Kategori arşivi: Hekim Saltık

HPV aşısı kanserden koruyucudur ve haktır

Kadınlar Sağlık Bakanlığı’ndan rahim ağzı kanserine karşı koruyucu “HPV aşısı” hakkı talep ediyor

Gazeteci Sn. Yıldız Yazıcıoğlu, bizimle bir söyleş yaptı bu konuda ve aşağıdaki haberi üretti.
Web sitemiz ve hesaplarımızda paylaşmak isteriz.

Sn. Yazıcıoğlu’na, bu önemli halk sağlığı sorununa sahip çıktığı için teşekkür ederiz.

Sevgi ve saygı ile. 02 Şubat 2024, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM

Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net
        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

===================================================


“Kadınlar Burada” grubu üyesi kadınlar, rahim ağzı kanseri riskine karşı üç doz uygulanması gerekli HPV aşısına ücretsiz erişim sağlanması için Sağlık Bakanlığı’na başvurdu.

“Kadınlar Burada” grubu üyesi
kadınlar, rahim ağzı kanseri riskine karşı 2-3 doz uygulanması gerekli HPV aşısına ücretsiz erişim sağlanması için Sağlık Bakanlığı’na başvurdu.

Kadın sağlığı açısından kanser riski nedeniyle Human Papiloma Virüsü’nden (HPV) korunmak amacıyla Türkiye’de ücretsiz aşı istemi yeniden gündeme taşındı.

Sağlık Bakanlığı’nın izlediği politikayla bu virüse ilişkin tarama testi ücretsiz olmasına karşın, tek dozu 3.220 lira olan aşıya ücret karşılığında erişilmesi eleştiriliyor.

“Kadınlar Burada” grubu üyesi kadınlar, rahim ağzı kanseri riskine karşı 2-3 doz uygulanması gerekli HPV aşısına ücretsiz erişim için Sağlık Bakanlığı’na başvurdu. Bakan Fahrettin Koca’nın 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde ücretsiz olacağına ilişkin sözünü anımsatan kadınlar, koruyuculuk sağlaması için 2-3 doz yaptırılması gereken aşının maliyeti düşünüldüğünde Türkiye’deki milyonlarca kadın için “lüks” olduğuna işaret etti.

Sağlık Bakanlığı’na yazılı dilekçelerde istemde bulunulmasının ardından yapılan basın açıklamasında, “Neredeyse asgari ücretle yarışır bir HPV aşısı fiyatı var. Bunu yaptırmak çoğu kadın için olanaklı olmuyor, bunun ücretsiz ve erişilebilir olması, rutin aşı programına alınmasını talep ediyoruz.” mesajı verildi.

Fahrettin Koca ise, Sağlık Bakanlığı’nın 2023 bütçe görüşmelerinde seçimler öncesinde HPV aşısını ücretsiz uygulamak için çalışma başlatıldığını açıklamıştı ancak geçtiğimiz yıl bu yaşama geçirilmedi. Aslında Koca, HPV aşısıyla ilgili ücretsiz olması gerektiği yönündeki örnek  niteliğindeki yargı kararı ardından, Meclis’te bütçe görüşmelerindeki tepkiler üzerine açıklama yapmak durumunda kalmıştı. Son olarak Koca, 2024 yılı bütçe görüşmelerinde, yerli aşı üretilebileceğini belirterek, “HPV aşılamaları kısa sürede başlayacak, tedarik için firmalarla görüşmeler sürüyor. Firmalarla pazarlıkta elimizi güçlendirmek için talebi üretenlerden destek istiyoruz.” açıklaması yaptı.

Bu arada Bakan Koca’nın rahim ağzı kanseriyle farkındalık etkinliğinde, HPV aşısı uygulamasında “medeni durum” ifadesini kullanması nedeniyle bekar kadınlar açısından ücretsiz aşı verilmeyebileceği iletisini vermesi de tepki yarattı.

“2022 yılında 1245 kadın kanser nedeniyle vefat etti”

“Kadınlar Burada” eyleminde Semiha Tekir’in dile getirdiği açıklamada, asgari ücret ile yaşayanlar hatırlatılarak, “Türkiye’de her yıl binlerce kadın HPV enfeksiyonuna bağlı rahim ağzı kanseri tanısı almaktadır. Bununla birlikte rahim ağzı kanserini önlemede etkili olan HPV aşısının üç doz tutarı ise asgari ücret ile yarışmaktadır. Ülkemizde çalışan kadınların %64’ünün asgari ücret ve asgari ücrete yakın ücretlerle çalışmak zorunda bırakıldığı göz önünde bulundurulursa, HPV aşısının rutin aşı programında olmamasını sağlık hakkı gaspına yol açtığını söylemek mümkündür.” ifadeleri kullanıldı.

Rahim ağzı kanseri “önlenebilir” olduğu halde Sağlık Bakanlığı’nın önlemek için aşı uygulamadığı belirtilen açıklamada, “Sağlık Bakanı’nın 2022 yılında HPV aşısının ücretsiz uygulanacağına ilişkin yaptığı açıklamadan bu yana binlerce kadın rahim ağzı kanseri tanısı almış, bu kadınların bir bölümü bu kanser yüzünden yaşamını yitirmiştir. Resmi rakamlara göre salt 2022’de 2532 kadın rahim ağzı kanseri tanısı almış ve 1245 kadın bu kanser yüzünden yaşamını yitirmiştir. Bu hak gaspına dur demek için Sağlık Bakanlığı’nın söz verdiği aşıyı rutin aşı takvimine alması zorunludur.” denildi.

“Aşı olursa erken yaşta cinsel aktivite olur görüşünde bilimsellik yok”

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık ise, VOA Türkçe’ye açıklamasında,

  • “HPV aşısı lüks mü, ücretsiz olmalı mı?”

sorusunu “saçma” bulduğunu belirterek, aşı söz konusu olduğunda hastalıktan korunmak söz konusu, dolayısıyla insanın sağlıklı yaşam hakkını korumak anlamına geldiğini söyledi. Saltık, “İnsan yaşamının değeri, herhangi bir maliyet hesabıyla ölçülebilir mi?” diye sordu.

HPV kaynaklı vücutta lezyonlar (papillomlar) oluştuğunu ve bunun kadınlarda rahim ağzı kanserine neden olduğunu anlatan Saltık,

  • “Ama yalnızca kadınlarda değil, erkeklerin genital bölgesinde lezyonlar oluşması söz konusu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ – WHO) 9-11 yaş arasında kız çocukları için aşılama yapılmasını öneriyor. Hatta kimi gelişmiş ülkeler bu aşıyı erkek çocukları için de uyguluyor. HPV aşısı, ilk cinsel ilişki öncesinde yapılmış olursa koruyuculuğu daha yüksek oranda görülüyor,” bilgisini verdi.

Bu noktada Türkiye’de HPV aşılaması çocuk yaşta uygulanırsa bunun erken yaşta cinsel aktiviteye neden olacağı gibi görüşler olduğunu işaret eden Saltık,

  • “Sağlık Bakanlığı’nın önce kız çocukları bakımından HPV aşısını Ulusal Aşı Programı’na katması gerekiyor. Bu aşıdan söz edildiğinde çocuklar, gençler açısından ‘Aşı yapıldı, koruyuculuk oluştu, erken cinsel aktiviteye geçer mi?’ gibi bir soru gündeme taşınıyor. Ancak HPV aşısı uygulanan ülkelerde yapılan araştırmalarda herhangi bir biçimde erken cinsel aktiviteye geçişte artış olduğuna ilişkin bir bilimsel veri, gözlem ortada yok.” diye konuştu.

Tıbben kanser hastalığı söz konusu olduğunda “Kanserden değil geç kalmaktan korkulmalı” denildiğini anımsatan Saltık,

  • “Kanser türlerinin çoğunda nedeni bilmiyoruz. Ama rahim ağzı kanserinde neden belli. HPV adlı virüs (viral enfeksiyon) kaynaklı olduğunu bildiğimiz için, koruyucu aşıyla önlemek olanaklı. Aşı maliyetinden kaçınarak gerçekte daha yüksek bedel ödüyoruz. Rahim ağzı kanseri nedeniyle önlenebilir ölümler, hastalığın sağaltımı (tedavisi) için topluma daha çok parasal yük anlamına gelmektedir. Sonuçta insan yaşamı söz konusu. Sağlık Bakanlığı, Ulusal Aşı Programı kapsamında, bu son derece önemli koruyucu sağlık hizmetini ücretsiz sunmazsa, özellikle yoksul kişiler açısından bu kansere yakalanmak ve erken ölmek gibi tanımsız bir bedel ödenmesi söz konusu.” diye konuştu.

HPV aşısında örnek dava kararları var, gözler Sağlık Bakanlığı’nda

Rahim ağzı kanserine karşı ücretsiz HPV aşısı uygulanması isteminde, 2022’de eczacıların da destek verdiği süreçte kadınlarca açılan davalar gündemdeydi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aleyhine Mart 2022’de Yağmur Varkal adına Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’nin açtığı davada, devletin aşı bedelini ödemesi gerektiğine hükmedildi. Bu örnek (emsal) karar üzerine Sağlık Bakanlığı’nın HPV aşısıyla ilgili “çalışmalar yapıyoruz” açıklaması oldu ancak halen ücretsiz uygulanmayan HPV aşısının tek dozu 3.220 liraya satılıyor.

Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği Başkanı Müjde Tozbey, VOA Türkçe’ye değerlendirmesinde, mahkeme kararları da dikkate alındığında Sağlık Bakanlığı’nın HPV aşısını rutin aşılama programına almayarak, hukuka aykırı hareket ettiğini söyledi.

Tozbey, “Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden Cem Kılınç, 220 genç kızımıza HPV aşısı yaptırarak önemli bir mücadele verdi. Biz de bu mücadeleyi, davalarımız ile güçlendirdik. HPV aşısının ücretsiz olması için Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak ülkemizin pilot bölgelerinde aşılanan kızlarımız adına 35 ayrı dava açtık. Bu davaların çoğunu kazanarak, HPV aşısı bedelini geri aldık. Bu sayede uzman bilirkişi raporlarında ve mahkeme kararlarımızda belirtildiği gibi rahim ağzı kanseri vb. kanserler toplumsal bir sorun olarak tanımlanmıştır. Devletin rahim ağzı kanseri sorununa karşı sorumluluğu olduğu belirtilerek, bu sorumluluğu gereği, tüm hedef kitleyi ücretsiz aşılaması gerektiği kararları çıkmıştır” sözleriyle hukuksal süreci özetledi.

Verili durumda HPV’nin (HPV aşısının) halen ücretli olması içinse Tozbey, “Bu mahkeme kararlarına ve hep birlikte yarattığımız kamuoyu baskısı üzerine Sağlık Bakanlığı ücretsiz olacağı konusunda söz verdi. Ancak sözünü tutmadığı için hem etik olarak hem de yasal olarak suç işlemektedir.” dedi.

Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden Tokat’ta Emek Eczanesi sahibi Cem Kılınç da, HPV aşısı kapsamında genç kadınlara aşı desteği sağlanmasında öncülük edenlerden biri.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kılınç, bir grup eczacı olarak “HPV Aşı Bursu Dayanışması” kampanyasıyla 2022’de genç kadınlara bin doz ücretsiz aşı uyguladıklarını anımsattı. Aşı sorununu Sağlık Bakanlığı’nca halk sağlığı boyutuyla değerlendirmek gerektiğini kaydeden Kılınç, “HPV aşısı, eczacılarca belirli süreli kampanyalar ile özellikle genç kadınlar için belirli sayıda sağlanacak bir sorun değil. Halk sağlığı sorunu olduğu için bizler de ücretsiz sağlanması amacıyla hukuksal mücadeleye destek verdik. Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’yle birlikte açılan davalarda kazanım da sağlandı. Davalar örnek (emsal) oluşturdu ancak çocuk yaşta kanseri önleyici bu aşı mutlaka sağlık hakkı olarak görülmeli. Bu sağlık hakkından yararlanılması için kadınlara ücretsiz erişilebilir olması ise ancak Sağlık Bakanlığı’nın rutin aşılama programına almasıyla olası. Örnek (emsal) yargı kararları olmasına karşın, kalıcı çözüm adımını Sağlık Bakanlığı’ndan bekliyoruz.” diye konuştu.

ARTAN SOLUNUM YOLU BULAŞLARI

Dostlar,

Birkaç nedenle, “artan” hatta “salgın” demesek bile “epey artan” solunum yolu bulaşları (enfeksiyonları) ile yüz yüzeyiz. Bu bağlamda birkaç TV programımız oldu ve web sitemizde paylaştık daha geniş kitlelere ulaşsın diye. Bunlardan biri de HABERAL MEDYA ile oldu. Sayın Tayfun Karayel bizi konuk etti ve sorular yöneltti.

COVID-19‘un yeni OMICRON kaynaklı varyantı JN.1, Dünya Sağlık Örgütünce izlenmesi gereken önemli bir varyant olarak nitelendirildi, bizde sayısal verileri bilmiyoruz, Sağlık Bakanlığı test yaptırmıyor. Ciddi sorun… Önümüzdeki birkaç ay içinde yeni bir dalga riski söz konusu olabilir. Bakan Dr. Koca, Covid-19’un “Grip Benzeri Hastalık” a dönüştüğünü söyleyerek özgül korunma önlemleri alınmasına gereksinim duyulmadığını açıkladı. Oysa Dünya Sağlık Örgütü öyle düşünmüyor, hatta tersini söyleyerek uyarıyor:

  • Halen salgın yok ama SALGIN TEHDİDİ SÜRÜYOR!

Bir yandan mevsimsel grip (influenza), kreş ve anaokullarında daha yoğun olmak üzere okullarda RSV bulaşları ve bir de mikoplazma enfeksiyonları ve zatürreleri..

Durumu ayrıntılı konuştuk.
Yapılması gerekenleri açıkladık.
Örn. 65+ yaş üstü grip aşısı kural olarak herkese yapılmalı.
Covid-19 için tarama testleri sürdürülmeli ve güncel aşı ile riskli kesimler ve eksik aşılılar aşılanmalı.
İyi bilenen MASKE – UZAKLIK – EL YIKAMA… önlemlerine sıkı sıkıya uyumalı..

İzlemek için lütfen tıklayınız.

Paylaşılması ve gereklerinin yapılması dileğiyle.

Sevgi ve saygı ile. 01 Şubat 2024, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

SOL TV ile görüşme : AKKUYU Nükleer Santralı İşçilerinde Menenjit Olguları

Akkuyu’da menenjit kaynaklı işçi ölümleri kesinleşti:
‘Hükümet yabancı patronla el ele işçileri öldürüyor’

soL, Akkuyu Nükleer Santrali inşaatındaki son gelişmeleri ve menenjit hastalığı ile yaşananların halk sağlığı açısından boyutlarını işledi.

Kötü çalışma koşulları, hak gaspları ve mobbing gibi sorunlarla sıkça gündeme gelen Akkuyu Nükleer Santrali, bu kez de menenjit salgınıyla gündeme gelmişti.

soL‘un Akkuyu çalışanlarından edindiği bilgiye göre; inşaatta baş gösteren salgın hastalık nedeniyle 2 işçi yaşamını yitirdi, 10’a yakın işçi yoğun bakımda. Menenjit iddialarını doğrulayan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Nasır Nesanır da 2 işçinin yaşamını yitirdiğini ve birinin kesin ölüm nedeninin menenjit olduğunu belirtti.

Sağlık Bakanlığı ve öbür ilgililer tarafından konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmazken, akıllara inşaatta daha öncesinde de yaşanan sağlık sorunları geliyor. İnşaatta, taşeronlaşma nedeniyle denetimsizlik artıyor, sorumlular ise anonimleşiyor.

soL, Akkuyu Nükleer Santrali inşaatındaki son gelişmeleri ve menenjit hastalığı ile yaşananların halk sağlığı açısından boyutlarını işledi.

İşçiler ve sağlık personeli doğruluyor, şirket ve hastane önlem alıyor

soL‘un gündeme getirdiği olaya göre; yaklaşık 1 haftadır süregelen salgın nedeniyle yoğun bakıma kaldırılan ve yaşamını yitiren işçiler olduğu belirtiliyor. Akkuyu Nükleer Güç Santralı inşaatında çalışan işçiler, 5 çalışma arkadaşlarının menenjit nedeniyle kaldırıldıkları Silifke Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdiğini söylerken, Silifke Devlet Hastanesi’nde çalışan bir sağlık emekçisi ise işçilerin iddialarını doğruluyor.

İşçilerden alınan bilgiler kapsamında salgının ciddi boyutlara ulaştığı, maske dağıtımının yapıldığı ve kimi işçilerin izolasyona alındığı öğrenildi. İnşaat firması tarafından olaya ilişkin işçilere atılan bilgilendirme mesajında ise inşaat sahasında menenjit vakasının tespit edildiği ve hastalığa karşı önlem alınması gerektiği belirtildi. Ayrıca şirketin, Silifke’deki eczanelerden çok sayıda siprofloksasin etken maddeli antibiyotik aldığı öğrenildi. “Siprofloksasin“in, akut menenjit tedavi protokolünde hastayla teması olabilecek yetişkinlere profilaktik (koruma) amaçlı verildiği biliniyor.

Öte yandan Silifke Devlet Hastanesi’nde maske ve koruyucu donanım zorunluluğu getirildi. Bu önlemin, salgının artması olasılığına karşı alındığı düşünülürken, hastanede çalışan sağlık emekçilerinden edinilen bilgiye göre ise salgına karşı sağlık personeline aşı yapılmaya başlandı.

İddialar doğrulandı

soL‘un Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde ulaştığı kaynaklar da menenjit salgınını doğruladı.

İnşaat sahasındaki salgın nedeniyle 2 işçinin yaşamını yitirdiği, 10’a yakın işçinin de yoğun bakımda tedavi görmekte olduğu aktarıldı.

Bakanlığın, salgının nedenine ilişkin elindeki veri ise inşaattaki kötü barınma koşulları ve sağlanamayan hijyenik koşullar.

Mersin Tabip Odası Başkanı: Bir işçinin kesin ölüm nedeni menenjit

soL‘a konuşan Türk Tabipleri Birliği’ne bağlı Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Nasır Nesanır da menenjit iddialarını doğruladı.

22 yaşındaki bir işçinin kesim ölüm nedeninin menenjit olduğunu aktaran Dr. Nesanır, 25 yaşındaki bir işçinin daha yaşamını yitirdiğini ancak yapılan kan tahlili sonucuna göre menenjit çıkmadığını belirtti. Dr. Nesanır, işçinin öncesinde antibiyotik kullandığını, bu yüzden de ölümün menenjit kaynaklı olup olmadığının bilinemeyeceğini vurguladı. Dr. Nesanır, menenjit tanısıyla yoğun bakımda tedavi gören işçi bulunmadığını ifade etti.

Hastanede gerekli önlemlerin alındığını belirten Dr. Nesanır, vakalarla yakın teması olan sağlık personeline koruyucu ilaç verildiği ve gerekli aşıların yapıldığını aktardı.

Dr. Nesanır, söz konusu durumun salgın olarak tanımlanıp tanımlanamayacağına ilişkin sorumuza ise şu yanıtı verdi:

“Hiç vaka yokken, bir vakanın çıkması bile salgın olarak değerlendirilebilir. Örneğin gripte bir vaka bulunuyorsa bu salgın değildir, çünkü salgın tanısı hastalıktan hastalığa göre değişir. Ama menenjit gibi görülmeyen bir hastalığı görüyorsanız, bu bir vaka bile salgına işaret edebilir.”

Bizim katkılarımız                                    :

‘Önlem alınması ve öngörülmesi gerekirdi’

Beyin zarı enfeksiyonu olan menenjit, ölüm oranı ve hastayı engelli bırakma riski yüksek olan bir hastalık. Üst solunum yoluyla bulaşan hastalığın belirtileri ise şöyle:

Birden başlayan ateş, şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, uykuya eğilim, uykudan kalkamama, iştahsızlık ve hastalığın tipik bulgusu olan ense sertliği.

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, salgın ve salgına müdahaleye ilişkin soL’a değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Saltık, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşaat alanında sıkça görülen besin zehirlenmelerinin ardından mutlaka yoğun hijyen önlemlerinin alınması ve başka bulaşıcı hastalıkların da çıkabileceğinin öngörülmesi gerektiğini vurguladı.

Böylesi salgınlarda işyeri sağlık ve güvenlik birimine büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Dr. Saltık, mevzuata göre bu denli büyük bir işletmede birkaç işyeri hekiminin bulunması gerektiğinin altını çizdi.

Yapılması gereken sağlık taraması ve hijyen önlemi

Yapılması gereken ilk işin, işçiler arasında sağlık taraması yapmak ve barınma koşullarını değerlendirerek kapsamlı bir hijyen önlemi almak olduğunu aktaran Dr. Saltık, işyeri tarafından alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

  • İşçilere kapsamlı  sağlık taraması yapmak,
  • hijyen önlemlerini arttırmak,
  • hastalığa karşı yapılan Menenjit aşısının anımsatma dozunun uygulanması,
  • işçilerin barındığı ve çalıştığı yerlerin dezenfekte edilmesi,
  • çalışma ortamlarında işçiler arası fiziksel uzaklığın sağlanmasına yönelik önlemler alınması,
  • barınma alanlarında kişi başına düşen alanı-hacmı artırmak,
  • erken tanı için işçileri hastalık hakkında bilgilendirmek,
  • erken tanı koymaya çalışmak ve hastalık belirtilerine sahip işçilerin hemen işyeri sağlık ve güvenlik birimine başvurmasını sağlamak.
  • Menenjit tanısı alan hastaların il-ilçe sağlık müdürlüğüne bildirimi
  • Menenjit tanılı işçilerin ailelerinde tarama ve koruyucu önlemler… 

En önemli koruyucu yöntemin aşı olduğunu aktaran Prof. Saltık, menenjit aşısının Sağlık Bakanlığı’nın aşı takviminde bulunduğunu ancak tek doz uygulandığını belirtti. Saltık, söz konusu aşının 11-12 yaşlarında yapılmasının önerildiğini ve 4-5 yıl sonrasında anımsatma dozunun önerildiğini belirtti ve bu kapsamda

  • her işçiye hemen Menenjit aşısı anımsatma dozu yapılması gerektiğini vurguladı.

Risk altında olan özel işçilere de dikkat çeken Dr. Saltık, şöyle konuştu:

“Ayrıca risk altında olan özel işçiler olabilir. Dalağı alınmış, HIV pozitif/AIDS’li olan, doku ve organ aktarımı (nakli) yapılmış, kanserli, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan, vb.
İşyeri Sağlık – Güvenlik Birimi hekimlerinin, işçilerin dosyalarında tarama yaparak bu işçileri hemen ayırması ve gerekirse koruyucu antibiyotik vermesi önemli. Bu işçilerin işten de izinli sayılması gerekir.

Ayrıca iş yerinde sendika varsa, 6331 s. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre İşyeri Sağlık ve Güvenlik Biriminden teknik ve tıbbi destek alındıktan sonra, işverene uyarıda bulunulması ve gerekli tıbbi – teknik önlemlerin alınması istenebilir. Söz konusu önemler hemen alınmazsa, işçinin yaşamı ciddi ve yakın tehdit altına gireceğinden işçinin çalışmayı reddetme hakkı vardır (m.13).”

‘Verilerin saklanması suçtur’

İşçiler ve bölgede yaşayan yurttaşların doğal olarak etkileşimde olduğunu belirten Dr. Saltık,  bu nedenle salgının topluma yayılma riski olduğunun da altına çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:

  • “Mersin İl Sağlık Müdürlüğü ve Gülnar İlçe Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanlığı’nın konuyu çok dikkatle araştırması ve hastalık kaynaklarını bularak kurutması gerekir. Durumu halktan saklamak yerine, halkla işbirliği içinde salgın yönetiminin yapılması gerekir. Sağlık Bakanlığı’nın, Mersin İl Sağlık Müdürlüğü’nün, Gülnar İlçe Sağlık Müdürlüğü’nün verileri saklaması suçtur. (TCK m. 195; 1593 s. yasa md. 57, 64..) Bu, salgının büyümesine, daha çok insanın hastalığa yakalanmasına, ölmesine ve engelli kalmasına neden olabilir. Söz konusu akıl ve bilim dışı tutum bırakılmalı ve salgınla saydam, güven veren, bilimsel, halkla işbirliği içinde mücadele edilmelidir. Hastanelerin, aile hekimlerinin ve özel sağlık kuruluşlarının konuya ilişkin en kısa zamanda uyarılması gerekir.”

******

‘Hükümet, çıkarları için yabancı patronlar ile el ele verip kendi işçilerini öldürüyor’

Patronların Ensesindeyiz Genel Koordinatörü Neslihan Eroğlu da soL‘a değerlendirmelerde bulundu.

Hükümet, çıkarları söz konusu olduğunda yabancı patronlar ile el ele verip kendi işçilerini öldürüyor” açıklamasında bulunan Eroğlu, herhangi bir yetkili tarafından konuya ilişkin açıklama yapılmadığını ve böylece olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını vurguladı.

Eroğlu’nun açıklaması şöyle:

“Dünden beri şantiyede çalışan işçilerden bilgiler geliyor. Aynı zamanda hem hastanede çalışan sağlık personelinden hem de bölgedeki eczacılardan edindiğimiz bilgiler doğrultusunda şantiyede bir salgın durumu söz konusu. Üstelik ölümle sonuçlanan bir salgın.

Ne yazık ki bu aşamada yetkililerden ya da şantiyenin yüklenici firmasından açıklama yapılmadığı için bilgileri orada kendi güvenliklerinden de endişe eden işçi arkadaşlarımızdan alabiliyoruz. Üstelik dünden beri konuya ilişkin Sağlık Bakanlığı tarafından da bir açıklama yapılmadı. Şu anda konunun üstünü örtmeye çalışıyorlar. Çünkü onlar da bu tür bir salgının çıkma nedeninin alınmayan önlemler nedeniyle olduğunu iyi biliyorlar.

Bu ölçekte yoğun işçinin çalıştığı büyük şantiyelerde, barınma ve yemek koşullarında alınması gereken önlemler olmak zorundadır. İşçilerin sağlıklı koşullarda barınması, hijyenik koşullarda yemek yemeleri gerekmektedir. Ancak konuya ilişkin, herhangi bir yetkili tarafından açıklama yapılmamasından da anlaşılacağı üzere yine patronları koruyorlar.

Daha öncesinde de işçilere yönelik yeterli güvenlik önlemleri alınmadığı gerekçesiyle yüklenici firma değişikliği yapılmış, çok sayıda işçi işten çıkartılmıştı ve santral, Rus patronlar tarafından inşa edilen bir şantiye haline gelmişti. Ancak görüyoruz ki, bunlar yalnızca bahane. ‘Yeterli önlemler alınmıyor‘ mazereti gösterilen işyerinde bugün bir salgın baş gösteriyor. 

Biz bu yaşananları tanıyoruz; 3. havalimanı şantiyesinde işçileri tahta kurulu koğuşlarda yatırmalarından, bir başka şantiyede kötü yemekler yedikleri için zehirlenen inşaat işçilerinden biliyoruz. Hükümet çıkarları söz konusu olduğunda yabancı patronlar ile el ele verip kendi işçilerini öldürüyor.”

İşçilerin ölmesinin ve yoğun bakıma kaldırılmasının sorumlusu kim?

Akkuyu Nükleer Santrali, inşaata başlandığından beri sıkça gündeme geliyor. Uzun çalışma saatleri, habersiz işten çıkarmalar, iş cinayetleri, alınmayan iş sağlığı-güvenliği önlemleri, gıda zehirlenmeleri, hijyenik olmayan barınma koşulları, hak gaspları ve daha nice sorun…

Bunca sorunun yanı sıra, bu salgında da olduğu gibi meydana gelen birçok baka sorunda da yetkililer tarafından elle tutulur bir açıklama yapılmıyor. Çünkü taşeronlaşma nedeniyle denetimsizlik artıyor, sorumlular ise anonimleşiyor.

Akıllara ise “Bu nükleer santral Rusya’ya aittir” diyen Akkuyu Nükleer Güç Santrali şirketinin CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Anastasia Zoteeva ve Zoteeva’nın sözlerine karşılık “Akkuyu, bir Türk şirketidir” diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar geliyor. Peki şimdi işçilerin ölmesinin ve yoğun bakıma kaldırılmasının sorumlusu hanginizsiniz?

KOMÜN TV Programımız : Sahte Kanser ilacı skandalı ve ağır sağlık sorunları

Dostlar,

Bu akşam, 12 Ocak 2024 günü Hollanda’dan yayın yapan KOMÜN TV‘ye konuk olduk.
KOVİT-19 salgını sırasında da bir – iki kez konuk edilmiştik.

Program yürütücüsü Sn. Zafer Yılmaz bize şunları yazmıştı :

  • Programda, ilaç sağlanmasında yaşanan bunalımı, açığa çıkan sahte kanser ilacı skandalını, özellikle de ekonomik bunalım ve salgın ortamlarında yoksulların artan oranlarda
    ilaç giderleri ve elbette Sağlık Bakanlığının oynadığı rolü; bütün bu gelişmelerin
    Halk Sağlığı üzerindeki etkilerini serbest söyleşi biçiminde ele alalım istiyorum.
    Bu yüzden özel bir soru yok. Ben yalnızca konu başlıklarını anıp sözü size bırakacağım.
    ***

Aşağıdaki görsel paylaşıldı.

Yaklaşık 66 dakika boyunca Sayın Yılmaz’ın sorularını yanıtladık..

Sağlık giderleri ile ilgili temel verileri paylaştık (2022 sonu, TÜİK) :

Toplam sağlık gideri 2022’de önceki yıla göre %71,5 artarak 606,835 milyar TL’ye yükseldi.
556 milyar TL cari gider + 55 milyar TL yatırım (%8,4). Toplam sağlık gideri içinde genel devlet payı %65,4 artarak 463,516 milyar TL’ye ulaştı. Özel sektör sağlık gideri ise %94,4 artışla 143,319 milyar TL olarak kestirildi. SGK harcaması 268 milyar TL, toplamın %44’ü.

Kişi başına sağlık gideri 2021’e göre %69,8 artarak 7141 TL oldu.
Sağlık giderlerinin toplam Ulusal gelire (TUG, GSYİH) oranı yalnızca %4!
37 OECD ülkesi içinde sonlardayız. Bu oran 2021’de %4,9 idi.

Tüm sağlık gideri içinde Devletin payı %76,4 – özel sektör : %23,4

Cepten harcama / hanehalkı : %18,5

Toplam sağlık harcamasının %50,3’ü hastanelerde yapıldı.
Yataklı sağaltım hizmetleri pahalı ve öncelikli olan KORUYUCU SAĞLIK HİMETLERİ.
Oysa Halk Sağlığı hizmet giderleri toplamın içinde salt %6,2 ay sahibi.
****
SAHTE KANSER İLACI SKANDALI

‘Kanser hastalarına sahte ilaç verildi, soruşturmanın üstü örtüldü’

Kanser hastaları için yurt dışından sağlanan direnç geliştirici ilacın sahte olduğu ortaya çıktı. Raporlar Ekim 2019’da tamamlandı ama dosyanın sonu gelmedi .

SGK’nin kanser hastaları için dışalımını yaptığı İclusig adlı ilacın sahte olduğu belgelendi. İlacın direnç artırıcı etken madde yerine ağrı kesici içerdiği raporlarla belgelendi ve ilacı sağlayan firmalarla ilgili müfettiş incelemesi yapıldı. 17 Ekim 2019’da tüm müfettiş raporları savcılığa iletildi ancak şu ana dek sonuçlanmadı.

SGK bu ilaç için sağlayıcı ecza depolarına 26 milyon TL ödedi, TEB (Türkiye Eczacılar Birliği) ise 508.200 € ödedi. Cumhuriyet gazetesi yazarı Murat Ağırel, dışalımı (ithalatı) yapılan ilaç için ecza deposu sahipleri ve kimi bürokratların işbirliği yaptığını, mevzuata aykırı işlemler olduğunu ve bunların müfettiş raporlarında yer aldığını yazdı. SGK içinden bir kaynağın uyarısıyla sahte ilacı saptayan firmanın istemlerinin uzun süre SGK bürokratlarınca görmezden gelindiğini aktardı Ağırel.

DSÖ’nün de (Dünya Sağlık Örgütü)ilaçla ilgili “acil küresel uyarı” yayınladığını belirtti. Ağırel, konunun ayrıntılarını köşesinde şöyle aktardı:


SWISSMEDIC ilaçlara el koyuyor ve analizini yapıyor. SWISSMEDIC yaptığı analizinde ilacın etken maddesi PONATINIB içermesi gerekirken yalnızca PARASETAMOL içerdiğini belirliyor.

… durumu Türk yetkililerine bildiriyor. Ayrıca SWISSMEDIC, 10 Ocak 2019’da Sağlık Bakanlığı’nı da bilgilendiriyor. Tüm bilgi ve belgeleri de Bakanlığa ulaştırıyor.

SWISSMEDIC, durumu WHO-DSÖ’ne de bildiriyor. DSÖ sahte ilaç raporunu 31 Ocak 2019’da tüm üye ülkelere bildiriyor ve ürün hakkında ‘acil küresel uyarı‘ yayımlıyor.

Tekiner Ecza Deposu adlı firmadan bahse konu ilacı alıyor. Kendisi de ilacı analiz ediyor ve sonuç SAHTE!

Söz konusu firmalar, Ümraniye/Şerifali’de, aynı adresteler. SGK 1.3 milyon € ödedi. 11 Şubat 2019’da analiz yapılıyor, ‘İlaçlar sahte değil’ raporu veriliyor.

Kıbrıs’ta kurulu SBA Pharma’dan kanser sağaltımında (tedavisinde) kullanılan ilaç alınırken, mevzuata aykırı olarak, aranması gereken hiçbir belge alınmamış, istenilmemiş. Ne denli bedel ödenmiş? 1 milyon 312 bin 500 €.

  • Sahte ilaçlar,
  • sahte analiz raporları,
  • olayı kapatmaya çalışan kurum yetkilileri…

Tüm süreç, müfettiş raporu ile savcılığa 17 Ekim 2019’da teslim edildi. Sonrasında birden soruşturmanın üzerine sis bulutları çöktü. Dava açıldı….
***

Programcı Sn. Yılmaz, 2011’de AKP tarafından (Bakan Dr. Recep Akdağ) kapatılan Dr. Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü konusunu da sordu, yanıtladık.

Bunlara ek olarak, neo-liberal özelleştirmeci sağlık politikalarının tüm dünyada ağır sorunlara yol açtığını, terk edilmesi gerektiğini vurguladık.

  • SAĞLIK, EN TEMEL İNSAN HAKKKIDIR, Devlete ise ana görevdir.

Programı kapsamlı izlemek için lütfen tıklayınız..

https://www.facebook.com/share/v/kX5rRkoVusdiTmPN/ 

Sevgi ve saygı ile. 13 Ocak 2024, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

3’lü – 4’lü Bir Salgın İle Karşı Karşıyayız..

Dostlar,

Üst solunum yolu bulaşları (enfeksiyonları) son günlerde ülkemizde ve dünyada oldukça sıklaştı.

Öncelikle bu olgunun “mevsimsel” özelliğine dikkat çekmek isteriz.

Ancak bu yıl, bu aylarda önceki zamanlardan ayrışan, özen gerektiren durum ve sorunlar var.

1. Covit-19 bitmedi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “tehdidin sürdüğü” uyarısını koruyor. Yeni varyant JN.1, Omicron’un yeni yavrularından diyelim. Epey yaygın, yer yer de baskın tür (örn. ABD).  Ülkemizde sorunun Epidemiyolojik boyutlarını bilmiyoruz. Sağlık Bakanlığı “her neden ise??!!” kamuoyuna hiçbir açıklama yapmıyor. Veri topladıklarını (sürveyans) sanmıyoruz ?? Covit-19’un gündemde bir sorun olması istenmiyor, olabildiğince halının altına süpürme politikası izleniyor. Aşı yok, test yok.. Bakan Koca, Kovit’in “Grip Benzeri Hastalık” a dönüştüğünü ve toplumsal yaşamın olağan koşullarda süreceğini söylüyor. Ancak DSÖ, Bakan Koca’yı doğrulamıyor. “Kovit-19, İnfluenza benzeri hastalığa dönüşmedi!” diyor.

2. RSV bulaşı (enfeksiyonu) yaygın : RSV, “Solunum yolu sinsityal virüsü” nün İngilizce kısaltması. Özellikle yuva, kreş ve anaokulu çağı çocukları arasında sık görülmekte. Eve taşınarak aile içi bulaşa yol açmakta. Oradan da başka insanlara… Toplum kökenli bir solunum yolu hastalığı. Birkaç hafta uzayabiliyor ve zatürre (pnömoni) yapabiliyor.

3. Grip / İnfluenza dalgası : Mevsimsel olarak her yıl Aralık-Şubat aylarında ivmeleniyor. Türkiye bu yıl da yeterli aşılama yap(a)madı. 4,5 milyon doz dışalım (ithal) yapıldı Sağlık Bakanlığı açıklamasına göre. En az gereksinim ise 65+ yaş tüm nüfus ve bu kitle TÜİK 2022 nüfus sayımına göre 9,9 milyon. 13 milyona vardığı vurgulanan sığınmacı – göçmen – yasa dışı kaçak nüfus bunun dışında. Türkiye çok kalabalık. Sokaklar, açık alanlar, parklar, toplu taşıma araçları da… Solunum yolu bulaşları rahatlıkla yayılabiliyor. Bakanlık, hala geç değil, grip aşıları için etkin olmalı, çağrı yapmalı ilgili kitlelere..

4. Mikoplazma bulaşları : Bu bir bakteri denebilir.. Akciğerlere inerek zatürre (pnömoni) yapıyor. 3-4 yılda bir yükselme görülüyor dünya genelinde. Bu döngüsel (periyodik) özelliği. Yaygınlaşınca doğal toplum bağışıklığı artıyor ve birkaç yıl seyreliyor. Kitlesel bağışıklık azalınca hastalık artışa geçiyor. Bu yıl artış dönemine denk geldi.

Kovit-19 salgını nedeniyle birkaç yıl sosyal yaşam çok / epey sınırlanınca, üstte anılan solunum yolu bulaşları sınırlı dolaşım yaptı. Toplum direnci – bağışıklığı düştü ve buna ikincil, bu kış tırmanma dalgası izliyoruz.

Genel olarak, aşı ile korunulabilir hastalıklarda küresel toplumda aşılanma oranları düştü.

Türkiye başta olmak üzere özellikle gelişmekte olan ülkelerde yoksulluk arttı.
Türkiye’de “yaman” bir ekonomik bunalım ve “yoksullaşTIRma” yaşanmakta.
On milyonlarca insanın beslenmesi, barınması, giyimi yetersiz.

  • Büyük kentlerde 1 daireyi çekirdek aile tutamıyor, ortaklaşılıyor : KOMÜNAL yaşam!

Bu durum da solunum yolu ve yakın temas bulaşları için ciddi risk etmeni.

13 ildeki ağır deprem yaraları sarılabilmiş değil.
Ülkenin siyasal kararsızlığı (istikrarsızlığı), artan politik baskılar, gerilim… insanlarda stres yaratıyor. Stres, bağışık sistemin en başat düşmanı ve genel direnç düşüyor, pek çok hastalığa insanlar açık duruma geliyor. Akut dönemde bu tür solunum yolları bulaşları ön düzlemde. Zaman içinde psiko-somatik hastalıklarda, kanserlerde, psikiyatrik bozukluklarda önemli – ciddi artışlar gözlenmesi olasıdır ve özenle izlenmeli, öngörülerimiz, planlarımız olmalıdır.

Sağlık Bakanlığınca ya da ilgili öbür merkezcil kamusal birimlerde bu tür senaryolara ilişkin ne gibi öngörüler var, bilmiyoruz. Doğrusunu isterseniz AKP=RTE iktidarından da beklemiyoruz!

Bu düşüncelerimizi, Cumhuriyet TV‘den Sayın İrem Karataş‘ın sorularını yanıtlayarak paylaştık süre elverdikçe. 02 Ocak 2024 günü FLASH Haber TV’de Sn. Şevin Ekinci ile de bu temayı işledik :

  • Yaygınlaşan Solunum Yolu Bulaşları.. 

http://ahmetsaltik.net/2024/01/06/yayginlasan-solunum-yolu-bulaslari/ 

****
Cumhuriyet TV konuşmamız için lütfen tıklayınız (yaklaşık 20 dk.)

https://x.com/cumhuriyetgzt/status/1744727156402618377?s=46&t=7sP9e5ewo6KUmkIWMR8Tyw

Klasik koru(n)ma önlemlerini uygulayalım.

Sevgi ve saygı ile. 10 Ocak 2024, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

YAYGINLAŞAN SOLUNUM YOLU BULAŞLARI

Dostlar,

Üst solunum yolu bulaşları (enfeksiyonları) son haftalarda ülkemizde, gözlemlere göre çok artmış durumda.
Sağlık kuruluşlarında başvuru yoğunluğu yaşanmakta.
Bu yoğunlaşmanın sayısal boyutlarını ve Epidemiyolojik niteliklerini bilmiyoruz.
Sağlık Bakanlığı düzenli veri paylaşmıyor, dönemsel (periyodik) Epidemiyolojik raporlar yayımlamıyor.
Oysa ABD’deki çok önemli ve çok değerli bilim kurumu CDCHastalıklar Koruma ve Kontrol Merkezleri haftalık MMWR yayınlıyor ABD ve dünyadaki önemli sağlık sorunlarına ilişkin.
Türkiye’de az buz değil, 100 (yüz!) milyon nüfus yaşıyor. 87 milyonu resmi yerleşik nüfus. 10+ milyon ne yazık ki düzensiz – hukuk dışı göçmen nüfus var.
Günlük hareketli transit nüfus ve 55 milyon/yıl dolayında turist.. Bu sonkiler ortalama 10 gün kalsalar, 550 milyon turist-günü yapar ki, 550 / 365 = 1,5 milyon sabit nüfusa denktir.
1927’de yapılan T.C.’nin ilk nüfus sayımı verisinin neredeyse 7-8 katıdır ama topraklar aynı!

Solunum yolu bulaşlarında artma, Epidemiyolojik irdeleme “gerçek” ise, altında yatan nedenler, üstte belirttiğimize ek olarak şöyle sıralanabilir :
– Ağır ekonomik bunalım-yoksullaşTIRma, ısınma sorunu da getirmiştir.
– Deprem kentlerinde (13 kent) hala hatırı sayılır bir nüfus uygun barınaktan yoksundur.
– Konut ve işyerleri genel olarak yeterince hijyenik-sağlıklı-güvenli değillerdir.
– Artan konut kiraları, ortak ev kiralama (komünal yaşam!) vb. nedenlerle kapalı yerlerde kişi başına düşen alanı daraltmıştır.
– Ülkenin genel huzursuz ortamı ve yaygın yoksullaşTIRma nedeniyle yeterli – dengeli beslenememe genel beden direncini düşürmektedir.

Üst ve alt solunum yolu bulaşları ile sağlık kuruluşlarına başvuranların (belki daha çoğuyla başvuramayanlar var!) sosyo-ekonomik özelliklerine (sosyal sınıflarına!) bakmak bile çok değerli fikir verecektir.

Evrensel kuraldır                    :

  • Yoksullar daha çok hasta olur.
  • Hastalanan yoksul daha da yoksullaşır.
  • Hastalık – yoksulluk arasındaki karşılıklı etkileşim NEDENSELDİR.
  • Yoksulluk, insan  – toplum sağlığı için en önemli olumsuz etkendir.

Biz Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği uzmanları, Tıbbın en temel dalı – omurgası olarak, sağlık sorunlarına böyle yaklaşmaktayız.
***
DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine baktığımızda, veri gelen ülkelere göre solunum yolu bulaşlarında artma var…

– Grip (influenza), domuz gribi
– Covid-19, yeni JN.1 varyantı ile
– RSV bulaşları
– Mikoplazma zatürreleri (pnömonileri)

başlıca 4 tablo.

TTB (Türk Tabipleri Birliği) de geçen hafta kamuoyuna uyarı yaptı ve başta Sağlık Bakanlığı olmak zere kimi kurumları uyardı. Basın da ilgilenmeye başladı.

Flash Haber TV‘den Sn. Şevin Ekinci 02 Ocak 2024 Salı günü bizi programına konuk aldı. Yaklaşık 17 dakika, soruları yanıtladık.. (Haber kuşağında 68. dakika – 85. dakika arasında)
Uluslararası yazın (literatür) kaynaklarına da dayanarak durumu açıkladık.

65+ yaş yurttaşlar daha çok gecikmeden grip (İnfluenza) aşısı olmalı.
Sağlık Bakanlığı yeterince grip aşısı sağlamamış olmakla birlikte..
Hekimlerin gerek gördüğü 65 yaş altında olanlar ve gebeler de..
Uygun durumlarda Pnömokok (Zatürre) aşısı da yaptırılmalı (hekim önerisiyle).

COVID-19 için ise                          :

DSÖ, güncellenmiş aşılarla, risk altındakilerin aşılanmasını, gerekenlere anımsatma (rapel, booster) dozu öneriyor.

Kovit’in “İnfluenza benzeri hastalık“a dönüşmediğini ve salgın riskinin sürdüğünü söylüyor. Bakan Dr. Koca ise DSÖ’nün bu uyarısına ters sözler ediyor, aşı yaptırmıyor ve Covit-19 testlerini de halka yaptırmıyor, sürveyans yok, kamuoyunu bilgilendirmek yok..

Çok ağır sorumluluk alıyor Sağlık Bakanlığı ve AKP/RTE iktidarı. Salgında 220 bin ölümü sakladılar ve önlenebilecek onbinlerce hastalanmadan ve ölümden sorumlular. Hiç ders alınmadan benzer sorumsuzluk sürüyor..

Bu devekuşu politikası, halının altına süpürme kabul edilemez ve sürdürülemez.

Açıklamalarımızı ve uyarılarımızı, önerilerimizi izlemek için lütfen tıklayın..
SKYPE aksiliği nedeniyle görüntümüz ekrana yansımadı, sesimiz telefonla ulaştırıldı..

FLASH Haber TV ve programcı Sn. Şevin Ekinci’ye teşekkür ederiz.

Solunum yolu bulaşlarından korunmada artık herkesin öğrendiği genel kurallara da uymalıyız.

Sevgi ve saygı ile. 06 Ocak 2024, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

2024’te sağlığımız

Bayazıt İlhan

Bayazıt İlhan

Sağlık 05.01.2024, BİRGÜN 

Bunu ortaya koyabilmek için her şeyden önce güvenilir veriye zamanında ulaşmamız gerekiyor ama gittikçe zorlaşıyor. Kimi zaman bebek ölüm hızı gibi en temel göstergelerde bile çelişkili sayılarla karşılaşıyoruz. Milletvekilleri de çoğu soru önergesine açıklayıcı cevap alamıyor.

Önemli kaynaklardan biri Sağlık Bakanlığı tarafından her yıl yayımlanan Sağlık İstatistikleri Yıllığı’dır. 2022 Yıllığı, üç ay önce bir haber bülteni yayımlandığı halde, henüz ortada yok. Bu durumda görece güncel veriler bakımından 1 Haziran 2023’de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan “Türkiye Sağlık Araştırması, 2022” önemli bir kaynak. TÜİK’in güvenilirliği tartışmalarını bir yana bırakalım.

Öncelikle vurgulamak gerekir ki, sağlık fiziksel, ruhsal ve sosyal tam bir iyilik durumu olduğuna göre değerlendirmesi de bütünlüklü olmalı. Düzenli ve yeterli gelirimizin olmasından tutun, adalete güvenin olduğu bir ülkede yaşamaya, barış içinde huzurlu bir topluma, içtiğimiz sudan, soluduğumuz havaya, hastalanınca gittiğimiz hastaneye, hekiminden hasta bakıcısına sağlık çalışanlarının eğitimine ve çalışma koşullarına dek her şey sağlığımızı belirliyor. Tümüne burada değinmek mümkün olmasa da bazı kritik verilere göz atmakta yarar var.

KRONİK HASTALIKLAR ve ENGELLİLİK

Bir ülkede sağlığın önemli göstergelerinden biri, kronik hastalıkların önlenmesi ve yönetilebilmesi sorunudur. TÜİK’in son saha araştırması verilerine göre de 15 yaş ve üzeri yurttaşlarımızın %16,1’inde hipertansiyon, %11,4’ünde şeker hastalığı, % 6,9’unda depresyon, %8,1’inde astım var. Tüm bu hastalıklarda kadınlar aleyhine eşitsizlik göze çarpıyor. Kötü beslenme ve hareketsizliğin önemli göstergesi olan aşırı kilolu ve obez olma durumu kadınlarda % 54,5 erkelerde ise %57,2 iken yıllar içinde olumsuz tablonun sürdüğü görünüyor.

Her gün tütün kullananların oranı artmaya devam ediyor. 2012’de %23,2’ye düşen oran 2022’de % 28,3’e yükselmiş durumda. Hepimiz tütün denetiminde ciddiyetin azaldığının tanığıyız.

Engellilik konusu çok önemli. TÜİK raporuna göre, 15 yaş ve üzeri yurttaşlarda, son 10 yılda işitme engellilerin oranı % 2,2’den % 3,4’e, herhangi bir yardım almadan ya da yardımcı bir araç kullanmadan yürüyemeyenlerin oranı %4,5’ten %4,9’a, merdiven inip çıkamayanların oranı % 5,3’ten %6,6’ya, yaşıtlarına göre öğrenmede ve hatırlamada zorluk çeken bireylerin oranı %3,4’ten %4,5’e yükselmiş durumda. Görme engellilerde ise bu oranın % 5,5’ten %5,1’e düştüğü bildiriliyor. Günlük yaşam aktivitelerinde (etkinliklerinde) ve öz bakımında zorlananların oranı yıllar içinde artış gösteriyor. Engellilerin ekonomiden sağlık hizmetlerine ve sosyal yaşama dek içinde bulundukları sıkıntılar düşünüldüğünde sorunun büyüdüğünü söylememiz mümkün. Başta yaşlanma olmak üzere değişik gerekçelerle ortaya çıkan engellilik hali merkezi ve yerel yönetimlere daha çok görevler yüklüyor.

TÜİK raporunda olumlu göstergeler de var. En çarpıcı olanlardan biri yaşamı boyunca hekimden hiç hizmet almayanların oranındaki azalma. Hiç diş hekimi hizmeti almayan yurttaşlarımızın oranı 2008’de %21,7 iken 2022’de %8,8’e, hiç uzman hekim hizmeti almayanların oranı ise 2008’de % 11,3 iken 2022’de % 5,9’a düşmüş durumda. Alınan hizmetin niteliği bir yana, buradaki iyileşmeyi vurgulamak ve ihtiyaç duyulan sağlık hizmetine erişimi kolaylaştırmak gerekir. Öte yandan hekime başvuru sayılarından cerrahi işlemlere, görüntülemeye, ilaç tüketimine kadar gördüğümüz bilim dışı artış, sağlık sisteminin “tüketme” üzerine kurgulandığını da gösteriyor.

HEKİMLERİN DURUMU

Bu konuda 2023’ün son iki ayında yapılan bir anket çalışmasını TTB yayımladı. Hekimlerin %44’ü aylık ücretlerinin tümünü harcamalarına rağmen yetmediğini ifade ediyor. Hekimlerin %64’ü iş yoğunluğu nedeniyle hastalarıyla yeterli ve uygun şekilde ilgilenemediğini düşünüyor. Katılımcıların %66’sı yurt dışında hekimlik yapmayı planlıyor.

Şiddet en önemli sorun olmaya devam ediyor. Hekimlerin %87’si hasta veya yakını tarafından sözel veya fiziksel şiddet gördüğünü bildiriyor. Şiddet görenlerin yalnızca %36’sı şiddet hattına bildirimde bulunuyor. Hekimlerin %91’i sağlıkta şiddet açısından güvenli bir çalışma ortamı sağlanmadığını düşünüyor.

Hemşirelerin durumu farklı mı? Bakınız son Hemşireler Haftası açıklamasında Türk Hemşireler Derneği ne diyor:

  • Hemşireler, olumsuz çalışma koşulları, aşırı iş yükü, ekonomik zorluklar, baskı, mobbing, şiddet gibi pek çok olumsuzlukla mücadele etmeye devam etmekte, tükenmekte, emekli olmakta, göç etmektedir.”

2024’e girdiğimiz bu günlerde sağlıklı olabilmekten çok uzağız.

  • Çözüm ise sağlığı hak olarak gören, bilimin ve aklın gereği, kamucu bir sağlık sisteminden geçiyor.

2023 Yılı Aydınlanma Konferansları, Radyo-TV Konuşmalarımız

2023 Yılı Aydınlanma Konferansları,
Radyo-TV Konuşmalarımız

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  

  1. Meltem TV, G. Feyman. Türkiye’nin Politik Gündemi, İlaç Yolsuzluğu, Kovit-19’da son durum. 12.01.2023
  2. Yıldız En TV, G. Feyman. Türkiye’nin Kritik Bunalımı, Yaralı Cumhuriyetimiz ve
    Kovit’te son durum
    , 13.01.2023
  3. Mersin Sosyal Demokrat Gönüllüleri, (Nizamettin Taşkent ve ark.). Tweet odası söyleşisi. Ülkemizin Sağlık, Adalet-Hukuk sorunları, Genel Seçimler ve CB seçimi,
    T. Erdoğan’ın adaylık durumu
    . 13.01.23
  4. Düzgün TV (Avusturya), Serdar Altun. 2023 Seçimleri : Cumhuriyet’in 100. Yıl Sınavı. 17.01.23
  5. Oldu O zaman, youtube kanalı, Ayşe Uçar, Seçime Giderken Ülkemizin Yakıcı Sorunları : Birlikte Başaracağız. 17.01.2023
  6. MELTEM TV, Gülgün Feyman, 14 Mayıs’a alınacak seçimler,
    RT Edoğan’ın 3. Kez adaylığı, Türban’ın Anayasaya sokulması
    … 18.01.23 (30 dk.)
  7. POYRAZ Gurup, zoom, Eğitimde Yaratcılık ve Atatürk’ün Eğitim Dizgesi,
    18.01.2023 (2,5 saat)
  8. Cadde TV; Aşı – İlaç kıtlığı – yokluğu, Kovit-Grip-RSV enfeksiyonları,
    Evde serum uygulaması
    .. 20.01.2023
  9. HKP, Adana TÜYAP Kitap Fuarı, panel, Yılında Yaralı Cumhuriyetimiz, 22.01.2023
  10. Yıldız En TV, G. Feyman. Uğur Mumcu, Aydın Cinayetleri ve AKP’nin Anayasa Tuzağı, 24.01.2023
  11. ADD Isparta Şubesi, Türkiye’nin Bitmeyen Siyasal Cinayetleri :
    Niçin? Kimler sorumlu?
    Ne yapmalı? 27.01.2023
  12. Gaziantep ADD, Adalet ve Demokrasi Haftası : Demokrasi, Adalet ve Türkiye’nin Geleceği. 28.01.2023
  13. Gaziantep EĞİTİM-İŞ ve Genel Sağlık-İş. Yüzyılda Ülkemize ve Dünyamıza
    Küresel Sağlık Tehditleri
    . (Çepnililer Derneği) 28.01.2023.
  14. Düzgün TV, Viyana, Kazım Balaban, Yılda Seçimler ve Geleceğimiz, 03.02.2023
  15. Sputnik Radyo, Türkiye, Maraş Depremi ve alınacak sağlık önlemleri, 07.02.2023
  16. Yıldız En TV, Gülgün Feyman, Maraş Depremi, 07.02.2023
  17. Meltem TV, Gülgün Feyman, Maraş Depremi, 07.02.2023
  18. YOL TV, Recai Aksu. Maraş Depremi, Seçimler Ertelenebilir mi, Afet Yönetimi, 08.02.2023
  19. Sputnik Radyo: Türkiye, Maraş Depreminde gelinen yer, salgın önlemleri, 09.02.2023
  20. Yeni İzmir Gazetesi’ne demeç, 10.02.2023
  21. Yeryüzü TV, Çağlar Tekin, Depremden Kurtulanların Yeni Büyük Sınavı,
    youtube, 10.02.2023
  22. TELE1, Namık Koçak, Forum Hafta Sonu, Maraş Depremi gündemi, 11.02.2023
  23. HALK TV, Burak Tatari, Deprem ve Bulaşıcı Hastalıklar, 12.02.2023
  24. Gazete Duvar, Maraş Depremi… salgın, halk sağlığı konulu söyleşi, 13.02.2023
  25. GAIN Haber, Gülnur Üykü (Mirgün Cabas), Deprem Bölgesinde Salgın Riski, 13.02.2023
  26. Bursa-Gemlik Güncel Haber-16. Özge Demir, “Depremde Sağlık Hizmetleri” 15.02.2023
  27. HABERAL MEDYA. Deprem Bölgesinde Sağlık Hizmetleri. Aydın Keleşoğlu, 15.02.2023
  28. Bursa-Gemlik Güncel Haber-16. Özge Demir,
    Deprem: Hukuk ve Kamu Yönetimi Boyutlarıyla” 16.02.2023
  29. Düzgün TV, Depremlerde Sağlık Hizmetleri, Serdar Altun, 16.02.2023
  30. Sultan Gümüş Kaya, İzmir İlkses Gazetesi ile söyleşi, 21.02.2023
  31. Başkent Üniversitesi-BÜTAM, Prof. Seçil Karal Akgün,
    Cumhuriyet’in Sağlık Politikası ve Günümüz. 22.02.23
  32. FLASH HABER TV, BBegümhan Aydoğan. Deprem : Afet Yönetilebiliyor mu? 24.02.2023
  33. ARTI TV, Şükran Ekinci. Deprem: Sağlık, Hukuk, Kamu Yönetimi Boyutları. 24.02.2023
  34. Yıldız En TV, Gülgün Feyman Budak, Ülkemizin Sıcak Gündemi, 06.03.2023
  35. Düzgün TV, Bahar Altun, 14 Mart Tıp ve Sağlık Haftasında Sağlık Sorunlarımız.
    14 Mart 2023, Viyana.
  36. Seydişehir ADD Şubesi, Afetler ve Geleceğimiz, zoom oturumu, 15.03.2023
  37. Kocaeli Tabip Odası, Türkiye Cumhuriyeti Kurucularının Görkemli Sağlık Devrimi ve Günümüz, 18 Mart 2023.
  38. Hildesheim ADD, Fatma Anders, Seçime Giderken Yurttaş Olarak Sorumluluklarımız. 29.03.2023, Almanya
  39. Yıldız En TV, Gülgün Feyman, Sinan Oğan ve Muharrem İnce CB adaylığından neden çekilmeli? Hacettepe Tıp 77 mezunu bir küme hekimin, Cumhuriyet’teki ilanı üzerine. 06.07.2023
  40. Atılım Üniv. Tıp Öğrencileri Birliği, Dünya Sağlık Günü 75. Yıl, TEAMS ile, 07.04.2023
  41. Cadde TV, Rahmi Aygün, Türkiye’nin Sıcak Politik Gündemi, 11.04.2023
  42. Derleniş Yayınları / HKP, Bursa TÜYAP Kitap Fuarı, Av. Tacettin Çolak ve Av. Halil Ağırgöl ile, ‘100’üncü Yılında Cumhuriyet – Sorunlar ve Çözümler’, 06.05.2023
  43. Cadde TV, Engin Deliktaş, Seçim Masası, 3 ek konuşmacı ile, 09.05.2023
  44. Yıldız En TV, Gülgün Feyman ile, 28 Mayıs 2023 seçiminin kodları : Nasıl Okumalı? 29.05.23
  45. Cadde TV, Engin Deliktaş, Seçim Sonrası Türkiye Gündemi, +1 konuşmacı ile, 02.06.2023
  46. Cadde TV, Rahmi Aygün, Sağlık Sistemimiz, Deprem Bölgesinde sağlık sorunları,
    Çin’de Kovit yeniden mi?
    10.06.2023
  47. Düzgün TV, Serdar Altun, Türkiye’nin Yakıcı Politik Gündemi: Ne Yapmalı? 14.06.2023
  48. ARTI TV, Şükran Ekinci. Artan Kızamık Olguları Sorunu, Salgına Dönüşebilir mi,
    Ne Yapmalı?
    6.23
  49. EGE POSTASI’na demeç : Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık uyardı:
    Kızamık Kovit’den daha bulaşıcı! 19.06.2023 EGE POSTASI’na demecimiz : ARTAN KIZAMIK OLGULARI SORUNU Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık uyardı: Kızamık Kovit’den daha bulaşıcı! (egepostasi.com)
  50. TELE1, Gazeteciler Masası, Namık Koçak, 30.06.2023, https://youtu.be/m9ZKkNVxJ5M
  51. ARTI TV, Artan Kızamık Olguları Sorunu. 01.07.2023, https://youtu.be/lEGB3kQghVI
  52. Düzgün TV / Avusturya, Merdan Yanardağ’a Özgürlük, özel yayın. 02.07.2023 https://t.co/P8lSvyoFY4
  53. Karantina TV, Recai Aksu. Türkiye Gündemi : AKP-RTE Neden Ateşle Oynuyor? 05.07.23, https://www.youtube.com/watch?v=zhXxY02qd0A
  54. 23 Derece Youtube kanalı, Burcu Uğur, Açık Alan. Türkiye Nereye Evriliyor? 10.07.23
  55. Meltem TV, Gülgün Feyman, Türkiye’nin Sıcak Gündemi : AKP Neden Yapıcı Ol(a)mıyor?, 14.07.2023, https://youtu.be/WgdG_HoWA6A
  56. Dikili – Salihleraltı Halk Eğitimcileri, İkili Konf. Sinan Meydan ile, Lozan Barış Andlaşması
    Yüz Yaşında!
    22.07.23, https://fb.watch/lXP3zNBunc/, https://www.youtube.com/live/VIvNR_tMYh8?feature=share
  57. Poyraz Gurup zoom oturumu. Lozan Barış Andlaşması 100 Yaşında :
    YAŞATMAK ULUSAL GÖREV ve SORUMLULUK
    . 25.07.2023, https://youtu.be/I_-7y_Da55o
  58. Cumhuriyet web TV söyleşisi, Aşırı sıcaklarla nasıl başetmeli: Akbelen vahşeti ve çare HOMO ENVİRONMENTUM! 26.07.2023, Aşırı sıcaklarla nasıl başetmeli: Akbelen vahşeti ve çare HOMO ENVİRONMENTUM! | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM, https://www.youtube.com/watch?v=H2fVQ2TWE0c
  59. Flash Haber TV, Betül Begümhan Aydoğan, Türkiye’de Çok Yönlü Bunalım :
    Ne Yapmalı?
    07.08.2023
  60. Cadde TV, Rahmi Aygün, Yüzyılın Kuşatması : Nasıl Yaracağız? 09.08.2023
  61. ANKA Ajansı. Yeniden Kızamık Salgını mı? https://ankahaber.net/haber/detay/prof_dr_saltik_haziranda_164_kizamikli_cocuk_ hastaneye_yatirildi_yoksulluk_gibi_nedenlerle_komplikasyon_gelisebiliyor_150973
  62. Cumhuriyet TV’ye demecimiz : Koronavirüsün yeni varyantı ERIS, 22.08.2023.
    Cumhuriyet TV’ye demecimiz : Koronavirüsün yeni varyantı ERI S
    https://www.cumhuriyet.com.tr/saglik/halk-sagligi-uzmani-cumhuriyet-tvde-coronavirusun-yeni-varyantina-karsi-uyardi-2111423
  63. COSMO Türkçe (Köln / Almanya). 22.08.2023, Korona yeniden sahnede:
    “Eris” varyantı ne kadar tehlikeli?
    COSMO TÜRKÇE – Podcast – COSMO türkçe – Programm –
    Radio – WDR
    ve Korona yeniden sahnede (t24.com.tr), Korona yeniden sahnede: “Eris” varyantı ne kadar tehlikeli?
  64. Düzgün TV, Bahar Altun : 30 Ağustos Özel Yayını. Viyana, 30.08.2023
  65. Cumhuriyet TV, Beste Çelik, GDO’lu Ürünler ve İnsan Sağlığı. 03.09.2023
  66. SONSÖZ (Ankara) gazetesine demeç: ERIS varyantı tehlike arz ediyor mu? 18.09.2023,
    Prof. Dr. Ahmet Saltık açıkladı: Eris varyantı tehlike arz ediyor mu? – Sonsöz Gazetesi (sonsoz.com.tr)
    ERIS-varyanti-tehlike-arz-ediyor-mu-Prof.-Dr.-Ahmet-Saltik.-Dr.-Ahmet-Saltik.pdf (add.org.tr) 19.09.2023
  67. Gerçek Gündem, Sema Kızılarslan.Kovit-19 ERIS varyantı hakkında sorular-yanıtlar, 20.09.23, Türkiye’de de görüldü: Eris varyantı tehlikeli mi? (gercekgundem.com)
  68. SONSÖZ TV, Ebru Güngör ile söyleşi: Eris Varyantı Nedir? Yeni Pandemi mi Geliyor? 26.09.2923 http://ahmetsaltik.net/2023/09/26/sonsoz-tv-ile-soylesimiz-eris-varyanti-nedir-yeni-pandemi-mi-geliyor/
  69. FLASH HABER TV, B .Begümhan Aydoğan, AKP’nin Anayasa Oyunu : Ne Yapmalı? 03.10.2023, FLASH HABER TV Programımız | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
  70. CADDE TV, Rahmi Aygün. Yeni Bir Kovit Dalgası mı, Sağlıkta Çöken Neo-Liberal Politikalar. (Türkiye Nereye Savruluyor) 04.10.2023
  71. Polatlı ADD Şubesi. Cumhuriyetimizin 100. Yılı. 21 Ekim 2023.
  72. BİR TV, +1 Gündem, İzmir, Cumhuriyetimizin 100. Yılında Fırsatlar ve Tehditler,
    Ertuğrul Turan, 25 Ekim 2023.
  73. Poyraz Grup, zoom. Cumhuriyetimizin 100. Yılında Fırsatlar ve Tehditler, 25.10.2023
  74. Cadde TV, Rahmi Aygün, Türkiye Cumhuriyeti 100. Yaşında : Kutlamalı ve Korumalı, 27.10.2023
  75. Yüksek Ticaretliler Derneği, “Vazgeçmeyen, Vazgeçilmeyen Bir Cumhuriyetin Portresi : Mustafa Kemal ATATÜRK”, 28.10.2023, Ankara
  76. Düzgün TV (Avusturya), Cumhuriyetin 100. Yılı Özel yayın, Serdar Altun, 28.10.2023
  77. Erdek ADD Şb., Türkiye Cumhuriyeti 100 Yaşında : Dünya Uygarlığı İçin Büyük Kazanımdır. 29.10.2023
  78. Meltem TV, Gülgün Feyman, İktidar Giderek Daha Baskıcı Oluyor : Niçin ve Ne Yapmalı?, 03.11.2023
  79. Atılım Üniv. 100. Yıl Kutlamaları, Kemal Türkiye’sinin Destansı Sağlık Devrimi,
    Simpozyum, 06.11.2023
  80. Adıyaman, Radyo TEK, “10 Kasım 2023, Mustafa Kemal ATATÜRK’ü anma ve anlama”, 10.11.2023
  81. Adıyaman MERCAN TV, 85 Yıl Sonra Mustafa Kemal ATATÜRK’ü Anlayarak Anmak, 10.11.23
  82. Besni ADD, Cumhuriyetin 100., ATATÜRKün 85. Veda Yılı, 10 Kasım 2023,
  83. Cem Vakfı (Ali İ. Argunşah), Yenibosna Cemevi, Cumhuriyetin 100. Yılında “Cumhuriyet
    ve Atatürk”
    11.11.2023, Cem Vakfi | Haber Detay Yeni Bosna Cemevi konferansı : Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı 
  84. CADDE TV, Rahmi Aygün ile Ana Cadde, (Prof. Abdülkadir Çevik ile). 04.12.2023 https://www.youtube.com/live/ggl4OrWUv_M?si=-XR1-A2ALfVb2UoH
  85. Cumhuriyet TV, İrem Karataş, Kış Koşulları, Barınma-Beslenme-Giyim ve AKP’nin
    Ağır Vebali
    . https://youtu.be/KmonHW24BWg?si=zRJmW6brHMi0O393, 05.12.2023
    Cumhuriyet TV konuşmamız : Kış Koşulları, Barınma-Beslenme-Giyim ve AKP’nin Ağır Vebali | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
  86. Düzgün TV, Viyana. Yılında 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü : Ne Yapmalı? 10.12.2023
  87. Hildesheim ADD, Fatma Anders. İHEB’in 75. Yılında İnsan Hakları Sınavımız. Streamyard TV, 15.12.2023, https://x.com/profsaltik/status/1736104739190759782?s=20
  88. SONSÖZ TV, Ebru Güngör. Barınme ve Beslenme Krizi Nereye Gidiyor? 17.12.2023
    https://x.com/profsaltik/status/1736387258108776771?s=20
  89. Meltem TV, Gülgün Feyman. AKP Çemberi Daraltıyor : Niçin ve Ne Yapmalı?? 20.12.2023
  90. Flash Haber TV. Şevin Ekinci. Güncel Sağlık Sorunlarımız, Yeni Kovit Varyantı? 21.12.2023
  91. Düzgün TV (Viyana), Serdar Altun. AKP Neden Gözükara Gidiyor? Nasıl Karşı Koymalı? 20.12.2023

2023 için 365/91 = 4 olmak üzere ortalama olarak 4 günde 1 konuşma yaptık
1996 -2023 arasında 27 yılda toplam 2132 Aydınlanma konuşmamız oldu. Yıllık ortalama 79.
Bu konuşmalara mesleksel (tıbbi) olanlar katılmadı.

İnanıyoruz ki Gazi Paşa‘nın buyurduğu gibi :

  • “ Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar;
    önce onurlarını, sonra özgürlüklerini ve daha sonra da bağımsızlıklarını ve geleceklerini yitirirler..”
  • “ Bütün Dünya bilsin ki, benim için bir taraflılık vardır : Cumhuriyet taraftarlığı, düşünsel ve toplumsal devrim taraftarlığı. Bu noktada, yeni Türkiye topluluğunda bir bireyi, dışarıda düşünmek istemiyorum. ”
  • “ İki Mustafa Kemal vardır : Biri ben, etten ve kemikten, geçici Mustafa Kemal..İkinci Mustafa Kemal, O’nu ‘ben’ kelimesiyle ifade edemem. O ben değil, bizdir.
    O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben onların rüyasını temsil ediyorum.
    Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir.
    O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz.
    Geçici olmayan, yaşaması ve başarması gereken Mustafa Kemal, O’dur. ”
    O halde; yeni bir Atatürk gelmesi beklenmeyecek, Türk Ulusunun Yüce İdeali olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni sonsuza dek “özgür ve tam bağımsız” yaşatmak, çağcıl uygarlık düzeyinin ötesine taşımak için elden gelen, sonuna dek yapılacaktır.

    “..büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluk…”

    Yüce Atatürk’ün görmek istediği ve kutsal emanetini devrettiği aydınlarımız..

    1996’dan beri arşivlenen ekteki çalışmalar, bu bilinç ve sorumluluğun ürünü olarak, “Anadolu Aydınlanması”na adanmaktadır..

    Yüce Atatürk’e ve Türkiye insanına saygı ve şükranlaVatanı ve milleti için çalışanlar 1. sınıf insanlardır..

Sevgi ve saygı ile. 01 Ocak 2024, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

HEALTH ECONOMICS

Dear Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School

All medical students,
Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and The Media,

On 28th December 2023, we’ll conduct a 2 hours lecture starting at 09:30 am, face to face for Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School with the subject of

HEALTH ECONOMICS

Here are the 72 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF 5,7 MB, also uploaded to Atılım moodle system)

Health_Economics

With respect and love. 28th December 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Univ. Medical School, Dept. of Public Health
BSc in Political Sciences & Public Administration
LLM in Health Law
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     X @profsaltik

FLASH Haber TV programımız : Yeni Kovit-19 Varyantı JN.1

Dostlar,

Dün, 21 Aralık 2023 Perşembe günü, FLASH Haber TV‘nin konuğu olduk.
Sayın Sevin Ekinci, kapsamlı haber kuşağında bizi ağırladı.

Bilindiği gibi DSÖ’nün (Dünya Sağlık Örgütü) uyarıları var Kovit-19’un yeni bir varyantı JN.1 hakkında.. Üst ve alt solunum yolu bulaşları (enfeksiyonları) çok atmış durumda.  Bu yeni varyant Çin, Hindistan, Maleyziya, Filipinler, Endonezya, Singapur ve ABD’de hızla yayıldı ve baskın duruma geldi. İlgili ülkeler önlemlerini alıyor, artırıyor. Yurtdışı gezi kısıtları gibi..

Güncellenmiş aşılarla özellikle risk altındaki kesimlere anımsatma dozları önemseniyor.

Bilinen klasik koruyucu önlemleri sürdürmek gerekiyor.

Sağlık Bakanlığının kamuoyunu sürekli bildirmesi ve işbirliği, güven kurması çok önemli.

Haber kuşağı içinde 1:31’den başlayarak yaklaşık son 23 dakika biz Sn. Ekinci’nin sorularını yanıtladık ve ülkemiz genelinde yapılması gerekenleri sıraladık. Sorunları devekuşu mantığıyla çözme olanağı yok.. Halının altına süpürme olmaz. Sağlık Bakanlığı salgında 220 bin fazladan ölümü sakladı. Sorunu hep küçümsedi ve önemsizleştirdi. Bedeli masum insanların ölümü oldu. Bu kabul edilemez. Halkın bilgilenme hakkı var.

Daha fazlası işçin lütfen tıklayıp izleyiniz. Ekrandaki kırmızı çizgi ileri – geri kaydırılarak izlenmek istenen bölüm seçilebilir. Yukarıda da yazdığımız gibi 2 saate yakın programın son yarım saati içinde bizim aktardıklarımız. İzlenmesi, paylaşılması ve gereklerinin yapılması dileğiyle.

FLASH Haber TV ve programcı Sn. Sevin Ekinci’ye teşekkür ederiz.

https://www.youtube.com/live/jDJ3o1i79PA?si=93-H13JnxAuziSZ3

Sevgi ve saygı ile. 22 Aralık 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik