Etiket arşivi: “anayasaya uygunluk”

‘Ölçemediğini ilerletemezsin!’

27’nci Yasama döneminde, muhalefet vekillerince hazırlanan yasa önerilerinin hiçbiri TBMM Komisyonlarında görüşülmedi. Yalnızca AKP veya AKP-MHP koalisyonu önerileri yasalaştı: Toplam 3285 maddeden oluşan 273 yasa. Bunların 160’ı uluslararası anlaşma onayı, Yasaların 69’u torba ve 44’ü tek konu şeklinde. Torba veya tek konu yasaları, üç yoklukla sakat.

ÜÇ YOKLUK HALİ

-Yasa / yasama etki analizi,
-Anayasa’ya uygunluk incelemesi,
-Çevre konularında çevresel etki değerlendirmesi (ÇED).

-Yasa etki analizi, özellikle, torba tarzı yasalar için vazgeçilmez. Etki analizi yokluğu, aynı konuda çıkarılan yasalar arası ilişki zincirini de perdeliyor.

Anayasa’ya uygunluk: İçtüzük yükümlülüğü, AKP-MHP’li vekillerin el işaretine indirgeniyor.

-ÇED: ‘Bu da ne?’ dercesine geçiştiriliyor.

Üç yokluk hali, “normatif ilerleme“ yerine “mevzuat karmaşası“ yaratıyor. Bu durum, 27’nci Yasama döneminin ilk düzenlemesi 7145 sayılı Yasa ile sonuncusu 7417 sayılı yasaya kadar değişmedi.

Sayı var, ama ölçü yok; nicelik önde, nitelik yok. Yasaları ölçemediğimiz için etkili kılamıyoruz…

Onlarcası arasında üç örnek: 2’nci Bütçe, varlık barışı ve sansür.

2’nci BÜTÇE

Anayasa’da öngörülmeyen ek bütçe kanun teklifi, -ilki gibi- Cumhurbaşkanı (CB) imzası ile yapıldı (20.6.22). Ne var ki, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bütçe sunuşunu, CB yardımcısı yerine bu kez, Hazine ve Maliye Bakanı yaptı; Genel Kurul‘da da yürütmeyi temsil etti. Oysa, 2017 kurgusuna göre Bakan, Yürütme içinde yer almadığı için, bütçe sunuşu yapamaz; tek kişi ile özdeşleşen yürütmeyi temsil edemez.

VARLIK BARIŞI

7417 sayılı yasaya Genel Kurul’da yapılan ekleme (md. 50) ile “ kaynağı belli olmayan yurtdışındaki varlıkların ülkeye getirilmesini teşvik“ düzenlemesi (7256 sy. lı Kanun, 17.11.20), 31 Mart 2023’e dek uzatıldı.

-7256 sayılı Yasa uygulaması üzerine verdiğim iki soru önergesi (2.6.21 ve 10.11.21), Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yanıtlanmadı.

-7417 sayılı Yasa, aynı konuda düzenleme yaptığı halde, etki analizi bir yana, 7256’ya gönderme bile yok.

Öte yandan; “vergi dilimlerini güncellemek“ akla bile gelmedi. Dahası, üniversiteye muhtemelen hiç uğramamış olan öğrenci affedildi; ama görevini en iyi biçimde yaptığı halde üniversiteden atılan öğretim üyeleri akla bile gelmedi.

SANSÜR

2020 Temmuz sıcağında ve kovid-19 koşullarında 7253 sayılı sosyal medya yasasına, demokratik muhalefetin yönelttiği itiraz ve öneriler reddedildi.

Haziranın 2022’de getirilen ve önceki arasında, gerekçede de olsa herhangi bir bağlantı kurulmayan öneri; Komisyonlardan tam bir dayatma ile geçirildi.

Son dakika ertelemesi ne anlama gelir? Eğer CHP-HDP-İYİ Parti uyanık davranmaz ise, AKP-MHP ikilisi, tıpkı önceki ertelemelerde uzlaşma görüntüsü vererek aynen oylattığı gibi bu kez de, ekim ayında Genel Kurul’dan geçirir.

YA MUHALEFET BELLEĞİ?

Bu nedenle, demokratik muhalefet pek uyanık olmalı; AKP-MHP’nin “yasama belleği”ni zedelemesinde kendi payını unutmamalı.

TBMM’de temsil edilen partilerin, yasama faaliyetini, Komisyonlarda ve Genel Kurulda, “azınlık bilinci” ile sürekli bir uyanıklıkla izlemesi ölçüsünde, “yasama belleği“nin çoğunluk tarafından yok edilişini seyretme konumundan çıkabilir.

MECLİS NEDEN KAPANDI?

TBMM, dört yıl temmuz ayında da çalıştı; bu yıl da o yönde karar aldı. Ne var ki, AKP, Meclis’i apar topar kapattı!

Öte yandan; Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda Ankara-Madrid söylemi arasında tam bir çelişki bulunan CB, TBMM’yi işaret etti.

Kuşkusuz hükümet olsa idi, TBMM önünde sorumlu Yürütmenin tavrı farklı olurdu. Bu kadarı bile parlamenter rejimin önemini göstermiyor mu?

Bugünkü acı gerçek ise şu:

  • Saray güdümündeki TBMM, ölçme bir yana, kendi hukuki işlemleri arasında bağlantı bile kuramıyor.

Britanyalı fizikçi L. Kelvin’in dediği gibi, “Ölçemediğiniz şeyi ilerletemezsiniz“.

Sözün özü; parlamenter rejim, yasaların etkililiği için de gerekli.

Erdoğan AYM’yi kaldırmayı planlıyor

Erdoğan AYM’yi kaldırmayı planlıyor!?

Yargiyi_gorevden_aliyorum

Erdoğan’ın talimatıyla Anayasa Mahkemesi’nin by pass edilmesi amacıyla çalışma başlatıldı. AYM’nin ‘denetleme’ yetkisinin Meclis’te kurulacak bir kurula devredilmesi planlanıyor.

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, gelecek seçimlerde AKP’nin tek başına ya da
“çözüm süreci” çerçevesinde HDP ile birlikte Anayasa’yı değiştirebilecek çoğunluğa ulaşmasını hedefliyor.

 

Erdoğan, bu gerçekleşirse, Anayasa Mahkemesi’nin “denetleme” yetkisini
Meclis’te kurulacak bir kurula devretmeyi planlıyor. Erdoğan’ın yakın çalışma grubunun
bu yönde bir çalışma başlattığı öğrenildi. Bu durum akıllara, Demokrat Parti dönemindeki ‘Tahkikat Komisyonu’nu getirdi.

MAHKEME YERİNE KURUL BAKACAK

Aydınlık’ın ulaştığı bilgilere göre, Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten kısa bir süre sonra, çevresindeki yakın çalışma grubundan, belli konu başlıkları üzerinde “alternatifleri de kapsayan” ayrıntılı çalışma yapılmasını istedi. Anayasa Mahkemesi de Erdoğan’ın talimatıyla çalışma kapsamına alındı. Önce, mevcut sistem içinde Anayasa Mahkemesi’nin durumu incelenirken, Anayasa değişikliğine gidilmeden, bugün işleyen sistemin dışına çıkılamayacağı değerlendirmesi yapıldı. Bunun üzerine, olası bir anayasa değişikliği ile
Anayasa Mahkemesi’nin baypas edilmesi üzerine çalışma başlatıldı. Milletvekillerinden oluşacak bir kurulun, yasaları “Anayasa’ya uygunluk açısından” ön denetime tabi tutması öngörüldü. Buna göre anayasaya uygun olduğu düşünülen yasa teklifi ya da yasa taslakları
önce ilgili kurula sonra da Genel Kurul’a gönderilecek. Kurulun hangi çoğunlukla karar vereceği üzerinde ise birkaç seçeneği kapsayan çalışma yapıldığı öğrenildi.

Bu çalışma sırasında çeşitli ülkelerdeki örnekler de ele alındı. Özellikle “anayasaya uygunluk” açısından ön denetim yapan sistemler ve doğrudan yasama organı tarafından üyeleri atanan Anayasa Mahkemesi modelleri incelendi. Almanya, Belçika, Macaristan, Polonya gibi ülkelerde Anayasa Mahkemesi’nin üyelerinin doğrudan Meclis tarafından atandığı örneği üzerinde duruldu. Bu durum, Demokrat Parti döneminde kurulan ve 27 Mayıs Devrimi‘nin
en önemli gerekçelerinden birini oluşturan “Tahkikat Komisyonu”nu akıllara getirdi.

==============================================

Dostlar,

Haydi bakalım…. AKP – RTE… görelim sizi..
2015 seçimlerinde bakalım 276’yı çıkarabilecek misiniz??

Önce 367, olmadı Halkoyu ile 330 gerek..
HDP / BDP sizi kurtarabilecek mi??

Eridiğinizi biliyorsunuz ve tükenmeden ülkede ne denli yıkım yapabilirseniz kâr sayıyorsunuz..
Ve de bitmeyen gündem oyunları…

Sizi kimler nerede yetiştirdi bu denli Cumhuriyet – ATATÜRK karşıtı olarak??
(AYDINLIK portalı, 28.12.14)

Sevgi ve saygıyla.
28.12.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net