Etiket arşivi: AB Parlamentosu’na ve AB Konseyi’ne

AB’yle 18 Mart mutabakatı uygulanmaya başlarken

AB’yle 18 Mart mutabakatı uygulanmaya başlarken

portresi_kursude_bayrakla

 

Onur Öymen
4.4.2016

 

Yunan Adalarından ilk sığınmacı kafilesi Türkiye’ye geri gönderildi. İlk gelenler arasında Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerden göç edenler de var.

Geri kabul karşılığında Türkiye’den aynı sayıda göçmenin Avrupa’ya gönderileceği söylenmişti. Oysa, 18 Mart 2016 tarihli Türkiye-AB Ortak Bildirgesine bakıldığında, Yunan Adalarından Türkiye’ye geri gönderilen her Suriyeli sığınmacıların karşılığında Türkiye’den AB’ye Suriyeli bir sığınmacının gönderileceği kaydedildiği görülüyor.

Yani, öbür ülkelere mensup sığınmacıların karşılığında Türkiye’den AB’ye hiçbir sığınmacı gönderilemeyecek. Bu durumda , bugün başlayan uygulamanın sonucunda Türkiye’deki sığınmacıların sayısında azalış değil, artış olacak. 

AB’nin kabul edeceği toplam göçmen sayısında 18.000 kişilik yer kalmış. Mutabakata göre, bunun üzerine en çok 54.000 Suriyeli sığınmacı daha kendilerini gönüllü olarak kabul edecek AB ülkesi bulunursa o ülkelere gönderilecek.

Türkiye’den alınacak sığınmacıların toplam sayısı böylece 72.000’i aşmayacak. Yunanistan’dan dönenlerin sayısı bundan daha fazla olduğu takdirde, bu mutabakat sona erdirilecek. Şimdiye kadar Türkiye’nin kabul ettiği 2,7 milyon sığınmacının yanında bu çok mütevazı bir sayı.

  • Özetle bu mutabakat Yunanistan üzerindeki sığınmacı baskısını hafifletecek,
    ancak, Türkiye’nin yükünü azaltmayacak, hatta arttıracak. 

Türkiye’nin bütün bu özverilerine karşı, daha önce açıklandığı gibi Türk vatandaşlarına Haziran ayından başlayarak vize bağışıklığı sağlanacak mı? Bunun da güvencesi yok. Türkiye, AB’nin koyduğu bütün koşulları yerine getirse bile, uzlaşma metninde yer alan tek vaat, AB’nin vize bağışıklığı sağlanması konusunda AB Parlamentosu’na ve AB Konseyi’ne son karar için öneride bulunacak olmasından ibaret.

AB’nin Türkiye’ye vadettiği 3 milyar Avro‘nun Türkiye’de geçici sığınma hakkı tanınanlara bundan sonra sağlık, eğitim, altyapı ve gıda gibi alanlarda yapılacak harcamalar için kullanılacağı anlaşılıyor. Bu para tümüyle harcanırsa, ancak o zaman AB 2018 yılına dek ikinci bir 3 milyar Avroyu tahsis edecek.

Uzlaşma belgesinden anlaşıldığına göre, Türkiye’nin şimdiye dek yaptığı ve 10 milyar Dolara ulaşan harcamaların telafisi için AB herhangi bir katkıda bulunmayacak.

Türkiye’nin talep ettiği beş müzakere başlığının yerine şimdilik yalnızca bir başlığın açılması öngörülüyor.

Gene Türkiye’nin önerdiği Suriye içindeki güvenilir bölgeler konusunda Türkiye’yle birlikte çalışılacağı yolundaki muğlak ifadelerin dışındaki hiçbir somut ifade metinde yer almıyor.

Aynı biçimde, terörizmle mücadele konusunda AB ülkelerinin ‘şimdiye dek verdikleri desteğin süreceği’ gibi içeriksiz bir ifade biçimi benimsenmiş.

Bütün bu gerçekler ortadayken bugün uygulanmasına başlanan 18 Mart 2016 tarihli mutabakatın Türkiye hesabına bir başarı sayılması ve Türkiye-AB ilişiklerinde anlamlı bir ilerlemenin işareti olarak görülmesi mümkün değildir.

Sayın Başbakanın ifade ettiği gibi, Brüksel’de bir Kayseri pazarlığı yapılmış, ancak verdiğinden çok almasıyla ünlü Kayserili tüccarlar rolünü Türkiye değil AB üstlenmiştir. AB belki de ilk kez Türkiye’ye karşı ricacı duruma düşmüş, ancak bu fırsat değerlendirilememiştir. Böyle durumlarda, Kayseri usulü pazarlıktan çok Lozan usulü kararlı mücadelenin gerekli olduğu bir kere daha anlaşılmıştır.

Saygılar, sevgiler.
04 Nisan 2016

===============================================

Dostlar,

Tam anlamıyla nefis bir irdeleme değil mi??
Çok kıdemli ve birikimli, nitelikli, yurtsever – ATATÜRKÇÜ bir diplomatın çözümlemesi.

Bunca beceriksiz bir siyasal iktidar Türkiye’ye AKP öncesi gelmemişti. İşin acısı, gitmeyi de bilmiyorlar, ya da bizler göndermeyi bilmiyoruz ve her geçen gün Türkiye giderimsiz (telafisiz) bedeller ödüyor.. Çok yazık olmuştur çoook.. 3 milyonu bulan Suriyeli göçmen – sığınmacı ülkemize altından kalkılmaz ve uzun erimli ağır sorunlar yükleyecektir, yüklemektedir. İnsan sormadan edemiyor… Bu bezirgan pazarlığının ardından hangi Çapanoğlu çıkacaktır? AKP neye ve neyin yatırımını yapmaktadır?? Türkiye’de varlıkları 5 yılı geçen ve Vatandaşlık verilmeye başlanan sığınmacılar seçimlerde AKP için yeni oy deposu mu yapılacaktır??

Türkiye’nin elden gelen hızla, bu aciz ve ülkemize çok zararlı AKP yönetiminden kurtulması gerek..

Sevgi ve saygı ile.
05 Nisan 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com