Tarikatlar yarışında son durum

Tarikatlar yarışında son durum

portresi_gunun_yazisi


Mehmet Yılmaz

Hürriyet, 24.08.2016

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

İÇİŞLERİ Bakanı Efkan Ala göreve geldiğinde 81 ilden 74’ünün Emniyet Müdürü Fetullahçıymış. Aynı tarihte, Emniyet İstihbaratı’nın 7 bin polislik mevcudunun 6 bin 500’ü de Fetullahçıymış. Ala’nın bakan olduğu gün Emniyet’teki daire başkanlarının da %90’ı Fetullah’ın askerleriymiş.

Bakan, “Yargı da onlardandı” diyor.

Efkan Ala, göreve “milattan sonra” (yani 17-25 Aralık 2013) geldiği için bütün bunlardan kendisini sorumlu tutmuyor doğal olarak. Ondan öncesi için de zaten Allah’tan ve milletten af dilendi, kimsenin peşine düşmesine gerek yok. Ama yine de benim kafamı kurcalayan bir şeyler var.

Bütün bu olayların yaşandığı dönemin Emniyet Genel Müdürü, şimdi Ankara Valisi. Emniyet İstihbaratı, bilmiyorum biliyor musunuz, doğrudan Emniyet Genel Müdürü’ne bağlıdır.
Acaba Vali Bey de, altındaki adamların neler çevirdiğinin o zaman farkında mıydı, değil miydi?Kendisine bağlı bütün emniyet müdürleri Fetullahçı, emrindeki istihbaratın neredeyse tamamı Fetullahçı ama nasıl oluyorsa bir tek o temiz kalabilmiş! Nasıl oluyor da oluyor?

Derdim Vali değil tabii, ama şimdi kendisinin İçişleri Bakanlığı’ndaki yeni tayin ve terfilerde de çok etkili olduğunu duydum. Ve görüyorum ki, “Alnı secdeye değiyor” diye pışpışlanıp büyütülen darbeci tarikat Fetullahçıların yerine kimin geleceğinin kıstası yine aynı:

  • “Alnı secdeye değiyor mu, hangi hoca efendinin müridi?”

İçişleri Bakanlığı’ndaki tarikatların bakanlığa hâkim olma yarışında Nakşibendi Erzincanlılar ile Menzilciler çarpışıyor. Nurcuların “okuyucular” grubu ile “yazıcılar” grubu biraz geride kalmış durumda. Bu da normal sanırım: En büyük Nurcu grup tasfiye edilirken diğer iki Nurcu grubun geride kalması. Kırkıncı Hocacılar ve Közcüler de iktidar yarışında ama Allah rahmetini esirgemesin Kırkıncı Hoca’nın vefatı, müritlerinin arkasındaki nefes kuvvetinin azalmasına neden oldu sanırım. Hatta Menzilcilerin bir “tık” önde olduğunu bile söyleyebilirim, çünkü onlar Sağlık Bakanlığı’nı da Fetullahçılardan sonra ele geçirmeyi başarmışlar. Ankara’daki bakanlıklarda şu anda en çok tartışılan konu da bu zaten:

  • Bizim bakanlıkta hangi tarikat kazanacak?
    Ona göre bıyık bırakalım, ona göre takunya alalım, ona göre takke takalım!

14 yıllık AKP iktidarının ülkemizi getirdiği yer tam olarak da burası işte! Bilimsel bilginin önemi yok, bir işi layığıyla yapma becerisine sahip olmanın anlamı yok. Devlet kurumları, iradelerini hoca efendilerine teslim etmiş insanlarla dolu. Birileri temizlenirken, diğerleri hortluyor. Bu işin gerçekten düzeleceğine inanıyorsanız, AKP’yi hiç tanımıyorsunuz derim! Bakmayın bugün öyle gerektirdiği için bir olmaktan, beraber olmaktan, liyakatten filan söz ediyorlar. Yarın bu işler durulduğunda Karamanın Koyunu Tarikatı Hocasının marifetlerini izlemeye başlarsınız. Sonra bir bakarsınız, bu kez bunların arası bozulmuş. Böyledir bu işler: İktidar, paylaşılması en zor olan şeydir ve önünde sonunda bir iktidar mücadelesi çıkar. O vakit ne yapacaklarını bugünden biliyoruz: 

  • “Allah’ım ve milletim beni affetsin”diyecekler.

Devletten yine yüz binlerce insan kovulacak, devlet desteğiyle zenginleştirdikleri insanların mallarına mülklerine el konulacak vs. Bunun sorumlusu kim mi olacak? Hâlâ öğrenemedinizse şaşarım: Üst akıl, ABD, İsrail, Avrupa Birliği, Manchester United, Af Örgütü, havaalanı lobisi, köprü karşıtı kaldırım mühendisleri birliği, Geziciler, Toronto Raptors!

Hepsini küçük kâğıtlara yazın, bir torbaya atın, üç kâğıt çekin, kimler çıkıyorsa, devletimizin bu hale getirilmesinin sorumlusu da işte tam olarak onlardır!

=======================================

Dostlar,

İşimiz kara mizaha kalmış görünüyor.. Biz 15 Temmuz’un ertesi gününden başlayarak “huylu huyundan vazgeçmez”, “40 yıllık Kâni olur mu Yâni?”….. atasözlerini anımsatarak değerlendirmeler yapıyoruz..

  • Dahası, yaşanan / yaratılan ağır gündemin neyin aracı / kaldıracı olduğunu sorguluyoruz..

En çarpıcı örnekleden biri, TBMM’nin OHAL kararnamelerini  en geç 30 gün içinde görüşmesi TBMM İçtüzüğü emri iken (md. 128) tatile çıkması… Akıllara seza değil mi??

Bir başkası, anamuhalefet CHP’nin, 15 Temmuz’un siyasal boyutları dahil TBMM’de görüşülmesi önergesinin AKP oylarıyla reddedilmesidir..

Bir başkası, son 1 ay içinde 2 köprüye verilen adlar.. Osman Gazi ve Yavuz Sultan Selim..

……..
Örnekler çok.. Tayyip bey konuşmalarında eski kibirli, herkese ve her şeye tepeden bakan megalo söylem ve beden diline hızla geri dönüyor.. Dinci içeriği – ritüeli olabildiğince artırarak.

Tıbbi bir gerçeğin altını çizelim :

  • Narsisistik kişilik yapısı de – ğiş (e) – mez! Tersi mucize olur..

    *****
    Dün sitemizde yazmıştık “TEK SORUMLU SENSİN” başlıklı yazıda..
    (http://ahmetsaltik.net/2016/08/26/rifat-serdaroglu-tek-sorumlu-sensin/)

    1 Başbakan (?) + 5 Başbakan yardımcısı + 21 Bakan = 27 kişi, kerameti kendinden menkul. 1 de CB “Sultan President Erdogan”… 28 kişi.. 1 ağızdaki diş sayısı kadar ama gerçekte “Tek adam“ın Meclissiz, mutlak monarşik, otoriter – totaliter, demir yumrukla yönetimi..
    Yoksa asıl hedef bu muydu ?????
    Yollarda beraber yürünen cihat ortaklarının tasfiyesinde mi sıra??
    2023’e giden yolların arifesinde kanlı kadifeden parke taşları mı döşeniyor?? 

    Yinelemiş olalım zoraki..

    Yoksa “.. çıkmadık canda ümit vardır.. ” diye safiyane umutlanalım ve “.. ölmüş eşeğe kurşun mu sıkalım..” ??

    80 milyonluk bir ülkenin yazgısı rastlantılara, olasılıklara bırakılabilir mi??

    BOP Eşbaşkanı Erdoğan çıkıp,

  • “.. bu çok büyük bir hataydı,  bu görevi = ülkemiz Türkiye’yi bölme görevini bırakıyorum.. beni kandırdılar.. dedi mi, diyebilir mi??

    O zaman gerisi laf-ı güzaf (boş söz) değil mi??

    Sevgi ve saygı ile.
    27 Ağustos 2016, Tekirdağ

    Dr. Ahmet SALTIK
    www.ahmetsaltik.net
    profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir