Mustafa MUTLU : Erdoğan neden döndü?

 

Daha düne kadar “azınlık hükümeti”ne karşı çıkan Recep Tayyip Erdoğan,
Çin’den dönerken uçaktaki “yazıcılar”ını etrafına toplamış ve tane tane anlatmış:

Benim karşı olduğum, kalıcı azınlık hükümetidir.
Seçime götürmek kaydıyla bir azınlık hükümeti pekâlâ mümkündür.”
***
Beyefendi “cin” ya; yine adam çarpacak!
Peki; ne oldu da birdenbire azınlık hükümetini savunur hale geldi?
Söyleyeyim:
Tümüyle “duygusal” nedenlerden…
***
Yürürlükteki Anayasa açık:
Buna göre TBMM Başkanlık Divanı oluştuktan sonraki 45 gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamazsa ya da kurulsa bile güvenoyu alamazsa Cumhurbaşkanı’nın seçimlerin yenilenmesine karar vermesi gerekiyor. Yenilenme kararı Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra da seçim süreci başlıyor.
***
Anayasa, bu şekilde seçime gidilmesi durumunda, mevcut hükümetin istifa etmesini…
Cumhurbaşkanı’nın Geçici Bakanlar Kurulu kurmak üzere bir başbakan atamasını…
Bu geçici hükümete Meclis’teki partilerden; oranlarına göre bakan alınmasını öngörüyor…
Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları Meclis içinden veya dışından; bağımsızlardan atanacak.
Bu durumda mevcut Meclis aritmetiğine göre; kurulacak seçim hükümetinde AKP’ye 12, CHP’ye 7, MHP ve HDP’ye de 3’er bakanlık düşecek.
***
Eğer böyle bir şey olursa; on seçimdir devletin tüm olanaklarını babasının malı gibi kullanan
iktidar partisi AKP, buna devam edebilir mi?
Daha da ötesi Cumhurbaşkanı, devletin uçağıyla, otobüsüyle, elemanıyla, parasıyla “açılış”
ya da “halkla buluşma” adı altında “AKP mitingleri” yapabilir mi?
İstediği gibi seçim rüşveti dağıtabilir mi?
Polisi, muhaliflerin üzerine özgürce saldırtabilir mi?
Böyle bir karma hükümet, buna izin verir mi?
İşte; Cumhurbaşkanı’nın “azınlık hükümeti” konusundaki “U dönüşü”nün nedeni bu:
Davutoğlu liderliğinde bir AKP azınlık hükümeti kurdurup bunu dışarıdan MHP’ye destekletecek…
Sonra da erken seçimler öncesinde yine bildiği gibi at oynatacak…
***
O günler geçti Sultan Hazretleri; “devr-i saadet”iniz geride kaldı!
Çare yok; attan inip eşeğe bineceksiniz!
Devletin sınırsız olanaklarıyla değil, partinizin gücüyle seçim kampanyası yürüteceksiniz…
Tabii; MHP, bir kez olsun size stepne olmayı reddedebilirse…
 *****

SÖZ SİZDE! (156+85!)

Abdullah Bey’e soru sorma işi”ni birlikte yapıyoruz. Sıra okurum Serkan Çukadar’da…
Siz de sorularınızı mustafa0mutlu@gmail.com’a gönderebilirsiniz…
***
Abdullah Bey…

Yedi ay üç hafta boyunca Cumhurbaşkanlığı’na ait Huber Köşkü’nü işgal ettiniz.
Bu süre içinde sizin için yapılan tüm giderleri bu konularda duyarlı olduğunuzu söyleyerek)
kendinizin karşıladığını açıkladınız…
Son günlerde siyasete dönme sinyalleri veriyorsunuz. Bu amaçla da gündem ile ilgili görüşlerinizi paylaşmak adına @11CBofis adlı yeni bir twitter hesabı açtığınızı kamuoyuna duyurdunuz.
Hesabınızda profil fotoğrafı olarak da Huber’i görmekteyiz.
Devlet kaynaklarını kullanmayacak kadar titiz olduğunuza inanmak istiyoruz.
Lütfen twitter profil ftoğrafınıza Huber ile ilgili kendi cebinizden yaptığınız harcamaların belgelerini koyabilir misiniz?”
*****
GÜNÜN SORUSU

Adana’nın Pozantı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne uzun menzilli silahlarla ateş eden teröristler
2 polisimizi şehit etmiş… Saldırganlardan 2 kişi öldürülmüş…
Sorum Emniyet Genel Müdürü’ne:

– Onca silahına karşın kendi mensuplarının can güvenliğini sağlayamayan bir teşkilat,
vatandaşını nasıl koruyacak?
*****
BİLİNÇALTIMIZDAKİ IRKÇILIK…

Maske takmış bir grup PKK’lı terörist üç gece önce İstanbul’un Ataşehir ilçesinde
özel bir halk otobüsünü yaktı.
Manevi oğlum Çağdaş Ulus’un haberine göre, yakılan bu otobüsün sahibi Süleyman Ayırkan,
HDP’li bir Kürt’müş…
Kızı Dilan Ayırkan, Çağdaş’a aynen şunları söylemiş:

Savaşın bile bir ahlâkı vardır. Sen kalkıp emekçi bir adamın 40 yıllık emeğini yakıyorsun.
Daha da acısı Kürt çocuklar, Kürt bir ailenin otobüsünü yaktılar. Bu ne akla, ne mantığa,
ne de vicdana sığar… Bu gerzeklere sorsan yaptıkları eylemleri halk için, halkın kurtuluşu için yaptıklarını söyler. Umarım yaktıkları ateşte yanarlar…”
***
Ah be kızım; baban Türk olsa, o Kürt çocuklarının (!) yaptıklarını kabul edebilecek miydin?
Ya da baban yine Kürt olsaydı da otobüsünüzü yakanlar Türk olsaydı; onaylayacak mıydın?

Ayrı etnik kökenlerden gelmek; şiddeti haklı çıkarabilir mi?

Bu nasıl mantık kızım?
Damdan düşeniniz bile hâlâ ırkçılık yapmaya devam ederseniz; biz bu ülkeyi nasıl ayakta tutacağız?
*****

GÜNÜN İSYANI


Çin gezisini tamamlayıp Endonezya’ya geçen Erdoğan, Cakarta Milli Güvenlik Akademisi’nde konuşmuş ve
“Bizim tek derdimiz var: İslam, İslam, İslam” demiş…
İsyanım kendisine:
Tek derdi, “insan, insan, insan” olan biri olabilseydin; bu ülke çok daha farklı olurdu!===============================

Çoook teşekkürler değerli Mustafa Mutlu…

Sevgi ve saygı ile.
2 Ağustos 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Mustafa MUTLU : Erdoğan neden döndü?” hakkında bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir