Etiket arşivi: ADD Çankaya Şubesi

BİZİM TV, HALKÇI DOKTORLAR ve TELE1 Programlarımız..

Dostlar,

Bu gün, 24 Mart 2021 Çarşamba günü programımız oldukça yoğun..

Sabah, üyesi olduğumuz ADD Çankaya Şubesinin 11. seçimli genel kuruluna katıldık ve Divan Başkanı Sn. Ömer Faruk Eminağoğlu‘nun usta yönetiminde, nazik çağrısı ile kısa bir teknik konuşma yaptık.. 3 liste katılıyor seçimlere.. Oldukça canlı, hareketli ve centilmence..
***
Bu gün

– Saat 20:00’de, Bizim TV‘de Sn. Lale Ozan ARSLAN ile (youtube kanalında)

– 21:00’de Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu ile HALKÇI DOKTORLAR ile (sosyal medya hesaplarında)

– 23:00’te Sn. Dr. Sedef Kabaş ile TELE1‘de canlı yayında olacağız.. / OLDUK…

https://www.facebook.com/halkcidoktorlar/videos/374472266874457/
(AKP = RTE Kovit-19 Salgınını Neden Yönet(E)miyor?? – Prof. Dr. Ahmet SALTIK)


Bilgi ve ilginize saygı ile sunarız.

Duyurulsun, izlensin ve ülke gerçekleri öğrenilsin; GEREĞİ YAPILSIN.. dileriz.

Sevgi ve saygı ile. 24 Mart 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ’NİN BAŞARILI OLMASI İÇİN BİR DEĞERLENDİRME

KONUK YAZAR 

Hüsnü Merdanoğlu's profile photo

Hüsnü MERDANOĞLU
ADD Çankaya Şubesi Üyesi

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ’NİN
BAŞARILI OLMASI İÇİN BİR DEĞERLENDİRME

Tüzüğünde belirtildiği üzere; Atatürk devrim ve ilkelerini yok etmek için, açık ya da kapalı  plânlı ve sinsi çalışmalaralar içinde olanlara karşı, “O’nun devrim ve ilkelerinin gelecekte de egemen olmasına katkıda bulunma ve onlara bekçilik yapma zorunluluğunu nedeniyle 19 Mayıs 1989 tarihinde Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) kurulmuştur.

Dönemin Bakanlar Kurlunun 28.03.1993 tarihli ve 93/4239 sayılı kararıyla “Kamu Yararına Çalışan Dernekler” statüsüne de kavuşmuş olan ADD, 28 yıllık süreçte (kurucu genel başkanlar dışında) iyi yönetilemediği için; kurumlaşmasını tamamlayamadığından, amaç ve hedeflerin gerçekleştirememiş, adına yaraşır gelişmeyi göstermemiştir.

En az elli bini sorumluluğunu yerine getirmeye hazır olan, iki yüz bin kadar üyesi 370 kadar şube (şube sayısı bir zamanlar 500 kadar idi) çokluğuna sahip olan ADD, kurumsallaşmasını sağlayabilseydi; birkaç radyo ve televizyon kanalları, birkaç vakıf ve okullarını yönetiyor konumda bulunması gerekirdi. Böylece; kamuoyunu Atatürk ilkeleri doğrultusunda yönlendirebilen güce erişir ve yaralatacağı hizmetleri nedeniyle görüşüne başvurulun sivil toplum kuruluşu olurdu.

Bilinen gerçektir ki; Atatürk devrim ve ilkelerine karşı örgütlenenlerin güçlü bir altyapısı mevcuttur. Yayınevleri enstitüleri, öğretim merkezleri ve yayın organları, yüzlerce vakıf ve şirketleri bulunmaktadır. Türkiye’de olduğu gibi yurt dışında maddi kaynak ve benzeri destek sağlayan tarafları vardır.

Kendine bağlı hazır kurulmuş olan mevcut vakfı (Ata Vakfı) bile etkin duruma getiremeyen ADD, mevcut durumu ile kamuya yararlı olmadığı gibi, kendine ve üyelerine de yararlı olamayan bir konumda bulunmaktadır. Oysa kamuoyunun bir kesimi adında “Atatürk” olan bu kuruluşun adına yaraşır olmasını, güven vermesini beklemiştir.

ADD, kuruluş yılarında topluma güven verdiği için şu anda Genel Merkez’in kullandığı daireler, üyelerin bağış katkıları ile alınmıştır. Zaman içinde ADD, kamuoyundaki güvenini yitirmiş olmalı ki, bir yandan üye ve şube sayısı azalma sürecine girmiş, gönlü Atatürk ilkelerinden yana olan varsıl yurttaşlar, ADD yerine başka derneklere yardım yapar olmuşlardır. Örneğin “Huysuz Virjin” olarak bilinen Seyfi Dursunoğlu, varlığını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine (ÇYDD) bağışlamıştır. (ADD ile aynı yıl içinde kurulan ÇYDD bu bağışı hak etmiştir. Şöyle ki; söz konusu kuruluşun resmi sitesine yansıtıldığına göre bu süreçte ÇYDD tarafından; 71344 üniversite öğrencisine burs verilmiş, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde -ADD’nin varlık gösteremediği doğu ve güneydoğu Anadolu illeri de dâhil-  okuyan bu öğrencilerden mezun olmuş olanlardan; 2192 genç doktor, 1849 genç öğretmen, 1375 genç mühendis, 607 genç avukat, 526 genç hemşire, 482 genç iletişimci, 324 genç güzel sanatlar mezunu, 221 genç diş hekimi, 181 genç eczacı, 136 genç mimar, 112 genç veteriner, 85 genç psikolog, 77 genç turizm ve otelci, 43 genç bankacı, 24 genç denizci, 47 genç tercüman, 20 genç sivil havacı, çağdaş bireyler olarak iş yaşamına atılmışlardır.)

ADD kurulduğu ilk yıllılarda benim de içinde bulunduğum Eğitim Kurulu aracılığıyla gençlerin yetişmesine ağırlık vermişti; yüzlerce gencin ilgisi nedeniyle dernek binası koridorlara dek dolup taşmakta idi. İçim sızlayarak belirtmek isterim ki, kurucu kadroların başlattığı bu hizmetler önlenmemiş olsa idi ADD, 28 yıllık süre içinde bir değil birkaç Aziz Sancarın yetiştirilmesine katkı verebilirdi.

****
Adında Atatürk olan her kurum ve kuruluşun öncelikli görevi; Atatürk devrimlerinin önde gelen ilkelerinden laikliğin, din ve düşünce özgürlüğünün temeli olduğu bilinciyle, kimsenin iknacına (başörtüsü de dâhil) müdahale etmeden, toplumsal barışı sürekli kılmaya yönelik çaba içinde olmalıdır.

Cumhuriyetimizin yetiştirdiği değerlerden biri olan Oktay Sinanoğlu’nun vurguladığı gibi; “Atatürkçülük” şu yalana indirgendi: ‘Atatürkçülük’ eşittir “laiklik”, eşittir “Müslüman düşmanlığı”. Sonunda halk aydınlara ve devlete husumetle bakar oldu.

ADD Bilim ve Danışma Kurulu Başkanı’nın internet ortamında 1 Mayıs 2016 günü paslaştığı aşağıda değindiğim ayet eleştirisi Bu bağlamda değerlendirildiğinde kimlerin işine yarayacaktır? ADD Bilim ve Danışma Kurulu Başkanı söz konusu iletisinde şunlara değiniyor:

MUTLAKA BİLMENİZ GEREKEN 3 AYET !!!

Değerli arkadaşlar,
Bu gün sizlerle Kur’anın Mekke’de vahyolunan surelerinden 3 ayeti paylaşmak istiyorum. Bu ayetlere göre Kuran Arap Peygamberi aracılığı ile Araplar için Arapça indirilmiştir. Arapların dışındaki kavimlerin (Milletlerin) ayrı bir inancı olabileceğine bizzat Kuran bu ayetlerle işaret ediyor. Takdir size kalmış.

1-Yusuf Suresi, 2,
2-İbrahin Suresi 4,
3-Kafurun Suresi 6

ADD Bilim ve Danışma Kurulu Başkanı’nın 3 ayet eleştirisi karşısında, en az 3 soru sormak gerekir: Bu eleştiri ile

1-ADD’ye mi?
2-Atatürkçülüğe mi?
3-Laikliğe mi? Hizmet etmiş olunuyor?

Kur’an’ın duyurulmasında bugüne dek yüzyıllar geçmiş, ülkemiz nüfusu da dahil milyonlarca insan tarafından benimsenmiş bir olgunun gündeme taşınması, günümüz bilge adamı Yaşar Nuri Öztürk’ün şu tespitlerinde anlam bulmaktadır:

“Biz, laik ve Atatürkçüyüz diyerek, dine, dindara, gerçekleri bilen düşünce adamlarına sırtarını dönenler, meydanın dinci talan çetelerine terk etmiş oldular. Laiklik adına basiretsizlik üretenler, dincilere dolaylı destek vermiş oldular.

“Dinciliğin bütün şansı, solculuk ve Atatürkçülük adına hezeyan sergileyen ekiplerin yanlışlarıdır.”

*****
ADD üyeliğinde bulunmuş olan bir yazar (Yılmaz Dikbaş) “Atatürkçüler Yenildi” adını taşıyan yapıtında, ADD ile ilgili şu değerlendirmede bulunmuştur:

Kemalizm’in temel ilkelerinden olan; antiemperyalizm, ulusal egemenliğe bağlılık ve devrimcilik ilkelerini çıkaranlar ADD adlı sivil toplum örgütünde toplanmışlardır.  Atatürkçüler yenildi Kemalistler kazanmalı.

(Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Vural Savaş’ın ADD yönetimi yönelik çok ağır değerlendirmesini merak edenler için “Emperyalizmin Uşakları, Bilgi yayınevi, Ankara, 2005, 2. Baskı syf. 118’e bakmalarını önermekle yetiniyorum.)

Üzerinde Atatürk resmi olan takvim satışları yaparak, Atatürk ticareti yapan bir konuma düşürülen ADD’nin tarihi ile ilgili bugüne dek en kapsamlı çalışma olan ADD’NİN KİTABInda (Tekin yayınları, birçok ADD yönetim kurulu üyesi ve ADD üyelerinin  böyle bir kitaptan haberdar oldukları bile kuşkuludur)  şu düşündürücü cümleler yer almaktadır:

  • “ … ABD ve AB ve İsrail’lilerinin yakından izlediği” vurgusu dikkat çekici olduğunu belirterek yinelemek isterim ki; adında “Atatürkçü” sözcüğü olan ADD’nin Kemalist üyeleri; ADD’nin Atatürk resimli takvim satan durumundan kurtarılarak, yurttaşlara güven veren bir sivil toplum kuruluşuna dönüştürmeleri için sorumluluklarını yerine getirmelidirler.”

Kemalizm; zoru başarmaktır. Hiç kuşkusuz ADD’nin mevcut üyeleri içinde birçok Kemalist bilinçte üye vardır. ADD’nin adına yaraşır düzeye erişebilmesi için 2016 Haziran ayı içinde yapılacak genele kurul bir fırsattır.

28 yılın eksikliklerini gidermek için ADD’nin hedefi; Aziz Sancar niteliğin bilim adamları yetişmesine katkı vermek olmalıdır.

Dernek yönetiminde başarı; özverili, sorumluluğun bilincinde ve birbiri ile dayanışma-yardımlaşma içinde olan kadroların, derneğin tüzüğün amacına yaraşır projelerin gerçekleştirmelerine bağlıdır.

Henüz adayların belli olmadığının rahatlığı ile belirtmek isterim ki; ADD Genel Yönetimine aday olacaklar; tüzük hükümlerine uygun açıklayacakları inandırıcı projelerle delegelerin oylarını istemeli ve yönetime geldiklerinde, açıkladıkları projeleri gerçekleştirip gerçekleştirilmediklerine göre değerlendirilmelidirler.

Derneği atlama tahtası olarak görmeyen, dernek amaçlarına uygun projeleri gerçekleştirmek için yönetime gelen bir kadro sayesinde, Kemalizm’i atağa kaldıran mümkün olabilir.

ADD’nin çeşitli organlarında görev almış, sorumluluğunun bilincinde bir ADD üyesi olarak ve saygı ile.

Mayıs 2016.

=================================================

Dostlar,

Yorumsuz sunuyoruz değerli dostumuz Sayın Hüsnü Merdanoğlu‘nun yazısını..
O’nun, çok değerli kitaplarıyla Aydınlanmaya ve özverili – nitelikli hizmetleriyle
ADD’ye paha biçilmez hizmetleri oldu uzuuun yıllardır.. Hala olabilir ve mutlaka olmalı..

ADD Bilim Danışma Kurulu Başkanı Sn. Prof. Dr. D. Ali Ercan‘ın paylaştığı yukarıda geçen
3 Kuran suresi hakkında Sn. Ercan yanıt yazarsa onu da sitemizde yayımlarız.

Ancak yaklaşık 2 haftadır bu 3 sureyi sitemizin manşetinde tuttuğumuz da izleyicilerimizin bilgisi içindedir.. Elbette beklenen bir “yarar” vardır bundan bize göre de.

ADD’nin hazin halleri konusunda Sn. Merdanoğlu’nun yazdıklarına biz de bütünüyle katılıyoruz.
Şimdiki başkan 6 yıldır “tek adam” mantığıyla ADD’yi güdükleştirmiş, bir yığın katıksız Kemalist ADD’den kopmuş, uzaklaş(tırıl)mıştır.. Biz de bunlardan biriyiz.. Bu sitede yayımlanan yazılarınızı okurlarımız biliyorlar.. Bunlara ADD web sitesinde, Dergisinde gerekçesiz olarak yer verilmiyor… Yazılı başvurularımız bile yanıtsız kalıyor hukukçu genel başkana!?

ADD hiçbir döneminde, son 6 yılda olduğu ölçüde güç yitirmedi ve kötü – dışlayıcı yönetilmedi!

Sevgi ve saygı ile.
28 Mayıs 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

TÜRKİYE’nin ENERJİ SORUNU – TORYUM

TÜRKİYE’nin ENERJİ SORUNU – TORYUM..

portresi, kravatlı, gülümseyen

 

Prof. Dr. D. Ali ERCAN
Savunma Sanayisi E. Müsteşarı
ADD Bilim Kurulu Başkanı

 

Dostlar,

Sayın Prof. Ercan‘ın önemli sunumunu 3 Mayıs 2016 Salı günü akşam 17:30 – 19:30 arasında keyifle izledik. Her sunumunda olduğu gibi çok öğretici, düşündürücü hatta sorgulatıcı idi! Gerçek bir bilim insanı (Çekirdek Fiziği) ve gerçek aydın (entellektüel) olan Sayın Ercan’dan keşke ülkemiz ve ADD daha çok yararlansa.. İnanılmaz bir birikim, hayranlık doğuran bir usyürütümü (muhakeme) izliyoruz ve saygımız giderek büyüyor bu Mustafa Kemal’in askerine!

Sunum, ADD Çankaya Şubesinin her Salı akşamı düzenlediği sürekli konferanslar bağlamında.
Hemen her akşam bir etkinlik yürütülmekte bu şubemizde.. Bizim de üyesi olduğumuz
bu ADD Şubemizin etkinliklerini zaman ayırıp izlemek çok yerinde olur.
Emek veren dava arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

ADD Çankaya Şubemizin etkinliklerini facebook’taki aşağıdaki adresten izleyebilirsiniz :

– https://www.facebook.com/add.cankayasubesi.1/

Bundan önceki 2 enerji sunumu da Sn. Prof. Ercan’dan bize ulaştığında site okurlarımızla paylaşacağız.

Gelecek Salı, 10 Mayıs 2016 günü akşam 17:30’da Sayın Ercan’dan “EVRİM” i dinleyeceğiz..
Hani şu “Yaratılış” hurafeleri ile boğulmak istenen, hemen hemen boşluksuz olarak bilimsel anlamda kanıtlanmış olan EVRİM‘i! Ali hocamızın hep emek vererek yaptığı gibi güzelim görsel yansılarla.. (Sitemizde çok sayıda sunumu var Ali hocamızın bereket..)

Çoook teşekkürler size Sayın Prof. Ali Ercan hocamız, ülkemize çook değerli katkılarınız için..

Toryum, geleceğin yakıtı gibi gözüküyor.. Türkiye pek çok alanda olduğu gibi,
bu alanda da sömürge ve ciddi stratejik hatalar yapıyor ne yazık ki..

Yansıları izlemek için lütfen tıklar mısınız? (1,6 MB; 29 yansı)

Toryum_3Mayis2016

Sevgi ve saygı ile.
04 Mayıs 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
ADD Çankaya Şubesi Üyesi
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Açıkoturum : ATATÜRK ve KADIN


Açıkoturum : ATATÜRK ve KADIN..

Dostlar,

5 Aralık 1934, Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkının tanındığı” gündür.

2 gün sonra 80. yılını kutlayacağız.
Büyük ATATÜRK‘ün dünyada pek çok ülkeden önce ve daha kapsamlı olmak üzere, üstelik çok daha az eğitimli Türk kadınına bu hakları tanıması devrim niteliğindedir.

Günümüzde bu görkemli kazanımlar, siyasal iktidarın doğrudan tehdidi ve saldırısı altındadır ve aşamalı olarak geri alınmakta, sınırlandırılmaktadır. 4+4+4 ucube yasası tipik bir örnektir bu yasanın kabul edildiği TBMM kabulü 30.3.2012, 6287 sayılı yasa; RG 11.4.2012)) 2,5 yılda onbinlerce kız öğrencinin okuldan dışlandığına ilişkin veriler yayımlanıyor..

Erken yaşta evlilikler, doğallıkla erken yaşta annelik ve dahası çok sayıda çocuğa boğulma, kadını eğitimden, dolayısıyla sosyal ve ekonomik yaşamdan dışlıyor.
Eğitimi yeteriz ya da dinci koşullandırma ile imam veya hatip olamayacakları halde
bu okullarda okutularak başları ve bilinçleri bohçalanan yavrularımız gelecek kuşakları anne olarak eğitecekler!? Hangi donanım ve hangi bilinçle??

Dolayısıyla Cumhuriyetin hedefi olan aydınlık bir yurttaş kitlesi yaratmak yerine kalabalık, dinci, niteliksiz bir tebaa – ümmet kalabalığı – güruhu hatta Abdülhamit’in deyimiyl “sürüsü” yetiştirmek hedef oluyor.. Kolayca yönlendirmek, sadaka kültürüne mahkum etmek, tarikat – cemaat – parti kulu yapmak, oy deposuna dönüştürmek..

Türkiye’de sahnelenen iğrenç oyun budur..
Kadınlarımız bu uyunları bozmada öncü olmak zorundadır.

Sayın Cemil Denk (E. Albay) Atatürk ve Din – Laiklik – Kadın hakları konusunda uzmanlaşmış bir araştırmacı yazardır. Basılı ürünler vermiştir.
O’nun ve Buse İnalcı’nın birikimlerinden yararlanmak gerekiyor.

ADD Çankaya Şubemizin etkinlik programı aşağıda..

Bekleriz..

Üstelik kız ve erkek çocuklarınızla birlikte..

Sevgi ve saygı ile.
03 Aralık 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

======================================================

DAVETLİMİZSİNİZ! 

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanlığı Çankaya Şubesi adına, ATATÜRK ve KADIN konulu GÖRSEL SUNUM yapılacaktır

Tüm Atatürkçüler davetlidir..

Konu: ATATÜRK ve KADIN
Yer: Mithat Paşa Cad. 16/ 2 Kızılay
Tarih: 5. Aralık 2014
Saat: 14. 00

Konuşmacılar:
Cemil DENK ve Buse İNALCI

Prof. Dr. Özden ŞENER : SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM


Prof. Dr. Özden ŞENER : SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM

Dostlar,

Geçtiğimiz ay ADD çankaya Şubemizin düzenlediği bir konferansta,
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden meslektaşımız ve çalışma arkadaşımız,
Ankara Tabip Odası Başkanı Sn. Prof. Dr. Özden ŞENER‘i dinleme olanağı bulduk. Bu konuşmasında Dr. Şener, AKP’nin kökü dışarıda IMF – DB (Dünya Bankası) üzerinden ABD – AB güdümlü SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM Programını işledi.

Bu yansıları, biraz gecikerek bize ulaşsa da sizinle paylaşmak istiyoruz.
“Sağlık hizmetlerinde neler oluyor ??” un iç yüzünü öğrenmek için dikkatle değerlendirmek yerinde olur. Sunumu ve paylaşımı için Sevgili arkadaşımız
Prof. Şener’e ve konferansı düzenleyen ADD Çankaya Şubesi Başkanı meslektaşımız Çocuk Cerrahı Dr. Tuba Acer ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ederiz.

Yansıları izlemek için lütfen tıklayınız..

Saglikta_Donusum_Ozden_Sener_Mart_2014

Sevgi ve saygıyla
5.4.2014, İstanbul

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Konferansa çağrı : “Cumhuriyetin Sanat – Kültür Politikası”


Dostlar
,

Sayın H. Hüseyin AKBULUT‘un,

“Cumhuriyetin Sanat – Kültür Politikası”

adlı yapıtını (kitabını) geçtiğimiz günlerde (2.11.13) bu siteden sizlere tanıtmıştık :

http://ahmetsaltik.net/2013/11/02/huseyin-akbulut-turkiyenin-kultur-ve-sanat-siyaseti/

Sn. Akbulut, üyesi olduğu ADD Çankaya Şubesince, kitabında çok kapsamlı olarak işlediği konuları / sorunları bir de konferans olarak sunacak..

Duyuru aşağıda..

Konf._Duyurusu_7.11.13Bize göre bu şöleni izlemek, çağına tanıklık eden bu güzelim belgesel kitabı
yazarına imzalatmak için değerli bir fırsat..

Konferansın düzenleyicisi ADD’ye de bize çağına tanıklık eden
bu belgesel sanat – kültür siyaseti tarihi kitabını armağan eden
Cumhuriyet’in aydınlık ürünlerinden, keman sanatçısı,
Kültür Bakanlığı E. Müsteşar Yrd. Sn. Akbulut‘a teşekkürlerimizle..

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 6.11.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

23 yıl önce katledilen Bahriye Üçok Ankara’da anıldı


ozlemle_anildi_6.10.12

23 yıl önce katledilen Bahriye Üçok Ankara’da anıldı

Bahriye Üçok’un izindeyiz!

 

 

 

Bombalı suikast sonucu 6 Ekim 1990’da katledilen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, Ordu Milletvekili, SHP Parti Meclisi üyesi ve gazetemiz yazarı
Bahriye Üçok, ölümünün 23. yılında başkentte düzenlenen törenlerle anıldı.

Bahriye_Ucok_Anildi_6_Ekim_2013Doç. Dr. Bahriye Üçok için
ilk tören, Karşıyaka Mezarlığı’ndaki gömütü başında yapıldı.
Buradaki törene kızı Kumru Üçok, Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Avukat Şenal Sarıhan, ADD Çankaya Şubesi Başkan Yrd. Memduh Süzer, CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın, İlçe Bşk. Mehmet Perçin’in yanı sıra sevenleri ve arkadaşları katıldı.

Bahriye Üçok için akşam saatlerinde ise Bahçelievler’de kendi adını taşıyan parkta
bir anma etkinliği düzenlendi. Şenal Sarıhan yaptığı konuşmada, Bahriye Üçok’un demokrasi ve laiklik mücadelesi verirken katledildiğini belirterek;

  • “Burada olmak ve O’nu anmak bizim için bir sorumluluk ve görevdir.
  • O, ülkenin laik ve demokratik bir ülke olmasını istiyordu.
  • Laiklik olmadan ülkenin özgürleşmeyeceğini düşünüyordu.
  • Siyasal İslama karşıydı. Ancak bugün Cumhuriyet kazanımları ve laiklik
    tehlike altındadır. Sözde demokrasi paketleriyle demokrasi ve özgürlük
  • ortadan kaldırılmak isteniyor..” dedi.

Üçok’un ilahiyatçı olduğuna dikkat çeken Sarıhan,

  • “O bilimi savunuyordu, hurafeleri değil.
  • Bu saldırı aynı zamanda bilime ve laik düşünceye karşı yapılmıştır.
    Bizler O’nun yolundan ilerlemeye devam edeceğiz.” dedi.

Konuşmaların ardından anmaya gelenler marşlar okudu. (Cumhuriyet, 6.10.13)