Etiket arşivi: 4+4+4 ucubesi

Sinan Meydan’dan AKP’nin Laiklik ve bilimsellikten uzak eğitim sistemine tepki

Ta­rih­çi-ya­zar Si­nan Mey­dan,
AKP’nin Laiklik ve bilimsellikten uzak eğitim
sistemine sosyal medyadan tepki gösterdi


Ayla Özdemir / SÖZCÜ
(Haber kapısı, 22.10.15)
13 yılda 5 Milli Eğitim Bakanı değiştiren AKP, eğitim sistemini yapboza çevirirken olan öğrencilere oldu. Eğitim politikası tam bir politikasızlık ve plansızlıktan ibaret olan AKP’nin eğitim bakanları üstelik birbirlerinin yaptıklarını da beğenmedi, değiştirdi. Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıldı, eğitim şuraları Dini Eğitimi Şuralarına dönüştü. Uygulanan modelller ve Bakanların söylemleri, AKP’nin Eğitimde reform diye adlandırdığı şeyin aslında tüm okulların imam hatip okullarına çevrilmesi ve sayısı 18 milyonu bulan öğrencilerin AKP ideolojisi doğrultusunda yetiştirilmesi olduğunu gösterdi.

“AKIL VE BİLİM DIŞI EĞİTİMİN SONU YIKIMDIR”

Ta­rih­çi-ya­zar Si­nan Mey­dan, AKP’nin Laiklik ve bilimsellikten uzak eğitim sistemine
sosyal medya paylaşımlarıyla tepki gösterdi. Atatürk ve Cumhuriyet tarihi üzerine araştırmalar yapan ve çalışmalarının odak noktası Atatürk olan Sinan Meydan,
AKP’nin 1947′den beri kısmen,1980′den beri tümden resmi ideoloji halini alan
“bağnaz eğitimi” taçlandırdığına dikkat çekti.

İşte o paylaşımlar:

“Eğitimin parasız ve yaygın olması yetmez, mutlaka LAİK ve BİLİMSEL olması şarttır. AKP’nin çocuklarımızı bağnazlaştırması insanlığa ihanettir!

Dünyada hiçbir aklı başında bağımsız hükümet çocuklarına akıl dışı,
bilimle çelişen bir eğitim vermez! Geleceğin öldürülmesidir bu, cinayettir

Gerçekten bu milleti, bu ülkeyi düşünen siyasetçiler cesurca ille de laik, ille de akılcı,
ille de bilimsel eğitim diye haykırmalıdır!

Eğitimin önce milli olması da önemlidir. Genç kuşakların tüm farklılıklarıyla kenetlenmesi ancak ulus bilincine sahip olmalarıyla mümkündür.

AKP, 1947′den beri kısmen,1980′den beri tümden resmi ideoloji halini alan
“bağnaz eğitimi” taçlandırmıştır. Cumhuriyeti yıkım projesidir bu!

Tarih içinde akıl ve bilim dışı, bağnaz eğitimle gelişen yükselen, huzur bulan bir toplum yoktur. Akıl ve bilim dışı eğitimin sonu yıkımdır!

Gerçekten milletini, ülkesini,insanlığı düşünen yönetici, kendi inançlarına ters gelse bile
mutlaka laik, akılcı ve bilimsel eğitimde diretir.

Neden mi Atatürk düşüncesi, çünkü: Bağımsızlığa Akıl-bilimle uygarlaşmaya,
Uluslaşmaya, Laikliğe, Üretime, Yurt ve dünya barışına ihtiyacımız var “

(http://www.sozcu.com.tr/2015/egitim/ta%C2%ADrih%C2%ADci-ya%C2%ADzar-sinan-meydan-bagnaz-egitim-akp-ile-taclandi-965863/)

=====================================

Dostlar,

Gidiş, hiç ama hiç iyiye gidiş değil..

Bay RTE Başbakan iken halka ve gençlere “..kininizi unutmayın”. diyerek bir anlamda kendisinin de aynı şeyi yaptığını itiraf etmiş oldu.. TC’ne kin güden yönetici olabilir mi??

Son verilerle 1 200 000’i aşan İHL öğrencisi var ve elden geldiğince
tüm eğitim sisteminin dincileştirilmesi hedefleniyor..

AİHM’nin “zorunlu din derslerinin kaldırılması..” kararlarını AÇIKÇA HİÇE SAYIYOR..

Din ile ilgili dersler süre ve çeşit olarak seçmeli / zorunlu artırılırken Felsefe, Mantık,
Güzel Sanatlar, Sanat Tarihi.. üvey evlat işlemi görüyor.. Kitaplarda seçilen örnekler örtük – açık dinsel iletilerle çocukların bilinçaltına sesleniyor..

Bay RTE Rektör atamalarında alınan oylara genellikle bakmıyor, yandaşları seçiyor..

Örnekler çoğaltılabilir.. Sitemizde dün HAFIZ CUMHURİYETİ temalı bir habere yer verdik..
(http://ahmetsaltik.net/2015/10/21/turkiyede-hafiz-sayisi-120-bini-asti/)

120 bini aşan HAFIZ’ı olmuş Türkiye’nin..
Ama PISA sınavlarında 34 OECD ülkesi içinde diplerdeyiz.
Üniversite giriş sınavlarında onbinlerce öğrenci matematikten “sıfır” alıyor!
Uluslararas ölçekte bilime “anlamlı” katkımız yok..
Üniversiteler çoook kalabalık meslek yüksekokullarına dönüştü.
Üniversite bitirenler arasında işsizlik % 25 ve resmi işsizlik rakamlarının 3 katına yaklaşıyor.
TOKİ 1 milyon konut fazlası yarattı, lüks konuta yöneldi ama 6 milyon yükseköğrenim ve
18 milyon üniversite öncesi öğrencisinin yurt sorununu bilerek ve isteyerek çözmedi.
Gençler tarikat – cemaat yurtlarına mahkum edildi.. Para karşılığı başlarını örtmeye zorlandı..

4+4+4 ucubesi zaten Türkiye’ye medrese düzen getirme amaçlı olarak dayatıldı.
TBMM Komisyonlarında CHP’li vekiller açıkça DÖVÜLEREK bu yasa geçirildi.
AKP’liler gözlerini öylesine karartmışlardı..
Yavaş yavaş karma eğitim de sınırlanıyor..
Bu durum sürdürülemez..

  • Türkiye Ortadoğu’da 2. bir çağdışı dinci – vahhabi Suudi rejimine dönüştürülemez.

Bu projeye hiçbir biçimde izin verilemez..

1 Kasım 2015’te, 1 hafta sonra seçim sandığında AKP mutlaka iktidardan alınmalıdır.
Halkımıza bir kez daha yazmış olalım..

Sevgi ve saygı ile.
21 Ekim 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

İlkokula başlayan çocuğun ihtiyacı: Güven ve doğru bilgi

 

Dostlar,
Okullar açıldı, 17 milyon dolayında ilk ve orta öğrenim öğrencisi ders başı yaptı..
800 bin de öğretmen..Üniversitelerde 4 milyonu aşkın öğrenci ve 100 bini aşkın akademisyen de..

Yaklaşık 22 milyonluk devasa bir kitle.. Pek çok ülkenin nüfusundan daha fazla..

İstanbul nüfusunun 1,5, Ankara nüfusunun yaklaşk 5 katı..

Dolayısıyla muazzam bir yük ve ağır bir sorumluluk..

Sorunlar çok ve çeşitli.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı nelerle meşgul?

Eğitim düzenini giderek dincileştirmek, laik – karma – bilimsel – sorgulayıcı – uygualmalı eğitimden giderek kopmak, Atatürk‘ü ve öğretisini kitaplardan çıkarmak.. vb.
Tarih ve insan hakları önünde mahçup edecek bir gündem..

Bakan Avcı, okullar açılırken, bilgece bir söylev verebilseydi keşke..

4+4+4 ucubesinin acı sonuçları ancak deneme – yanılma ile görülebildi siyasal iktidar tarafından.. Oysa bir siyasal iktidarın soyutlama ve bilimsel öngörüler – kestirimler yapabilmesi beklenmez miydi?? Pilot projelerle yol alması beklenmez miydi?

****

İlkokula başlayan çocukların temel gereksinimi GÜVEN

Bu duyguyu kırmamak, beslemek gerekiyor.
Çocuklarımızın özgüvenli yetiştirilmeleri yaşamsal önem taşımakta.
Sn. Figen Atalay’ın özlü yazısını paylaşmak uygun olacak.

Sevgi ve saygı ile.
23.9.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

==========================================

İlkokula başlayan çocuğun ihtiyacı: 
Güven ve doğru bilgi

figen_atalay

 

FİGEN ATALAY
figen_atalay@yahoo.com

 

Anne-babalar, ilkokula başlayan çocuğunuzun güvene gereksinimi var.
Onun karşısında kaygılı görünmeyin. Okul yaşamı ile ilgili verilecek doğru bilgi
çok önemli. Çocuğunuza, kendi güzel ve neşeli okul anılarınızı anlatmanız da
çok işe yarayabilir.

Özel Mektebim Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı
Dilek Yurdabak Manik, ilkokula yeni başlayan çocukların anne-babalarına,
ilk haftaların kolay geçmesi için şu önerilerde bulundu:

Kaygılarını giderin:

İlkokul 1. sınıfta, çocuğun eğitim yaşamıyla ilgili tutumları ve alışkanlıkları oluşmaya başlar. Yeni arkadaşlar, yeni bir öğretmen ve değişik bir ortama adım atacak olmak, çocukta kaygı yaratabilir. Çocuklar ilkokula hem psikolojik hem de akademik olarak hazır oldukları zaman, okula uyum sağlamaları çok daha kolay olur.

Güven aşılayın: 

Çocuklar, çevrelerini çok iyi gözlemlerler ve yakın çevrelerindeki kişilerin tepkilerinden kolayca etkilenirler. Özellikle bu noktada anne babanın yapması gereken, varsa kaygılarını en alt düzeylere indirmeye çalışarak çocuğa yeni başlangıcı için güven vermektir. Anne ve baba da kendini hazırlamalı ve ortak bir tutum içinde olmalıdır.
Bu koşul, çocuğunuzun tüm yaşamı boyunca izlenmesi gereken önemli,
vazgeçilmez bir koşuldur.

  • Anne-babanın ortaklığı çocuğa her zaman güven verir.

Okulla ilgili doğru bilgiler verin: 

Çocuğa ilkokulla ilgili doğru bilgiler vermek, çocuğun okula karşı yanlış beklentiler içine sokulmaması açısından çok önemlidir. İlkokul dönemi, çocuğa olduğundan çok zor ya da olduğundan daha kolay anlatılmamalıdır..

Öğretmenler de dikkatli olmalı: 

Anne-babanın tüm çabalarına karşın duygusal olarak hazır olmayan çocukların,
eğitim yaşamıyla ilgili tutumları olumsuz yapılanır. Bu durum, zihinsel olarak
sorun olmamasına karşın, yeterli performans alınamamasına neden olur.

60-66 aylık çocuklarda genel anlamda bu durum kaçınılmazdır.
Ailelerin ve öğretmenlerin beklentilerinin yüksek olmaması gerekir.

(Cumhuriyet Pazar Dergi, 22.9.13)

444’ün 1 Yılı: Olanlar ve Olacaklar… / Ulusal Eğitim Derneği Raporu

Dostlar,

Bizim de üyesi olduğumuz ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ Genel Başkanı
dostumuz Sayın Nazım Mutlu (aynı zamanda Öğretmen Dünyası Dergisi
Genel Yayın Yönetmeni) imzasıyla bir rapor ulaştı elimize..

4+4+4 ucubesine karşılık, 1 yıllık zoraki uygulamanın 1. elden tanıkları ve “içeridekiler” olarak sürece tanıklıklarını büyük bir sorumluluk ve ciddiyetle raporlaştırmışlar.

Türkiye’nin bu kurgulu hengamesinde (Taksim Gezi direnişi)
ayrıca bu rapor için de çalışmışlar sağolsunlar.

4+4+4 Hükümet Programında yoktu.

Birden bire hiçbiri eğitimci olmayan 5 AKP milletvekili bir yasa teklifi sundular.
Hükümet tasarısı değildi.

Şimdiki M. Eğitim Bakanı’nın (Nabi Avcı) Başkanı olduğu Milli Eğitim Komisyonunda
tam bir terör ve şiddetle, o kadar ki, “bedeni” irikıyım AKP’li erkek vekillerin
Komisyon kapısını tutmasıyla

  • CHP’li vekiller salonda yok sayılarak;
    söz verilmeyerek hatta DÖ-VÜ-LE-REK dışarı atıldılar. 

Gökten zembille indirilen o dönemin M. Eğitim Bakanı Ömer Çelik,
bu teklifi de kerameti kendinden menkul biçimde birden indirdi ve yasalaştırdı..

Tam bir karşı devrim ve Başbakan RTE‘nin buyurduğu üzere, anayasayı,
laikliği ayaklar altına alarak “dindar nesil yetiştireceğiz” hedefine dönük bir ok idi..

1. yıl dayatma ile geride kaldı..

4+4+4=12_kadin_kole

Bu 4/4’lük Raporu okuyun, neler yaşandığını, nelerin tıkandığını ve
çözümün ne olacağını göreceksiniz.

Raporun son paragrafı aşağıda :

*******************

Sonuç                                    :

-Hiçbir boyutu yeterince konuşulup tartışılmadan,
– eğitime taraf olan yapılar ve bilim kurumları sürece katılmadan,
– ülkenin geleceğini akıl, bilim ve sanatın değil, dogma, hurafe ve inançların belirleyeceği
bir toplumsal yapının oluşumuna zemin oluşturacak

  • “444” düzenlemesi, yetişecek kuşaklara, ülkemize ve ulusumuza
    daha çok zarar vermeden
    kaldırılmalı
  • zorunlu ve kesintisiz 13 yıllık (1+12) bilimsel, laik ve demokratik bir eğitim yapılanması için hızla çalışmalar başlatılmalıdır.

Nazım Mutlu
Genel Başkan ve
Öğretmen Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

*********************************

Raporun tümünü okumak için lütfen tıklayınız..

444’un_1._Yılı_Olanlar_ve_Olacaklar_Ulusal_Egitim_Dernegi

Bir kez daha teşekkürler Sayın Genel Başkan Nazım Mutlu‘ya ve
Ulusal Eğitim Derneği‘nin yetenekli, özverili emekçilerine..

Sevgi ve saygı ile.
13.6.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net