Etiket arşivi: “2011 Yılı Başında Türkiye ve Geleceğe Bakış”

ERDOĞAN’ın RUS RULETİ..


ERDOĞAN’ın RUS RULETİ..


Dr. Ahmet SALTIK

www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Bay RTE’nin yapageldiklerini içimiz burkularak öngörüyoruz. Web sitemizde hep yazdık, yazıyoruz ve yazacağız. Şu 2 genel kuralı unutmayalım :

  1. Koşullar sabitken (ceteris paribus) benzer şeyleri yineleyerek farklı sonuçlar almak
    olası değildir.
  2. Sorunları yaratan düzlemde kalarak onları çözmek de olanak dışıdır.

O halde farklı – yeni şeyler yapmak ve daha üst bir düzlemden sorunlara makro bakışı başarmak gerekecek..

Bir yandan etnik ayrımcı kışkırtma malum bölücü taşeron terör örgütü PKK üzerinden dayatılırken bir yandan da halk direnme tavrını koyuyor. Erzurum Pasinler’de Emniyet Müdürlüğü’ne PKK’nın roketatarla saldırısı üzerine 500 (beş yüz!) dolayında yurttaş kazma kürekleriyle polis merkezine siper oluyor meşru savunma ve direnme haklarını kullanıyorlar; Erzurum – Kars yolunu kesiyorlar.. Yurdun başka yerlerinde de benzer bütünleşmeler gözlüyoruz..

2 ağzı keskin kılıç gibi bu gelişmeler..

Öte yandan Hakkari’den Van’a sevk edilen hasta bebeği TSK helikopter ile taşıyor sıklıkla yaptığı gibi.

*****

Dün (15.08.2015) Tekirdağ’ın ana caddesinde, yol kenarında radyo vb. küçük öteberi satan karayağız bir delikanlıya müşteri olduk. Urfalı idi.. Yorgun, hatta bezgin ve kaygılı – ürkek bakıyordu. Günlük nafakasını henüz doğrultamamıştı. Bütün sermayesi orta boy bir valizin içindeydi. Kürt kökenli kardeşimize sorduk : (İtalik yazılar O’nun yanıtları..)
 
– Biz nasıl ayrılacağız?
– Ne ayrılması ağabey, o cahillerin ve hainlerin oyunu..
– PKK’yı Batılılar bu amaçla yıllardır kullanıyor??
– Lanet olsun onlara da, onlara oy verenlere de..
– PKK bir de parti kurdurmuş, HDP’ye Güneydoğu’da zorla oy verdiriyor?
– Ben ekmeğimin derdindeyim, bak buralarda çırpınıyorum..
– Bu oyuna gelmeyeceğiz değil mi, bak biz Türk – Kürt bin yıldır kardeşiz!
– Vallah gelmeyeceğiz abey, biz kardaşıh..

*****

Eğilip terli ve sakallı yanaklarından öptük..

*****

Bay RTE’nin Türkiye rejimini Başkanlık olarak dönüştürme hırsı ve ide fix’i
(sabit fikri, takıntısı) sürüyor
 
ne yazık ki.

Hatta hiç sıkılmadan ülkemizin bir Anonim şirket gibi yönetilmesi gerektiğini bile söyleyebiliyor!? Ya söylediklerinin anlamını bilmiyor ya da sözlerinin nereye uzanacağını hesaplayamıyor..  Yahut dervişin fikri neyse zikri de o oluyor..
Böylesine çağ ve akıl dışı bir öneri demokrasilerde olabilir mi??

By RTE Ülkemizi, Osmanlıyı 32 yıl koyu istibdatla ezen 2. Abdülhamit gibi “mülkü” (!)
olarak görüyor ve “mutlak egemen” olmak istiyor.. 12 Eylül ürünü Yarıbaşkan gibi bir Cumhurbaşkanlığı bile O’na yetmiyor!?..

Ancak bu çağdışı rejimlerin tarihin çöplüğüne gömüldüğünü artık anlaması gerek.
Yakın çevresindeki birilerinin, örneğin “Akillerin”, danışmanlarının, AKP ileri gelenlerinin, doktorlarının….. O’na ne yapıp edip hazin gerçeği ve siyasal intiharını anlatması gerek.
Bu bir politik kamikaze!
Japonlar gibi Pearl Harbour’da ilk round kazanılabilir, kazanıldı da!
Ya sonra??
ABD siyaseti baskını görmezden geldi ama Hiroşima – Nagasaki’ye atom bombası için gerekçe yaptı!
Erdoğan yine de zorlarsa, tarih ve toplum yasaları kendisini tarihin çöp sepetine atacak..

*****

Narsisitik kişilikli
 insanlardan savaşımı sağduyulu davranarak gerektiğinde bırakmaları beklenmez. Sonuna dek giderler.. Su testisi de bu yolda kırılır, eden bedelini öder.

Ülkemiz yıllardır kanlı – çok acı bedeller ödemektedir, ödetilmektedir…..
Kirli ve kanlı oyunun sahnelenmeye başladığı 20 Temmuz’dan bu yana
 geçen 28 günde yitirdiğimiz insan sayısı 80’i bulmuştur! (PKK yitikleri ve gizlenen korucu ölümleri dışında!)

Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, onun kadim Türk halkına kafa tutulamayacağını
Bay RTE ve sadık bendeleri, akıllı ya da pragmaik davranıp erken çark edenlere ek,
yakında göreceklerdir. Bu topraklar ilk Meşrutiyeti 1876’da gördü.. En az 200 yıllık birikim bu!

*****
Bay RTE’nin Yüce Divan’de hesap vereceği günler çok uzak değildir.
Türkiye; Erdoğan’ın fiili “
rejim darbesi” ile karşı karşıyadır ve istiyorsa yüzleşilecektir..

AKP iktidarına “darbe yapıldı – yapılacak” edebiyaı hatta kara propagandası ve sislemesi içinde Bay RTE ve tutsak alıp emellerine acımasızca kurban ettiği AKP’si, fiili bir darbenin aktörleridir.

7 Haziran 2015 genel seçimlerinde ortaya konan millet – cumhur iradesini beğenmeyerek dışlayanlar ve yeniden “seçim tekrarı”na (erken seçim değil!) zorlayanlar, demokratik meşruiyetlerini yitirmişlerdir ve seçmenin azim tokatını – tekmesini yiyerek eşekten düşmüş karpuza döneceklerdir.

  • Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen çabalar belirebilir.
    Fikirlerimi yadsımak isteyenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o denli özlü ve güçlüdürler ki; bu fikirler, Hint’ten, Mısır’dan döner dolaşır gene gelir, verimli sonuçları kalpleri doldurur…”
    Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Sevgi ve saygı ile.
16 Ağustos 2015, Tekirdağ

Susuzluğa karşı biz ne yapabiliriz?


Dostlar
,

Su sorunu – kıtlığı ciddi düzeyde..

Hükümet kendi derdinde.. Ülke sahipsiz..

 

Önerilere çookk dikkaaaat lütfen..!

 

Sevgi ve saygıyla.
23.8.2014, Çanakkale

 

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

=======================================

Susuzluğa karşı biz ne yapabiliriz?

Melis Alphan
melisalphan@hurriyet.com.tr
Hürriyet, 23.08.2014

İSTANBUL, 2013 sonunda 14 160 467 kişiye ulaşan nüfusuyla mega kente dönüşürken, yaklaşık 3 Ankara, 6.5 Antalya, 187 Bayburt ediyor ve dünyadaki
130 ülkeden daha kalabalık.

Ülkedeki her 100 kişiden 18’i İstanbul’da ikamet ediyor.
Nüfusunun 2023’te 16.5 milyonu bulması bekleniyor.
Nüfusun hızla artmasıyla beraber, İstanbul gibi büyük kentlerde, suyun büyük miktarlarda tarımsal ve endüstriyel üretimde kullanılması büyük sıkıntılara neden oluyor.

Türkiye’nin yıllık toplam kullanılabilir su miktarı 112 milyar m3. 44 milyar m3 kadarını tüketiyoruz. Tüketilen bu suyun %74’ü sulamada, %15’i içmede, %11’i ise sanayide kullanılıyor.

Gelişmiş ülkelerde tatlı su kaynaklarının %30’u tarımsal üretimde kullanılırken
bizdeki %74 oranı suyun üzerindeki baskıyı artırıyor.

Malum, ülkemizde son 20 yıldır sıcaklıklar ortalamanın çok üzerinde.
Son 30 yılda su havzalarına düşen yağış miktarında %25 azalma gördük.
İklim değişikliğiyle beraber, kış ve bahar aylarının mevsim normallerinin dışında aşırı kurak geçmesi ve buna bağlı olarak barajlardaki su seviyesinin azalmasıyla su sıkıntısı çekmeye başladık.

Falkenmark Su Kıtlığı İndeksi’ne göre, yılda ortalama kişi başına düşen su miktarı 1000 m3 altında olan ülkeler ‘su yoksulu’ olarak nitelendiriliyor. Bir ülkenin
yeterli miktarda suya sahip sayılabilmesi için yılda kişi başına düşen su miktarı
1700 m3’ün üzerinde olmalı.

Türkiye’de kişi başına düşen miktar 1519 m3. Yani, su bizim için halihazırda sıkıntı. Nüfusun 100 milyona ulaşacağı 2030 yılında Türkiye, 1168 me3 ile su yoksulu ülkeler arasına katılmaya çok yaklaşacak.

Bu anlamda, özellikle tarımsal üretimde farklı düzenlemeler ile denetimde hükümete büyük iş düşüyor. Ama su kaynaklarımızın daha verimli kullanılmasını sağlamak için
biz vatandaşların bireysel çabaları da çok önemli. Bunun ne denli etkili olabileceğini göstermek için TEMA 2007’de ‘Suyunu Boşa Harcama’ kampanyası
ilk kez yaşama geçirmişti. Bireylerin gereksiz su tüketimini azaltmasına yönelik
basit önlemlerle aylık su tüketiminde %10-12 tasarruf sağlanmıştı.

6 basit öneriyle 3 ayda 18 milyon ton su tasarruf edildi.
Elmalı Barajı’ndan İstanbul’a bir yılda verilen su miktarının üzerine çıkıldı.

Bu yıl yine ciddi bir su sıkıntısı çekiyoruz. Kurak geçirdiğimiz 2007’nin
Ağustos ayında barajlardaki doluluk oranı %24 iken, 2014 Ağustos ayında su düzeyimiz %17.6.

Bireysel çabalarımız yine büyük önem taşıyor.

u tasarrufu için TEMA’nın 6 basit önerisini anımsamanın ve
uygulamanın zamanıdır :

1. Musluğu açık bırakmayın. Sebzeleri akan suda değil, su dolu kapta yıkayın.
2. Bulaşıkları elde değil, makinede yıkayın.
3. Diş fırçalarken suyu kapayın.
4. Tıraş olurken suyu kapayın.
5. Daha kısa duş alın.
6. Gereksiz yere sifonu çekmeyin.

Bu basit önlemlerle evlerimizde bir yılda 140 ton suyu kurtarabiliriz.
İnanın, artık bu işin şakası yok. Susuzluğa doğru tez elden gidiyoruz.

=======================================

Dostlar,

Su sorunu – kıtlığı ciddi düzeyde..

Hükümet kendi derdinde.. Ülke sahipsiz..

Önerilere çookk dikkaaaat lütfen..!

Sevgi ve saygıyla.
23.8.2014, Çanakkale

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net 

EY KANLI ZALİM.. Bir Şiir ve Bir Bölüm ADD Çorum Çalışmalarımız..

 

EY KANLI ZALİM
 

Ocaklar söndüren ey kanlı zalim
Yıkılır düzenin bir gün yıkılır.
Sen geldin geleli bitmez mezalim,
Yıkılır düzenin bir gün yıkılır

İnersin tahtından, korku salsan da,
Zulmünden bezenler her gün isyanda,
Suçlular sefada, suçsuzlar zindanda,
Yıkılır düzenin bir gün yıkılır.

Hitler’e özendin, tuttun yerini,
Sana karşı olan çeker şerrini,
Mervan’dan mı aldın sen bu kinini ?
Yıkılır düzenin bir gün yıkılır.

Sam Amcan emretti, bindin salına,
Bizden çaldığını kattın malına,
Zalimin yaptığı kalmaz yanına,
Yıkılır düzenin bir gün yıkılır.

Sakınmaz’ım bilir sinsi gezeni,
Yazar bir kenara halkı ezeni,
Ebedi yaşar mı zalim düzeni?
Yıkılır düzenin bir gün yıkılır.

Celal SAKINMAZ
ADD Keçiören Şubesi
28.1.11

=========================================

Dostlar,

Sayın Celal Sakınmaz emekli öğretmendir ve ADD Çorum Şubesi başkanlığı yapmıştır. Geçtiğimiz yıl 28.1.11 günü ADD Keçiören Şubemizde
“2011 Yılı Başında Türkiye ve Geleceğe Bakış” panelinde idik.
CHP İstanbul Milletvekili Sayın Nur Serter de konuşmacılardandı. Oturumu, şimdilerde yolsuzluk savları ile tutuklanan Çankaya Belediyesi önceki başkanı Sayın Muzaffer Eryılmaz yönetiyordu. Panel sonunda Sayın Sakınmaz, konferanslarımda dinleyenlerle paylaşmamız için yukarıdaki şiirini vermişti. Yararlandık da birkaç konferansımızda. Şimdi de web sitemizde paylaşırken, kendisine teşekkür ediyoruz.

Kendilerinin ADD Çorum Şubesi Başkanı oldukları dönemde,
destekleri ile aşağıdaki aydınlanma hizmetlerini sunmuştuk :

  1. Sosyal Güvenlik ve GSS Yasa Tasarısı ve Cumhuriyet’in Sağlığı.
    Çorum / Osmancık ADD, halka 08.04.06
  2. AB-ABD İttifakının Türkiye’nin Başına Ördüğü Çoraplar.
    Çorum Umut Radyo, 08.04.06
  3. KüreselleşTİRme ile Türkiye’ye İlan Edilen Postmodern Savaş.
    Çorum Dost Radyo, 09.04.06
  4. Sosyal Güvenlik ve GSS Yasa Tasarısı ve Cumhuriyet’in Sağlığı.
    Çorum ADD, halka, 09.04.06
  5. AKP; Yeşil Sermaye, AB Tuzakları ve Ülkeye İhanet Planları.
    Çorum, Kanal 19, 09.04.06

Çorum’da başkaca da Aydınlanma hizmetlerimiz oldu Sayın Sakınmaz’ın
başkanlık dönemi dışında..

Sevgi ve saygı ile.
21.11.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net