KHK’ler – haksız ihraçlar ve ÖYP düzenlemesi YÖK önünde protesto edildi

ttb_logosu

KHK’ler – haksız ihraçlar ve ÖYP düzenlemesi YÖK önünde protesto edildi

1 Eylül günü yayımlanan 672 sayılı KHK ile işten çıkarılan, görevlerinden alınan, kadroları değiştirilerek güvencesizleştirilen üniversite öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri 22 Eylül 2016 günü Ankara’da Yükseköğretim Kurulu (YÖK) önünde eylem yaptı.

Türk Tabipleri Birliği, Eğitim Sen ve SES’in çağrısıyla gerçekleştirilen eyleme TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut ve ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, TTB önceki dönem Merkez Konsey üyeleri, çok sayıda hekim ve akademisyen destek verdiler. Kocaeli Üniversitesi’nde “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildirgeye imza veren öğretim üyeleri arasında olan ve 672 sayılı KHK ile işten çıkarılan öğretim üyelerinden Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Prof. Dr. Nilay Etiler, Prof. Dr. Ümit Biçer, Prof. Dr. Zelal Ekinci, Prof. Dr. M. Cengiz Erçin ve Doç. Dr. Özlem Özkan da eyleme katılan isimler arasında yer aldı.

Saat 13.00’te YÖK önünde biraraya gelen grup adına ortak açıklamayı akademisyen ve Eğitim Sen 5 No’lu Şube Yöneticisi Aysun Gezen okudu. Gezen, KHK’ler ile özlük haklarının ellerinden alınmasına neden olan 50/D’nin ve haksız ihraçların geri çekilmesini istedi. Gezen, şunları söyledi:

  • “AKP’nin kamu rejiminde yaratmak istediği dönüşüm karşısında emek mücadelemizi meslek örgütleri, emek ve demokrasi güçleri olarak omuz omuza, dayanışma içinde kararlılıkla sürdüreceğiz. Taleplerimiz açık ve nettir. Haksız ve hukuksuz açığa almalara, ihraçlara son verilmeli, arkadaşlarımız görevlerine iade e dilmelidir. KHK ile yapılan ÖYP düzenlemesi geri alınmalı, herkese iş güvencesi sağlanmalıdır.”

Basın açıklamasının okunmasının ardından, Eğitim Sen Genel Sekreteri Mesut Fırat, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, KESK MYK üyesi Ramazan Gürbüz, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, HDP milletvekilleri Hişyar Özsoy ve Mehmet Ali Aslan ile işten çıkarılan akademisyenler adına Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hakan Koçak birer konuşma yaptılar.

‘Darbe bahane’

TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, işten çıkarılan akademisyenlerin bir bölümünün darbe kalkışmasından önce “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildirgeye imza attıklarını ve barış istedikleri için soruşturulduklarını hatırlatarak, bu isimlerin 15 Temmuz’dan sonra ise darbe kalkışması bahane edilerek üniversitedeki görevlerinden uzaklaştırıldıklarını kaydetti. Adıyaman,

  • “Biz her şeyin farkındayız. Bunlar barış istemiyorlar, çatışmasızlık istemiyorlar, isteyenleri de cezalandırıyorlar. Bizler bu arkadaşlarımızla dayanışmak için buradayız. TTB olarak hepsini sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz.” diye konuştu.

‘Geri adım attıramayacaklar’

Doç. Dr. Hakan Koçak da, 672 sayılı KHK’nin dünya hukuksuzluk tarihine geçecek bir belge olduğunu belirterek,

  • “Bizler hala ne ile suçlandığımızı bilmiyoruz. Barış İçin Akademisyenler bildirgesine imza attığımız için bu çuvalın içinde doldurulduğumuzu düşünüyoruz. Eğer neden bu ise bize geri adım attıramayacaklarını söylemek isterim.” dedi.

672 sayılı KHK’nin kendilerini kamu hizmetinden uzaklaştıramayacağını belirten Koçak,

  • “Biz her zaman kamu hizmetindeyiz. Kamunun çıkarları gereği emeğin yanındayız, kamunun çıkarları gereği iş cinayetlerine tepki gösteriyoruz, kamunun çıkarları gereği parasız, bilimsel laik eğitimi, özerk ve demokratik üniversiteyi savunuyoruz ve savunmaya da devam edeceğiz.” diye konuştu.

‘Üniversiteler bir bütün olarak tasfiye edilmeye çalışılıyor’

Türkiye’de üniversitelerin bir bütün olarak tasfiye edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Koçak,

  • “Bizimle dayanışmak, aslında Türkiye’de üniversitenin tasfiye edilmesi sürecine karşı durmaktır. Yaşasın bilimsel, laik, demokratik üniversite mücadelesi, yaşasın barış.” diyerek sözlerini tamamladı.

Basın açıklaması, YÖK önünde çekilen halayların ardından sona erdi.
(http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/yok-6294.html, 22.9.2016)

=================================

Dostlar,

Bizim de üyesi olduğuumuz Türk Tabipleri Birliği (TTB) Ankata Tabip Odası (ATO) nın bu girişimini, AKP iktidarının hukuk tanımaz eylemi bağlamında destekliyoruz.

Diliyoruz ki TTB;

  • Etnik temelli çok hatalı politikalarını artık bıraksın ve ulusalcı çizgiye gelerek tüm Türk hekimlerinin örgütü olsun..
  • “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.” diyen Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün onurlandırıcı rotasına girsin..
  • Sivas Kongresindeki Tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Tıbbiyeli Hikmet‘in aziz anısına daha saygılı ve bağlı olsun..
  • 1915’te Çanakkale savunmasında tümü şehit olan İstanbul Tıbbiyesi’nin 1. sınıf öğrencilerinin ödenemez borcuna sahip çıksın.
  • 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaşan Bandırma vapurunda Mustafa Kemal Paşa’nın hemen yanıbaşında yer alan tıbbiyelilerin sevgin (aziz) anısına –daha da– hürmetli olsun…

672 sayılı OHAL KHK’si ile işlerine son verilen akademisyenlerin savunmalarının alınmaması kabul edilemez ve hukuk devleti işe asla bağdaşmaz.. Siyasal iktidar, OHAL bahanesi ile tüm karşıtlarını tasfiye etme patolojisinden sıyrılmak zorundadır.

Sevgi ve saygı ile.
25 Eylül 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Tabip Odası Üyesi
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir