarak, Irak ve Suriye’de milyonlarca Müslüman’ın katledilmesine, tecavüze uğramasına sebep olmadı mı?

Geçmişinizi bilmezseniz, Türk ve Müslüman düşmanlarının tuzaklarına düşersiniz. Sonunda da, değil 3 tane, 300 tane Sarayınız olsa da tarihe, ülkesine ihanet etmiş adam olarak geçersiniz. Yazık, çok yazık…

Not;
Yarın, zaman bulabilirsek şu Patrikhane gerçeğini bir daha anlatalım. Çünkü bu konu önümüzdeki yıllarda başımızı çok ağrıtacak.

Sağlık ve başarı dileklerimle, 07 Kasım 2021

 

BIRAKIN RAHAT RAHAT ÇAL IŞALIM

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

Papaz iki metre ilerisinde bulunan Zangoç’a sormuş; Kutsal şarabı sen mi içiyorsun?
Zangoç’ta derin bir sessizlik!
İyice köpürmüş Papaz; Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?
Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim!
Papaz; Olacak şey mi? İki adım öteden beni duymuyorsun.
Zangoç; isterseniz yer değiştirelim, anlarsınız. Yer değiştirmişler!
Bu kez Zangoç seslenmiş:
Kilise için toplanan yardım paralarını kim çalıyor?
Papaz kendi kendine söylenmiş; Evet yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor…

Bademler öyle bir yerdeler ki, orada ne ses ne duyum ne ahlak ne vicdan var!
-Kelime-i Şahadetten, Hz. Muhammed’in adını çıkaran CIA elemanu FETÖ’yü, din alimi saydılar.
-Türk Askerinin katili Barzani’yi ONUR Konuğu yaptılar. Türk Askerinin katili PYD Lideri Salih Müslim’i, Ankara’da kırmızı halıda karşıladılar! Abisine Gaziantep’te “İrtica Üniversitesi” açtılar. Suriyeli Haznevi tarikatına Gaziantep’te 67 bin metrekare Külliye inşa ettiler.
-Türk Ordusunu, Yüksek Yargısını hile ile, kumpas ile çökerttiler!
-Anayasayı ve Cumhuriyetin değerlerini çiğnediler!

ABD ile stratejik ortağız, dediler;
– Bush, askerimizin kafasına çuval geçirtti
– Obama beyzbol sopası gösterdi
– Trump, “Aptal Olma” diye resmi mektup yayınladı
– Biden, soykırım iftirasını sahiplendi ve Türk Milletini soykırımcı yaptı!

17/25 Aralık’ta lağım patladı, hırsızlık-yolsuzluk-rüşvet ve yüzsüzlük rekor kırdı.
Reza Zarrab, Bakanları önüne yatırdı, Bakan veletlerini özel elemanı yaptı.

ABD Temsilciler Meclisi, “Sizin ülkeniz dışında paranız-malınız-yatırımınız var” diye araştırma açtı.

Devletten FETÖ’cuların bir kısmı çıktı. Yerine Menzilciler, Süleymancılar ve Mafya girdi.
Çöküş devrinin sembolü olarak “Marinaya Çökme” rezilliği yaşandı.
Mafya Lideri, Erdoğan’ın Bakanını “Video Manyağı” yaptı.
Binlerce yıllık bir Cihan Devleti olan “Türk Devleti” Mafya Devleti oldu.

Bademlerin bulundukları yerden bu olayların sesleri duyulmadı, görüntüleri yansımadı!
Siyasi ahlak ve vicdan da tükendiği için, hiçbir şey olmamış gibi Bademler yollarına devam ettiler. Papaz ile Zangoç’un devam ettiği gibi…

CB Erdoğan, Cumartesi günü muhalefete seslendi :

  • “Türkiye’nin yükselişinin önünü kesmek için bize sürekli çelme takıyorlar.
  • Yahu ürettiğiniz bir şey varsa onu anlatın. Ürettiğiniz bir şey yok.
  • Çekilin önümüzden de şöyle rahat rahat ve hızla çal ışalım!”

Türk Siyasal literatürüne, Türklükte ve Müslümanlıkta olmayan “Çalıyorlar ama çalışıyorlar”, “Çalıyorlar ama hiç olmazsa Besmele çekerek çalıyorlar” gibi rezillikleri yerleştiren Bademler, rahat rahat çal ışmak istiyorlar ha?
19 senedir rahat rahat çal ışıyorsunuz, yorulmadınız mı?

Türk Milleti artık Bademlerin gerçek yüzünü gördü!
Ayet salla Bakara’dan, oy topla fukaradan” diyen adamı Büyükelçi yapan Bademlerin en masum yaşları 0-2 yaş arasındadır. 2 yaşından sonra konuşmayı öğrendiler mi, kandıramayacakları insan yoktur. Çünkü yalan, yaz-kış bunların ağızlarında yuva yapmıştır. Aman dikkat!

Not 1; Hollanda basınından NRC’nin ve Avrupa Bağımsız Gazetecilerinin yazdığına göre, Binali Yıldırım’ın ve çocuklarının Malta ve Hollanda’da kayıtlı 30 (OTUZ) adet gemi, 17 Şirket, 2 Süperyat, Hollanda’da 7 taşınmaz ve 150 milyon AVRO tutarında serveti varmış.
Tüm Avrupa Basınının yazdığını, bende bir yazımda aktarmıştım.
Mahkeme beni, Binali Yıldırım’a yüklü bir tazminat ödemeye mahkum etti!
Tam da 43’ncü evlilik yıldönümümüzde!
Bunu niçin yazıyorum, biliyor musunuz? Yarın bu kararı verenden de, Binali’den de hesap sorarken, bana gelip, “Abi, büyüklük sende kalsın, düşene bir de sen vurma” diyen olursa, fena dalarım, şimdiden bilinsin istedim…

Not 2; Salı gününden itibaren (AS: başlayarak) Ankara’da, sonra yollardayız.

Sağlık ve başarı dileklerimle, 23 Mayıs 2021

BADEMLER KARAR VERDİLER

Bademler Karar Verdiler

BADEMLER KARAR VERDİLER

Rıfat Serdaroğlu
02 Mayıs 2020
https://www.medyasiyaset.com/bademler-karar-verdiler/

Bademlerin bilinen niyetleri, halkın “tabak gibi” dediği ayın on dördü gibi belli oldu. Son RTÜK saçmalıkları ve tutuklamalar bunun işaretini verdi.

Türk Milleti ile savaşmaya karar verdiler.
Yıllardır döşedikleri taşların istikameti de açık olarak belli oldu.
Bademlerin istikameti, İran tipi bir İslam Devleti

Başarabilirler mi?
Böyle giderse başarırlar!
Bu ülkede Askeri Okullar kapatılırken, Askeri hastaneler yok edilirken, Türk Ordusuna cemaat-tarikat artıkları doldurulurken, Suriye’de – Libya’da Türk Ordusu El-Nusra militanlarıyla birlikte savaştırılırken, üstelik bu ihanetler kendi generallerimizin Bademlerle işbirliği ile yapılırken, Türk Milletinin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş görevdeki BİR ORGENERAL bile ses çıkaramıyorsa korkuyorsa, başarırlar…

Yarın bu general müsveddeleri, tıpkı Boğaz köprüsünde olduğu gibi, insanlarımız Sadatçı militanlar- Suriyeli katiller- mafya elemanları tarafından öldürülmeye başlandığında, Badem de Türk Genelkurmayına “Hiçbir asker sokağa çıkmayacak” diye emir verdiğinde, emre uyarlar ve insanların katledilmesini utanmadan seyrederler…

Bu ülkede, vatandaşın can ve mal güvenliğinden birinci derecede sorumlu Emniyet Genel Müdürlüğü, zimmetindeki yüz binden fazla uzun namlulu otomatik silahı kaybediyorsa (!) Emniyet Teşkilatı, tarikat yuvası haline dönüşüyorsa ve kendilerini sadece Bademleri korumakla görevli olarak görüyorsa, başarırlar…

Bu ülkede Bademler tarafından hemen her gün Anayasa çiğnenirken, yasalara uymamak günlük olay haline gelmişken, Savcıların ve Yargıçların bir kısmı Bademlerin her dediğini emir kabul edip yerine getirirken, insanlar hapishanelerde suçsuz yere yatarken, hukuk devleti yok edilirken, görevdeki bir Yüksek Yargıç itiraz sesi çıkarmıyorsa, başarırlar…

Humeyni Devrimi sonucu İslam Devleti İran’a bu şekilde geldi. Peki, neler oldu?
Geldiği gün, öncelikle o generaller ve Polis şefleri öldürüldü!
Kadın Yargıçları çarşafa sokup, eve kapattılar. Yerlerine Kadıları koydular.
İran’ın aydınları-gazetecileri-üniversite hocaları ya öldürüldü ya düzene uydular.

Türk Milletini ayağa kaldırması gereken muhalefet partileri, Bademlerin uydusu haline gelmişse,gerçeklerden kopmuşlar ve muhalefette olmaktan mutlularsa, güle oynaya başarırlar…

Olmaz mı diyorsunuz? Başaramazlar mı diyorsunuz?

En az “Kozmik Oda” kadar önemli “Türk Tarih Kurumunun” başına kimi getirdiler, farkında mısınız?
Ahmet Yaramış adlı kişi, Atatürk düşmanlarıyla el ele olan biridir.
Mustafa Armağan gibi “Atatürk Düşmanı” biriyle konferanslar veren biridir. İskilipli Atıf gibi, Atatürk’ü kafir ilan edip öldürülmesi için fetva veren, Kuvvai Milliye ve taraftarlarına kafir diyen İngiliz Muhipleri üyesini öven biridir.

  • Bu atama açıkça Türk Devletine ve Türk Milletine hakarettir.

Bunu yapan Bademler, her şeyi yapar.
Çare, Anayasamızın bizlere verdiği demokratik direnme hakkımızı kullanıp, bu İhvan saldırısının önüne Türk Milletinin direncini koymaktır.

İşte Çoban Ateşi Hareketi bu günler için kuruldu!
Herkes sahip çıkacak. Kenardan seyretmeyecek. Bu mücadele bir siyasi mücadele değildir. Yapılacak olan mücadele Türk Milletinin var olma mücadelesidir.

Biz bu mücadeleyi gücümüz tükenip, yere düşünceye kadar yapmaya amadeyiz.

Takdir Yüce Türk Milletinindir.