ATATÜRKÇÜLÜK AĞLAMA DUVARI DEĞİLDİR!

ATATÜRKÇÜLÜK
AĞLAMA DUVARI DEĞİLDİR!

portresi

Dr. Ceyhun BALCI

Bir 10 Kasım’da daha kimselerin zorlaması olmadan duygulanacağız! Adı yalnızca coğrafyamıza değil insanlık tarihine de altın harflerle yazılmış o güzel ve büyük insanı saygıyla, özlemle anacağız!

Pek çok yerde, pek çok kişi Atatürkçülük tanımı yapacak! Kemalizm mi Atataürkçülük mü tartışmalarına tanıklık edeceğiz. Hiç birisinin zararı yok. Konuşmak, tartışmak bir noktada buluşmaya çalışmak iyidir deyip geçelim!

Geçtiğimiz günlerden birinde saygın bir internet gazetesinde yazan bir emekli amiral ve Atatürkçülüğü de tartışılmaz bir dostun yazısına rastladım. Türkiye’nin içine sürüklendiği durumdan kurtulma olasılığı yoktur demeye getiren sözlerini her zamanki etkileyici biçemiyle bezeyerek yazıya dökmüştü. Denizci olduğuna göre matematiği de güçlüdür diyerek anlamaya çalıştım yazıya döktüklerini!

Hemen geçmişe götürdü belleğim beni!

“Geldikleri gibi giderler!” 13 Kasım, 1918, İstanbul, Mustafa Kemal. (Boğaza demirleyerek toplarını kente çevirmiş düşman donanması karşısında)

214377082_640

Bugünün Türkiye’sinde kolay olan umutsuzluk, yılgınlık anaforuna kapılmak. Öldük, bittik, yıkıldık deme kolaycılığına sapmak! İşin ilginç yanı bu kolaycılığın alıcısı sanılandan da fazla. Kapış kapış gidiyor dense yeridir.

Buna hakkımız yok!

Atatürk’ü seviyorsak, Kemalist olduğumuzu ileri sürüyorsak öncelikle o düşüncenin sahibini iyi tanımak, algılamak ve özümsemek göreviyle karşı karşıyayız!

Mondros Silah Bırakışması’ndan çok değil 15 gün sonra hemen herkesin yılgınlık içinde kıvrandığı günlerde “Geldikleri gibi giderler!” diyebilmekti Mustafa Kemal’i farklı kılan!

sevr-antlasma-haritasi-1600x876

Atatürkçülük bu harita karşısında bile “ağlaşmak” yerine “uğraşmak”tır!

Özetle Atatürkçülük ya da Kemalizm “ağlaşma” değil “uğraşma” alanıdır. Bunun temel ve öncelikli koşulu da Atatürkçülük adına umutsuzluk safında yer almamaktır.

Açık çağrımdır!

  • Eğer Atatürkçüysek, Kemalistsek Atatürk gibi düşünmek,
    Atatürk gibi davranmak göreviyle karşı karşıyayız demektir.

İçine yuvarlandığımız durumdan kurtuluş olasılığımız kalmamıştır diyorsak, yazmayı, çizmeyi bırakmamız daha doğru olacaktır. Hiç olmazsa bu yüce düşünce ve eylem anlayışına zarar vermemek için…

Mustafa Kemal ATATÜRK düşünceleri ve yaratılarıyla yaşıyor!

Bedensel yokluğunun 78. Yıldönümünde yüce anısı önünde saygıyla eğiliyorum!
Ona yaraşır bir duruş içinde olmayı yaşamımın vazgeçilmez önceliği olarak görüyorum.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir