Dr. Serdar ŞAHİNKAYA : CUMHURİYET EKONOMİSİ ve GELECEK

Dostlar,

Değerli arkadaşımız, SBF yarı zamanlı öğretim görevlisi Dr. Serdar ŞAHİNKAYA,
önemli bir dosya paylaştı bizimle.

CUMHURİYET EKONOMİSİ ve GELECEK..

Dolu dolu 11 sayfa..
Şöyle başlıyor :

*****

“Bize en lazım şey..fabrika, gine fabrika[dır]…Türkiye çalışıyor, üretiyor,
fakat ürünlerinden başkaları yararlanıyor…alın teri dökerek elde ettiğimiz
iptidaî maddeleri…yok pahasına harice satıyoruz sonra yabancılar bu
maddelerin şeklini değiştirerek bize iade ediyorlar…Kırk kuruşa bir okka yün
veriyoruz, aynı yünü bin ikiyüz kuruşa bir metre kumaş halinde yalvararak
geri alıyoruz”
1921. II. İcra Vekilleri Maliye Vekili Ahmet Ferit Bey (Tek),

Shakespeare’in bir sözü vardır, bilirsiniz; “Bütün dünler, yarınları aydınlatan fenerlerdir.”
Gerçekten de öyledir. O nedenle, bugünün gözlüğünden bakarak 1920’leri, 1930’ları
değerlendirirken dönemin kendine özgü koşullarının hatırlanması büyük önem taşır.
Yoksulların zaferi olarak adlandırabileceğimiz Kurtuluş Savaşımız sonrası 1923’te
Cumhuriyetin kuruluşu, 20. yüzyıla girme adımıdır. Bir anlamda 20. yüzyılın dünyasına,
bilimine ve geç kalınmış aydınlanmasına giriştir.

1923 Cumhuriyeti, yoksun ve bitkin bir köylüler ülkesinde geri kalmışlığı aşabilme davası /
iddiasıdır. Osmanlıyı yıkan ekonomik ve mali hastalıkların tümünü geride bırakarak,
17 Şubat 1923’te İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresi’nde
Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi, bu vatanı yeniden yurt yapma özleminin çelikleşmiş ifadesi olan “çalışkanlar diyarı” yapma kararlığıdır 1923 Cumhuriyeti.

*****

Devamla :

1998 sonrası IMF ile imzalanan Yakın İzleme Anlaşması ardından dönemden günümüze yapılanlar, ülkemizin hedeflerini ve kaynaklarını kendisinin belirlediği bağımsız, görece eşitlikçi ve sosyal dayanışmacı bir kalkınma stratejisi uygulayabilmesinin önündeki en büyük engeli oluşturmuştur.

….. Türkiye, adeta sanayileşmekten, vaz geçmiştir. Dünya imalat sanayi katma değeri içinde payımızın %0,6 ile %1,1 arasında demir tarıyor olması da ne yazık ki ülke olarak
yarı sanayileşmeye kilitlenildiğinin somut bir başka göstergesidir.

*****

Ve şöyle bağlıyor Sayın Dr. Serdar Şahinkaya :

Öncelikle tıpkı, 1927’de yaptığımız gibi ciddi bir sanayi sayımı / envanteri yapmalı ve durumu somut bir biçimde görmeliyiz. 2015 yılını nerede ise bitirirken hâlâ 2002 yılına ait In put – Out put tablosuna bakmak durumundayız. Farklı bir ifade ile, 13 yıl önceki ekonomik sektörlerin birbirleriyle ilişkilerinin sayısal durumu üzerinden analizler yapılabilmektedir. Bu bile
21. Yüzyılın ne kadar uzağında olunduğunu göstermeye yeter. Bu eksiklik TUİK tarafından
bir an önce giderilmelidir. Zira, bilmediğinizi tanımlayamazsınız, tanımlayamadığınızı ölçemezsiniz, ölçemediğinizi de yönetemezsiniz.

Eğitim sistemimiz de çağın gereklerine uygun hale getirilmeli ve her alanı yeniden inşa edilmelidir. Kendi yaratıcı güçlerimizle, kendi aklımızla ve kendi irademizle yeni bir kalkınma stratejisi ve yeni bir sanayi planı hazırlayarak ve yeni kurumlar kurarak yola koyulmalıdır.
Akan suda iki kez yıkanılmaz.. sözü eskidir. Eskiyi birebir yaşayabilmenin olanaksızlığını insan unutursa, bu sözü hatırlamalıdır. Ama, eskinin ciddi birikimi, onu silme çabalarıyla yüzleşip yeni birikimleri filizlendirir. İnsan bunu da unutmamalıdır.

*****

Bu önemli makalenin tümünü okumak için lütfen tıklar mısınız??

CUMHURIYET_EKONOMISI_ve_GELECEK

Değerli dostumuz Dr. Serdar Şahinkaya‘ya bu önemli ürünü ve paylaşımı için
çok teşekkür ediyoruz.

Sevgi ve saygı ile.
14 Kasım 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir