Can Dündar: Bu yeni çağda cesur olmak lazım

Can Dündar:
Bu yeni çağda cesur olmak lazım

Netzwerk Recherche’nin Leuchtturm Ödülü’nü almak için Hamburg’a gelen gazetemiz
Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, DW’ye açıklamalarda bulundu.

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

Netzwerk Recherche’nin Leuchtturm Ödülü’nü almak için Hamburg’a gelen Can Dündar, Deutsche Welle‘ye yaptığı açıklamada genel yayın yönetmenliğini bıraktığı iddalarına
yanıt verdi.

Aldığı ödüle dair Dündar “Çok gurur duydum açıkçası. Alman meslektaşlarımın bir ödülü. Araştırmacı-gazetecilik ödülü ve Avrupa’nın en prestijli ödüllerden birini aldım bugün ve bana söylendiğine göre hiç Alman olmayan birine verilmemiş, bir ilk aynı zamanda. Bunu iki şekilde yorumluyorum. Bir, Alman meslektaşlarımız bizim çabamızı destekliyor ve arkamızda duruyor. İkincisi, hükümetin bize karşı uyguladığı baskı politikalarına karşı bir tavır koyuyorlar. İkisini de çok önemsiyorum ve çok önemli bir dayanışma mesajı olarak görüyorum.” derken Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmenliğini bıraktığına dair söylentiler için “Biz bir yandan kendi haberlerimizi savunmaya devam ederken bir de yalan haber ile mücadele gibi ciddi bir misyon üstlendik. Ne yazık ki bu çok sık karşılaştığımız bir şey. Yani benim için ülkeden kaçtı altıncı kez falan haber oluyor. Ya da görevi bıraktı vesaire. Hayır ülkeden kaçmadım ülkedeyim. Görevi bırakmadım görevimin başında olacağım. Sadece her insan gibi bir tatile ihtiyacım vardı. Bir süre tatilde olacağım sonra tekrar
işbaşı yapacağım.” dedi.

Dündar’ın değerlendirmeleri şu şekilde:

Deutsche Welle: Hamburg’da Netzwerk Rescherche tarafından verilen Leuchtturm ödülünü aldınız. Ancak daha önce de birçok ödüle layık görüldünüz. Leuchtturm ödülünün sizin için diğerlerinden nasıl bir farkı var?

Can Dündar: Çok gurur duydum açıkçası. Alman meslektaşlarımın bir ödülü. Araştırmacı-gazetecilik ödülü ve Avrupa’nın en prestijli ödüllerden birini aldım bugün ve bana söylendiğine göre hiç Alman olmayan birine verilmemiş, bir ilk aynı zamanda. Bunu iki şekilde yorumluyorum. Bir, Alman meslektaşlarımız bizim çabamızı destekliyor ve arkamızda duruyor. İkincisi, hükümetin bize karşı uyguladığı baskı politikalarına karşı bir tavır koyuyorlar. İkisini de çok önemsiyorum ve çok önemli bir dayanışma mesajı olarak görüyorum.

DW: Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmenliğini bıraktığınıza dair söylentiler çıktı.
Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

Dündar: Biz bir yandan kendi haberlerimizi savunmaya devam ederken bir de yalan haber ile mücadele gibi ciddi bir misyon üstlendik. Ne yazık ki bu çok sık karşılaştığımız bir şey. Yani benim için ülkeden kaçtı altıncı kez falan haber oluyor. Ya da görevi bıraktı vesaire. Hayır ülkeden kaçmadım ülkedeyim. Görevi bırakmadım görevimin başında olacağım. Sadece her insan gibi bir tatile ihtiyacım vardı. Bir süre tatilde olacağım sonra tekrar işbaşı yapacağım.

DW: Türkiye’de çok fazla dezenformasyon var. Sizce nasıl bunun önüne geçilebilir?

Dündar: Doğru haberle. Bir, aldırmamaya çalışıyorum çünkü tamamen yıpratmaya yönelik provokatif bir çaba. İkincisi bildiğiniz yolda yürümek başka yapacak bir şey yok çünkü onla vakit kaybederseniz bütün enerjinizi ona harcamanız lazım.

DW: Almanya ve Avrupa liderlerinin Türkiye ile ilişkisinde nasıl bir yaklaşımda bulunmalarını bekliyorsunuz?

Dündar: Türkiye’de görüyorsunuz bir demokrasi mücadelesi veriliyor. Dolayısıyla demokrasi mücadelesinin tarafları, bir tarafta demokrasi, özgürlük, basın özgürlüğü mücadelesi veren insanlar var. Bir yanda da baskıcı bir hükümet var. Burada,
bu mücadelede Avrupa liderlerini baskıcı hükümetin yanında görmek tabii bizim için
son derece hayal kırıcı oluyor. O yüzden elbette onları bütün bu müzakerelerde
Türk hükümetini Avrupa kriterlerine daha yaklaştırmaya teşvik ediyoruz ama aynı zamanda da bizlerle dayanışma içinde olmalarını, en azından Türkiye’nin bir başka yüzü olduğunu bilmelerini ve o sese kulak vermelerini istiyoruz.

DW: Son günlerde Suriyeli mültecilerin neredeyse tümünün vatandaş yapılacağı açıklaması büyük tepki yarattı. Siz bu planı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dündar: Aslında Erdoğan tek adam olmak istiyor ve başkan olmak istiyor ve bunun için de gereken her yolu deniyor. Bu da o yollardan biri. Ne yazık ki ben Suriyeli mültecilerin birçok politik amaç için kullanıldığını düşünüyorum Türkiye’de. Avrupa’ya karşı bu anlaşmada da kullanıldılar Erdoğan tarafından. Şimdi de bir başkanlık yarışında kullanıyorlar. Bunu çirkin buluyorum açıkçası.

DW: Genç araştırmacı gazeteciler için tavsiyeleriniz nelerdir?

Dündar: Bugün bir panele katıldım Panama Belgeleri üzerine. Dünya artık bambaşka bir dayanışma sergiliyor. Yeni bir çağ başladı ve burada aynı anda yüz gazeteci aynı belgeler üzerinde çalışabiliyor, bambaşka hikayeler üretebiliyor. Büyük bir dayanışma sergileniyor. Bu yeni çağda cesur olmak lazım. Araştırmacı olmak lazım. Israrlı, sabırlı olmak lazım
ve kararlı olup mesleğe sahip çıkmak lazım. Böyle yapacak gazetecilere ihtiyacımız var, çabuk gelsinler.
(cumhuriyet.com.tr   yayınlanma tarihi: 09 Temmuz 2016 Cumartesi)

===========================================

Dostlar,

Can Dündar‘ı aldığı önemli ödül nedeniyle kutluyoruz.
Cumhuriyet, tüm eksik – gedik – hatalarına karşın, ülkemizde Aydınlanmanın kalelerindendir. Adını Büyük ATATÜRK‘ün koyduğu bir çınardır ve Kurtuluş Savaşı yıllarında, kurucusu Yunus Nadi ile Mustafa Kemal’in hep ama hep yanıbaşında olmuştur.

AKP iktidarının ve başı RTE’nin Cumhuriyet’e açık saldırıları boşuna değildir ve
salt bu çok haksız – eşitsiz- orantısız – hukuksuz – zalim… saldırı nedeniyle de olsa,
taktik gerekçelerle Cumhuriyet‘in yanında olmak gerekir.

Öte yandan, Batı dünyasından ikiyüzlü ve içten pazarlıklı olmayan aydınların, kurumların, hatta hükümetlerin desteğine ülkemizdeki demokrasi savaşımcılarının büyük gereksinimi vardır. Bu uluslararası dayanışma, gelişerek ve nitelik kazanarak sür(dürül)melidir. Ceberrut iktidarlara, sermaye imparatorluğuna karşı savaşımın yepyeni, post-modern araçlara gereksinimi var. Günümüz teknolojisi bu fırsatları verebilir.

Türkiye’de AKP – RTE’nin Panama belgeleri ile başı çok ciddi biçimde ağrıyabilir.
Yeter ki Türkiye’den yaşamsal ödünler koparma adına muhataplarına ahlaksız teklif ve şantajlarla kullanılmasın!??

Bunu zaman gösterecek..

Netzwerk Recherche’nin Leuchtturm Ödülünü Can Dündar’ın kişiliğinde Cumhuriyet’e veren Alman Deutsche Welle‘ye teşekkür ederiz..

Anlaşıldığına göre Panama belgeleri, başarılabilirse küresel dengeleri zorlayabilecek içerikte.

Sevgi ve saygı ile.
10 Temmuz 2016, Tekirdağ

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir