OKURYAZARLIK ÇALIŞTAYI..


OKURYAZARLIK ÇALIŞTAYI..

OKURYAZARLIK_CALISTAYI_17.10.14

Okuryazarlik_Calistayi_Izlence

Çalıştaya başarı diliyor, emek verenlere, vereceklere teşekkür ediyoruz..

OKURYAZARLIK” kavramına ilişkin bizim dillendirdiğimiz 2 kavram oldu
akademik yaşamımızda.. 90’lar öncesinde “BİLGİSAYAR OKURYAZARLIĞI” sorunu ile yüzleştik.. 1986’da ABD’deki çalışmlarımızda bu dünyayla tanışmıştık.
Commodore 64 – 128 eldeki kişisel bilgisayarlardı ve yetenekleri çok sınırlıydı..
Yurda dönüşümüzde Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde ilk masaüstü (desktop) kişisel bilgisayarı cebimizden ödeyerek satın almış ve fakültede eğitime sunmuştuk.
Lisans ve lisansüstü (Sağlık Bilimleri Enstitüsü) düzeyde dersler açmıştık :
“Tıp ve Sağlık Bilimlerinde Bilgisayar Kullanımı”..
Fakülte yönetimini bir bilgisayar laboratuvarı kurmaya zorlamış ve 20 pc’den oluşan laboratuvarda adını andığımız dersleri üstlenmiştik.
Daha sonra Edirne Tabip Odası bünyesinde aynı laboratuvarı kullanarak kurslar açmış (Dr. Serbülent Orhaner ve Dr. Ahmet Yılmaz ile birlikte), sınırlı maddi girdileri
Tabip Odası Lokalinin inşaat bütçesine aktarmıştık (1/4 maliyeti karşılamıştık..)
Sonrasında masaüstü pc’ler (kişisel bilgisayarlar) ve dolayısıyla
“bilgisayar okuryazarlığı” sevinerek izledik ki, hızla ve çooook yaygınlaştı.
Sonra dizüstüler, tablet bilgisayarlar ve cep telefonlarında uygulamalar geldi..

****

2. olarak “Makale okuryazarlığı” kavramını dildndirdik..
Öretim üyeliği görevimizde, genç akademisyen adaylarının böylesi bir sorunu olduğunu gözledik. Sorun salt yabancı dil bağlamında değildi.
Türkçe makalelerde de benzer sorun yaşanıyordu.
Lisans ve lisansütü derslerimizde bu konuyu uygulamalı olarak işledik yıllarca.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde geçtikten sonra da (Mayıs 2004) benzer çabamız sürdü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde “Tıp ve Sağlık Bilimlerinde Bilimsel Araştırma Metodolojisi” dersleri kapsamında bu konuyu işledik. Tıp Fakültesinde de (6. sınıfta).

*****
Şimdilerde “okuryazarlık” çok daha geniş ve farklı boyutlar kazanmış durumda..
Dünyayı, yaşamı kavrayabilmek, neler olup bittiğini görebilmek..
Medyanın dezenformasyon – propaganda tuzaklarına düşmemek..
Sermaye güdümünde Postmodern Bilimin bilim adına servis ettikleri
bilgi kirliliğinden korunabilmek.. Makale üretebilmek..
(Lütfen “Postmodern Bilim (!) Karabasanı : Nasıl Başetmeli ?
başlıklı makalemize – ODTÜ bildirimize bakar mısınız??
http://ahmetsaltik.net/2012/05/03/postmodern-bilim-karabasani-nasil-basetmeli/)

Küresel kapitalist düzenin oyuncağı olmamak için YAŞAMI OKUYABİLMEK..
Günümüzde okuryazarlık, artık böylesi geniş ve yaşamsal bir kapsama erişmiştir.
Yaşamı sorgulayabilmek; neden – niçin – nasıl .. sorularını sorabilmek;
eleştirel – sorgulayan akla erişmek; bilimsel akılcılığı yaşamın rehberi kılmak..
Büyük ATATÜRK‘ün neredeyse 80 yıl önce vurguladığı ilkeyi yaşama geçirmek..
“Çağının okuryazarı” olabilmek için
aklı ve bilimi yaşamda en gerçek yol gösterici edinebilmek..
Sorun budur.. Yakıcıdır, insanımızı mutlaka çağcıl anlamda OKURYAZAR kılmak zorundayız. Tersi durumda, yeterince okuryazar kılın(a)mayan milyonlarca yığınlar
oy sandıklarında belirleyici olacak ve biz “okuryazarlar” bu sonuçlara katlanacağız!?

Sevgi ve saygı ile.
13.10.2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir