1 Mayıs 1977 ve 1 Mayıs 1996’da katledilenler anıldı

1 Mayıs 1977 ve
1 Mayıs 1996’da katledilenler anıldı

1 Mayıs Tertip Komitesi (AS: Düzenleme Kurulu), 1 Mayıs 1977’de ve 1 Mayıs 1996’da katledilen işçiler için anma gerçekleştirdi.

 Mayıs 1977’de katledilen 35 işçi Taksim Kazancı Yokuşu‘nda,
1 Mayıs 1996’da katledilen 3 işçi Kadıköy’de düzenlenen etkinliklerle anıldı.

Kadıköy Belediyesi’ne ait otoparkın girişinde toplanan kitle, ellerinde karanfillerle sloganlar eşliğinde bir süre yürüdü. Saldırının olduğu yerde toplanan grup saygı duruşunda bulundu.

Grup adına basın açıklaması yapan DİSK Genel Sekreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu,
1996 yılında Kadıköy’deki 1 Mayıs kutlamalarında ölen Hasan Albayrak, Yalçın Levent ve Dursun Odabaşı’nı anmak üzere toplandıklarını söyledi. Çerkezoğlu,

“1 Mayıs tarihi, bu ülkede toplumsal mücadelelerin, sınıf mücadelelerinin de tarihidir.
1 Mayıs’ın devrimci bir tarzda kutlanmasının önüne hiçbir güç geçemeyecek.
Kitleselliğimiz, coşkumuz ve şehitlerimizin iradesiyle Taksim’de olacağız.” dedi.

Anmaya TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ve TTB Merkez Konseyi üyesi
Dr. Hüseyin Demirdizen katıldı.

http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/1mayis-5323.html 

=============================

Dostlar,

Bu yıl 1 Mayıs İşçinin ve Emekçinin Bayramına Ankara’da, Sıhhiye meydanında katıldık.

35 emekçinin katledildiği tuzakta (kumpasta) biz İstanbul Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi idik ve yürüyüş kolu ile Tarlabaşı (ya da İstiklal?) Caddesi’nden Taksim alanına girmek üzere idik.

Rahmetli Uğur Mumcu bu hayın tuzağı çok yazdı… Taksim’deki çok katlı büyük bir otelin filanca katından otomatik tüfekle ateş açanın kim olduğunu sordu Cumhuriyet’teki köşesinde..

Yine Mumcu, o yılların Renault Toros marka beyaz bir otomobilinin de meydanı katederek
ateş açmasını da sorguladı ısrarla..

Tüm bunlar açığa kavuşturulmadı..
Türkiye, büyük olasılıkla bir dış kışkırtma (provokasyon) ile bu acıyı yaşadı.
Hükümetler ise dış ilişkilerdeki “nazik dengeleri” (!?) gözetmek zorunda olduklarından (!?),
kendi yurttaşlarının kendi ülkelerinde kitlesel kırımında bile onur kırıcı biçimde boyun eğiyordu.

Emek düşmanı eli kanlı emperyalizmi – yerli / yabancı işbirlikçilerini 38 yıl sonra
bir kez daha büyük acıyla ve vargücümüzle lanetliyoruz..

Türk hükümetlerinin onurlu davranmaya ve bu toplu kırımların içyüzünü aydınlatarak
kamuoyu ile paylaşmaya çağırıyoruz.

Devletin 1. görevi yurttaşının can güvenliği değil midir?

Ancak böylesi saydamlık ve kararlılıkla azgın emperyalizm ve uzantıları durdurulabilir..

Sevgi ve saygı ile.
3 Mayıs 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir