Etiket arşivi: 13.4.13 Dr. Ahmet Saltık

ARTI TV Programımız : AKP’nin Sağlık Sektöründe Yarattığı Yıkımlar

Dostlar,

Bu gün 2. TV konuşmamızı ARTI TV’de genç ve yetenekli – birikimli programcı Sn. Fatih Yapıcı‘nın konuğu olarak yaptık.

Değerli Yapıcı, konuyu şöyle belirlemişti :

  • AKP’nin Sağlık Sektöründe Yarattığı Yıkımlar

Bize ayırdığı 45 dakika süre içinde hemen hemen hiç sözümüzü kesmeden, kısa ve anlamlı sorularla programı yönlendirdi ve yönetti..

İzlemek için lütfen tıklayınız..

Özellikle, adına SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM (Health Transformation) denilen AKP’nin hep savunduğunun tam da tersine kökü dışarıda ve gayrı milli SAĞLIKTA ÖZELLEŞTİRME sürecini, bu programın tümü ile Batı emperyalizmi güdümünde olduğunu…

SAĞLIK HAKKINI…

  • Şehir hastaneleri talanını / sağlık kapitülasyonuna varan imtiyazları…konuştuk.

    İzlenmesini, paylaşılmasını ve yakıcı gerçeklerin öğrenilmesini dileriz.
    Sağlık alanındaki caf caflı propagandanın içyüzünü öğrenmek ve durdurmak gerek.

  • Hasta garantili – ticari sır korumalı gizli sözleşmelerle nasıl salt bugünümüzün değil geleceğimizin de ipotek altına alındığını hatta satıldığını görmek gerek.
    İlk halk iktidarında bu aşağılayıcı bağımlılık anlaşmalarını yırtıp tarihin çöp sepetine atmak gerek!

Sevgi ve saygı ile. 16 Temmuz 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik     

SAĞLIK HİZMETLERİNDE DİKENLİ KİRPİ DÖNEMİ…


SAĞLIK HİZMETLERİNDE
DİKENLİ KİRPİ DÖNEMİ…


Dr. Ahmet SALTIK

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
www.ahmetsaltik.net 
profsaltik@gmail.com

AKP’nin sağlık hizmetlerinde “balayı dönemi” -epeydir- bitti!
Artık, deyim yerinde ise “Sağlık hizmetlerinde Dikenli kirpi dönemi” başladı..
Neresinden tutarsanız tutun, Sağlık hizmetlerinin bedelleri can ve cep yakmaya başladı.

Sağık giderleri SGK primleri (prim = EK VERGİ!) ile karşılanabilmekten çok uzak.
5510 sayılı yasa, Kurumun (SGK) topladığı primlerin 1/4’ü kadar da yasal devlet katkısını
(Merkezi yönetim bütçesinden sosyal devletin aktarımı – transferi) öngörüyor (md. 81)
ama, zorunlu ve doğru olan bu aktarım da yetmiyor.. Çünkü;

– Sağlık Sistemi piyasalaştırılmış, 
– Kâr amaçlı ve 
– Sağaltım (tedavi) odaklı..

Sağlık hizmetlerinin idam sacayağı bu 3’lü yapı.. Harcamalarsa dipsiz kuyu..
Uygar = halktan yana (sermayeden yana değil!) sağlık hizmetlerinde olmaması gereken
3 olumsuzluğun 3’ü de katmerli biçimde var! (DB-IMF buyruğu!)
*****

2015 yılı SGK bütçesi 223 milyar TL.. Neredeyse genel bütçenin (yakl. 521 milyar TL) yarısı.
Ancak 21 milyar TL açığı var. Genel bütçe açığı da bu denli.
Sanki bütçe açığının sorumlusu SGK açığı!

SGK 2015’te çok iyimser 160 milyar TL prim toplarsa, bunun 1/4’ü olan 40 milyar TL yasal
Devlet katkısı olarak bütçesi 200 milyar TL’yi bulacak.. Açığı da genel bütçeden kapatılacak; sonuçta 60 milyar TL’yi aşan bir tutar, genel bütçenin %12’si SGK’ya aktarılmış olacak..

Bu tablo finansal açıdan “sürdürülebilir” gözükmüyor.. Çok sayıda uzman hatta ilgili
Bakanlar da bu kaygıyı öteden beri paylaşıyor. SGK aktüaryal dengesinin daha kararlı ve kalıcı biçimde sağlanması gerek. Prim gelirlerinin artırılması, giderlerin de azaltılması.. ve terazinin kefelerinin dengelenmesi artık iyi bilinen klasik reçete.
*****

İşte bu yüzden SGK giderek sağlık hizmetleri giderlerini kısıyor ve parasal açığını
zorunlu GENEL SAĞLIK SİGORTALISININ CEBİNE YIKIYOR..

Daha çok prim ama giderek daha az sağlık – sigorta hizmeti!

1 Ekim 2008’de özel sağlık kuruluşlarında %20 olan “katkı payı” (!?) geçtiğimiz yıl %200’e yani tam 10 katına çıkarıldı! Daha nereye? Kayıt içi cepten ödemeler bu yıl 5 milyar TL’yi aşacak. Bu rakam, SGK bütçesinin 1/40’ı gibi önemli bir oran. Ayrıca kayıt dışı cepten harcamalar var ki, net hesaplamak olanaksız ama en az 5 milyar TL de bu kalem tutar..
223 milyar TL büyüklüğündeki (21 milyar TL’si açık!) toplam SGK bütçesinin en az %10’u, ödedikleri prime = ek vergiye ek olarak, zorunlu sigortalılara yıkılmış bulunuyor.

“Genel Sağlık Sigortası” trafik sigortası gibi güdük mü, kasko gibi kapsamlı mı olacak??
Bizde de giderek trafik sigortasına indirgeniyor ve SGK da bunu SUT’ta
(Sağlık Uygulama Tebliği)
açık açık itiraf ederek,

– “… Benden bu kadar… fazlasını istiyorsan tamamlayıcı özel sigorta yaptır.. ” diyor..

Tıpkı trafik sigortasının çok sınırlı güvence ile zorunlu olması, başınız rahat etsin istiyorsanız,
ve de paranız varsa, birkaç katı daha primi gözden çıkarıp ayrıca kasko yaptırmak gibi..

*****

SGK’yı kurtarmak için hep ama hep artık duvara dayanmış olan “moneter” (parasal) önlemler öneriliyor;  akıl tutulması olsa gerek! Oysa “insancıl politikalar” gerek ve daha verimli bunlar.. Örneğin sağlık hizmetlerinde gereksiz – spekülatif giderleri azaltmanın en etkili yolu,
mutlak biçimde

KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ ODAKLI – TEMELLİ sağlık sistemidir..

Ama piyasalaştırılmış, kâra odaklı özel sağlık sektörü yapılanması buna özünden ters!

– Yoksulluğu azaltacaksınız, prim gelirleriniz artacak..
– İşsizliği azaltacaksınız, prim gelirleriniz artacak..
– Kayıt dışını azaltacaksınız, prim gelirleriniz artacak..
– Gelir dağılımını vahşi durumundan kurtaracaksınız, prim gelirleriniz artacak..
– Harcamalarda etkinlik, saydamlık sağlayacaksınız, giderleriniz azalacak..
– Yolsuzlukları önleyeceksiniz. giderleriniz azalacak..
– Gereksiz – anlamsız – akıl dışı nüfus artışını frenleyeceksiniz, giderleriniz azalacak..
– Daha sağıklı ve güvenli bir yaşam – toplumsal düzen kuracaksınız, giderleriniz azalacak..

Hesap böyle..

*****

Sağlık Bakanı Dr. M. Müezzinoğlu 63. Kabinede (seçim hükümeti) koltuğunu korudu..
Uyanık adam, geçtiğimiz hafta “Başkanlık olsaydı bu karmaşa olmazdı..” buyurdu ve
Bay RTE‘nin gönlünü bir kez daha, -üstelik tam zamanında- çeldi.. Batı Trakya göçmeni ve
vatansız (haymatlos) kalmışken her şeyini anayurt Türkiye’ye borçlu doktor, işte böyle işlerle meşgul.. Sağlık sistemi çökmenin eşiğinde ama Sağlık Bakanı ucuz ve boş siyasetle meşgul.
Sağlığı yerinde mi acaba??

*****
YASED ve DELOITTE, 2015 için kişi başına yıllık (p.c./p.a) sağlık giderini 913 Dolar olarak kestiriyor. Üstelik kurda Ocak 2015 sonundan (Bay RTE’nin MB’na “Faizi indirin” gürlemesinden bu yana) günümüze %30’u aşan artışı öngörememişlerdir sanırız. Bu örtük – açık devalüasyon, sağlık giderlerini hem dövize bağlı dışalım girdileri yüzünden (ilaç, tıbbi teknoloji) beklenmeyen düzeyde artırabilir (maliyet yükü) hem de artan giderlerin SGK ve yurttaşça ödenememesi üzerinden sağlık hizmeti istemini kısabilir (talep daralması). Her iki durumda toplum sağlığını olumsuz etkiler! Eğer ulusal gelirdeki 3 kat büyüme gerçek (reel) olsaydı, sağlık giderlerinin ulusal gelirdeki payının 2’ye katlanması ülkeyi bunca zorlamazdı!?

Ama, 2002 Kasım’ından başlayarak sağlık giderleri 10-11 milyar Dolar’dan (Ulusal gelirin %4,5-5’i) 2015’te 70+ milyar Dolara (Ulusal gelirin %9’u!) dayanmış bulunuyor. Bu tablo,
Dolar olarak nominal sağlık giderlerinin 6-7 kat artması anlamına geliyor. Bunca finansal darlığa ve zorlanmaya karşın AKP; misyonu gereği, yerli ve yabancı özel sağlık sektörüne onmilyarlarca Dolar rant aktarımını -eli mahkum?!- sürdürüyor..

Fatura, son çözümlemede elbette hep yurttaşın sırtında!

Yıllardır, en az 25 yıldır, Tıp Fakültesindeki “”Halk Sağlığı” derslerimizde, konferanslarımızda,
radyo -TV ve salon konuşmalarımızda, makalelerimizde… uyarır dururuz :

1. Aile hekimliği çağdışı bir sistemdir. (Hizmet sunum modeli)
2. GSS (Genel Sağlık Sigortası) yurttaşın sağlığının değil, sermayenin kârının sigortasıdır!

Kurtuluş için önce bu çıplak tanıyı koymak gerekir.

  • Geçiş döneminde SAĞLIK KOOPERATİFLERİ can yeleği olabilir.
  • İnsanlarımız ne yapıp edip sağlıklarını korumaya, hasta olmamaya baksınlar!

Bu yıkıcı – dış güdümlü siyasal tercihin,
tarikatlar koalisyonu – rant dağıtıcı AKP iktidarının mutlaka ve hızla değiştirilmesi gerekir.

Kurtuluş bu acı ve çıplak gerçeği artık görmekten geçiyor.

Sevgi ve saygı ile.

29.08.2015, Tekirdağ

SESSİZ ÇIĞLIK SÜRÜYOR..

Dostlar,

SESSİZ ÇIĞLIK SÜRÜYOR..

Biz de olanak ölçüsünde katılıyoruz..
Bu gün, 13 Nisan 2013 Cumartesi günü saat 13:00’te, bu meşru “haykırışa”,
VARDİYA BİZDE PLATFORMU bu meşru “haykırışa” SESSİZ ÇIĞLIK” demekte;
biz de katılacağız..

Ardından, Sayın Prof. Dr. D. Ali Ercan’ın “TÜRKİYE’nin ENERJİ ve ÇEVRE POLİTİKASI” konulu konferansına gideceğiz. Bu konf.ın duyurusu sitemizde,
bu dosyanın altında yer alıyor..

Tarih : 13 Nisan 2013, Cumartesi 14:30
Yer: İstanbul Yüksek Ticaret ve M.Ü. İ.İ.B.F. Mezunları Derneği Konferans Salonu, Mithatpaşa Cad. No 16, Kat 2, Kızılay

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 13.4.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

======================

Bu Cumartesi (13 Nisan) ve her Cumartesi saat 13:00′te,

– İSTANBUL – BEŞİKTAŞ MEYDANI DEMOKRASİ ANITI önünde
(Ortaköy’den gelen sahil yolu ile Barbaros Bulvarı’nın kesiştiği yer),

– ANKARA – SAKARYA CADDESİ TAŞ ANKARA HEYKELİ önünde,

– İZMİR – ALSANCAK KIBRIS ŞEHİTLERİ CADDESİ SEVİNÇ PASTANESİ önünde,

– KOCAELİ – DEĞİRMENDERE ÇINARLIK MEYDANI’nda,

– BURSA – ŞEHREKÜSTÜ MEYDANI’nda ve

– ANTALYA – KAPALI YOL, BÜYÜK HAVUZ YANI’ndayız.

  • “Sessiz Çığlık” için ilgili makamlardan gerekli onaylar alınmıştır.

VARDİYA BİZDE PLATFORMU