Bülent ESİNOĞLU : Siyasetin bittiği yerdeyiz!

Siyasetin bittiği yerdeyiz!

portresi

 

Bülent ESİNOĞLU
bulentesinoglu@gmail.com, 8.10.14

Suriye’de vekâlet savaşı, yani terörle işbirliği, içeride, PKK ve uzantılarıyla işbirliği, böyle bir durumda, Türk Devleti’nin gelebileceği başka bir yer yoktu.

İki terör örgütü ile birlikte yatıp kalkarak, ülkeyi kaosun içine attılar.
Ümmetçilik ve mezhepçiliğin geleceği yer de, bu kaostan başka bir yer olamazdı.

PKK ile “mücadele yerine müzakere”, IŞİD’e sınırları kapatmak yerine
lojistik destek, sorunları çözülmez noktaya taşıdı.

Siyasetin sorunları çözmek yerine, daha karmaşık duruma getirdiği yerde,
stratejiler kökten değişmek zorundadır.


Siyasetin çözemediği, ya da çözmek istemediği sorunlar dayatınca,
yürütülen siyasetin değişmesi zorunluğu ortaya çıkar.

Hep yığınakta yanlış yaparak kazanılmış savaş yoktur.

PKK, ben Türkiye’yi böleceğim, hatta yolunu bulabilirsem, tüm Türkiye’yi
ben yöneteceğim derken, siyasal iktidar, PKK ile uzlaşmakta ısrar edegeldi.

Türk Devletiyle, biraz silahlı mücadele biraz siyasal mücadeleyle,
PKK hem doğuda, hem de büyük kentlerde örgütlendi.

Dünkü PKK kalkışması; PKK’nın uyuyan hücrelerini harekete geçirdiğini göstermektedir.

Dün (AS: 7/8 Ekim gecesi) yaşadığımız terör, yalnızca PKK’nın ülkeyi nasıl bir kaosun içine sokacağının göstergesi olmanın dışında, teröre karşı ne yapılması gerektiğini de (eğer öğrenmişlerse) öğretir durumdadır.

Vekâlet savaşları, yani terör guruplarıyla ulus/milli devletleri istikrarsızlaştırma, Amerika’nın öteden beri yürüttüğü, bizlerin de kezlerce yazdığımız bir gerçektir.

Bu anlamda,

  • Hem IŞİD hem PKK terörü, ulus devleti yıkmak için
    ABD’nin istikrarsızlaştırma araçlarıdır.

Petrol bölgelerine ve ABD’nin kuracağı Birleşik Kürdistan bölgesine saldırdığı için, IŞİD yeniden düzene sokulacaktır.
Bu tür terör örgütleri, yeri ve zamanı gelince Amerika tarafından kullanılan örgütlerdir.
Bu tür örgütler, bazen çok desteklenirler ve büyürler, bazen destekler kesilir küçültülürler.
Ama hiçbir zaman tümüyle yok edilmezler.
Etnik ve mezhepsel parçalama stratejisi, ABD’nin değişmez yol göstericisidir.

  • Ülkemiz olağandışı bir kaos dönemine girmiştir.

Siyasal iktidar çok büyük suçlar işlemiş, ülkeyi uçurumun kenarına getirmiştir.
Dış politika olarak; Suriye’de Sünni temelde bir devlet kurdurma amacı,
başlı başına bir felakettir.


Savaşları göze almış, bu denli çok suça bulaşmış bir iktidarın,
demokratik seçimlerle alaşağı edilmesini düşünmek, saflıktan başka bir şey değildir. 
Siyasal iktidarın Amerika’dan istediği tek bir şey var;
Suriye’de Sünni temelde bir devlet kurmak.


Bunu daha önce Amerika Irak’ta yapmıştı. Sünni Saddam iktidarını ve devletini yıkıp, yerine Şii bir devlet kurmuştu. Bir buçuk milyon insan ölmüştü.

Bir yerdeki kurulu devleti dağıtarak, oraya istikrar getirilemeyeceği,
Irak’tan çıkarılacak en önemli derstir.

Siyasal iktidarın izlediği Suriye politikasıyla Suriye’ye istikrar gelmez.
Bölgeye de istikrar gelmez. Mezhep çatışmaları daha da büyür.

Bölge insanları ABD’nin bölgeye yaydığı vekâlet savaşlarından mustaripken, yenilerini çıkartarak istikrar sağlamak olanaksızdır.

Bölgedeki istikrarsızlığın tek nedeni; AKP, ABD, PKK işbirliğidir.

Bu siyaset bölgeyi kana bulamıştır.
PKK’yı ezmeden, sınırları denetim altına almadan, Türkiye’nin alabileceği bir yol yoktur.

Siyasetin bittiği yerde savaş başlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir