AKP’nin kısır döngüsü

Örsan K. Öymen
Örsan K. Öymen
15 Şubat 2025, Cumhuriyet
AKP iktidarının hukuka aykırı gözaltı ve tutuklama uygulamaları bu hafta
da sürdü.

Son aylarda ve haftalarda gözaltına alınan ve tutuklanan onlarca siyasetçiden, belediye başkanından, gazeteciden, yazardan, medya üyesinden, sanatçıdan, vatandaştan sonra,
Birgün gazetesinden Uğur Koç, Berkant Gültekin, Yaşar Gökdemir de gözaltına alındılar; daha sonra adli denetim koşuluyla serbest bırakıldılar.

Arkasından yine İstanbul’daki birçok CHP ilçe belediyesi hedef alındı, terörle bağlantılı oldukları iddiasıyla, belediye başkan yardımcıları ve belediye meclis üyeleri gözaltına alındı ve tutuklandı.

Söz konusu kişilerin terörle bağlantılı oldukları iddiası doğruysa, bu kişiler hakkında neden
daha önce bir soruşturma başlatılmadı? Bu belediye meclisi üyelerinin seçime girmesine
Yüksek Seçim Kurulu nasıl onay verdi, İçişleri Bakanlığı bu kişilere nasıl sabıkasının olmadığına dair belge verdi? Bu kişiler hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığı halde,
terörle ilişkili olduklarına nasıl karar verildi?
***
CHP’li belediyeler neden bir anda hedef haline geldiler?

AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan’ın “Belediyeleri silkeleyin” talimatını bazı “savcılar”, “hâkimler” ve “Emniyet güçleri” hemen uygulamaya mı başladılar?!

Eğer ortada gerçek bir suç veya ciddi suç kuşkusu varsa, bu uygulamalar neden daha önce gerçekleştirilmedi?!

  • Yargı”, Erdoğan’ın talimatına göre mi hareket etmektedir ve
  • “yargı” organları, anayasanın yargı bağımsızlığıyla ilgili 138. maddesini ihlal mi etmektedir?!

Ayrıca AKP, seçilmiş belediye başkanlarına ve belediye meclis üyelerine, gazetecilere, yazarlara, medya üyelerine, sanatçılara baskı uygulayarak oylarını mı artıracak?!

AKP, CHP’nin olası cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Ekrem İmamoğlu’na baskı uygulayarak mı oylarını artıracak?!

Milletin iradesine saygı duymayanlar, milletten nasıl oy isteyecekler?!

Yoksa AKP milletin iradesine başvurmaktan vazgeçtiği ve rakiplerini kendisi belirleyerek göstermelik bir seçim düzenlemeyi planladığı için mi bu uygulamalara girişmeye başladı?!

  • AKP’nin içinde ahlaka, erdeme, hukuka ve demokrasiye aykırı bu gidişata dur diyecek
    bir kişinin bile çıkmaması utanç vericidir!

***
Erdoğan ve AKP, birçok açıdan köşeye sıkıştığı için baskılarını artırdı.

Ekonomik kriz, halkın ve muhalefetin erken seçim baskısı, AKP’nin oy kaybı, anayasaya göre Erdoğan’ın bir daha cumhurbaşkanı adayı olamaması, Erdoğan’ın anayasa değişikliği veya seçimlerin yenilenmesi yoluyla bir daha cumhurbaşkanı adayı olması için gerekli olan
360 milletvekilinin desteğini hâlâ alamamış olması, Erdoğan’ın ve AKP’nin teokratik bir monarşi kurma çalışmalarının yarım kalma olasılığı gibi nedenler, Erdoğan’ı ve AKP’yi giderek
daha saldırgan duruma getiriyor.

Oysa bu saldırganlık, AKP’nin ve Erdoğan’ın daha da çok oy yitirmesine neden oluyor.

Bu nedenle AKP’nin tek umudu;
– Bir yandan CHP’nin kendi içinde bölünmesidir,
– Bir yandan da CHP’nin İYİ Parti, Zafer Partisi, Türkiye İşçi Partisi gibi hem Türkiye’nin üniter
ve laik yapısıyla barışık olan hem de milyonlarca seçmeni olan muhalefet partileriyle birlikte hareket etmesini önlemektir.

Erdoğan’ın durduk yere CHP’nin 38. kurultayının “şaibeli” olduğunu iddia etmesinin ve
bu konuda soruşturma açılmasının nedenlerinden birisi budur!

CHP’nin içindeki farklı güç odaklarının bu tuzağa düşmemesi gerekir.

İYİ Parti, Zafer Partisi, Türkiye İşçi Partisi yönetimleri de, CHP’nin cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi süreciyle ilgili olarak CHP yönetimindeki kimi hatalara karşın,
bu tuzaklara düşmemelidir.

Muhalefette bu tuzağa anlık dürtülerle geçici olarak düşenler olsa da,
AKP’nin muhalefetin tüm kesimlerine uyguladığı ortak ve süregen (kronik) baskı,
muhalefeti bölmeyecektir, aksine daha da birleştirecektir!
——————————————————————————–
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Baskıların nedeni10 Şubat 2025
Enkazda unutulanlar8 Şubat 2025

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir