Kategori arşivi: Hekim Saltık

“Tam gün”de muayenehanelerin kapatılması AYM’ye takıldı


Doktorlara müjde!

SÖZCÜ, Nisan 9, 2014

“Tam gün”de muayenehanelerin kapatılması AYM’ye takıldı

Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda “Tam Gün Yasası” olarak bilinen düzenlemedeki
“Tıp fakültelerindeki öğretim üyelerinin muayenehanelerinin 18 Nisan’a dek kapatılmasını” öngören hükümlerin yürürlüğünü durdurdu.

Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı genelgeyle, “Tam Gün” düzenlemesini içeren yasanın yayınlandığı 18 Ocak 2014 tarihi itibariyle 2955 ve 2547 sayılı yasaya bağlı görev yapanlardan serbest meslek faaliyetinde bulunanlar veya özel kuruluşlarda çalışanların 3 ay içinde faaliyetlerini sona erdirmeleri istenmiş, sona erdirmeyenlerin
üniversite ile ilişiklerinin kesileceği bildirilmişti.

CHP, 6514 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bu düzenlemeleri içeren maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Başvurunun ilk incelemesini yapan Yüksek Mahkeme; yasanın, mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunan veya özel kuruluşlarda çalışan öğretim üyelerine, üç ay içinde bu faaliyetlerini sona erdirmelerini öngören 14 ve 19. maddelerinin yürürlüğünü durdurdu.

Anayasa Mahkemesi, belirleyeceği bir tarihte başvuruyu esastan görüşecek.

Hastane yoneticisine “Şiddet” cezası

ATO_logosu

Hastane yoneticisine “Şiddet” cezası

Değerli Meslektaşımız,

Ankara 21. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Ankara’daki en büyük eğitim ve araştırma hastanelerinden birinin, kendisi de hekim olan en üst düzey yöneticisinin, hastane çalışanı bir meslektaşımıza sözlü şiddet uygulamasından dolayı sanık olarak yargılandığı ceza davasında,
mahkumiyet kararı verildi.

Anımsanacağı üzere 29 Ekim 2012 günü Ankara İli Ulus semtinde toplanan yurttaşların Cumhuriyet Bayramı’nı kutlama ve Anıtkabir’e yürüme talepleri, polis müdahalesi ile engellenmiş; yaşanan olaylarda çok sayıda kişi yaralanmıştı. Yaralıların başvurduğu hastanenin acil servisinde görev yapan hekimler, olaylar nedeniyle acil servise başvuran bir bölüm çevik kuvvet polisinin tedavilerini yapmadıkları yolunda
haksız suçlamalarla karşılaşmış, nitekim aynı gün içinde bir emniyet amiri adeta
bu acil servisi basarak, hekimlere yönelik tehdit ve hakaretler dile getirmişti.

Bu süreçte acil servise gelen hastane yöneticisi, acil serviste sorumlu uzman hekim olarak görev yapan meslektaşımıza açık (aleni) biçimde hakaret etmiş;
bir idarecinin, şiddetle karşılaşan çalışanı sahiplenip korumak yerine, doğrudan bu şiddete ortak olması o dönemde büyük tepki çekmiş,
ATO ve SES -tüm hukuksal haklar da saklı kalmak üzere- yaşananları
hastane bahçesinde toplanarak protesto etmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, hastane idarecisi hakkında, meslektaşımıza açık biçimde hakaret ettiği savı ile açılan ceza davasında mağdur meslektaşımızı ATO hukuk bürosu ile SES Ankara Şubesi hukuk bürosu avukatları temsil etti.

Mahkeme, 31.03.2014 günü kararını açıkladı ve sanık hastane yöneticisinin,
kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret suçunu işlediğini sabit görerek, 5237 Sayılı Türk Ceza Yasası’nın 125/1, 3-a makamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret suçunu işlediğini sabit görerek kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret suçunu işlediğini sabit görerek Türk Ceza Yasası’nın 125/1, 3-a maddesi uyarınca 6080-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

Ankara Tabip Odası; hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet kimden gelirse gelsin, bugüne dek olduğu gibi bundan böyle de daima mağdurun yanında yer alacak, şiddete karşı her türlü mücadeleyi kararlılıkla sürdürecektir.

Ankara Tabip Odası
Yönetim Kurulu

Prof. Dr. Çağatay Güler : “GENÇLER”

Dostlar,

Hacettepe Tıp Fakültesi’nde aynı dönemde Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) dalında tıpta uzmanlık eğitimi aldığımız sevgili arkadaşımız Prof. Dr. Çağatay Güler, 2 Nisan 2014 günü Cumhuriyet’in 2. sayfasında “GENÇLER” başlıklı bir makale yayımladı.

Cumhuriyet’in arşivinden yazıları bildiğiniz gibi yazı başına para ödeyerek indirebiliyorsunuz. Biz 500 pdf satın aldık 200 TL peşin ödeyerek…
Arada sizinle paylaşıyoruz. Ancak salt pdf formatında oluyor.
Bu değerli yazıyı sizinle paylaşma istiyoruz..
Sayın Prof. Çağatay Güler‘e teşekkür ederek..

Cagatay_Guler_portresi
Okumak için lütfen tıklar mısınız??

GENCLER_Cumhuriyet_2Nisan2014

Sevgi ve saygı ile.
8 Nisan 2014, Ankara


Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Türk Tabipleri Birliği Heyeti Anayasa Mahkemesi Başkanı İle Görüştü

TTB_logosu


Türk Tabipleri Birliği Heyeti Anayasa Mahkemesi Başkanı ile Görüştü

Türk Tabipleri Birliği Heyeti, Sağlık Torba Yasası’na itirazlarını dile getirmek amacıyla 25 Mart 2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi Başkanı ile görüştü.

Görüşmeye Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile Başkanvekili Serruh Kaleli, Türk Tabipleri Birliği adına Başkan Özdemir Aktan, İkinci Başkan Gülriz Erişgen, Genel Sekreter Bayazıt İlhan, Ankara Tabip Odası Başkanı Özden Şener ve
Hukuk Bürosu’ndan Ziynet Özçelik katıldılar.

Anayasa_Mahkemesi_Baskani_ile_gorusme_25.3.14

 

Görüşmede Türk Tabipleri Birliği heyeti tarafından;

 

 

– “tam gün” düzenlemesine,
– insanlık yararına hekimliği ruhsata bağlayan düzenlemeye,
– aile hekimlerine nöbet zorunluluğu getiren düzenlemeye,
– üniversitede fiilen çalışmayan Sağlık Bakanlığı’ndaki sözleşmeli yöneticilerin akademik ünvanlarını üniversite dışında kullanmalarını sağlayan düzenlemeye,
– sağlık personeline ikamet zorunluluğunu değişik isimlerle yeniden getiren düzenlemeye,
– askeri personel ve özel harekat polislerine “acil tıbbi müdahale” yapma yetkisi getiren düzenlemeye,
– kurum hekimlerinin öteden beri süregelen ve bu yasayla derinleşen mağduriyetlerine, — bu yasayla getirilen ve Türkiye sağlık ortamına zarar veren
pek çok düzenlemeye
ilişkin itirazlarımız iletildi.

 

Görüşmede, “Tam Gün” düzenlemesi nedeniyle 18 Nisan 2014’e dek yürütmeyi durdurma isteminin ele alınmasının önemine, aksi takdirde telafisi olanaksız mağduriyetlerin oluşacağına değinildi.

DÜNYA SAĞLIK GÜNÜ ve ÇAĞRIŞTIRDIKLARI..

Dostlar,

Bu gün “DÜNYA SAĞLIK GÜNÜ“!

2. Büyük Dünya Paylaşım Savaşı’nın ardından Birleşmiş Milletler sistemine geçildiğini biliyoruz. “Milletler Cemiyeti” başarılı olamamış, 2. Büyük savaşı engelleyememişti. Yeni sistem ,yeni ve etkin kurumlaşmalar ve düzenekler getirmeliydi kalıcı barış için. Bunların başında BM Güvenlik Konseyi uluslararası toplumun yaptırım gücü geliyor.. Yaptırımlar çeşitlendirilmiş durumda : Diplomatik, politik, ekonomik, ticari ve askeri.. “Koalisyon güçleri” oluşturarak sıcak çatışmalı
askeri müdahale dahil.

24 Ekim 1945’te NewYork’ta açılan BM örgütü, bir bakıma soğuk savaşın başlangıcını ve Dünyanın hegemon gücünün İngiltere’den ABD’ye, Londra’dan NewYork’a geçişini de tarihlemekteydi. Doğu ve Batı Blokları oluşmuş ve 2 kutuplu stratejinin geriliminde küresel siyaset mayalanmıştı. Ancak nükleer caydırıcılık (nuclear deterrance) ile frenlenebilen polarizasyon yaklaşık 45 yıl sürmüş ve SSCB’nin dağılmasıyla (26 Aralık 1991) bir ABD monopolüne dönüşmüştü.. Günümüzde ise bu kez çok kutuplu bir denge var..

Her neyse…

Yeni BM yapılanması bir Dünya Hükümetini andırmaktaydı. Örn. Dünya Sağlık Örgütü – DSÖ (World Health Organisation – WHO) Cenevre’de kurulmuş ve küresel sağlık sorunları onun yetki ve sorumluluğuna bırakılmıştı. Dünyaya dağılmış 6 bölgeliydi.
UNEP (United Nations Environmental Program) Kenya / Nairobi’de kurulmuş ve küresel çevre sorunları da onun yetki ve sorumluluğuna bırakılmıştı… UNESCO, UNICEF, FAO.. benzer yapı ve işlevli kurumlardı. ILO ise taa 1919’lardan gelmekteydi ve Türkiye, Büyük ATATÜRK döneminde 1932’de bu Örgüte üye olmuştu.
ILO (International Labour Organisation), Uluslararası Çalışma Örgütü olarak dilimize çevrildi ve bir tür küresel Çalışma – Sosyal Güvenlik Bakanılığı işlevi üstlenmişti.

Türkiye BM’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. Bu amaçla BM örgütünün ana sözleşmesini (anayasasını) ülke parlamentosunda onamak gerekiyordu, yapıldı.

Türkiye DSÖ’ye de üye oldu. Benzer yolla DSÖ’nün ana sözleşmesini (anayasasını) ülke parlamentosunda onamak gerekiyordu, bu da yapıldı. DSÖ Anayasası, 1947’de 5062 sayılı yasa ile TBMM’de onandı ve uluslararası andlaşma niteliği kazandı.
Bilindiği gibi Anayasa’nın 90. maddesi Mayıs 2004’te değiştirildi ve son biçimiyle şöyle (kısaltılarak):

D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma

  • Madde 90 Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük
    Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. 
  • Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile
    Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.)
    Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır. 

Böylelikle, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar
kanun hükmünde”
kılınmıştır. Bu bağlamda DSÖ Anayasası TBMM’de bir yasa ile uygun bulunduğuna göre, iç hukuktaki yasalarla eşdeğerdedir ve Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülemeyecektir. Dahası, DSÖ Anayasası (Ana Sözleşmesi) = T.C.’nin 5062 sayılı yasası, “temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşma” olması  nedeniyle de ek bir üstünlük sahibidir ve ulusal yasalarla çelişmesi durumunda bu Andlaşma hükümleri uygulanacaktır (üstün hukuk normu).

  • SAĞLIK hakkı, tartışmasız en temel insan hak ve özgürlüklerinin
    başında gelmektedir.

İlk sıra YAŞAM HAKKI’nındır. Bu hakkı anlamlı kılan, içini dolduran ise sağlıklı ve onurlu olmasıdır. Nitekim BM’den 3 yıl kadar sonra 10 Aralık 1948’de benimsenen ve Türkiye’nin de “taraf olduğu” (bu terim uluslararası bir teknik hukuk terimidir..)
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (İHEB), 25. maddesinde SAĞLIK hakkını
apaçık tanımlamıştır :

  • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (İHEB), 25 : “ HER-KE-SİN, KENDİSİ ve AİLESİNİN SAĞLIK ve GÖNENÇ İÇİNDE BESLENME, GİYİM, KONUT ve  TIBBİ BAKIM HAKKI VARDIR. ”

*******

DSÖ, başlangıç yıllarında Dünya sağlığı için anlamlı hizmetler vermiştir.
Özellikle dünyanın gelişmemiş bölgelerinde, Afrika’nın derinliklerinde, G. Amerika’da
ve uzak doğu Asya’da bulaşıcı hastalıkların denetimi ve yönetimi için bu ülkelere yol göstermiş; teknik ve insangücü, lojistik desteği sağlamıştır.
Genişletilmiş Aşı Programları (EPI), daha sonra GAVI stratejisi özellikle anılabilir.

Dr. Halfdan Mahler‘in DSÖ Genel Başkanı olduğu yıllarda benimsenen “HFA-2000” projesi bizleri de ilk hekimlik yıllarımızda çok heyecanlandırmıştı. Kazakistan’ın başkenti Alma-Ata’da 1978’de toplanan DSÖ üyesi ülkeler, ünlü Alma-Ata Bildirgesi‘ne
imza koymuşlar ve “2000 Yılına Dek Herkese Sağlık” hedefini evrensel düzeye taşımışlardır.

Ne var ki, ilerleyen zaman, özellikle 1980’ler sonrası ve SSCB’nin dağılmasından sonra hızlanarak abanan KÜRESELLEŞ-tir-ME = Yeni emperyalizm süreci tüm akışı alt üst etmiştir. DSÖ hızla DB (Dünya Bankası) ve IMF güdümüne sokulmuştur ne yazık ki..

Alma-Ata Bildirgesi hedefleri unutturulmuş, “21. Yüzyıl İçin 21 Hedef” konmuş, ardından da “2020 Hedefleri” önerilmiştir.

DSÖ küresel sermayenin güdümünden çıkarılmalıdır..
Bu nasıl olacaktır??

2013 boyunca temel tema HİPERTANSİYON idi DSÖ için..
Sessiz katil (Silent killer)..

2014 için vektörlerle bulaşan hastalıklar öne çıkarılıyor..

Small bite – big threat.. Küçük ısırık – büyük tehdit..

Kolay gelsin ve sağlıklı bir 2014 dileyelim..

Sevgi ve saygı ile.
7 Nisan 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Hekimlere Yönelik Hukuk Dışı Baskılar Son Bulmalıdır

Dostlar,

Sağlık Bakanlığı ve uzantısı taşra örgütleri, bildiğimiz ölçüde,
hiç bu denli hukuk tamımaz uygulamalar içinde olmamışlardı.

Balık baştan kokuyor.. İçişleri Bakanı Ala bürokrata yasayı dinlememe talimatı vererek “korkma, yasayı sonra yaparız” türünden baskı kuruyor; Başbakan R.T. Erdoğan apaçık, en yüksek yargı organının kararına saygı duymadığınıöfke söylemiyle dillendiriyor..

Samsun’da muayenehanesinden Atatürk posteri sarkıtan meslektaşımız
Dr. Abdurrahman Akbaş ile uğraşıyor yapacak hiç işi kalmamış gibi..

Üastelik Yönetsel Yargı’nı Dr. Akbaş lehine kararlarına karşın.
Samsun 2. İdare Mahkemesinin Sağlık Müdürlüğü’nün disiplin cezası ve muayenehane ruhsatı iptalini içeren yönetsel işlemlerini ortadan kaldırmasına karşın..

Mide bulandırıcı ve asap bozucu..

Artık yeter.. İnsanların sabrını zorlamanı kimseye yararı olmaz..
Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müzeezinoğlu, bir hekime yaraşır davranmalıdır.

Meslektaşımız Dr. Abdurrahman Akbaş’a, 
dayanışma duygu ve düşüncelerimizi aktarıyoruz..

Türk Tabipleri Birliği’ne de çabası içimn teşekkür ediyoruz..

Sevgi ve saygı ile.
6 Nisan 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=========================================

TTB_logosu

Hatırlanacağı üzere daha önce çıkarılan ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen “Tam Gün” yasaları gerekçe gösterilerek Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Nöroloji Uzmanı Dr. Abdurrahman Akbaş’ın muayenehanesi kapatılmak istenmişti.

2011 yılında muayenehane kayıt belgesi iptal edilmiş ve muayenehanesi süresiz kapatılmıştı. Bu işlem Samsun 2. İdare Mahkemesi’nin kararıyla iptal edilmişti.
Aynı nedenle hekime verilen disiplin cezaları da Mahkeme kararları ile kaldırılmıştı.

Bu sürece karşın Dr. Abdurrahman Aktaş üzerindeki Sağlık Bakanlığı baskısı bitmemektedir. Son olarak Samsun İl Sağlık Müdürlüğü kendisine bir yazı gönderip
son Sağlık Torba Yasası’nı gerekçe göstererek 04.04.2014 tarihinde bir kez daha muayenehanesini mühürleyeceğini bildirmiştir.

Belli ki, Sağlık Bakanlığı ve Samsun İl Sağlık Müdürlüğü’nün en önemli işlerinden biri Dr. Abdurrahman Akbaş’ın muayenehanesi olmuştur.

Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve
Samsun İl Sağlık Müdürlüğü’ne birer yazı göndererek Dr. Akbaş’a iletilen tebligatın iptalini istemiştir.

Sağlık Bakanlığı ve Samsun İl Sağlık Müdürlüğü’nü yargı kararları ve Anayasa’ya
uygun davranmaya çağırıyoruz.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi

TTB’nin Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği yazı için tıklayınız…

TTB’nin Samsun İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderdiği yazı için tıklayınız…

Ankara Tabip Odası HEKİM POSTASI : Dünyadan Kısa Kısa


Hekim Postası

Ankara Tabip Odası HEKİM POSTASI : Dünyadan Kısa Kısa

Dostlar,

Bizim de üyesi olduğumuz Ankara Tabip Odası düzenli olarak
aylık HEKİM POSTASI adlı bir yayın çıkarıyor..

Bu yayından biz çok yararlanıyoruz ve çok sık olmasa da arada yazıyoruz..

Son sayıdan (Mart 2014) bir alıntı yapmak istedik..

Emek veren meslektaşlarımıza ve Oda emekçilerine teşekkür ederiz..

Onların e-iletisine şu yanıt verdik :

  • Sevgili arkadaşlar,
    Bu son sayı çoook dolu dolu..
    Hem de TR gündemi çok yoğunken..
    Hem de başta dava varken..
    Ve de Nisan ortasında seçime hazırlanırken..
    Bravo..
    Elinize sağlık..
    Bir alıntıyı koydum web siteme.
    Başka yazıları da koyacağım..
    Sağolun..

Sevgi ve saygı ile.
27 Mart 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

============================

Dünyadan kısa kısa…

Tarih : 27 Mart 2014

IŞİD sağlık hizmetlerini tehdit ediyor

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) denetiminde bulunan Rakka kentindeki eczacılar, IŞİD’in kente ilaç ve tıbbi malzeme girişine izin vermediğini bildirdi. Birçok hastanenin ilaç ve tıbbi malzeme eksiğinden dolayı kapandığını söyleyen Rakkalı eczacılar ve doktorlar, ilaç eksiğinin büyük boyutlara ulaştığını, yerel halkın sağlık ve tedavi hizmetlerinin aksadığını belirtti.

IŞİD’in bölgenin denetimini ele geçirdikten sonra kent merkezi ve çevre bölgelerdeki hastanelerin malzemelerini söktüğü, bazı sağlık merkezlerini kapattığı,
gönüllü sağlık görevlilerini kaçırdığı da uluslararası basına yansıyan bilgiler arasında.

Bu yılın başında Sınır Tanımayan Doktorlar sözcüsü Michael Goldfarb, Suriye’nin kuzey batısında görev yapan 5 doktorun kaçırıldığını açıklamıştı. Goldfarb, doktorların güvenliklerini tehlikeye atmamak için Esad yönetimi mi yoksa IŞİD’in de aralarında olduğu gruplar tarafından mı kaçırıldıklarını açıklamayacağını belirtmişti. Merkezi Londra’da bulunan Suriye’de İnsan Haklarını Gözetleme Örgütünden yetkili Rami Abdurrahman ise AP’ye yaptığı açıklamada, El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti’nin Lazkiye’de bir hastaneyi ve doktorların kaldıkları evleri bastığını ve doktorları kaçırdığını söylemişti.

Sınır Tanımayan Doktorlar’ın Suriye’nin kuzeyinde bulunan 6 hastane ve 4 sağlık ocağında görev yaptıkları biliniyor. Doktorların kaçırıldıkları Lazkiye ili Hatay’a da yakın ve Alevi nüfusun yoğun olduğu bir bölge. Lazkiye’ye daha önce El Nusra ve IŞİD tarafından saldırılar düzenlenmişti. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçtiğimiz yıl
Ekim ayında yayınladığı raporda El Kaide ile bağlantılı grupların Lazkiye kentinde
Alevi oldukları için aralarında çocuklarında bulunduğu 190 sivili katlettiklerini açıklamıştı. (Kaynak: ANF, Reuters)

Mısır’da süresiz grev başlıyor

Mısır’da derinleşen ekonomik ve siyasi kriz, sağlık örgütlerine süresiz grev kararı aldırdı.

2014 yılının başından bu yana doktorlar ve diş hekimleri sendikaları her pazartesi ve çarşamba, eczacılar sendikası ise haftanın belli günlerinde tek günlük grevler gerçekleştiriyordu. Doktorlar, diş hekimleri ve eczacılar sendikası ortak bir karara imza atarak süresiz grev kararı aldı.

Sendikaların düzenledikleri basın toplantısında konuşan Mısır Doktorlar Sendikası Üyesi Amr eş-Şura, süresiz olarak başlatılan grevin, sağlık sistemine bütçeden daha fazla pay ayrılması, sektörün yeniden yapılandırılması, hastane ve sağlık personeline yönelik suçlara verilen cezaların arttırılması gibi talepleri içerdiğini belirtti. Taleplerinin temelinde “hastaların menfaati” olduğunu söyleyen Şura, eczanelerin ve acil servislerin grev sırasında acil ve kritik vakalarla ilgilenmeye devam edeceğini kaydetti.

Şura, hükümetin taleplerine karşılık verip vermemesiyle ilgili olarak grev için yeni bir yol haritası belirleneceğini de ekledi. (Kaynak: DailyNewsEgypt)

Güney Sudan’da hastaneye saldırı

Orta Afrika’da yer alan Güney Sudan’da hükümet ile isyancılar arasındaki çatışmalar yoğunlaştı. Çatışmalarda el-Vahde eyaletinde bulunan bir hastane kundaklandı ve Yukarı Nil eyaletinin başkenti Malakal’daki devlet hastanesinde bazı hastaların öldürüldüğü bilgisi basına yansıdı.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü Başkanı Rafael Giorgio konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Güney Sudan’ın başkenti Cuba’da hükümet güçleri ile Riek Machar’a bağlı muhalif gruplar arasındaki çatışmalar sırasında Malakal hastanesinde tedavi gören bazı hastaların öldürüldüğünü ve el-Vahde eyaletindeki Lir hastanesinin yakıldığını kaydetti. Giorgio, ülke genelindeki çatışmaların yoksul halkın sağlık hizmetlerine erişimini engellediğini, tıbbi yardımların dağıtılmasını güçleştirdiğini belirtti.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nün Lir eyaletindeki Program Koordinatörü Sarah Mainrad, artan şiddet olayları nedeniyle nüfusun büyük çoğunluğunun eyaleti terk ettiğini, geri dönenlerin ise sağlık hizmetlerinin bulunmaması nedeniyle tekrar kentten ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. (Kaynak: Aljazeera)

AKP’yi KURAKLIK BİTİRECEK!


Prof. Dr. D. Ali ERCAN’dan Kritik Uyarı!

AKP’yi KURAKLIK BİTİRECEK!

Dostlar,

Sn. Prof. Dr. D. Ali ERCAN hocamız, bir nükleer fizikçi olarak çevre sorunlarına çok duyarlı ve de yetkin. Kendisinin bu sitede çok sayıda öğretici, düşündürücü, sarsıcı yazıları, görsel sunumları var. Çok sayıda konferans da verdi, vermekte bu konularda.

Daha geçen hafta 19.3.14 günü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde
3. sınıftaki öğrencilerimize 2 saatlik bir dersi lütfettiler.
Bizim sorumluluğumuzdaki “Küreselleşme ve Halk Sağlığı” dersinde
konuk öğretim üyesi olarak “Küreselleşme ve Çevre Sağlığı” dersini verdiler.
Yansılarını sitemizde sunduk.. Aşağıdaki erişke (link) tıklanarak izlenebilir.
(http://ahmetsaltik.net/2014/03/20/prof-dr-d-ali-ercan-kuresellesme-ve-cevre-sagligi/)

Biz de çok sayıda dosyaya yer verdik sitemizde.

“KURAKLIK KIRMIZI ALARM VERİYOR : Yöneticiler Ayrımında mı?”

başlıklı yazımızı daha düne dek 1 ayı aşkın süre sitemizin girişinde (manşetinde) tuttuk. Yağan yağmurların beklenenin – gerekenin 1/100’ü bile olmadığına
dikkat çektik.

İvedi önlemleri sıraladık ve çağrıda bulunduk.

Yerel (genel!) seçim curcunası içinde gecikildiğine dikkat çektik.
Bu yazımızı aşağıdaki erişkeden çağırabilirsiniz :

http://ahmetsaltik.net/2014/03/23/kuraklik-kirmizi-alarm-veriyor-yoneticiler-ayriminda-mi/ (ADD Genel Merkezi web sitesinde gönderdik 1 ay ara ile
2 kez.. Fakat tek seçici Sn. Gn. Başkan nedense onay vermediler??)   

Sn. Prof. Ercan’ın özlü, kısa, vurucu uyarısı aşağıda..

Damlaya damlaya çöl olur.. diyor..

Deprem riskinin büyüdüğüne dikkat çekiyor..

Aynen katılıyor ve hızla bilimsel önlemeler almaya çağırıyoruz ülkemizi.

Sevgi ve saygıyla
25.3.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===========================================

Ali_Ercan_portresi
Değerli arkadaşlar,

AKP iktidarını ne şu, ne bu…
“Kuraklık” bitirecek 2015 te.

 

Kuraklik_damlaya_damlaya_col_olur

Maalesef  hepimiz yanacağız kurunun yanında.

Üstüne üstlük Marmara “Deprem” olasılığı da çok büyük!

Benden söylemesi. æ (25.3.14)

Ankara Tabip Odası Seçmen Listesi Askıda : Seçim 13 Nisan 2014’te


Ankara Tabip Odası Seçmen Listesi Askıda : Seçim 13 Nisan 2014’te

ATO_logosu

 

 

Sayın Üyemiz;

Ankara Tabip Odası’nın 6023 Sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası kapsamında gerçekleştireceği olağan Seçimli Genel Kurulu 5 Nisan 2014 günü 09:00 – 17:00 saatleri arasında Ankara Tabip Odası’nın Mithatpaşa Cad. No:62/18 Kızılay adresinde; çoğunluk sağlanamadığı takdirde,
çoğunluk aranmaksızın yapılacak olan ikinci toplantısı; 12 Nisan 2014 tarihinde, 11:00 -17:00 saatleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Hasan Ali Yücel Konferans Salonu’nda
 gerçekleştirilecektir.

  • Seçimler, 13 Nisan 2014 tarihinde 09:00 – 17:00 saatleri arasında
    AÜTF Morfoloji Binası Kafeteryası’nda
     olacaktır.

13 Nisan 2014 tarihinde oy kullanacak olan üyelerimizin listesi T.C. Çankaya
1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’na iletilmiş ve tasdik edilmiştir. Tasdik edilen üyelerimizin listesi 29-30-31 Mart 2014 tarihlerinde 09:00 – 17:00 saatlerinde Ankara Tabip Odası’nda askıda kalacaktır.

Üye listesine itirazları olan üyelerimizin, ilan süresi içinde doğrudan
T.C. Çankaya 1. İlçe Seçim Kurulu’na itirazlarını yapmaları gerekmektedir.

Bilgilerinize sunarız.

Saygılarımızla. 25.3.14

Ankara Tabip Odası 
Yönetim Kurulu

AKADEMİK MESLEK ÖRGÜTLERİ HEKİMLİK VE DEMOKRASİ BİLDİRGESİ


Dostlar,

AKP hükümetinin insanı utandıran bir girişimini daha paylaşalım..

Bizi asıl inciten ise, bu yüz kızartan davanın ardında kendisi de bir hekim olan Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu‘nun bulunuşudur.

Biz hekimler, Hipokrat yemini ederken, mesleğimizi hiçbir baskıya boyun eğmeden, tam bir profesyonel bağımsızlıkla yürüteceğimizi haykırmıştık.

Bakan Dr. Mehmet bey bu yemini etmedi mi acaba? Ayağının birini mi kaldırdı?
Ya da unuttu mu?
Yahu yemin unutulur mu?!
Ya daaa; Sağlık Bakanı Dr. Mehmet bey hangi baskılarla yeminini çiğniyor??
Yardım isterse baskılara karşı koyması için, O’na da ilk ve acil yardım veririz.

Basın açıklaması içeriğini aynen benimsiyor ve destekliyoruz.

Sevgi ve saygıyla
25.3.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===================================

ATO_logosu

 

 

 


Değerli Meslektaşımız,

Sağlık Bakanlığı’nın Gezi olayları sırasında verilen sağlık hizmetlerini gerekçe göstererek, Ankara Tabip Odası ile Hatay Tabip Odası’nın yönetim ve onur kurullarının görevden alınması talebi ile dava açmasıyla ilgili olarak
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye Barolar Birliği (TBB),  Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Türk Eczacılar Birliği (TEB), Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından 20 Mart 2014’te bir basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısında, Akademik Meslek Örgütleri’nin temsilcileri birer konuşma yaptı. Konuşmalarda,  Sağlık Bakanlığı’nın Ankara Tabip Odası ile Hatay Tabip Odası’nın Yönetim ve Onur Kurulları’nın görevden alınması istemi ile açtığı davaların antidemokratik ve ‘utanç verici’ olduğu vurgulanarak, AKP hükümetinin ve Sağlık Bakanlığı’nın bu tarz saldırılarına karşı Akademik Meslek Örgütleri’nin dayanışma içinde olacağı vurgulandı.

Basın açıklaması metni TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan tarafından okundu. (AS: Hacettepe Tıp’tan sınıf arkadaşımız Özdemir hocaya
selam olsun.. Basın açıklaması içeriğini aynen benimsiyor ve destekliyoruz…)

AKADEMİK MESLEK ÖRGÜTLERİ 
HEKİMLİK VE DEMOKRASİ BİLDİRGESİ
20 Mart 2014

Biz aşağıda imzası olan Akademik Meslek Birlikleri Temsilcileri:

Türk Tabipleri Birliği‘ne bağlı Ankara Tabip Odası, Hatay Tabip Odası
Yönetim ve Disiplin Organları hakkında görevden alınmaları için Sağlık Bakanlığı tarafından açılan davaları değerlendirmek üzere bir araya geldik.

Sağlık Bakanlığı’nın, Türk Tabipleri Birliği organlarını, “Gezi parkı ” protestolarında sağlık sorunu olan, hizmete ihtiyacı olan herkese ayrımsız sağlık hizmeti verilmesini savundukları, gönüllü sağlık hizmetlerini destekledikleri için amaç dışı faaliyette bulunmakla suçladığını tespit ettik.

Sağlık yaşamın kaynağı ve herkesin hakkıdır.
Düşünceleri, politik tutumu, cinsiyeti, sosyal durumu ne olursa olsun,
sağlık hizmeti verirken kimseye karşı ayrımcılık yapılamaz.
Hekimlerden toplumun sağlık sorunlarına kayıtsız kalması, ayrımcılık yapması istenemez. Unutmayalım ki, hekimlerden böyle bir tutum savaş dönemlerinde bile istenmemiştir, istenemez.

“Gezi parkı” protestoları dahil, her türlü sosyal olay, çatışma, doğal afet gibi durumlarda ortaya çıkan kitlesel sağlık sorunlarına karşı yaygın, hızlı, tarafsız sağlık hizmeti vermek Sağlık Bakanlığı’nın görevidir. Sağlık Bakanlığı,
toplumun sağlığını bozan kolluk eylemlerini durdurmadığı gibi;
yaygın ve hızlı sağlık hizmeti için gerekli organizasyonları yapmamıştır.
Ne yazık ki bu süreçte insanların güvenini bozan, sağlık hizmetlerinin tarafsızlığına aykırı tutum ve açıklamalarda bulunmuştur.

Hekimler, Türk Tabipleri Birliği’ne bağlı Tabip Odaları ve ülkemizin tüm sağlık çalışanları ne iyidir ki, eylemci ya da değil yanıbaşlarındaki insanların sağlık sorunlarına kayıtsız kalmamış, o koşullarda verilebilecek sağlık hizmetleri için seferber olmuştur.  Bu tutum evrensel insan hakları ve hekimlik ilkelerine uygundur.

Toplumdaki bütün bireylerin sağlık hakkına saygılı, evrensel insan hakları ve hekimlik belgelerine uygun bu faaliyetlerin, kamu kurumu niteliğinde
sağlık meslek kuruluşu olan Türk Tabipleri Birliği
’nin amaçları içinde olduğu tartışmasızdır.

Ayrımsız herkese olağandışı durumlarda verilen sağlık hizmetleri, tam anlamıyla hekimlik mesleğinin toplumun yararına uygun olarak verilmesi faaliyetidir.
Bu faaliyetler, Anayasa’nın ilgili 135. maddesi ile uyum içindedir.

Bütün demokratik ülkelerde, Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının faaliyetleri, demokratik ilkelere uygun olarak Organları eli ile yürütülür.
Organları üyeleri tarafından seçilir. Konusu suç oluşturan faaliyetleri olursa,
yargı organları tarafından denetlenir. Meslek kuruluşlarının bağımsız, üzerlerinde evrensel mesleksel ilkelere göre çalışmalarını engelleyen baskılar olmadan etkinlik gösterebilmeleri, “iyi işleyen” demokrasilerin olmazsa olmazıdır.

Ülkemizde peş peşe açılan davalarla, “yasa” adı verilen hükümet metinleriyle; Meslek kuruluşlarının demokratik seçim yöntemini değiştirmek, gelir kaynaklarını kaldırmak, mesleksel bağımsızlığı yok etmek, yetkilerini kırpmak,
meslek üyelerini toplum yararını gözetemez duruma getirmek gibi
girişimler demokrasi dışıdır. Hoş görülemez, kabul edilemez.

Türk Tabipleri Birliği’nin evrensel hekimlik ilkelerine sahip çıkması toplum sağlığının güvencelerindendir. Evrensel ilkelere göre hareket etmeye çalışan bir meslek kuruluşunun seçilmiş yetkili organlarının, siyasal otoritenin baskısıyla görevden alınmaya çalışılması, demokratik işleyiş açısından
son derece tehlikelidir.

Sağlık Bakanlığı’nın, evrensel sağlık – hekimlik ilkelerine, sağlığın,
yaşamın korunması hakkına “amaçdışı faaliyet” adını verip seçilmiş organları demokratik ilkelere aykırı olarak görevden aldırmaya çalışması kabul edilemez.

Sağlık Bakanlığı’nı antidemokratik müdahalelerini geri çekmeye,
toplumun sağlığını koruyucu çalışmalar yapmaya, hekimler için ayrımsız bütün insanlara insanca sağlık hizmeti verebilecekleri çalışma koşullarını
sağlamaya davet ediyoruz.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ
TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ
TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ