YENİ ANAYASA NASIL YAPILIR??

YENİ ANAYASA NASIL YAPILIR??

Sabih KANADOĞLU
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı

Dostlar,

AKP’nin ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ HUKUK DIŞIDIR ve
MEŞRU DEĞİLDİR!

Usta hukukçu Sayın Sabih Kanadoğlu‘nun açıklaması yukarıda.
Dikkatle okunmasında büyük yarar var. Sayın Kanadoğlu çok özlü biçimde açıklamış..
Anayasanın nasıl değiştirilebileceği 175. maddede yazılı. Şöyle başlıyor :

  • Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.
    Anayasanın değiştirilmesi….

Dikkat buyurulursa, altı çizilen ifadeler Anayasanın değiştirilmesi” biçiminde.
Açıkçası YENİ ANAYASA yapmaktan söz edilmiyor. Doğası gereği edilemez çünkü
Anayasalar yaşasınlar diye yapılır, aklına esen kökten yürürlükten kaldırsın diye değil..
Anayasaları kökten yürürlükten kaldırma ancak olağanüstü dönem ve koşullarda olabilir.
Devrim gibi, savaş gibi… Büyük çalkantılar sonunda başarı ile iktidarı ele geçiren, anayasasını da yapar. Bu güç “asli kurucu iktidar” gücüdür. Sonrakiler “tali iktidar” olup bu yetkileri yoktur.

175. madde “Anayasayı yenilemek“ten de söz edilmiyor. İzin verilen, “anayasada değişiklik” tir.
İlk 3 maddenin değiştirilemeyeceğini ve değiştirilmesinin teklif bile edilemeyeceğini ise
4. madde çok net olarak emretmektedir. İlk 3 maddeye ilişkin yetki Anayasanın değiştirilmesi
kapsamında değildir. O yetki “kurucu iktidar”a aittir ve AKP iktidarı bu niteliğe sahip değildir. Türev iktidardır ve yetkisi anayasa hukuk öğretisi – siyaset bilimi yazınında sınırlıdır.

Dolayısıyla, Sn. Kanadoğlu’nun uyarısına ve değerlendirmesine uyulmasında büyük yarar vardır hem ülkemiz hem de AKP ve Erdoğan açısından. Erdoğan yetinmesini bilmelidir. Halihazırda fiilen anayasayı çiğnemektedir ve yarıbaşkan – başkan gibi davranmaktadır. Bu dayatma açıkça anayasayı ihlal suçudur ve Türk Ceza Yasası’nın 309. maddesinde yazılı ağır yaptırıma bağlıdır.

21. yüzyılın şafağında 1 tek insana bu denli çok yetki verilmesi için akla ve zamana koşullara uygun hiçbir neden ve gerekçe yoktur. Uzlaşma ve tartışma geleneği ile, halkın egemenliğini kimseciklere bırakmadan, TBMM merkezli parlamenter rejim ülkemizde devam etmelidir.

Tek adam yerine ortak akıl!. Daha fazla uzatmaya gerek var mı?
Tayyip beyin Türkiye’den fazla nesi ve neresi var?
O tek başına hepimizden daha mı akıllı? Böylesine patolojik bir sav ileri sürülebilir mi??
Kaç kez kandırıldığını kamuoyu önünde, TV’lerde itiraf edip af dilemedi mi?
Ülkemizin ve 80 milyon insanımızın yazgısını yarı tanrı bile olsa tek 1 kişiye bırakmayı asla istemiyoruz ve bu dönemler artık tarihin derinliklerinde kalmıştır. Halk egemenliğini doğrudan eline almıştır ve temsili demokrasilerde anayasanın gösterdiği organlar eliyle kullanır.

Sağduyunun egemen olması, Türkiye’nin bu saçmalıkla daha çok meşgul edilmemesini istiyoruz. Bu antidemokratik – despotik dayatmalara artık isyan ediyor ve

  • Yeteeeerrr, yeteeeeer, yeteeeeerrrrr… diye haykırıyoruz.
    Bütün Dünya ve Türkiye duysun..

Sevgi ve saygı ile.
15 Aralık 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak.
Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net

profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir