Etiket arşivi: ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon)

Hüsnü Mahalli : ‘Tezkere’li sorti


‘Tezkere’li sorti

 

Portresi

 

Hüsnü Mahalli
hmahalli@hotmail.com
YURT, 02 Ekim 2014

 

 

ABD liderliğindeki Koalisyon ‘IŞİD’i yok edeceğiz’ diyor.
ABD askeri yetkilileri bu savaşın 10 yıl sürebileceğini söylüyor.
Böyle devam ederlerse 10 değil 20 yıl da sürer.

Neden mi?

ABD Savunma Bakanlığı önceki gün bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre,
Amerikan uçakları Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı 4100 görev uçuşu yapmış.
Açıklamada bu uçuşların kaçının gözetleme, havada ikmal ya da hedefleri vurma olduğu anlatılmıyor. Amerikan medyası Irak’taki IŞİD hedeflerine yönelik bombardımanın başladığı 8 Ağustos’tan bu güne dek yani 52 günde Amerikan
ve Koalisyon uçaklarının 300 kadar saldırı görevi yani bombardıman sortisi gerçekleştirdiğini yazıyor.

Oysa ABD ve Koalisyon uçakları 1991’de Kuveyt Savaşı‘nda Irak hedeflerine karşı 109.867 sorti yapmıştı. Hem de 43 gün süren savaş boyunca.

Libya işgal sürecinde NATO uçakları 26326 kez bu ülkeyi bombaladı.

7 Ekim 2001’de başlayan ve halen devam eden Afganistan işgalinde
Amerikan ve NATO uçaklarının nereyi kaç bin kez bombaladığını bilen yok.

Peki Irak işgalinde durum neydi?
Irak’ta savaş 20 Mart’ta başladı ve 9 Nisan’da Bağdat’ın düşmesi ile son buldu.
Bu 19 günde ABD ve Koalisyon uçaklarının sorti sayısı 47300.
Yani Iraklılar ve özellikle Bağdatlılar 24 saat içinde tepelerinde ortalama 2200 uçak görüyordu.

Peki IŞİD’çiler ne görüyor?

52 günde yani 1248 saatte 300 kadar uçak.
Yani saatte 1.5 uçak.
Ama nerede?
IŞİD’in işgali altındaki Suriye ve Irak topraklar üzerinde.
Bu topraklar Ürdün ya da Danimarka büyüklüğünde.
Yani bir uçak Kobani üzerinde iken bir diğeri 300 kilometre uzaklıkta Musul’da.
Sinek vızıltısı gibi bir şey.
Pentagon‘a göre, bu sortilerde şimdiye kadar IŞİD’in 10-15 zırhlı aracı yok edildi.
Bağımsız kaynaklara göre, IŞİD şimdiye kadar 200 kadar kayıp verdi.
Tam bir eğlence!
Her ne hikmetse ABD ve Koalisyon uçakları Aynelarab

(Kobani) kasabasını kuşatan IŞİD’i yok edemiyorlar. IŞİD’in orada 8 tankı, az sayıda top ve zırhlı aracı var. ABD isterse bunları 5 dakikada yok eder. ABD isterse Erdoğan’dan rica eder ve Türk uçakları ya da topçusu bunları bir dakikada ortadan kaldırır.
Türk askeri Obama’nın ricasına gerek kalmadan Süleyman Şah Türbesi’ni tehdit eden IŞİD’çileri de 5 dakikada temizler.

Bunun için de yeni tezkere gerekmiyor. Var olan eski tezkereler fazla bile.
Yok Türkiye topraklarını işgalci NATO ordularına açacaksa o zaman iş başka.

Yeni bir 1 Mart Tezkeresi hikayesi.

Anlaşılan Ankara’nın derdi PKK ve IŞİD değil, yine Esad olacaktır.

Gündemimizde yeniden üç yıldır konuşulan ve Suriyeli muhalifleri korumaya yönelik tampon bölge ve Suriye’nin kuzeyine yönelik uçuşa yasak bölge de var.

Obama ‘olmaz’ diyor ama Ankara yeniden Suriye’de savaşın peşinde.

Ankara’ya göre önemli olan, ‘Sünni’ IŞİD değil ‘Alevi’ Esad’tır.

Ortada garip bir durum var.
Onlarca ülke toplanmış ve IŞİD için ‘ Dünya’nın en tehlikeli terör örgütü’ demiş ve yok edilmesi için Koalisyon kurmuş ama yok edilmesi için hiç kimse ciddi adım atmıyor.

Üstelik BM Güvenlik Konseyi IŞİD ile savaşmak için de 2170 ve 2178 sayılı iki önemli karar almış durumda.

Tam bir şamata.
İnsanları aptal sanıyorlar.
İnsanların kan, göz yaşı ve acıları onlar için sonsuz haz.
Herkes kendine göre gizli bir hesap peşinde.
Arap Baharı denilen kanlı tezgâhtan bu yana.
Sonra Obama çıkıp ‘ IŞİD’in bu denli tehlikeli olacağını kestiremedik’ diyor.
Peki ya kestiren, önceden bilen ve öyle olması için özel çaba harcayanlara ne demeli?
Onları da Allah’a havale edelim.
Tabi Allah’a inanıyorlarsa!

Afrika Bileti


Dostlar,

E. Amiral Türker Ertürk‘ün gittikçe mükemmelleşen yazılarından biri daha..

Müthiş bir metafor geliştirmiş Sayın Ertürk :

  • El Kaide geçmişte ABD’nin Afganistan’a, Irak’a ve Ortadoğu’ya
    tüm ağırlıkları ile girebilmesinin bileti idi.
  • Şimdi ise El Kaide, ABD’nin Afrika bileti.

Atalar boşuna söylememiş.. Her şeyin hayırlısı.. diye.

Türker paşa bir gadirle görevinden koparıldı ve çoook erken emekli edildi.
Deniz Kuvvetlerine eminiz çooook hizmetleri olacaktı.
Ülkemiz bundan yoksun bırakıldı.
Ama bir başka güzellik oluyor..
Paşa her gün bir yerlerde konferanslarda, ülke içinde ve dışında..
Halk TV’de, Ulusal Kanal’da, AYDINLIK’ta, İlk Kurşun’da.. Bizlerin köşelerinde.. Çook daha büyük kitlelere Aydınlanma hizmeti veriyor; yetkin ve seçkin emeği ile, derin birikimi ve yüksek zekası ile.. Yazılarını araştırarak, kanıta dayalı yazıyor.
O, Atatürk’ün askeri.. Akıl ve bilim dışında rehberi olabilir mi??

Türker Paşa’yı daha tuğamiralken adeta dalından koparan zalimler
acaba şimdi dizlerine vuruyorlar mı?

Yoksa ne yapıp edip O’nu susturmaya bir kılıf mı hazırlıyorlar..
Paşa her şeyi göze almış, özgürlüğü de güvencesi de yürekliliğinden..

Vira Amiralim vira..

Hak ve adalet hiçbir zaman sonsuza dek engellenememiştir.
Belki bir süre..
Ama İlahi adalete hep ama hep hesabı verilmiştir, verilecektir.
Bunu kimsenin aklından çıkarmaması gerekir.
Bu uyarımız, özellikle zulüm sahiplerine onlara da iyilik içindir..

Teşekkürler Türker Amiralim, Betz hücrelerinize sağlık..

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 15.1.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=========================================

Em. Amiral Tüker ERTÜRK

portresi_sade

AFRİKA BİLETİ

Geçen hafta Cuma günü Fransa, Afrika ülkesi olan Mali’de askeri operasyon başlattı. Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande “Askeri operasyonun
Mali Devlet Başkanı Dioncounda Traoure’nin yardım isteği üzerine
bu ülkenin kuzeyini ele geçiren İslamcı militanlara karşı başlatıldığını,
askeri müdahalenin uluslararası hukuka uygun olduğunu ve gerektiği kadar süreceğini”
 söyledi. Mali yetkilileri de “Fransızlar yanında Senegal ve Nijerya askerlerinin de Mali’de olduğunu ve operasyona katıldıkları” bildirildi.

Mali Kuzeybatı Afrika ülkesi olup Türkiye’nin yaklaşık iki katı büyüklüğünde ve nüfusu 15,5 milyondur. Denize kıyısı bulunmayan ve 1960’ta Fransa’dan bağımsızlığını kazanan Mali’nin komşuları Senegal, Moritanya, Cezayir, Nijer, Burkina Faso, Fildişi Sahili ve Gine’dir. Mali’nin % 90’ı Müslüman, % 1’i Hıristiyan % 9’u ise yerel dinlere inanmaktadır. Geçmişte Fransız sömürgesi olması nedeniyle ülkenin resmi dili Fransızcadır.

Fransa’nın askeri müdahaleye başlamasından bir gün sonra, geçtiğimiz Cumartesi İngiltere Başbakanı David Cameron “Mali’deki müdahaleye lojistik destek sağlayacaklarını fakat asker göndermeyeceklerini“ belirtti.

Mali’de yapılan askeri harekatın amacı Nisan 2012’den beri ülkenin kuzeyine
hakim olan El Kaide yanlısı grupların da içinde olduğu İslamcı militanların güneye ilerleyişini ve başkent Bamako’yu ele geçirmesine mani olmaktır.

Dün Libya’da bugün Mali’de

İslamcı militanların ve özellikle El Kaide’nin Mali’de etkinliğinin artmasının en büyük nedeni, 2011’de Libya’da Kaddafi’yi karşı yapılan NATO operasyonu olduğu bilinmektedir. Şu anda Mali’de isyancılar safında savaş veren yabancı militanlar, daha önce Libya operasyonunda taşeron olarak kullanılmıştır. Kaddafi’nin devrilmesi sonucunda oluşan istikrarsızlık Afrika’da güneye doğru yayılmakta, ayrıca Libya’da isyancıların ve yabancı militanların eline geçen silah ve cephane bugün Mali’de ve diğer Afrika ülkelerindedir.

Afrika kıtasında Batı’nın artan bu hareketliliği bize sürpriz gelmemeli. Bunun belirgin ipuçlarını 2006’da görmeye başlamıştık. Zamanın ABD Savunma Bakanı
Donald Rumsfeld, “Afrika’dan ABD güvenliğine yönelik olası tehditleri göz önünde bulundurarak bu kıta için yeni bir komutanlık oluşturulmasının düşünüldüğünü” belirtmişti. Daha sonra 2007’de bu sefer zamanın Savunma Bakan Yardımcısı
Eric Edelman
 “Çin’in Afrika’daki yoğun faaliyetlerinin ABD çıkarlarına zarar vereceğini“ açıklamıştı. Sonunda ABD harekete geçti, Başkan George Bush döneminde 1 Ekim 2008’de Afrika Komutanlığı (USAFRICOMresmi olarak kuruldu ve karargahı Stuttgart/ Almanya’da Kelley kışlasında teşkil edildi.

Gerçekte Afrika’dan ABD güvenliğine yönelik tehdit yoktu. Ama Afrika demek altın, uranyum, petrol, doğal gaz, kıymetli maden, sömürülecek kaynak demekti. ABD bu konuda rakip ve ortak istememekteydi. Açıkça söylenemeyen tehdit buydu!

Geçen yılın son günleri ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından
“2013 başından itibaren 35 Afrika ülkesinde asker konuşlandırılacağı ve Afrika’daki ABD askeri varlığının artırılacağı“ açıklanmıştı. ABD bu kapsamda bugünlerde Kansas’ta bulunan 3500 kişilik bir piyade tugayını Afrika’ya göndermek üzeredir.

Bu tugayın harekat eğitim takviminde 35 Afrika ülkesinde 100 tatbikatın planlanmasına rağmen, gelişen ve başkenti tehdit eden isyancılar nedeniyle
tugayın ivedi olarak tümüyle Mali’de konuşlandırılması gerekebilecektir.
Bu durumda Afrika’da daha fazla sayıda Amerikan askerine gerek olacaktır.

Amerikan barışı (Pax Americana)

ABD tek kutuplu dünya düzenini sürdürmekdünyanın her yerinde hegemonyasına direnenleri ezmek, tüm yer kürede Amerikan barışını
(
Pax Americana) kabul ettirmek ve dünyanın ekonomik, askeri ve siyasi
güç merkezinin doğuya doğru kayışını durdurmak istemektedir.

ABD bu maksatla doğunun yükselen gücü Çin’i Asya Pasifik Bölgesi’nde kuşatmaya, bu ülkeyi istikrarsızlaştırmaya, Ortadoğu’da hegemonyaya direncin başat gücü İran’a müdahale için stratejik müttefiki İsrail ile beraber fırsat kollamaktadır.

CIA bordrolarından yıllarca maaş almış, Afganistan’da, Libya’da ve Suriye’de işbirliği yapmış ve yapmakta olan El Kaide, ABD’nin Afrika kıtasında askeri varlığını artırabilmesinin gerekçesidir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeni düşman Radikal İslam veya Köktendinci İslam’dır.

  • El Kaide geçmişte ABD’nin Afganistan’a, Irak’a ve Ortadoğu’ya tüm ağırlıkları ile girebilmesinin bileti idi.
  • Şimdi ise El Kaide, ABD’nin Afrika bileti.

Çin petrol olarak Körfez’e, madenler olarak Afrika’ya çok bağımlıdır.
Çin’in Afrika’da çok büyük yatırımları vardır. Petrol, doğal gaz, maden ve öbür
doğal kaynaklar bakımından çok zengin olan Afrika kıtasında Çin ile ABD arasında soğuk savaş sürmektedir.

Fransa’nın Mali’ye müdahalesini, ABD’nin Afrika’daki askeri varlığını artırmasını, Erdoğan’ın 2011’de Somali, geçen hafta ilk ikisi Mali’nin komşusu olan Senegal, Nijer, Gabon ziyaretlerini ve 

  • F Tipi Örgütün Afrika’da CIA denetiminde yaptığı misyoner faaliyetlerini bu bağlamda değerlendirmek gerek.

Saygılar sunarım. 15.1.13