Demografik yapının Seçim sonuçlarında etkisi

Demografik Yapının Seçim Sonuçlarında Etkisi :
Hızlı Üreyenler Yavaş Üreyenleri Bastırıyor!

Portresi_11.4.15.jpg
 
Prof. Dr. D. Ali ERCAN

 

Değerli arkadaşlar,

X diye bir Ülke ve bu ülkede A ve B diye iki toplum düşünelim. B’nin başlangıç nüfusu A’nın başlangıç nüfusunun 1,5 katı ve B toplumundaki doğurganlık (d) A toplumundaki doğurganlığın %30 fazlası olsun…  (mesela A toplumunda kadın başına ortalama 2,5 çocuk varsa
B toplumunda kadın başına ortalama 3,2 çocuk var demektir; iki doğurganlık  arasındaki bağıntı kabaca; 

dB ≈ 2,5 x dA – 3  şeklindedir. 

Bu koşullarla, 70-75 yıl sonra B toplumu nüfus bakımından A toplumunun 4 katı olur. Yani başlangıçta toplumun %40’ını oluşturan A, sonuçta Toplumun yalnızca %20’sini oluşturacaktır.

*****
İşte bu durum tam da Türkiye’de CHP’ne oy verenler (A) ve CHP’ne oy vermeyenlerin (B) durumunu yansıtıyor. CHP’nin 1950’de %40 dolayında olan seçmen payının 70 yıl sonra %20’ye doğru düşüşünün temel nedeni, yıllık nüfus artış hızlarındaki, yani doğurganlıklarındaki farklılıktır.

Aşağıdaki grafikte gösterildiği gibi, CHP’nin potansiyel seçmen oranı düşerken, seçimlerde aldığı oy oranı bu çizginin altında veya üstünde inişli-çıkışlı bir gidiş izliyor.

CHP’nin 1 Kasım 2015 seçiminden sonra “Başarısızlık” nedeniyle acımazsızca eleştirenler bu matematik gerçeğin ayrımında olmayanlardır. CHP’ne oy veren çağdaş, laik, aydın, yurtsever, Atatürkçü kesimin Türkiye’de çoğunluk olmadığını, hatta toplam nüfus içinde oransal olarak gittikçe küçüldüğünü, dolayısıyla CHP’nin seçimlerde aldığı sonuçların Programla veya
Genel Başkanla pek de ilintili olmadığının bilinmesi gerekir.

CHP son iki seçimde potansiyel gücünün 1-2 puan üzerinde oy alabilmiştir. Bu yükseliş eğilimine bakılacak olursa, 2019 seçiminde de CHP’nin kendi potansiyel seçmeni dışındaki kesimden devşireceği oylarla %30 sınırını yakalayabileceğini kestirebiliriz.

CHP'nin_oy_orani_demografik_yapi_Ali_ERCAN

Kıbrıs müdahalesinin yarattığı karizma sayesinde ‘Karaoğlan Ecevit’ 1977 seçiminde olağanüstü bir başarı ile %40 üzerinde oy alabilmişti; bunun etkisi 1991 e kadar sürdü.

CHP’nin oy oranlarına yapılan lineer uyum (fit) CHP’nin potansiyel seçmen oranının sürekli bir düşüş eğiliminde olduğuna işaret ediyor ki, pek şaşırtıcı sayılmaz. Çünkü CHP’ni seçmeyen kesimde doğurganlık CHP seçmen kesimine göre yaklaşık % 30 daha fazladır!

İkinci dereceden bir fit (kesik çizgi)  CHP’nin seçimlerde kendi potansiyel seçmeni dışındaki kesimden devşirdiği oyları (yükseltiler) ve kendi potansiyel seçmeninin oylarını alamadığı durumları (inişler) gösteriyor. Buna göre 1965, 1969 ve 1995, 1999, 2002, 2007 seçimlerinde CHP seçmenlerinin ortalama % 10 kadarı sandığa gitmemiş görünüyor. Fit, 2019 seçimi için CHP’nin %30 sınırını yakalamak olasılığına işaret ediyor.

Sevgilerimle. æ
03.12.2015

=================================

Dostlar,

Sayın Prof. Ercan’ın önemli yazısı yukarıda. Bir parça matematik bilinmesi anlaşılmasını kolaylaştıracak. Seçimlerdeki oy oranları dalgalanmasını en iyi temsil edebilecek bir “çizgi”
(Best fitting curve) yaratmış Ali hocamız..

Türkiye’nin gerçeğini yine bilimle, bilimsel yöntemle, Matematikle anlama çabası…
Son seçim haritasına bakıldığında bu tablo doğrulanıyor..
Öncekiler de öyle gerçi; ülkemizin az eğitimli kesimleri AKP’ye daha çok oy veriyor.
Bu bir olgu ve AKP de ayrımında, üstelik itiraf da ediyor.

O yüzden Milli Eğitim Sistemi “İlmi Eğitim Sistemine” dönüştürülüyor..

  • Yüzlerce İmam Hatip Lisesi,
  • 1,2 milyon İHL öğrencisi,
  • Binlerce Kuran kursu,
  • Onbinlerce hafız,
  • AİHM’nin kesin hükmüne karşın zorunlu din dersleri,
  • Okul öncesine bile değerler eğitimi saçmalığı,
  • Felsefe – Mantık – Matematik dersleri yerine Siyer, Arapça vb. derslerin dayatılması;
  • 4+4+4 bilinçli ve kasıtlıdır.

“DİN’i bir afyon gibi kullanarak” (“DİN afyondur” değil!) kitleleri mankurtlaştırmak
ve AKP’ye oy deposu yapmak.. 

Oyun büyük ve ciddidir.
CHP ve MHP’de genel başkanlık için “kıyamet koparan” kimi “kifayetsiz muhterislerin”
bilgi ve ilgisine sunmak isteriz..

Sevgi ve saygı ile.
01 Aralık 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir