Kategori arşivi: ŞİİRLER / POEMS

DEPREME AĞIT

ŞİİR KÖŞESİ…

Mustafa AYDINLI

MUSTAFA AYDINLI

Kültür Bakanlığı Halk Şairi

DEPREME AĞIT

İki bin yirmi üç şubat ayında
Yandı yürek tüter oldu dostlarım
Maraş, Adıyaman, Hatay fayında
Faylar fayı iter oldu dostlarım
***
Çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlısı
Durgun, güler yüzlü, ağırbaşlısı
Çiftler, gelin, nişanlısı, eşlisi
Üçer beşer gider oldu dostlarım
***
Yer altında üç gün kimse gelmedi
Kurtulunca solan yüzler gülmedi
Bilmesi gereken derdim bilmedi
Ne de acım biter oldu dostlarım
***
Kader diyor depremlerin adına
Bir kez sen de baksan kader tadına
Bak enkazda şu doğuran kadına
Ana çocuk heder oldu dostlarım
***
Kömür ile makarnadır gideri
Zaten bir kemikle kalmıştık deri
Nedir bir vinç, bir kepçenin ederi
Sağken ölüm beter oldu dostlarım
***
Nice yıkımlardan bir ders almadık
Bugünü düşünüp fikre dalmadık
Akıl, bilim çizgisinde kalmadık
Çektiğimiz yeter oldu dostlarım
***
Aydınlı sıkıştım bir yanım kanlı
Enkazlar altında inleşir canlı
Dondurucu soğuk, karlı, boranlı
Günüm gecem keder oldu dostlarım

12.02.2023

KUTSAL CEMEVİ

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk şairi

KUTSAL CEMEVİ

1
Alevi ruhunun piştiği yerdir,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
Günahın toprağa düştüğü yerdir,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
2
Dört kapı, kırk makam irfan yoludur,
Yol düz değil, sınavlarla doludur,
Uluları Hak Muhammed Ali’dir.
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
3
Şeriat bilgidir, tarikat yoldur,
Marifet katında nefsini öldür,
Hakikat çeşmesi dupduru, boldur,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
4
Cemde yenilenir Kırkların cemi,
Cemde yok edilir gönlünün gamı,
Cemde tekrarlanır yolun erdemi,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
5
Çerağcı meydanda üç çerağ yakar,
Herkes her insana “can” diye bakar,
Kadın, erkek farkı ortadan kalkar,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
6
Bağlama dillenir, zakirler coşar,
Dedenin gülbangı özünü okşar,
Allah, Allah sesi evrene taşar,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
7
Vicdan mahkemesi cemde kurulur,
Uzun çöpten hesap Cemde sorulur,
Kısa çöpün hakkı Cemde verilir,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
8
Her Can Cemevinde ölmeden ölür,
Kul hakkı afsızdır, öder kurtulur,
Haklılar hakkını cemlerde alır,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
9
Elinin kusuru Cemde sorulur,
Dilinin hesabı Cemde verilir,
Zina suçu için yargı kurulur,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
10
Ahlak çeşmesinin başı Cemevi,
Adaletin temel taşı Cemevi,
Mazlumların can yoldaşı Cemevi,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
11
Alevi Can semah döner “Hak” diye,
Meydana atılır “özüm pak” diye,
Ahlakım, vicdanım çok berrak diye,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
12
Kerbela’nın yası yürekler dağlar,
Şah Hüseyin için tüm canlar ağlar,
Tarih baba bize bu zûlmü söyler,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
13
Hak, hukuk, adalet Cemde dirilir,
Tüm Canlara eşit lokma verilir,
Rızasız yiyenden hesap sorulur,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
14
Cemevi ve cami eşittir, eştir,
İkisi tek batın, ikiz kardeştir,
Ayrımcılık yapan düşman, kalleştir.
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
15
Halil Çivi der ki; kul hakkı yeme,
Sana zor geleni kimseye deme,
Kin tutma, kalp kırma, yalan söyleme,
Ne güzel mekândır kutsal Cemevi.
Xxx
14 Ağustos 2023
Prof. Dr. Halil Çivi
Seferihisar / İZMİR

=============================================
Bu şiir hem Cemevlerini cümbüşevi olarak tanımlayan, orada ahlak dışı işler ve iftiraların yapıldığına inananlara bu evlerin gerçek işlevlerini anlatan bir yanıt hem de aşırı yasaklar ve hızlı kentleşmeyle birlikte Cemevlerinin tarihsel ve toplumsal işlevlerinin kayda geçmesini dileyen öğretici bir misyonu (özgörevi) hedeflemektedir.

Çünkü, günümüz kentlerindeki Alevi cemleri gederek geleneksel, tarihsel işlevlerini yapamaz duruma gelmiştir.

Örneğin toplum üzerindeki adalet, ahlak ve yargı alanları giderek yitirilmiştir. Ahlak ve adalet öğretim ve denetimleri giderek zayıflamaya, salt ibadetin (tapıncın) ön plana çıkmasına neden olmuştur.

  • Halbuki Aleviliğin temeli ibadet değil, güzel ahlak ve adalettir.

Ayrıca, bu şiir cemevleri ile camilerin eşitliğini vurgulayarak coğulcu bir inanç kardeşliğini arzulamaktadır…
Ya da tüm bunlar benim hüsnü-kuruntularımdan ibarettir!
Sayın Mustafa Timisi, bu şiirin çerçeveletilerek tüm Cemevlerine asılması gerektiği biçiminde bir geri dönüş yazmıştır…
Kanımca Emevi Arap doktrinine göre biçimlenen ibadet merkezli Sünni İslam var oldukça, halkın rahat bir nefes alabilmesi için Türk dili ve kültürünü önceleyen Alevilik de mutlaka yaşamalıdır.

Selam, saygı ve sevgiler.

Prof. Dr. Halil Çivi

KERBELA’NIN ACISI

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk şairi

 

KERBELA’nın ACISI

Dinmeyen ızdırap, dermansız yara.
Hiç tükenmez Kebela’nın acısı.
İslam tarihinde yeri kapkara,
Hiç tükenmez Kerbela’nın acısı.
Xxx
Hakkın, adaletin battığı yerdir,
Ahlakın, vicdanın bittiği yerdir,
Saltanatın dini yuttuğu yerdir.
Hiç tükenmez Kerbela’nın acısı.
Xxxx
Zûlmün en gaddarı doğdu bu çölde.
Kediler aslanı boğdu bu çölde.
Ehlibeyt’e zûlüm yağdı bu çölde.
Hiç tükenmez Kerbela’nın acısı.
Xxc
Allah, Kur’an bir kenara koyuldu.
Yezit’in buyruğu iman sayıldı.
Şah Hüseyn’e kıyım kıyım kıyıldı
Hiç tükenmez Kerbela’nın acısı.
Xxx
Koçyiğitler korkusuzca savaştı
Takatı tükenen atından düştü,
Kadınlar, çocuklar kanlı yaş saçtı,
Hiç tükenmez Kebela’nın acısı.
Xxx
Dini, adaleti koyup bir yana,
Kerbela’yı boyadılar alkana,
Zûlüm yağdı 72 insana,
Hiç tükenmez Kerbela’nın acısı.
Xxx
Yezitlerin bağrı demirdi, taştı,
Muhammed’in tornu toprağa düştü,
Şah Hüseyn’in başı mızrağa geçti,
Hiç tükenmez Kerbela’nın acısı.
Xxx
Dini ve Kur’anı hiçe saydılar,
Bebeklere su vermedi kıydılar,
Vahşileşti, çadırları soydular,
Hiç tükenmez Kerbela’nın acısı.
Xxx
Halil Çivi der ki, sözlerim size,
Zalimin zulmüyle gelmeyiz dize,
Bu acı tarihten mirastır bize,
Hiç tükenmez Kerbela’nın acısı.
Xxx


9 Eylül 2018
Seferihisar, İZMİR

YÜZÜNCÜ YIL TÜRKÜMÜZ

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk şairi

 

YÜZÜNCÜ YIL TÜRKÜMÜZ

Borçluyuz Atatürk’ün uygarlık savaşına,
Laik Cumhuriyetim erişti yüz yaşına.
Xxx
Birliğe siper oldu, yoksula çeper oldu,
Atatürk devrimleri halkıma rehber oldu.
Xxx
Kadın, erkek bir olduk, eşitlendik gür olduk;
Kulluk geride kaldı, hepimiz özgür olduk.
Xxx
Hilafet ve saltanat çoktan geride kaldı,
Halk kendi yazgısını kendi eline aldı.
Xxx
Önce düşmanı kovduk, kurduk Cumhuriyeti,
Kimliğimiz netleşti, adımız Türk Milleti.
Xxx
Hukukumuz tekleşti, çok hukukluluk bitti,
Laik, bağımsız yargı herkesi eşit tuttu.
Xxx
Eğitim laikleşti, akıl-bilim gürleşti,
Yurttaşın belleğine, yurt sevgisi yerleşti.
Xxx
Fabrikalar çoğaldı, okullar yaygınlaştı,
Çağdaş, laik eğitim her köşeye ulaştı.
Xxx
Uygarlık bir nehirdir, sular tersine akmaz,
Atatürkçü nesiller devrimleri bırakmaz.
Xxx
Bir insanlık suçudur, cehaletin varlığı,
İçinde barındırır bin bir sahtekârlığı.
Xxx
Atatürk düşmanlığı Devrime kinciliktir,
Sermayesi din değil; çıkarcı dinciliktir.
Xxx
Hak, hukuk ve adalet rotasından sapamam,
Belleğim demokrattır, özgürlükten kopamam.
Xxx
Aklımla, yüreğimle, bilimle koşuyorum,
Çağdaş uygarlık için çalışıp coşuyorum.
Xxx
Yurdum özgürlük ister, bağımsızlık kanımda,
Dalgalansın bayrağım, ebedi vatanımda.
Xxx
Cumhuriyet ateşi asırlar boyu tüter,
Laik ve özgür rejim, bin yıla demir atar.
Xxx
Halil Çivi ant içti, bilimsel yoldan dönmez,
Cumhuriyet ülküsü ebedidir, hiç sönmez.
Xxx

27 Temmuz 2023, Seferihisar / İZMİR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin TEMEL PARADİGMASI ve VOLEYBOL DÜNYA ŞAMPİYONU OLAN KADINLARIMIZIN ÜSTÜN BAŞARISINİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Prof. Dr. Halil ÇİVİ
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı

Kendimize şu temel soruyu sorarak konuyu anlamaya ve anlatmaya çalışalım:

Eğer Cumhuriyet rejimi ve Atatürk Devrimleri‘nin; başta eşit eğitim hakları ve karma eğitim modeli olmak üzere, erkekler ve kadınlara fırsat eşitliğine bağlı olarak tanıdığı ekonomik, sosyal, hukuksal, kültürel ve sportif alandaki olanaklar olmasaydı kadınlarımız Dünya Voleybol Şampiyonu olabilirler miydi?

Acaba M. KEMAL ATATÜRK‘ün kurmuş olduğu demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti kurulup 100 yıldır yaşamamış olsaydı, halkımıza böyle evrensel nitelikli ulusal bir gurur ve üstün başarı yaşatılabilir miydi? Hiç sanmam…

Hiç kuşkusuz bu üstün başarılarından dolayı ” filenin sultanları” olarak adlandırılan, aslına bakarsanız Cumhuriyet ideallerine sahip Atatürk’ün kızlarının, kadın-erkek eşitliği ve laik, karma eğitimin üstün nitelikli somut meyveleri olan kadın milli voleybol takımımızın bize yaşattıkları bu büyük sevinç ve gururdan dolayı, bu gençlerimizi yürekten kutlar, başarılarının kalıcı olmasını dilerim.

Hiç kuşku yok ki; bu vb. üstün ve güzel sonuçların arkasında her zaman Türkiye Cumhuriyeti’ nin özgür akla ve çağdaş bilime dayalı temel ve çağcıl paradigması (değerler dizgesi) vardır.

Peki Kurtuluş ve Kuruluş hareketlerinden beslenip ,somutlaşmış bir ulus devlet biçimine dönüşen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel paradigması kısaca nedir?

Bu paradigmanın dizelgeleri ya da değerler sisteminin temel bileşenleri çok kısa olarak şöyle özetlenebilir :

– Evrensel hukukun üstünlüğüne,
– Ulusal egemenliğe,
– Tam bağımsızlığa,
– Özgür aklın ve deneysel bilimin yol göstericiliğine,
– Ödünsüz laikliğe,
– Çağdaş ve evrensel demokrasiye,
– Din ve vicdan özgürlüğüne,
– Kadın-erkek vb. cinsiyet ayrımını yok edip, yasalar önündeki hak ve görev eşitliğine,
– Karma eğitime,
– Fırsat eşitliğine,
– Yaraşırlığa (Liyakata),
– Demokratik parlamenter siyasal rejime…

  • Yani ödünsüz olarak, her alanda dinamik, devrimci ve çağdaş uygarlığa dayalı bir değerler sistemi ile yaşamaya programlanmak ve bunu sonsuza dek sürdürebilmek…

Türk Ulusu‘nun değerler dizgesinde, Türk kadının İslam öncesi, İslamiyet ve Cumhuriyet dönemlerinin yaşam biçimleri ve değerler sistemini yansıtan bir şiirimi, Dünya şampiyonu olan voleybolcu genç kadınlarımız başta olmak üzere tüm kadınlarımıza adamak istiyorum.
***

TÜRK KADINI ve DEVRİMLER

Türk yurdunda kadınlar, sürer, eker, biçerdi.
Sofrada dışlanmazdı, erkekle yer, içerdi.
Eski Türk kadınları at biner, ok atardı.
Düşman yurda saldırsa, cephede saf tutardı.
Kadim Türk töresiydi, kadına üstün değer,
Hatun doğru söylerse, Hakan ona baş eğer.
Ailede, toplumda, erkekle kadın birdi.
Hakan, Hatun devleti birlikte yönetirdi.
Eski Türk töresinde Hakan, Hatun eşitti,
Devlet din değiştirdi, eşitlik elden gitti.

İslam çağdaş bir dindi, güzel ahlak diniydi,

Adalet ve eşitlik bu dinin temeliydi.
Allah’ın kitabını, Kur’an’ı çarpıttılar,
Ulema kisvesiyle, örfü dine kattılar.
Arap örfü din oldu, din adına boy attı,
Ekek egemen Arap, bu örfleri dayattı.
Arap kültürü ile fetvaya başladılar,
Toplumdan, mesleklerden kadını dışladılar.
Kadını hakir gördü, bir kenara attılar,
Peçe, çarşaf giydirdi, kafese kapattılar.
Üretimden dışlandı, üretken elin hası,
Üstüne kuma geldi, bu da işin cabası.
Bedenine laf etti eksik etek dediler,
Maldan, mülkden dışladı, haklarını yediler.
Bazen cariye yapıp, pazarlarda sattılar.
Sultan mezesi yapıp hareme kapattılar.

Cumhuriyet gelince, hak, adalet dirildi,
Kadınların hakları birer birer verildi.
Medeni Kanun geldi, kumalığı kaldırdı,
Mülkiyet eşitlendi, mirastan pay aldırdı.
Kadınların üstüne ” Devrimler” güneş oldu.
Kadın öz kimliğini bu devrimlerde buldu.

Kıyafet devrimleri çözüm getirdi kökten,

Türk kadını kurtuldu, çağ dışı bir kılıktan.
Attı çarşaf, peçeyi, parçaladı kafesi,
Hem seçti, hem seçildi, daha gür çıktı sesi.
Kadınlar eğitildi, üretime katıldı,
Doktor, avukat, mimar… her mesleğe atıldı.
Kadın erkek bir oldu, parçalar bütünleşti,
Bilim, üretim san’at… kuvvet buldu, gürleşti.

Uyan ey Türk kadını, sen artık kul değilsin,

Haksızlığa baş eğme, başlar sana eğilsin.
Atatürk Devrimleri toplumsal bir ilaçtır,
Kadın, erkek tüm ulus, devrimlere muhtaçtır.
Ey kadınlar eşitiz, Cumhuriyet bizimdir,
Kul değiliz, yurttaşız, Devrim hepimizindir.
Halil Çivi, bu sözler Devrimler için azdır.
Atatürk sevgisini tüm gönüllere kazdır.
***
19 Kasım 2007/ İnönü Üniversitesi, Malatya

Son sözlerim de şu olsun:

Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal, zorunlu ve çağdaş felsefesi ya da değerler sistemini görmezden gelip; akılcı, bilimsel, pedagojik, psikolojik ve bilimsel uzmanlık ve bilgilerden yoksun dinci bazı cemaat-tarikat şeyhleri ile protokoller imzalayıp; yine çocuk eğitiminde yeterli bilgi sahibi olmayan müftüler, imamlar ve vaizler eliyle çocuklarımızın körpe beyinlerine. teokratik, feodal Arap kültürünün değerler sistemini boca etmeyi amaçlayan ÇEDES Pojesi ve karma eğimden vazgeçmeyi dayatan, İslam dinine değil, Arap örfüne dayalı, gayri milli eğitim politikasından ivedilikle (acilen), derhal vazgeçilmelidir.

Halil Çivi şiiri : YAZGI ya da FİNAL

ŞİİR KÖŞESİ…

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk şairi

 

 

YAZGI ya da FİNAL

İnsan soyu bunu bilir,
Ömür gelip geçer bir gün.
Kanat çırpma vakti gelir,
Can kafesten uçar bir gün.
Xxx
İster bey ol, ister paşa,
İster az, ister çok yaşa,
Yazılanlar gelir başa,
Her doğan can göçer bir gün.
Xxx
Koltuk, makam, şöhret biter,
Bu gün doğan, yarın gider,
Toprak her canlıyı yutar,
Zerre yapıp saçar bir gün.
Xxx
Ecel yok sanır bazısı,
Aşktır, paradır sızısı,
Değişmez Hakkın yazısı,
Son şerbeti içer bir gün.
Xxx
Ne oğlun kalır, ne kızın,
Ne kışın kalır, ne yazın,
Duyulmaz olur avazın,
Herkes kalır naçar* birgün.
Xxx
Yalan gelmesin diline,
Haram değmesin eline,
Sadık yaşa helaline,
Fırsat elden kaçar bir gün.
Xxx
Halil Çivi etme merak,
İnsanlıktan kalma ırak,
İyilik yap, eser bırak,
Ecel seni seçer bir gün.
Xxx
*- Çaresiz,
Xxx


Prof. Dr. Halil Çivi
06 Temmuz 2023, İZMİR

 

“İMDAT!” BORUSU

ŞİİR KÖŞESİ..

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

 

“İMDAT!” BORUSU

Akıl yollarını duman bürümüş,
Sarp dağlara dönmüş düzümüz bizim.
Bilim bahçesinde güller kurumuş,
Kış ayına dönmüş yazımız bizim.
Xxx
Mesleği yok, bin bir hayaller kurmuş,
Her bekâra, para, makam, mal sormuş,
Yatlı, katlı zengin eş arıyormuş,
Evde kalmış yaşlı kızımız bizim.
Xxx
Millet haksızlıktan, yalandan bıkmış,
Hak, hukuk, adalet rayından çıkmış,
Yoksulun kazancı zengine akmış,
Utanmaz, arlanmaz yüzümüz bizim.
Xxx
Taban fiyatları tutarsız olmuş,
Çiftçinin kazancı yetersiz olmuş,
Dokunan kumaşlar depoda kalmış,
Para etmez olmuş bezimiz bizim.
Xxx
Üretim çarkının mili kırılmış,
İşsizin, yoksulun beli kırılmış,
Hak arayan mahkemede yorulmuş,
Adalet arıyor gözümüz bizim.
Xxx
Özgür düşüncenin özü kısılmış,
Doğru konuşanın sözü kısılmış,
Şairin, ozanın sesi kısılmış,
Düzen tutmaz olmuş sazımız bizim.
Xxx
Eğri, doğru birbirine karışmış,
Alim, cahil aynı pistte yarışmış,
Kirli, temiz aynı izde buluşmuş,
Arapsaçı gibi izimiz bizim.
Xxx
Eğitim vapuru rotadan sapmış,
Çağdışı zihniyet makamlar kapmış,
Devlet, işi piyasaya bırakmış,
Ak mı, kara mıdır yazımız bizim.
Xxx
Devlet parti olmuş, parti de devlet,
Yandaş olanlara bol kepçe nimet,
Ulusun sırtına yüklenmiş külfet,
Yine sarpa sarmış yolumuz bizim.
Xxx
Yurtsever aydınlar gaflete dalmış,
Laik Cumhuriyet çok yara almış,
Halil Çivi ” imdat borusu ” çalmış,
Uzağı görmeli gözümüz bizim.
Xxx

Halil Çivi şiiri : ÇÜRÜME

ŞİİR KÖŞESİ..

Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk Şairi

 

ÇÜRÜME..

Ahlak pınarından su içmemiştir,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
İnsaf tarlasından hiç geçmemiştir,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
İftira çarkını hızlı çevirir,
Nice günahsızı yere devirir,
Dümencidir, her yalanı kıvırır,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Eli çok uzundur, haramı yoklar,
Dili çok kıvraktır, kendini aklar,
Burnu çok keskindir, çıkarı koklar,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Hak, hukuk, adalet yoluna gitmez,
Zalimi destekler, mazlumu tutmaz,
Haram bulaşmamış lokmayı yutmaz,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Parayı buldukça azdıkça azar,
Kadim dostlarına kuyular kazar,
İşine gelmezse hemen yan çizer,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Ekmeden biçmeye alışanlardır,
Fitne pazarında buluşanlardır,
Dalkavukluk için yarışanlardır,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Andına, sözüne güvenmek olmaz,
Garibin, öksüzün yaşını silmez,
Hatır – gönül, vefa ne imiş bilmez,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Utanmaz, arlanmaz iki yüzlüdür,
Kaba magandadır, çirkin sözlüdür,
Bakışı bulanık, şeytan gözlüdür,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Tezgahı kirlidir, işi kirlidir,
Serveti kirlidir, aşı kirlidir,
Ölse gitse, mezartaşı kirlidir,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Kılığıyla azizleri andırır,
Dinbazlık yaparak, halkı kandırır,
Hilebazdır, binbir dümen döndürür,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Yolun yokuşunu, düzünü görmez,
Çağdaş uygarlığın izini görmez,
Kemal Atatürk’ün özünü görmez,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx
Halil Çivi der ki, bu nasıl haldır,
Arıyı var eden yaptığı baldır,
Mazluma, zalimlik büyük vebaldır,
Aklı, fikri, ruhu kirli olanlar.
Xxx

17 Haziran 2023
Prof. Dr. Halil Çivi
Doğanbey / Seferihisar / İZMİR
================

BABALAR GÜNÜ KUTLAMASI

Yarın 18 Haziran 2023 Pazar. Anne ev ise baba da kaledir. Kale düşerse evi yıkmak kolaylaşır. Anne koşulsuz ve sınırsız sevgidir. Baba tükenmez güvencedir ve bitmeyen umuttur. Allah kimseyi küçük yaşta evsiz ve kalesiz, sevgisiz ve güvencesiz, yani annesiz ve babasız bırakmasın.
Tüm babaların ve baba adaylarının babalar günü kutlu olsun.

Halil Çivi

BU İHANETİ VE MELANETİ YENMEK İÇİN

Gönül Pınar Atacı

Bu en dinsiz imansız dincilik
Ve en azılı ve şeytani cincilik,

Bu gerici ve yobaz bölücülük
Ve en barbarca sömürücülük,

Bu yalancılık, iftiracılık, zorbalık
Ve tam barbarlık ve saldırganlık,

Bu en narsist, nihilist ve nepotist klik
Ve eski ve yeni rasist ve faşist birlik,

Bu mandacı ajanlık ve provokatörlük
Ve mafyacı senaryoculuk ve aktörlük,

Bu tüm uzak ve yakın emperyal güçlere kur yapan kolculuk
Ve koltuk değnekliğinde en sağı bile geçen malum ‘solculuk’

Bu Türk ve Türkçe, Atatürk ve Türkiye, Cumhuriyet ve Altı Ok düşmanlığı
Ve şeyhlik, şahlık, halifelik, mehdilik, şeriat, biat, itaat ve cihad hayranlığı,

Bütün yurdun ve ulusun yoksul ve çilekeş başına yine karabela oldu
Ve insan, yasam, halk, vatan aşığı tüm muhalif kişileri arkadan vurdu.

Bu derin ihaneti ve melaneti yenmek
Ve bu kutsal topraklardan def’etmek için
Millet İttifakı’nı ve tüm öteki muhalefet güçlerini birleştirelim,
Ve tek ve gerçek bir Hak, Vatan ve Halk Cephesi’ne dönüştürelim.

Tüm çocukları, ulusal ve en evrensel bayramlarında
Özgürlüğe kavuşturalım.
Sevgili annelerine, ulu ninelerine ve genç ablalarına
İse albeyaz gonca güller
Ve en kırmızı karanfiller derip
sevgilerle sunalım…

Kemal Anadol şiiri : NEFRONİA

ŞİİR KÖŞESİ

Kemal ANADOL
CHP eski İzmir MV

Yazdığım son şiiri sunuyorum:

 

 

NEFRONİA (**)

İyi bak bedenime
Deli kurşun yarası
Sakın bana inanma
Gördüklerine kanma
Onlar kurşun değil
Bahtımın karası
Beter mi beter
Göğsümde…
Yalancı bir madalya gibi
Duruyor
Kateter… Kateter…
*
Yapay bir köstebek
Girer damarımın içine
Kanımı çeker de çeker
Doyması için
En az dört saat yeter
İşte onun adı
Kateter… Kateter…
*
Hastayım sana Nefronia
Allah’ın cezası
Başımın belası
Soyup soğana çevirdin beni
Artık yaptıkların yeter
Bu kaçıncı kateter?
*
Anladım kurtulmak olası değil
Senin korkunç esaretinden
Ne olur sevdam bitmeden
Dostlara selam göndermeden
Canımı yakma
Dünyamı karartma
Nefronia…
Kaltak Nefronia…

(**) Böbrek hastalığı