Haluk Koç: Allah belanızı versin!


Haluk Koç: Allah belanızı versin!

Şubat 18, 2015, DHA

Haluk Koç: ‘Ananızın dizinin üstünün görülmesi dahi bir tahriktir’ diyor. Allah belanızı versin’

Cumhuriyet
Halk Partisi
Genel Başkan Yardımcısı ve
Parti Sözcüsü
Haluk Koç

CHP MYK toplantısı sürerken açıklama yaptı.

 

Meclis’te yaşanan kavgayı eleştiren Koç,

“Biz dindarız diye geçindiler. Kendilerine direnenlere karşı zalim oldular. Vurun öldürün
emri verdiler. Sonra da evlerine gidip gönül rahatlığı ile çocuklarını sevebildiler.” dedi.

“HAVUZ MEDYASI DÖRT KOLDAN TOPLUMU ZEHİRLEMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Koç, “Haramdan beslenip haram ile yaşayanlar kendi düzenlerini sürdürmek için en alçak iftiralar dahil her yola başvuracaklarını örnekleri ile maalesef ortaya koyuyorlar. Avanta ve vurgun sermayesi ile kurulan havuz bataklığının yayın organları aldıkları talimatlar ile dört koldan saldırmaya başladı. Ne Özgecan onların gündeminde ne öbür sorunlar. Merkezden aldıkları talimatla toplumu zehirlemeye çalışıyorlar. Bundan utanmıyorlar.” diye konuştu.

“YENİ BİR GEMİ DAHA FİLOYA KATILDI”

Koç, “Günah, ayıp, hak gasp etmek, iftira, alçaklık bu kadronun elindeki son silahlar bunlar. Hırsızlıklar, yolsuzluklar ortaya döküldü mü döküldü. Kanıtlandı mı kanıtlandı.
Karun gibi zenginleştiler ama hesap veremiyorlar. En basiti yeni bir gemi daha filoya katıldı. Torpil, iltimas rutinleşti mi rutinleşti. Bunlar açıklandı bu kürsüden biri de çıkıp
açıklama yapamadı. Rütbe sırasına göre avantalarını aldılar. Çaldılar.” açıklamasında bulundu.

“BİZ DİNDARIZ DİYE GEÇİNDİLER”

Koç, “Biz dindarız diye geçindiler. Kendilerine direnenlere karşı zalim oldular. Vurun öldürün emri verdiler. Sonra da evlerine gidip gönül rahatlığı ile çocuklarını sevebildiler.” dedi.

“BUNLAR FİRAVUN OLDULAR, AH ALDILAR, BEDDUA ALDILAR”

Koç, “Bunlar firavun oldular, ah aldılar, beddua aldılar almaya da devam ediyorlar.
Bir gün hesap verecekler bunun farkına varamıyorlar. Türkiye’nin birliğine gasp ettiler. Emperyalist oyunların baş aktörü oldular. İşbirlikçi oldular yine de utanmadılar.” dedi.

“O SÖZLERİ SÖYLEYENLER ÖZGECAN CİNAYETİNİN AZMETTİRİCİLERİDİR”

Koç, “AKP’lilerin kadınlar hakkında yaptığı açıklamaları tek tek hatırlatacağım.
O sözleri söyleyenler Özgecan cinayetinin azmettiricileridir.
Özgecan cinayeti hepimizin canını yaktı.”
dedi.

“GEBEKADININ SOKAKTA DOLAŞMASI TERBİYESİZLİK DİYOR,
SANKİ KENDİSİ KULUÇKADA YUMURTADAN ÇIKTI”

Koç, “Bir densiz çıkmış diyor ki gebe kadının sokakta dolaşması terbiyesizlik diyor.
Sanki kendisi kuluçkada yumurtadan çıktı..” dedi.

“BATAKLIK MEDYASININ GÖREVİ CHP İLE PARALEL ARASINDA
İLİŞKİ KURMAK”

Koç, “Bataklık medyasının görevi CHP ile paralel arasında ilişki kurmak. Bu kadar mı talimatlandırıldınız. Bırakın o kartlarınızı, mühürleyin vicdanlarınızı. Biz gazetecilik yapamıyoruz deyin. Teslim olun gidin. Merak etmeyin aç kalmazsınız.” ifadelerini kullandı.

“SENDE NE ŞANZIMAN, ROT NE DE BALANS KALMIŞ”

Koç, “Bilmem kaçıncı muhtar toplantısını yapıyor. Amaç muhtar değil. Amaç günlük konuşmak ihtiyacını gidermek. O kişinin söylediği vakti zamanında “Makyaj yapan kadının kaportası bozuktur.” diyor. Sende ne şanzıman, rot ne de balans kalmış.” dedi.

ANANIZIN DİZİNİN ÜSTÜNÜN GÖRÜLMESİ DAHİ BİR TAHRİKTİR” DİYOR.
ALLAH BELANIZI VERSİN”

Koç, “En iğrenci en yaralayıcısı, utanç vericisi ise “Ananızın dizinin üstünün görülmesi dahi
bir tahriktir.”
diyor. Allah belanızı versin. Ben anamı hastayken yıkayan adamım. Nur içinde yatsın. Böyle bir zihniyet olabilir mi? Hedef evine hapis edilen kadın. Öldürülmeye ve tecavüze teşvik çıkartılan kadın. Bu sözü söyleyenler Özgecan ve benzeri cinayetlerinin azmettiricisisiniz. Yürekli bir savcı varsa gider üzerine.” dedi.

“CHP’YE KARŞI BAŞLATILAN BU KARALAMAYA KARŞI MÜCADELE DE BUGÜN İTİBARİYLE BAŞLATILMIŞTIR”

Koç, “Vekillerimizin konuyla ilgili açıklamalarını tekrar etmeyeceğim. Ahlak, vicdan diyeceğim, ama bu karanlık yapı bu kavramları unutalı çok oldu. Ama kimse merak etmesin bağımsızlaştırılacak Türk yargısı karşısında yargılanacaklar. CHP’ye karşı başlatılan
bu karalamaya karşı mücadele de bugün itibariyle başlatılmıştır.”
diye konuştu.

“SIR KÜPÜ İNDİ SARAYDAN AÇILIRSA NE OLACAK?”

Koç, “Kendi içinde sarayında siyasi karantinaya alınmaya devam edilecek.
Çünkü altta bu gidişattan rahatsız olan geniş bir kadro olduğuna da inanıyorum AKP içinde.
Sır küpü indi saraydan. Açılırsa ne olacak?” ifadelerini kullandı.

========================================

Dostlar,

Prof. Haluk Koç, politikaya girdiği 1999 öncesinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde parlak bir hekimdi. Bizim de yakın dostumuzdu, halen de öyledir.. Politikaya geçmesi
Akademik camia adına bir yitiktir, politika alanı için ise ciddi bir kazanımdır. Galatasaray Lisesi mezunu, çok iyi Fransızca ve İngilizcesi olan, son derece zeki ve birikimli bir insandır.

Yukarıdaki isyanını paylaşmamak olanaksızdır..

* “Ananızın dizinin üstünün görülmesi dahi bir tahriktir..”

değerlendirmesi gerçekten mide bulandırıcısıdır. Anasının dizinin üstünü görerek tahrik olan “yaratık”, bırakın Müslüman ve insan olmayı, –lütfen bağışlayın bizi– hayvan bile olamaz…
Hayvanlar aleminde bile dişi isteksiz ise erkek onu zorlamaz..

Özgecan vahşetine ne demeli bu bağlamda??

Pek çok din ve ahlak öğretisinde “nefsinize egemen olun” buyruğu en temel olanlardandır.

Örn. Alevi – Bektaşilikte Hünkâr Hacı Bektaşı Veli’nin “Eline – Beline – Diline hakim ol!” buyruğu bu yolun omurgası – pusulası işlevindedir.

Kuran’da da birçok yerde “nefsinize tutsak olmayın,,”, “nefsinize hakim olun..”
içerikli buyruklar vardır (Bakara 54, Nisa 128, Maide 70 ve 80, Enam 98, Yusuf 18.. gibi).
Dolayısıyla bir Müslüman’ın önce nefsini terbiye etmesi ve cinsel dürtülerini denetlemesi gerekir. 

Günümüzde, tıbbi terimle bu “dürtü denetiminin” = nefis terbiyesinin yolu,
toplum içinde sosyalleşerek ahlaksal normları öğrenmek ve içselleştirmektir.

Bu bağlamda uygar insan, plajda, havuzda, saunada, spor karşılaşmalarında … cinsel dürtülerini denetlemede hiç zorluk çekmez.. Kadınlı – erkekli yaşam süreçleri bu yetileri kişilere doğal süreçte kazandırır.

Dolayısıyla kadını giysilerle kapatmak ve yalıtmak, haremlik – selamlık düzenleri
insanların bu bağlamda sosyalleşmelerini ve cinsel dürtülerini denetlemeyi = nefislerini
terbiye etmelerini engeller..

Dürtü denetim bozukluğu (impulse control disorder) psikiyatrik bir hastalıktır ve
sağaltımı gerekir.

Dahası, cinsler arası olağan – meşru cinsel yakınlaşmaları tabu sayarak katı biçimde sınırlayan – yasaklayan insanın doğasına aykırı kurallar, cinsel tercih sapmalarına hatta inseste yol verir!

Bu bakımdan, “pembe otobüs” vb. oyunlara gelmemek, toplumsal yaşamda kadın – erkek birlikteliğini asla bozmamak gerekir.

İlgililerinin deyimi ile söyleyelim; kadın – erkek birlikteliği, birlikte toplumsal yaşam
insanın fıtratı gereğidir. Hiç kıvırmayın kadını eve cariye = kadın köle olarak hapsetmek için..
Günümüz kadını eşit yurttaş kazanımlarından asla ödün vermeyecektir, vermemelidir.

Türkiye laik toplum düzeni ve seküler devlet yapısını korumalı;
kadın arkadalarımız hiçbir toplumsal cinsiyet (gender) ayrımına zorlanmadan
yaşamın her alanında erkeklerle birlikte eşit haklara sahip olarak var olmalıdırlar.
Bu amaçla gerekli tüm hukuksal düzenlemeler yapılmalı;
ailede, okulda, evde.. hiçbir ayrım yapılmadan kadın – erkek eşitliği vurgulanmalıdır..

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (10 Aralık 1948) daha ilk maddesinde
tüm insanların haklar ve özgürlükler bakımından EŞİT doğduklarını kural altına almaktadır.

Geri dönüş asla söz konusu değildir…

Sevgi ve saygı ile,
18.02.2015 

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir