Etiket arşivi: Albert Einstein

Türker Ertürk : İSKOTA LAÇKA

İSKOTA LAÇKA

Turker_Erturk_E._Amiral

Türker Ertürk

Geçtiğimiz günlerde İşçi Partisi’nin
9. Genel Kurultayı Ankara’da toplandı ve Sayın
Doğu Perinçek
 tekrar Genel Başkan seçildi.
Kendisini ve İşçi Partisi’ni kutluyor önümüzdeki dönemde
onlara üstün başarılar diliyorum.

Ülkemiz gerçekten zor bir dönemden geçerken, varlığı yaşamsal olarak
tehdit altındayken, koşar adım iç savaşa, bölünme ve parçalanmaya doğru giderken İşçi Partisi, onun yarattığı örgütler ve medya gerçekten bir destan yazdı. Hele Perinçek’in dört duvar arasından bile örgütünü yönetebilmesi her türlü takdirin üzerindedir. Sanırsınız ki, zindanda değil de, sınırsız (namütenahi) iletişim imkanlarıyla donatılmış bir parti genel merkezinde bulunmaktadır.

Bunlar doğru da, sadece bu mücadeleye dayanarak ülkemizin felakete doğru gidişini durdurmak mümkün müdür? Kesinlikle hayır! Şunu bilmenizi isterim!
Hayır değerlendirmesini çalışma odamda teorik veriler üzerine inşa etmedim. Anadolu’yu ve Türk insanın yaşadığı tüm dünyayı dolaşarak ve azımsanmayacak sayıda yurttaşımızla konuşarak, sohbet ederek, iletişimde bulunarak ve onların değerlendirmelerini veri olarak çalışmalarıma katarak bu sonuca ulaştım.

Bakınız emperyalizm sorunları olmakla birlikte hala çok güçlüdür. Emperyalizmin bölgemizi ve ülkemizi dönüştürecek, başkalaştıracak, bölüp parçalayacak projeleri
adım adım gerçekleşmektedir.

  • Emperyalizmin yerli işbirlikçisi olduğundan tereddüt bile etmediğim Erdoğan ve AKP’nin açılımları emperyalist projenin ülkemize yönelik
    sindire sindire gelen merhaleleridir.

Mücadele hamasetle olmaz

Emperyalizmle ve onun canımıza kast etmeyi planlamış projeleri ile başa çıkmanın yolu “birleşmek” ten geçmektedir. Geniş kitleleri kucaklamayan veya kucaklayamayan
bir antiemperyalist mücadele ekseninin başarısız olması kaçınılmazdır.

Emperyalizmle, onun plan ve projeleri ile mücadele duygularla, hamasetle ve sloganlarla olmaz. Akıl ile olur! Bu nedenle geçtiğimiz cumartesi günkü yazıma
“Bir elimde iskota diğerinde yeke” başlığını atmış bugünkü yazıma da başlangıç olacak girizgahı yapmıştım. Çünkü yelken kullanımı rüzgar gücünün akıl ile dizginlenmesi, kontrol edilmesi ve arzu edilen amaçlar doğrultusunda kullanılabilmesi feraseti ve becerisidir.

Emperyalizmi durdurabilmek için birleşmeye, birleşmeyi sağlamak için aklımızı kullanmaya ihtiyacımız var. Ünlü bilim insanı Albert EinsteinÖnyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur.” diyor.

Evet, bugün tehlike bu kadar yüksek boyutlara ulaşmasına rağmen hala birleşememiş olmamızda önyargılarımızın çok büyük katkısı var! Şimdi önümüzde iki seçenek var:

Ya niçin böyle önyargılarımız var diye sinirleneceğiz ve bunu yok sayacağız.
Ya da önyargılarımızı da bir veri olarak değerlendirip sorunun çözümüne katacağız.

Mustafa Kemal Atatürk Anadolu’ya çıktığında geçmişi, deneyimi, yaygınlığı ve programıyla İttihat ve Terakki adı altında bir örgüt vardı. Ama Atatürk mücadelesinde bu örgütün insanlarını ve fedailerini çok kullanmasına rağmen başka bir örgüt kurdu. Çünkü Atatürk akıl adamıydı İttihat ve Terakki ile birleştirici olamayacağını biliyordu.

İlk hedef AKP’nin defi!

  • Bugün bizim hiç kimseyi ama hiç kimseyi öteleyecek, dışlayacak ve antiemperyalist mücadeleden uzaklaştıracak lüksümüz yoktur.
  • Geniş ve kitlesel birlikteliğe ihtiyacımız vardır.
  • Ortak paydamız Atatürk’te birleşmek, antiemperyalist yaklaşım göstermek
    ve Milli bakış açısına sahip olmaktır. Payda sadeleştikçe, basit anlatımla
    ifade edildikçe ve ayrıntı içermedikçe birleşme kitleselleşir.
    Herkes bana gelsin demekle birleşme olmaz!

Birleşme hedefine varabilmek için yelkenlerimizi sağcımızın, solcumuzun, milliyetçimizin, ülkücümüzün ve dindarımız yani milli olan tüm kesimlerin rüzgarı ile doldurmamız gerekmektedir. Her konuda mutabakat sağlamamız gerekmez.

  • İlk hedef Türkiye’ye yönelik emperyalist projeyi akamete uğratmak için işbirlikçi AKP iktidarının ve zihniyetinin derhal defedilmesidir.

Eğer yelkenleriniz yeterince rüzgarla dolmuyorsa iskota (Ana yelkeni idare eden halat ve palanga donanımının adı) laçka (gevşetilir) edilir ve dümen açısı bir miktar değiştirilir.

Savaş gemileri fırtınalı havalarda, çok ağır deniz şartlarında ve çatışma ortamında
akıllı komutanların akıl dolu kararları ile salimen hedeflerine doğru ilerlerler.
Aksi durum, hedefe ulaşmayı sağlamadığı gibi mürettebatınızın, size inananların
ve mücadele arkadaşlarınızın telef olmasına neden olur.

Saygılar sunarım.

Doç. Dr. İlker Belek, Halk Sağlığı’nın Onurudur


Dostlar
,

Aşağıdaki açıklamaya bütünüyle katılıyor, sevgili meslektaşımız
Doç. Dr. İlker Belek‘e yönelik ilkel ve de iğrenç linç girişimlerini lanetle kınıyoruz..

Saldırının derhal durdurulmasını, soruşturmanın kapatılmasını diliyoruz.

Sevgi ve saygı ile.
22.4.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

======================================

Doç. Dr. İlker Belek, Halk Sağlığı’nın Onurudur!

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi
Doç. Dr. İlker Belek hakkında, üniversiteyle hiçbir ilişkisi olmayan ancak
son zamanlarda sıkça ihbar mektuplarını gördüğümüz “duyarlı vatandaşların
yakınma dilekçeleri ile bir soruşturma başlatıldı.

Akademide iktidarla işbirliğinin en somut göstergesi olan ve özel yetkili
savcı ve gazetecilerin üniversitedeki karşılığı olan özel yetkili öğretim üyeleri
bu soruşturmaları yürütüyor.

Kocaeli Üniversitesinde Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve Yard. Doç. Dr.
Seydi Çelik, Namık Kemal Üniversitesinde Öğretim Görevlisi
Mukaddes Akdeniz, Ege Üniversitesinde Prof. Dr. Rennan Pekünlü’den sonra sıra Akdeniz Üniversitesinden Doç. Dr. İlker Belek’e geldi.

Albert Einstein, 1945 yılında Nazi dönemindeki Soruşturma Kurulları için
şu saptamayı yapmıştı:

  • “Oldukça önemli bir sorunla karşı karşıya bu ülkenin aydınları.
    Gerici politikacılar bir dış tehlike sözünü ileri sürerek her türlü aydınca davranışa karşı kamuoyunda bir kuşku havası yaratmışlardır.
    Bu kadarını başardıktan sonra şimdi de öğretim özgürlüğünü sınırlayıp, boyun eğmeyen aydınları işlerinden etmeye yelteniyorlar.
    Bu nedenle soruşturma kurullarına çağrılan her aydın, kimseyi ele vermemek için direnmeli, devrimci bir davranışla bu tip insanlarla
    asla işbirliği yapmamalıdır. Yoksa kendileri için uygun görülen
    kölelikten fazlasını hak etmiyorlar demektir.”

Yıl 2013; ülkemizde üniversiteler üzerindeki baskı ve faşizm giderek
artıyor. Türbanla ilgili anayasa ve yasalara uygun olarak yasaklama kararı
verdikleri için vurulan Danıştay hakimlerinden sonra sıra türbanla ilgili
olarak hukuk kuralları çerçevesinde işlem yapan öğretim üyelerinin
sindirilmesine ve üniversiteden atılmasına geldi. Önce anayasanın
laik devletle ilgili maddesine aykırı olarak YÖK disiplin yönetmeliği üzerinden
yüzlerce öğretim üyesi hakkında soruşturma açıldı. Şimdi de Prof. Dr. Rennan
Pekünlü, Öğretim Görevlisi Mukaddes Akdeniz ve Doç. Dr. İlker Belek
haklarında verilen üniversiteden uzaklaştırma cezalarıyla bu oyunun
son kurbanları oldular.

Bizler Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
öğretim üyeleri olarak YÖK’e ve kamuoyuna açıklıyoruz: İlker Belek yalnızca
yasaları uygulamış ve bir bilim adamına yakışır tarzda düşüncelerini
açıklamıştır. İlker Belek yazdığı kitaplar, makaleler ve araştırmalarıyla
halk sağlığının ve bilim dünyasının onurudur. O’nu üniversiteden
uzaklaştırmak demek üniversitenin onuruna, özerkliğine, hukuk ve bilime
saldırmak demektir. Bu kirli oyunu düzenleyen ve alet olanları kınıyor,
İlker Belek başta olmak üzere benzer nedenlerle üniversite öğretim üyelerine
verilen cezaların derhal geri alınmasını istediğimizi tüm kamuoyuna
saygılarımızla açıklıyoruz.

17 Nisan 2013 / İzmir

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri..

NEOLİBERALİZM ve 3. DÜNYA SAVAŞI / Neo-Liberalism and the 3rd World War

NEOLIBERALIZM_ve_3_ DUNYA_SAVASI