Etiket arşivi: 3’lü ya da 5’li Likert Ölçeği

Özel Görevli İstatistikçiler ve GENAR’ın İstatistikleri

ali ercan

GENAR’ın İstatistikleri

İstatistik rakamları yalan söylemez; yalan söyleyen rakamların arasına sokuşturulmuş sözcüklerdir, yönlendirilmiş sorulardır.

Aşağıda bunun tipik bir örneğini görüyorsunuz. Anket soruları öylesine yönlendirmeli sorulmuş ki, sonuçta Hükümet politikalarını destekleyici yorumlara dayanak olabilecek rakamlar elde edilmiş.

“Terörün bitmesini istiyor musunuz?” sorusuna tabii ki herkes evet diyecek;
“Hayır” diyebilecek kim olabilir ki?

Ancak “Huzur ve barışın sağlanması için yapılan çalışmaları destekliyor musunuz?” sorusu yerine “Hükümetin çalışmaları ülkede gerçek bir huzur ve barışın tesisine
yol açabilir mi? şeklinde sorulsaydı, elbette yanıtlar çok farklı olurdu.

*******************************
(Ahmet Saltık’ın notu : Bu soru da yönlendirici olurdu. Doğrusu şudur :
“Hükümetin çalışmalarının ülkede gerçek bir huzur ve barışın tesisine
yol açıp açmayacağı hakkında ne düşünüyorsunuz?”
Yanıt seçenekleri ise 3’lü ya da 5’li Likert Ölçeği‘ne göre dereceli olmalı..
Örn. 3’lü : Olumlu – fikrim yok – olumsuz
5’li : Şiddetle katılıyorum – katılıyorum- fikrim yok – katılmıyorum – hiç katılmıyorum..)

*******************************

Burada gösterilmek istenen tablo şudur:

“Atatürkçüler, Kemalistler, (neden Atatürkçü/Kemalist ayrımı yapılıyor, o da ayrı bir saçmalık) ve Laikler Ülkede huzur ve barışı istemiyorlar; demokrasi dışı, askeri vesayetten yanalar; yine masum görüntülü fakat çok tehlikeli bir bölgesel ve etnik ayrıştırımla “Kürtler(?) barıştan yana, öbürrleri değiller..” sonucuna varıyorlar
bu özel görevli istatistikçiler (?)..

Değerli arkadaşlar,

Her şeyden önce  “Barış” Savaşın karşıtı kavramdır. Barış iki devlet arasında olur.
Biz bir Devlete karşı Savaş mı yaptık ki, şimdi Barış yapalım? Ülkenin istediği huzur ve güvenliktir. Terörün, eşkiyalığın son bulmasıdır. Buna barış denmez, “Normal yaşama dönüş” denir. Normal yaşamda kan dökülmez, cinayet olmaz. ve elbette analar ağlamaz. Bu Taşeronların görevi, her fırsatta Türk-Kürt kavramlarını yan yana kullanarak bu iki kavramın eşdeğer olduğunu zihinlere yerleştirmektir. Demek isteniyor ki, bu Ülkede
iki gurup, Türkler ve Kürtler vardır.. Oysa, bu Ülkede yalnızca Kürtler değil,
(aslında bilimsel gerçeklere dayanmayan nostaljik etnik kökenleri sahiplenen) daha birçok halk kümeleri vardır; Araplar, Çerkezler, Türkmenler, Lazlar, Arnavutlar, Boşnaklar, Tatarlar, Romanlar, Yörükler, Süryaniler, Pomaklar.. vb. ve bunların tümü bugün 83 milyonluk Türk milletini meydana getiren ögelerdir.
  • “Türk” bütün bu (etnik?) kümelerin toplamına verilen ortak addır.

“Kürt-Türk” kavramlarını yan yana, bir solukta, aynı cümlede kullanmak bilgisizliğini
(ya da bölücü hain cephenin taşeronluğunu) sürdürenlere sesleniyorum :

Yeter artık!