Etiket arşivi: Ankara Tabip Odası Hukuk Bürosu

HEKİME YÖNELİK ŞİDDET SÜRÜYOR!

Dostlar,

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sürüyor ve yönetim nedenlere dönük köktenci önlemler almamayı inatla sürdürüyor..

Ülkenin çivisi çıktı.. 4 temel Devlet hizmeti ortalarda yok :

1. Sağlık
2. Eğitim
3. Adalet
4. İç ve dış güvenlik..

  • Devlet buharlaşıyor ve ülke ortamı cangıllaşıyor..
  • İhkak-ı hak dönemine mi sürükleniyoruz..

Ülke yöneticilerinin aklını başına alması ve bu çığırından çıkmış durumu
hzla düzeltmeleri gerek.

TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) önerilerini yaşama geçirmekten başka yol yok..

Kolu kırılan ve amelşyat edilen genç meslektaşımız Dr. İsmail Önder Yılmaz‘a gönülden şifa dileriz. Dileriz tümüyle sağlığına kavuşur ve mesleğini yapmasında
bir sıkıntısı kalmaz..

Çok üzgünüz..

Gerekli özeni baştan beri fazlasıyla gösteren, bizim de üyesi olduğumuz ATO (Ankara Tabip Odası) Yöneticisi duyarlı meslektaşlarımıza, başta Başkan sevgili arkadaşımız
Prof. Dr.Özden Şener olmak üzere teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Sevgi ve saygı ile.
16 Ocak 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net 

=================================

ATO_logosu

HEKİME YÖNELİK ŞİDDET SÜRÜYOR!

Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi Üroloji Polikliniği’nde görev yapmakta olan bir asistan hekim iki gün önce hastanedeki odasında saldırıya uğradı ve kolu kırıldı. Hastasının bir ay boyunca planlayarak gerçekleştirdiği saldırının ardından hekim dün ameliyata alındı. Ankara Tabip Odası tarafından, yaşanan olayı protesto etmek üzere 15 Ocak 2014 tarihinde Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi bahçesinde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Özden Şener’in okuduğu basın açıklaması metni şöyledir: 

ANKARA TABİP ODASI BASIN AÇIKLAMASI

15 Ocak 2013

 TASARLANMIŞ SALDIRI

Dün hepimiz için önemli bir mahkeme kararı açıklandı. Dr. Ersin Arslan’ın katiline mahkeme, “tasarlayarak” görevinden dolayı öldürme suçunu işlediği sonucuna vararak önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme, sanığın suçu işlediği tarihte
17 yaşında olması nedeniyle, sanığın Türk Ceza Kanunu uyarınca verilebilecek
en üst ceza miktarı olan 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını kararlaştırdı.

Beyaz kod şiddet bildirim hattının faaliyete başladığı Mayıs 2012’den Aralık 2013’e dek Birime gelen sağlık çalışanına şiddet ihbarlarının toplamı 15.137’dir.
Saldırıların 5.165’i fiziksel, 10.572’si sözeldir. Saldırıların 9.666’sı hekime, 5.471’i hekim dışı sağlık personeline yöneliktir.

Önceki gün akşamüstü Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi’nde
yine “tasarlanmış” bir saldırı yaşandı. Bir ay önce hastaneden ayrılırken
“seninle hesaplaşacağız” diye tehdit eden bir hasta, üroloji kliniği asistanı Dr. İsmail Önder Yılmaz’ı doktor odasında buldu. Saldırgan, arkadaşımız odada yalnız kalana dek kapıda bekledi. Daha sonra içeri girerek kendisini darp etti. Saldırı sonucunda meslektaşımızın kolu kırıldı ve dün ameliyat edildi.

Meslektaşımıza geçmiş olsun diyor ve bir an önce iyileşmesini diliyoruz.

Ankara Tabip Odası Hukuk Bürosu bundan önceki her olayda olduğu gibi bu olayda da meslektaşımızın yanında olacak. Planlanarak gerçekleştirilmiş olması nedeniyle vahameti daha da büyük olan bu saldırıya ilişkin hem hukuki destek verecek hem de
bu onarımı güç yaranın onarılması sürecinde arkadaşımızla dayanışacak.

Bizler tüm hastane çalışanlarına ve hastane yönetimine de “Geçmiş olsun” diyoruz.

Ne var ki biliyoruz; geçmeyecek.

Geçmeyecek; çünkü bizim başımıza gelenin sağlık yöneticilerinin gözünde bir
değeri yok.

Onların gözünde canımızın, kolumuzun, gözümüzün, onurumuzun değeri yok.

Eğer olsaydı, eğer sağlık yöneticilerinin gözünde sağlık çalışanlarının şuncacık bir değeri olsaydı;

–         Bizleri köle gibi çalıştırmazlardı.

–         Bizleri amir baskısıyla çalıştırmazlardı.

–         Günde zorla 100 hasta baktırmazlardı.

–         Haftada 60 saat çalıştırmazlardı.

–         “Seni dövse de hastaya bakmayı reddetme hakkın yok, ancak amirin izin verirse!” demezlerdi.

–         Bizi döven, öldüren hasta yakını için “Onun özel durumu varmış,
psikolojik sorunları varmış” demezlerdi.

–         Yıllardır “Sağlıkta şiddet artıyor, dikkat!” diyen TTB’yi ve Tabip Odalarını siyaset yapmakla suçlamazlardı.

–         Şiddeti göre göre kulaklarının üzerine yatmazlardı.

–         Bizleri kötüleyen, aşağılayan, saldırılara çağrı çıkaran demeçler vermezlerdi.

–         SABİM’lerle BİMER’lerle sağlık çalışanlarını taciz etmezlerdi.

–         TBMM Şiddet Araştırma Komisyonu Raporu’nu sümenaltı etmezlerdi.

–         Bizzat kendilerinin çıkardığı risk analizi genelgesini savsaklamazlardı.

Bu yöneticilerin gözünde bizim değrimiz yok da halkın sağlığının var mı?

–         İşte şişirilmiş sağlık hizmeti!

–         İşte tıklım tıklım poliklinikler!

–         İşte 5-10 dakikada bitirilmek zorunda kalınan muayeneler, ultrason tetkikleri!

–         İşte peşi sıra ameliyatlar!

–         İşte ilaç paraları, muayene paraları!

–         İşte hortlayan kızamık!

–         İşte sahte ilaçlar!

–         Ve işte “karekodunun fotoğrafını çekip bize gönderin, ilaç sahte mi değil mi bakalım” diyen bir Sağlık Bakanı!

Sağlık Bakanı başta olmak üzere genel sekreterlerden başhekimlere,
sağlık grup başkanlıklarına dek bütün sağlık yöneticilerine çağrımızdır:

Sizin dönüşümünüz sağlıkta şiddeti önlemez, azaltmaz, artırır.

Eğer şiddeti önlemeyi içten olarak istiyorsanız;

–         Her hastaya yeterli zaman ayrılabilmesini sağlamalısınız.

–         Çalışanlar ve hastalar için insanca bir sağlık ortamı sağlamalısınız.

–         Çalışanlarınıza güvenmeyi bilmeli, onların en az sizin kadar dürüst, ahlaklı, bilgili, yetkin, çalışkan olduklarını kabul etmelisiniz.

–         Çalışanları hedef gösteren ifadeleri terk etmelisiniz.

–         “Sağlıkta iyi ne varsa benim sayemde, kötü ne varsa çalışanın yüzünden” politikasından vazgeçmelisiniz.

–         Sağlıkta şiddet yasasını çıkarmalı, caydırıcılığı artırmalısınız.

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu

Adrese Teslim Atamalar : Mücadele Sürüyor!

Dostlar,
İbretlik bir karar daha.. AKP ve kadroları hukuk dinlemiyor..
Bravo Ankara Tabip Odası! Gönülden kutluyorum. 8.8.12
Dr. Ahmet Saltık, www.ahmetsaltik.net

ANKARA TABİP ODASINDAN :

Adrese Teslim Atamalar: Mücadele Suruyor!

Değerli Meslektaşımız,

Ankara Tabip Odası tarafından ortaya çıkarılarak yargıya taşınan ve yaygın medyada “noter onaylı torpil skandalı” olarak geçen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi kadrolarına öğretim üyesi atamaları sürecinde bir viraj daha alındı.

Ankara Tabip Odası tarafından, tıp fakültesine öğretim üyesi alımında “kişiye özel belirlemelerle” kadro ilan edildiği gerekçesiyle Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğü’ne karşı açılan ve Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin kadroların iptal edilmesi yönündeki kararı ile sonuçlanan davanın ardından lehte bir başka karar da Danıştay’dan geldi. Danıştay nezdinde kararı temyize giden Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğü’nün, “Ankara Tabip Odası’nın dava açma ehliyeti olmadığı” yönündeki itirazı ile “iptal kararının yürütmesinin durdurulması” talebi, Danıştay 8. Dairesi tarafından oyçokluğuyla reddedildi.

Sürece ilişkin olarak daha önce basında ve Hekim Postası’nda yer alan bazı haberleri okumak için tıklayınız.

Konuyla ilgili olarak Ankara Tabip Odası Hukuk Bürosu tarafından yapılan açıklama şöyledir:

“Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğü’ne karşı Ankara Tabip Odası tarafından açılan ve üniversitenin tıp fakültesi anabilim dallarına öğretim üyesi alımına dair, 26.01.2011 tarih ve 27827 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ilanla getirilen ek koşulları yargıya taşıyan dava, iptal kararı ile sonuçlanmıştı.

Davayı ele alan Ankara 5. İdare Mahkemesi, 09.04.2012 tarih ve 2011/753 E. 2012/702 K. sayılı kararı ile söz konusu ilan içeriğinde tıp anabilim dallarına öğretim üyesi alımına ilişkin olarak getirilen ek koşulların, ilgili mevzuatta da yer bulan “münhasıran bilimsel kaliteyi arttırma” amacına uymadığı, kimi öznel/subjektif belirlemeler yapıldığı, öte yandan YÖK’ün onayının dahi alınmadığı vb. noktalarda toplanan itirazlarımızı haklı bulmuştu.

Söz konusu karar, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğü tarafından Danıştay nezdinde temyiz edildi ve bu temyiz başvurusunda, yerel mahkemenin iptal kararının yürütmesinin durdurulması da talep edildi. Yine bu temyiz başvurusunda davalı rektörlük, Ankara Tabip Odası’nın dava açma ehliyeti bulunmadığı yolundaki tezini de dillendirdi.

Temyiz incelemesini ele alan Danıştay 8. Dairesi, 12.07.2012 tarih ve 2012/6207 E. sayılı ara kararı ile iptal kararının yürütmesinin durdurulması talebini oy çokluğu ile reddetmiş bulunmaktadır. Aynı ara kararında Danıştay 8. Dairesi, yine oy çokluğu ile Odamızın dava açma ehliyetinin varlığına hükmetmiştir.

Temyiz incelemesi sürmekte olup, esas hakkındaki karar ise önümüzdeki süreçte verilecektir.

Bu karar neticesinde, yerel mahkemenin iptal kararının derhal uygulanması gerekmektedir. Ankara Tabip Odası, YÖK ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğü nezdinde bu yolda girişimlerde bulunmaktadır.”

Ankara Tabip Odası
8.8.2012