Etiket arşivi: “ANANI DA AL GİT!”

8 Nisan 2022 : 2 TV Programımız…

Dostlar,

Bu akşam, 8 Nisan 2022 Cuma, 2 programımız olacak.. / OLDU..

İlkini Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencilerimizle yapacağız / YAPTIK..
ZOOM ortamında gerçekleşecek program bir toplumsal sorumluluk ödevi öğrencilere.
Bu bağlamda bizimle bir söyleşi yapmayı tasarladılar, kamuoyuna açık..

  • Konu : AİLE PLANLAMASI..

Yakıcı bir sorun. 10 öğrencimiz 1’er soru hazırladılar. Bize yöneltecekler ve her birini 5-6 dk. içinde yanıtlamaya çalışacağız.. 20:30’da başlayacağız.. 1,5 saat ayırdık bu konuya. (1 saat 50 dk. sürdü yanıtlarımız..)

****
Ardından, 22:30’da başlamak üzere gazeteci Çağlar Ertürk‘ün “Tarafsız Haber” programına
katılacağız / KATILDIK. Bu konuşmamız için de 1-1,5 saat tasarladık ve Sn. Ertürk’ün ülkemizin yakıcı gündemine ilişkin sorularını yanıtlayacağız / YANITLADIK . Sn. Ertürk’ün sosyal medya hesaplarında canlı yayınlanacak / YAYINLANDI. Görsel (poster) aşağıda..

Sayın Çağlar bize çok sayıda soru yöneltti. Mersin’de, RTE Başbakan iken bir çiftçiye söylediği “ANANI DA AL GİT” aşağılamasından başlayarak tarım ve hayvancılığın ülkemizde nasıl çökertildiğine dek geldik.

Bir başka soru, Kovit-19 salgını başladığında Erdoğan’ın Mart 2020’de IBAN vererek yardım istemesiydi. Biz ise 23 Mart 2020’de Halk TV’de katıldığımız programda bu amaçla israfın frenlenmesini, bütçe harcamalarında önceliklerin Anayasa m.65 uyarınca gözden geçirilmesini, örn. YİD kamburlarına aktarılan döviz cinsi ödemelerin “mücbir neden” (force majeur) yavaşlatılmasını, ertelenmesini… ve de servet – varlık vergisi önermiştik. Doğallıkla, sermaye yanlısı iktidar bu önerilere yanaşmamıştı.

Zafer Partisi Gn. Bşk. Prof. Ümit Özdağ’ın, Ankara BŞB Bşk. Mansur Yavaş’ı CB adayı olmaya çağırması, Yavaş’ın ve CHP Gn. Bşk. K. Kılıçdaroğlu’nun yanıtı da gündemdi. Kemal beyin ESK ziyareti ve kapının telle bağlanarak içeri alınmamasını da irdeledik; AKP için yüz karası idi. MEB ve TÜİK’te de aynısı yapılmıştı.

Sn. Ertürk, RTE’nin hekim emeğini küçümseyen, “giderlerse gitsinler..” saçma değerlendirmesini de konuştuk.. Sağlık sektörü alarm veriyor, 2003’te başlatılan AB dayatmalı sağlıkta dönüşümün tıkandığı, şehir hastanelerinin talan aracına dönüştüğü de vurgulandı.

Son 2 soru ülkemizdeki 10 milyon dolayındaki yabancılar (Suriye, Afganistan, Irak, Suriye, İran, Afrika….) belası idi. Tam bir demografik nüfus bombası! Bu konuyu daha önce de sitemizde yazdık, FLASH TV ve Meltem TV’de kapsamlı anlattık Mart 2022 içinde (sitemizde de yazdık).

  • Ekonomik tablo ise bize göre büyük ölçüde “kurgu kokuyor!de.

Yığınları yoksullaştırarak siyasal savaşımın dışına itmek. Oysa demokrasiler SİYASAL KATILIM ile güç bulur. Politik tercihle istendik biçimde yoksullaştırılan kitleler, iktidarın yardımlarına bağımlı duruma getirilir, itaat hatta biat kültürüne bağlanır ve kalabalık, niteliksiz, adeta sürüleştirilen yığınlar “oy” deposuna dönüştürülür.. Bu arada çok yoğun din sömürüsü yapılır.. AKP = RTE yaşamlarının kumarını oynamakta. İç – dış bağımsızlığını yitirmiş durumda ve yönlendiriliyor. Bu tablo Türkiye için çok yönlü stratejik tehditler üretiyor..

Meşru yollarla ve olabildiğince hızla bu iktidardan kurtulmak Türkiye için yaşamsal önemde..
Yaklaşık 1,5 saat ülkemizin yakıcı sorunlarını değerlendirdik ve çözüm önerileri sunduk.

7/24 ülkemizin AYDINLANMA savaşımına aydın sorumluluğu ile katkı vermeye çabalıyoruz.

İzlenmesini, paylaşılmasını ve gereğinin yapılmasını diliyoruz.

Sevgi ve saygı ile. 08 Nisan 2022 (Güncelleme : 10.04.22 00:50)

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

 

Kavga değil, bedelsiz aşı istiyoruz!

Emre Kongar
Emre Kongar18 Aralık 2020, Cumhuriyet
ekongar@cumhuriyet.com.tr

Kavga değil, bedelsiz aşı istiyoruz!

Artık herkes, siyasetteki bu kavgacı, suçlayıcı, dışlayıcı, bölücü, azarlayıcı dilden bıktı:
Örneğin koronavirüs salgını ile ilgili şeffaf ve doğru bilgi istiyorsunuz… Bu istek karşılığında, ya gerçek olmadıkları belli birtakım birbirini tutmaz bilgilere ya da siyasal kavga söylemlerine ve hatta ihanet suçlamalarına muhatap oluyorsunuz!

Benim de çok karşı olduğum siyasetteki bu kavga diline örnek vermek için, Yılmaz Özdil’in “Parodi” başlığıyla, sevgili Levent Kırca üzerinden yazdığı mizahi ama belgesel bir eleştiriyi, aşağıya alıntılıyorum.
***
Ayyaş” diyor.
İsmet İnönü’ye “Hitler” diyor.
CHP’ye “geçmişi lekeli” diyor.
Tezek” diyor.
Cibilliyetsiz, sicili bozuk” diyor.
Kanalizasyon çukuru, çöplük, pislik” diyor.

Siyasi rakiplerine “soysuz, kirli dudaklı, terörist, ahlak yoksunu, siyasi sapık, bahtsız bedevi, tinerci, çirkef, vampir, kan emici, ırkçı, kafatasçı, faşizm bunların ruhuna işlemiş, darbeci, cüce, ağzından salyalar akıyor, vatan haini, alçak, adi, ezanımızı hazmedemezler, evladı yok bunun aile nedir bilmez, maymun, namert, namussuz, zerdüşt, ateist, iblisin yolundan yürüyenler, nekrofiller, ölü seviciler, bunlar nebbaş, bunlar mezarlık soyguncusu, şerefsiz, haysiyetsiz, müptezel, hasta kafa, contaları yakmış, şizofren tip, kudurmuştan beter, zavallı kemirgen, soytarı, beyinsiz” diyor.

“Hayır diyen darbecidir” diyor.
Okullarımızda Andımız’ın okunmasını isteyenlere “azgın azınlık” diyor, “histeri” diyor, “psikiyatrinin konusudur” diyor.
Ulan” diyor.
Be” diyor.
Profesör müsveddesi” diyor.
Sözde profesör” diyor.
“Aydın müsveddeleri, cahiller” diyor.
Öğretmen kılığında insan müsveddeleri” diyor.
“Eğitim için Batı’ya gidenler ajan oluyor” diyor.
Gazetecilere “akbabalar, tasmalılar, maaşlı şarlatanlar, terörist, ajan” diyor.
Bekir Coşkun’a “kaleminden pislik akıyor” diyor.
Mine Kırıkkanat’a “provokatör, kin ve nefret kusuyor” diyor.
Fatih Portakal’a “mandalina mıdır narenciye midir nedir, ahlaksıza bak, millet enseni patlatır” diyor.
Benim için “insan müsveddesi, sürüngen” demişti.
Karakteri bozuk şehit babaları var” diyor.
Ananı da al git” diyor.
Heykele “ucube” diyor.
Baleye “belden aşağı” diyor.
Tiyatroculara “despot” diyor.
Feministlere “bizim dinimizle senin ilgin yok” diyor.
Afedersin çok daha çirkin, Ermeni diyenler oldu” diyor.
Bunlarda yalan var, iftira var, fitne var, fesat var, bunlar Şiayı geçmiş vaziyette, Şia bunların eline su dökemez” diyor.
“Çankaya, Beşiktaş, Kadıköy, Şişli, buralardaki seçmen profili Türkiye pastasının kaymağını yiyen kesimden oluşuyor, Türkiye yansa bunların umurunda değildir” diyor.
Varlığıyla onur duyduğumuz Metin Akpınar’a Müjdat Gezen’e “sanatçı müsveddeleri, zehirli, alçak zihniyet, imansızlar” diyor.
Gelmiş geçmiş tüm siyasi tarihimiz boyunca “bana hakaret ediyorlar” diyerek, kendi vatandaşlarını en çok mahkemeye veren kim?

Levent Kırca.
***
Ben, kimseye “hain” bile diyemeyen, örneğin bu vatana, bu millete gerçekten ihanet etmiş, Atatürk ve arkadaşlarının idam fermanını imzalamış, sonunda İngiltere’ye sığınarak, bir İngiliz savaş gemisiyle ülkeden kaçmış olan Vahdettin’e bile “hain” diyebilmek için sekiz defa yutkunan bir insanım.

O nedenle sevgili Yılmaz Özdil’in yazısında örneklerini verdiği dili hiç kullanmadığım gibi kendimi de bu dilin dışında tutmaya, bu dile muhatap olmamaya çalışıyorum.

Şimdi çok masum bir isteğim var:

  • İngiltere, ABD gibi ülkelerin uygulamaya başladıkları COVID-19 aşısının Türkiye’de de elbette başta sağlıkçılar olmak üzere, risk grupları da dikkate alınarak, bütün halka BEDELSİZ OLARAK yapılmaya başlamasını ve bu konuda kamuoyunun aydınlatılmasını istiyorum.

LÜTFEN İLGİLİLER BU MASUM İSTEĞİME, BENİ DE BU UTANDIRICI SİYASET DİLİNE MUHATAP ETMEDEN YANIT VERSİNLER!

(Önemli not: Bu isteğim kişisel de olabilirdi ama değil! Ben COVID oldum ve iyileştim, altı aylık bağışıklığım olduğu söyleniyor.)

Prof. Dr. Özer Ozankaya’dan…


Prof. Dr. Özer Ozankaya’dan…
Okunup, paylaşılması dileği ile..

E-adresime gelen aşağıdaki yazıyı, tüm ADD şube üyelerinin okuması,
okutması ve paylaşması dileği ile iletiyorum.
Saygılarımla.

Prof. Dr. Özer Ozankaya
ADD Kurucu Üyesi, 4. Genel Başkanı


Konu:: AKP’yi rahatsız ettiği söylenen e-ileti
100 kişi, listesindeki 10 kişiye çağrı gönderse 1.000 kişi yapar..
1.000 kişi, listesindeki 10 kişiye gönderse çağrı 10.000 kişi yapar..
10.000 kişi, listesindeki 10 kişiye çağrı yollasa 100.000 kişi yapar..

İŞTE AKP’nin CANINI SIKAN 7.000.000 KİŞİYE GİDEN e-ileti.
Bir süreden beri internette e-ileti kümelerinde dolaşan bir ileti var.
İçeriğine baktığınızda birtakım bilgilerin toplandığı ve bunların “ilkler” diye sunulmasından oluşuyor.

AKP Genel Merkezi’nin canını oldukça sıkan bu e-iletiyi bugüne dek tam 7 milyon internet kullanıcısı okumuş. Yahoo ve Gmail
e-ileti kümlerinde şu sıra en popüler içeriklerden birisi bu e-ileti.

*İşte AKP’nin canını çok sıkan o e-ileti.. Türkiye’deki icraatlarının unutulmaması ve bakar-körlerin gak guk etmemesi için Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP’nin Türk siyaset tarihindeki kimi “İlk” lerini anımsatmakta yarar görüyorum.

*1- İlk kez bir Başbakan “Tezkere geçmezse memura maaş ödeyemeyiz ” dedi.
*2- İlk kez ekonomi büyürken işsizlik arttı.
*3- İlk kez cari açık verilirken döviz kuru arttı.
*4-
İlk kez bir Başbakan zam isteyen memura “IMF’yi ikna edin,” dedi.
*5- İlk kez ithalat
(AS: dışalım) 100 milyar doları aştı.
*6- İlk kez cari açığın üstünde borçlanma yapıldı
*7- İlk kez Yunan kilise bankası Türkiye’de banka satın aldı.
*8- İlk kez domuz, kesimlik hayvanlar arasına alındı
*9- İlk kez düşük faizli dış borç, yüksek faizli iç borç ile ödendi.
*10- İlk kez bir Başbakan ve Dışişleri Bakanı, İslamiyet’i yok etmeye yemin eden bir Papa’nın heykeli önünde fotoğraf çektirdi.
*11- İlk kez bir Başbakan “Toprak satılıyorsa alıp götürmüyorlar ya.” dedi.
*12- İlk kez bir cami kiliseye çevrildi.
*13- İlk kez kilise ve havralar imar planında yer aldı.
*14- İlk kez bir Başbakan Yahudi düşünce kuruluşundan
“Üstün Cesaret Ödülü” aldı.
*15- İlk kez Türk askerinin başına ABD güçlerince çuval geçirildi.
(AS: 4 Temmuz 2003, Irak)
*16- İlk kez bir Başbakan “Bir dönem dini kullandık..” dedi.
*17- İlk kez petrol yasası ile yabancılara 50 yıllık imtiyaz verildi.
*18- İlk kez yabancı rantiyecilere vergi muafiyeti tanındı.
*19- İlk kez iletişim sektörünün tümü yabancıların eline geçti.
*20- İlk kez, Tezkere’nin reddedilmesine karşın Dış İşleri Bakanlığı genelgesi ile silahlar Türkiye üzerinden geçti.
*21- İlk kez bir Başbakan İslam dünyasının sınırlarını değiştirecek
BOP’un eş başkanı oldu.
*22- İlk kez bir Başbakan Müslüman topraklarını işgal eden ABD askerlerinin evlerine sağ salim dönmeleri için dua ettiğini açıkladı.
(AS : Wall Street Journal’de RTE’nin demeci yayımlandı, yalanlanmadı)
*23- İlk kez İsrailli bir iş-adamına çok gizli bir şekilde 800 milyon $ 
kaynak aktarıldı.
*24- İlk kez bir Başbakan yapılan ihalede önce uçak istedi ama sonra Mercedes’e razı oldu.
*25- İlk kez fındık üreticileri en büyük mitingi yaptı.
*26- İlk kez bir Başbakan Türkiye’yi pazarladığını açıkça itiraf etti.
*27- İlk kez tarımsal üretimde dış ticaret açığı ortaya çıktı.
*28- İlk kez bir Başbakan çiftçilere “Gözünüzü toprak doyursun.” dedi.
*29- İlk kez kap kaç diye bir sektör ortaya çıktı.
*30- İlk kez zina suç olmaktan çıktı.
(AS: zarar gören tarafın yakınmasına bağlı suç oldu..)
*31- İlk kez bir Başbakan en çok yurt dışı gezisi yaptı.
*32- İlk kez bir Başbakan “Borç yiğidin kamçısıdır” diyerek borçlanmayı başarı olarak gösterdi.
*33- İlk kez enflasyon % 10 artarken pancar fiyatları 99 kuruştan
88 kuruşa indi.
*34- İlk kez çiftçi ve emekliden vergi alınması sözü verildi.
*35- İlk kez bir Başbakan Danışmanı Amerikalılara Başbakan için
“Bu adamı kullanın, onu rögara süpürmeyin.” dedi.
(AS: Cüneyt Zapsu)
*36- İlk kez GSMH artarken KDV tahsilatı yerinde saydı.
*37- İlk kez bir Başbakan TMSF katkısıyla bu denli çok TV ve
gazeteyi yönlendirdi.
*38- İlk kez Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı,
konuk olarak gelen bir kralın ayağına gitti. Hem de 10 Kasım günü…
*39- İLK kez BİR BAŞBAKAN ÇİFTÇİYE “ANANI DA AL GİT!” dedi.
*40- İLK kez BİR BAŞBAKAN ŞEHİD ZİYARETİNDE “ASKERLİK YAN GELİP YATMA YERİ DEĞİLDİR.” dedi.
*41- İLK kez BİR BAŞBAKAN 300 METRELİK GEMİYE
“GEMİCİK”
dedi.
*42- İLK kez BİR BAŞBAKAN ….. GAZETELERİNİ OKUMAYIN TELEVİZYONLARINI AÇMAYIN DEDİ.
*43- İLK kez BİR BAŞBAKAN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNEN İNSANLARI DİNSİZLİKLE SUÇLADI.
*44- İLK kez BİR BAŞBAKAN İÇİN CUMHURİYET MİTİNGLERİ YAPILDI.
*45- İLK kez BİR HALK KENDİ LÃİKLİĞİNDEN VE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN KORKTU…
*46- İLK kez ATAMI ANLIYORUM.

*****
Bu hızla Tayyip Erdoğan bu dönemde ülkemizde ki her şeyi özelleştirmiş olacak..İş bu ya özelleştirmeye ve satmaya kafayı takmış olan başbakanımız en sonunda kendisini özelleştirir mi?

*- Türk Telekom, Arap’ın.
*- Telsim (AS: Vodafone) İngiliz’in.
*- Kuşadası Limanı İsrailli’ nin.
*- İzmir Limanı Hong Konglu’nun…
*- Araç muayene işi Alman’ın.
*- Başak Sigorta Fransız’ın.
*- Adabank Kuveytli’nin.
*- İETT Garajı Dubaili’nin.
*- Avea Lübnanlı’nın.
*- Petkim? Ermeni’nin.
(Kazak’a sattık dediler, Kazağı bir çıkardık Ermeni…)
*- Rakı, Amerikalı’nın.
*- Finansbank Yunan’ın…
*- Oyakbank Hollandalı’nın.
*- Denizbank Belçikalı’nın.
*- Türkiye Finans Kuveytli’nin.
*- TEB Fransız’ın.
*- Cbank İsrailli’nin.
*- MNG Bank Lübnanlı’nın.
*- Alternatif Bank Yunan’ın.
*- Dışbank Hollandalı’nın.
*- Şekerbank Kazak’ın.
*- Yapı Kredi’nin yarısı İtalyan’ın.
*- Turkcell’in yarısı Finli’nin-Rus’un.
*- Beymen’in yarısı Amerikalı’nın.
*- Enerjisa’nın yarısı Avusturyalı’nın.
*- Garanti’nin yarısı Amerikalı’nın.
*- Eczacıbaşı İlaç, Çek’in.
*- İzocam, Fransız’ın.
*- TGRT (Fox) Amerikalı’nın.
*- Demirdöküm Alman’ın.
*- Döktaş Fransız’ın.
*- Süper FM Kanadalı’nın.

Hepsi TÜRK’tü bir zamanlar…
Yalnızca 5.5 yıl önce (AKP hükümetinden önce)..

Önemli!
Bor ile çalışan araba üretildi!
Türkiye kıskaçta. Arabayı BOR madeniyle çalıştıracak patentli 600 proje olduğu ortaya çıktı.
Türkiye dünya Bor rezervinin %70`ine sahip.!

*********************************************************

AYDIN İNSAN ARAŞTIRIR, YARGILAR VE SONUCA VARIR.

CAHİL, YOBAZ; DUYAR, GÖRÜR VE HÜKME VARIR.

*********************************************************
100 kişi, listesindeki 10 kişiye çağrı gönderse 1.000 kişi yapar.
1.000 kişi, listesindeki 10 kişiye gönderse, çağrı 10.000 kişiye ulaşır.
10.000 kişi, listesindeki 10 kişiye çağrı yollasa 100.000 kişi yapar.

******
Bunları Biliyor muydunuz ?

1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde
sırt çantasından; Atatürk’ün Büyük NUTKU’nun çıktığını..
(AS: Fransızca çevirisi)

2- Fidel Castro’nun 12 Mayıs 1961’de Havana’da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir‘den ABD’nin BİLGİSİ OLMAMASI koşuluyla  “Atatürk’ün Büyük Nutuk Kitabını” istediğini…

Ve: “Devrimci M. Kemal ATATÜRK varken Türk gençleri
neden kendilerine başka önder arıyorlar?” dediğini,

* 3- 1935’teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı’nda toplanan
yüz binlerce Çinliye seslenen Mao’nun ilk sözlerinin :

“Ben, Çin’in Atatürk’üyüm. .” olduğunu

* 4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan
her Cumhuriyet bayramında Atina’daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

5- 1938’de, General McArthur’un en zor, en sorunlu, en bunalımlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden çok kişiye;

“Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal‘i görmek için neler vermezdim..” dediğini,

* 6- 1938’de Ata’nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde;

“Allah bir ülkeye yardım etmek isterse,
onun elinden tutmak isterse

başına Mustafa Kemal gibi lider getirir..” denildiğini

veee..

* 7- 2006’da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden
Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini …

Herkes bir kez paylaşssın lütfen.

Sevgi ve saygılarımla..

*****

Sevgi ve saygı ile.
09 Şubat 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net