Etiket arşivi: ABD tekeli Cargill

AİHM, Cargill Davasında Hak İhlali Kararı Verdi 

AİHM, Cargill Davasında
Hak İhlali Kararı Verdi
 

Konuk yazar : Lütfü Kırayoğlu

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

Türkiye’de şeker pancarı üretimini baltalayan, şeker fabrikalarının satılmasına, kapatılmasına neden olan, halka GDO’lu, nişasta bazlı şeker yediren ABD tekeli Cargill ile ilgili AİHM’de   (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) görülen davada hak ihlali kararı verildi.

Yirmi yılı aşkın süren davada ADD Genel Sekreter YLütfü Kırayoğlu ve GYK üyesi Gürhan Akdoğan da davacılar arasındaydı. Davayı takip eden Bursa Barosu 27 Haziran 2018’de yaptığı basın toplantısında karar metnini açıkladı.

Cargill ile ilgili davada hak ihlali kararı verilmesine, yasadışı olduğu konusunda kesinleşmiş yargı kararları olmasına rağmen, faaliyetinin durdurulması kararı ile davacılara tazminat ödenmesine ilişkin bir karar çıkmadı. Türkiye ile ilgili pek çok kararı kolaylıkla veren AİHM, konu ABD tekeli olunca karar verirken eli titredi. Konu ile ilgili Bursa Barosu tarafından yapılan açıklamada şu görüşler kamuoyu ile paylaşıldı:

“Bursa ili, Orhangazi ilçesinde, Cargill şirketine nişasta fabrikası kurması için verilen izinler üzerine, bunların iptali için dava süreci 1998’de başlamıştır. Bu davalar; plan değişiklikleri, emisyon ve deşarj izinlerinin iptaline ilişkindi. Hükümet, bu yöntemle sonuç alamayınca tesisin kurulmak istendiği yeri özel endüstri bölgesi ilan etmiş, fakat bu da Danıştay’ca iptal edilmiştir. Bunun üzerine Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda değişiklik yapılarak tarım arazisi olan alan sanayi alanına çevrilmiştir. Bu değişikliğin Cumhurbaşkanı tarafından (AS: A.N. Sezer) Meclis’e iadesi üzerine 2. kez yasa değişikliği yapılmıştır. Bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmuş; yasanın kişiye özel çıkarıldığının belgelenmesine karşın mahkeme başvuruyu reddetmiştir.

“Sürecin tümünde Anayasa’ya göre millete ait egemenlik yetkisinin yargı kısmını ‘Türk Milleti’ adına kullanan mahkemelerin çeşitli kararları uygulanmayarak; yargı kararlarının etkisiz hale getirilmesi için plan ve yönetmelik değişiklikleri ve son kertede iki kez yasa değişikliği yapılarak, Türk Milletinin egemenlik hakkına hükümetler ve idare organları tarafından müdahale edilerek; Anayasa’nın kurucu ilkeleri ayaklar altına alınmıştır.

“Halen devam eden, bu yargı sürecinden sonuç alınamaması üzerine, 2005 yılında AİHM’ne AİHS’nin adil yargılanma hakkı (m.6), yaşam hakkı (m.2), aile ve özel yaşam hakkı (m.8) ve etkili başvuru ve haklarının ihlali nedeniyle başvuru yapılma zorunluluğu doğmuş ve yapılmıştır. Yaklaşık 13 yıl sonra AİHM bu başvuru nedeniyle sözleşmenin adil yargılanma hakkının (m.6) ihlal edildiğine karar vermiştir.

“AİHM, kararında dönemin Başbakanı, Bayındırlık ve İskan Bakanı ve Gemlik Belediye Başkanı’nın, mahkeme kararlarının uygulanması konusunda sorumlu olmalarına karşın idare mahkemesi kararlarını uygulamadıklarını belirlemiş ve kararı uygulamayan yetkililer hakkında açılan tazminat davasıyla ilgili olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği kararlara 3’er kez yollama (atıf) yaparak bu durumu özellikle vurgulamıştır.

Gönderme (atıf) yapılan kararlarda idare mahkemesi kararlarını uygulama olanağına sahip yetkililerin bunun gereğini yerine getirmedikleri ve bu nedenle yargı kararlarının uygulanmamasından doğan zararlardan İYUK’nun 28. maddesi uyarınca kişisel olarak sorumlu oldukları saptaması yapılmıştır.

Bu bağlamda AİHM, hukukun üstünlüğünün temel ögelerinden birinin hukuksal kesinlik ilkesi olduğunu ve herhangi bir anlaşmazlıkla ilgili sonal (nihai) bir yargı kararının sorgulanmaması gerektiğini yinelemiştir. Yasa değişikliği, henüz uygulanmamış birçok nihai (kesin) yargı kararının etkisiz hale getirilmesini mümkün kılmıştır. Sonuç olarak mahkeme, bir dizi nihai ve uygulanabilir yargı kararını uygulamak için gerekli tedbirleri almaktan yıllardır kaçınan ulusal makamların, başvuranları etkili yargı korumasından yoksun bıraktığını belirlemiştir. Dolayısıyla, 6/1 maddesi (adil yargılanma hakkı) ihlal edilmiştir.

Yargı kararlarını uygulamayan yetkililer hakkında açılan ve halen süren giderim (tazminat) davası da hukuken karmaşık bir dava olmamasına karşın halen sürmektedir.

AİHM tarafından 18 Haziran 2018’de verilen kararın Fransızcadan çevrilen 29 sayfalık Türkçe metninin karar bölümünde şu maddeler yer almaktadır :

  1. Oybirliği ile, Sözleşme’nin 6/1. maddesiyle ilgili olarak Ali Arabacı, Ali Rahmi Beyreli, Nadir Erol, Levent Gencelli, Mustafa Özçelik ve Yahya Şimşek’in başvurlarının kabul edilebilir olduğuna karar vermiştir;
  2. Oybirliği ile, başvuranlardan Bursa Barosu, Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği, Eralp Atabek, Fethiye Altıntaş, Kadriye Gökçadır, Burak Giray, Nezih Sütçü et İsmail İşyapan, Nalan Bener, MM. Okan Dursun, Niyazi Sinan Doğan, Erol Çiçek, Şaban Cankat Taşkın, Lütfü Kirayoǧlu, Cumhur Özcan, Zeliha Şenay Özeray ve Öznur Çiçek tarafından yapılan şikayetin kabul edilemez olduğuna karar vermiştir ;
  3. Yukarıda belirtilen altı başvuran hakkında Sözleşme’nin 6/1 maddesinin ihlal edildiğine ;
  4. Altıya karşı bir oyla, Sözleşme’nin 2. ve 8. maddeleri kapsamında yapılan yakınmaların kabul edilebilirliğinin ve esaslarının incelenmesine gerek olmadığına karar vermiştir ;
  5. Adli tazminat talebini oy birliğiyle reddetmiştir.

Karar 19 Haziran 2018 tarihinde Fransızca yazılı olarak hazırlanmış ve Mahkeme İç Tüzüğü’nün 77/2-3. maddeleri uyarınca 19 Haziran 2018’de yazılı olarak tebliğ edilmiştir.

Türkiye’de pancar üretimi ve şeker fabrikaları tam da bu kararın öncesinde yok edildi.

=================================

Dostlar,

Değerli dostumuz, savaşım insanı, dava arkadaşımız Sn. Lütfü Kırayoğlu’nu sevinç veren ama ne yazık ki “Pirrhus” utkusunu anımsatan AİHM kararı içi gönülden kutluyoruz. Emek veren tüm yurtsever dava insanlarını da..

Şimdi ne yapılacaktır?

Sanırız, kararın gereğinin yerine getirilmesinin “eylemli olanaksızlığı” (fiili imkansızlık) gerekçesiyle hiç – bir şey! Üstelik AİHM akçalı giderim (maddi tazminat) istemini de reddettiğine göre; Cargill ve siyasetteki tüm yandaşları/ortakları için dert edecek hiçbir şey yok.

Sağol , “Batı” nın, Avrupa Konseyi’nin iftihar kurumu AİHM e mi, sen çok yaşa!

13 yıl sonra ancak böylesine “adil” (!) bir karar verilebilirdi..

Bu yazının, Sn. Kırayoğlu’nun daha önce sitemizde yayınladığımız “CARGILL Nedir…” başlıklı yazı ile birlikte okunmasını öneriyoruz.. Ki o yazıyı biz Ankara Üniveritesi Tıp Fakültesinde (Dönem 5) tıp öğrencilerimize “KüreselleşTİRme ve Halk Sağlığı” dersimizde örnek olay (case) olarak değerlendiriyoruz. Lütfen üstünde tıklayınız.

Cargill Nedir? NBŞ Nedir? Yalanlar ve Gerçekler…

Sevgi ve saygı ile. 13 Temmuz 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com