Günlük arşivler: 24 Eylül 2014

Naci Beştepe : YENİLER..


Dostlar
,

AYDINLIK yazarlarından Sn. Naci Beştepe‘nin
YENİLER” başlıklı yazısını mutlaka okuyalım diliyoruz..

Sevgi ve saygı ile.
24 Eylül 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

=======================================

YENİLER

portresi_kucuk

 

 

Naci BEŞTEPE
AYDINLIK, 22.9.14

 

Kimsenin etnik ve dinsel kökeni beni ilgilendirmez.
Vatanına, insanlığa hizmetine bakarım kişinin.
Tarihe bakarım bir de. Ders almak için.
Balkan Harbi öncesinde Osmanlı’nın Dışişleri Bakanlığına Ermeni asıllı
Kapriel NORADUKYAN getirildi.
Balkanlardan saldırı olmayacağından dinim kadar eminim..” dedi.
Hazırlıksızlıktan Balkanları yitirdik.
Aynı kişi Lozan’da, Boğas NUBAR ile Türkiye’de “Ermeni Ocağı” yaratılmasına çalıştıkları gerekçesiyle kuruldan çıkarıldı.

Vatanın bütünlüğü ve milletin birliği dirayetli, inançlı, vatansever devlet adamları ile sağlanır. Tarih böyle diyor.

GÜNÜMÜZ GERÇEĞİ NE DİYOR?

Ege’de 16 adamız Yunanlarca işgal edildi!
Yunanistan Savunma Bakanı, Gnkur.Bşk., KKK adaları ziyaret etti.
Hava, kara ve deniz sınırımız ihlal edildi. Çıt çıkmadı.
Kıbrıs çevresinde münhasır ekonomik bölgemizde GKRY cirit atıyor.
Doğal gaz ve petrol çıkarıyor.

Ergenekon-Balyoz vb. davalardan önce denizcilerimiz adım atanın ayağını kırardı.
Şimdi sessizlik.
Güneydoğumuzda Kürtçe ana dilde eğitim verecek korsan okullar açıldı.
Emniyet mühürledi, söküldü.

Devlet okulları yakıldı!

Devletin iki bakanı bölgeye gidip;

“Başvuru yapın Kürtçe eğitime izin vereceğiz..” diye aman diledi.

Devleti yok sayana, yakıp yıkana tek kelime yok.

SOYKIRIM ONURSUZLUĞU

Yunanistan parlamentosu 9 Eylül 2014 günü Türkiye ve Türk Ulusu’nun onurunu kırıcı bir karar aldı.

Ermeni, Pontus ve Küçük Asya Helen soykırımlarını inkâr etmeyi
(AS: doğrusu “reddetmeyi”! Biz bir şeyleri inkâr etmiyoruz.. İftirayı reddediyoruz.
AİHM Kararının İngilizcesinde yer alan “denial” sözcüğünün bu bağlamda Türkçe’mize doğru çevirisi yadsıma – inkâr değil “reddetme” dir. Bu ciddi çeviri hatasından ve
neden olduğu ağır semantik çelişkiden kurtulmamız gerek.. 
Sn. Paşa’ya telefonla da bilgi verildi..) suç saydı.

AİHM’nin, benzer kararı nedeniyle İsveç’i (AS: İsviçre’yi) suçlu bulmasına karşın
hem de.

Neden?

Çünkü biliyor ki, karşısında ulusal sorunlara duyarsız bir T.C. Hükümeti var.

Tam zamanı diye düşünüyor.

İP Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK, İP İzmir İl Başkanı  Tugay ŞEN,
Talat Paşa Komitesi Başkanı İsmail Hakkı PEKİN art arda tepkilerini koydular.

Dışişleri Bakanlığı, on gün sonra açıklama yapmaya zorunlu kaldı.

İzlemiş, not almış, uygulamaya bakacakmış. Mış, mış…

Laf olsun, sepet dolsun.

“Böyle bir karar alamazsın. AİHM kararı var. Benim Ulusal Kurtuluş Savaşımı soykırım sayamazsın. Ben vatanımı savundum, işgalci sensin, soykırım varsa o da sana aittir.” diyemedi.

Bunu diyemeyen hükümet, Bu konuda açıklama yapan Türk vatandaşlarının
kılına dokunursan karşılığını fazlasıyla veririm.”
de diyemezdi elbette.

O hükümetin üyelerinin çoğunun Kurtuluş Savaşı’nı benimsediği bile kuşkuludur zaten.

Ulusal onura değer vermesi gerekir ki, korumaya uğraşsın.

YENİ MİLLİ HÜKÜMET

Başta söylediğime dönüyorum .

Şöyle bir bakın.

AKP Cumhurbaşkanı ve hükümetinin kaç üyesi Türk vatandaşı olmaktan mutludur?

Türk Ulusu’nun birliği ve beraberliği için ne çaba harcamıştır?

“Çözüm” denen bölünme yolundaki düşünce ve eylemleri nedir?

Dönün aynı gözle Kılıçdaroğlu’nun Y-CHP’sine bakın.

Başkanın çevresine bakın.
Parti yönetimine, yeni oluşan parti meclisine bakın.

“Yeni Ortadoğu Kürt Realitesi” çalışmasına katılanlara bakın.
Kararınızı verin.

Milli Hükümet olmadan çözüm olası mıdır?

Bu AKP, bu Y-CHP ve bu MHP’den umudunuz var mı? Yoksa;

Haydi! YENİ MİLLİ HÜKÜMET oluşturmak için eller taşın altına.
Şimdi, tam zamanı…

AYDINLIK Gazetesinde Anadilde Eğitim Tartışmaları..


AYDINLIK Gazetesinde Anadilde Eğitim Tartışmaları..


Anadilde eğitim başlığı altında süren tartışmaya iki usta
Ataol Behramoğlu ve Nihat Genç de yazılarıyla katılmışlar.

Bir de Diyarbakır merkezli bir kuruluşun görüşleri paylaşılmış.
Öncelikle, bu tartışmada anadil öğrenilmesin / öğretilmesin gibi bir görüş yok!
Ancak, eğer bilgisizlikten kaynaklanmıyorsa, anadilde eğitim istemlerinin
zannedilenden de kapsamlı bir içeriğe sahip olduğunu anımsatmakta yarar var.
Örnek verelim!
Anadilde eğitim denildiği zaman matematik, coğrafya ya da fen bilgisi dersini
o dilde vermek gibi bir durum söz konusu olacaktır. Şimdilerde Kürtçe öne çıkıyor. Ama, bu bakımdan Türkiye’de Kürtçe’nin yalnız olmadığı kolaylıkla söylenebilir.
Lazca, Pomakça, Boşnakça, Arnavutça, Gürcüce ilk akla gelenler.
Andığımız bu dillerin bir bölümünün eğitim alanındaki yeterliliği tartışmalıdır.
Bu yetersizlik bu dillerin ayıbı değildir.
Öte yandan, bu anlamda yeterliliği olsa da
  • Resmi ortak dil dışında eğitim konusunda ısrarcı olmak
    açık bir bölünme istemidir
    .
Hiç kuşkusuz bu da bir görüştür ve tartışılabilir.
Ancak, bu istemin dolaylı yollardan değil de açıkça dile getirilmesi gerekmez mi?.
Dr. Ceyhun Balcı

http://www.aydinlikgazete.com/guendem/51863-kurtce-egitim-dili-olabilir-mi.html

=================================================

Evet dostlar,

İzmir’den meslektaşımız Dr. Ceyhun Balcı yukarıdaki kısa değerlendirmeyi yapıyor.

Verdiği erişkeden AYDINLIK‘taki tartışmalara ulaşmak ve yazıları okumak olanaklı.

Bu yararlı tartışmalardan sitemize alıntılar yapıyoruz arada.
Biz de bir makale ile katkıda bulunduk :

“Tekirdağ’da Bir Kürt Düğünü Bir de Sünnet! Ve Çağrıştırdıkları..”
(http://ahmetsaltik.net/2014/09/21/27383/
)

Bakılması, paylaşması dileğiyle..

Sevgi ve saygı ile.
24 Eylül 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Prof. Dr. İzzettin Doğan bu akşam CEM TV’de – 24 Eylül 2014

CEM_VAKFI

 

Prof. Dr. İzzettin Doğan bu akşam CEM TV’de
– 24 Eylül 2014

 

 

izzettin_doganjpg

 

Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan,
bu akşam CEM TV’de
 
Özel Gündem Programı’nda gündeme ilişkin çok önemli değerlendirmelerde bulunacak.

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) zorunlu Din Kültürü dersinin kaldırılmasına yönelik kararı, Ortadoğu’da yaşanan mezhep çatışmaları ve
bunun üzerine biçimlendirilmeye çalışılan siyasal harita, Türkiye’nin dış politika kararları, siyasal partiler ve 2015 seçim maratonu, Alevilerin istekleri ve beklentileri...

Cem TV Özel yayını bu akşam (24 Eylül 2014 Çarşamba) saat:20:00’da
Cem TV ekranlarında.

CEM Vakfı Basın Halkla İlişkiler Birimi

ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ YENİ DÖNEM ÇALIŞMALARI BAŞLIYOR..


ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ YENİ DÖNEM ÇALIŞMALARI BAŞLIYOR..


Dostlar
,

Bizim de üyesi olduğumuz ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ 2014-15 eğitim-öğretim yılı etkinliklerini bu Cumartesi, 27 Eylül 2014 günü başlatıyor..

Bilindiği gibi her hafta Cumartesi günleri saat 14:00 – 16:00 arasında yürütülen Cumartesi Konferansları artık bir Ulusal Eğitim Derneği klasiği oldu.

Bu konferanslar sayısal olarak çok izleyici toplayamıyor ne yazık ki.. Derneğin salonuna gelen ortalama 30 – 40 dolayında katılımcı oluyor. Oysa çok nitelikli ve ülke sorunlarına anlamlı katkılar veren içerikler paylaşılıyor ve tartışma – katkılar oluyor bu oturumlarda..

Zor bir döneme giriyoruz.. AKP ülkemizi hiç ama hiç iyi yönetemiyor.
Her bakımdan ciddi, ağır sorunlarla boğuşuyoruz. Tüm yurtseverleri ağır bir yıl bekliyor..
Eğitim alanında da sorunlar giderek ağırlaşıyor. Bunlar bir yana, AKP, Türbanı ilköğretim 5. sınıfından başlatmak üzere yönetmelik değişikliği yapıyor ve ülkeyi gerçek gündeminden koparmak istiyor. Bir yandan da utanmaz bir dinci sömürü sürdürülüyor.
Bu konuyu sitemizde kapsamlı yazdık; bakılmasını dileriz..

Türban İlkokul 5. Sınıfta Başlayabilecek; YAŞASIN AKP!
(http://ahmetsaltik.net/2014/09/24/27491/
)

*****
Çalışkan, özverili ve üretken Genel Başkanımız Sn. Nazım Mutlu‘nun yeni dönem iletisi aşağıda :

**********

Yeni Dönem Etkinliklerimiz Başlıyor 

Ulusal Eğitim Derneği Genel Merkezinin yaz dinlencesi nedeniyle ara verdiği çeşitli etkinlikler dizisi, yeni öğretim yılının başlamasıyla yeniden yaşama geçiyor.
Derneğin geleneksel etkinliklerinden olan Cumartesi Konferansları, 27 Eylül günü
Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak’ın verdiği “21. Yüzyılda Eğitimde Yeni Paradigmalar: Eğitimden İş Yaşamına Geçiş” konulu konferansla başlayacak. Kurban Bayramına denk gelen 4 Ekim’de yapılamayacak olan konferanslar, sonraki haftalarda sürecek.

Ekim ayı içinde yapılacak etkinlikler arasında, 15 Ekim 2008’de yitirdiğimiz
Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı anma günü yer alacak. Ulusal Eğitim Derneğiyle birlikte
Müzik Eğitimcileri Derneği (MÜZED) ve Yeni Umut Yayınlarınca düzenlenecek “Dağlarca 100 Yaşında” konulu, 15 Ekim Çarşamba günü Ankara Üniversitesi
ATAUM konferans salonunda saat 14.30’da başlayacak anmada Prof. Dr. Cahit Kavcar, Münevver Oğan, Zekeriya Kaya ve Nazım Mutlu’nun yapacağı Dağlarca’yla ilgili konuşmalarla birlikte MÜZED, Dağlarca’nın bestelenmiş şiirlerinden örnekler sunacak.

Derneğimizle birlikte Dil Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Ankara Şubeleriyle Toplumsal Dayanışma Gönüllüleri Derneği, Bilim ve Ütopya Kooperatiflerince ortaklaşa düzenlenen “Okuryazarlık Çalıştayı” ise 17 Ekim Cuma günü, Türkiye Barolar Birliği’nin Balgat’taki binasında yapılacak. Saat 09:30’da başlayacak, “Eğitim Politikalarımız Nasıl Olmalı?” ve “Demokratik Kitle Örgütlerinin Eğitim Alanındaki İşlevleri”nin ele alınacağı iki oturumlu Çalıştay, oluşturulacak öneriler dizisi ve sonuç bildirgesiyle sona erecek.

Öte yandan Dernek Genel Merkezi, üye ve çevresini 25 Ekim Cumartesi günü
saat 10.00-12.30 arası bir kahvaltıda (Park Bulvar, Atatürk Bulvarı, No 105, Kat 1) buluşturacak. Yönetim Kurulu üyesi Nilgün Ozan’ın geçen yıl başlattığı
kültürel-sanatsal etkinlikleri izleme kapsamında üyeler, ilk olarak 24 Ekim akşamı Ankara Devlet Tiyatrosu Şinasi Sahnesi’nde “Nereye?” adlı tiyatro oyununu izleyecek.

ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ    

****************

Evet dostlar,

Çok etkili  ve doyurucu, coşku veren bir başlangıç değil mi??

Başta Sn. Genel Başkan Nazım Mutlu olmak üzere, emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür edelim ve omuz verelim lütfen..

ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
Sevgi ve saygı ile.
24 Eylül 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Türban İlkokul 5. Sınıfta Başlayabilecek; YAŞASIN AKP!


Türban İlkokul 5. Sınıfta Başlayabilecek; YAŞASIN AKP!

Dostlar,

Değerli meslektaşımız Dr. Taner Özek aşağıdaki çizimini paylaşmış
bize yolladığı tweet iletisi ile..

Embedded image permalink

AKP giderek, sistemli biçimde Türk seküler sistemini daraltıyor ve
dinci bir rejime ülkeyi sürüklüyor..

Önceki gün Bakanlar Kurulu’nda yapılan Yönetmelik Değişikliği ile
Türban ilköğretim ilk 4 sınıfı sonrasında olanaklı olacak!..

Giderek mahalle baskısı ile egemen olacak belki de..

Hesap bu.. Ancak düzenleme henüz Resmi Gazete’de yayımlanmadı!
Cumhurbaşkanı’na yollanmış..

Bunlar Anayasa’yı da bilmiyor.. Yürürlükteki 1982 Anayasası’nın 124. maddesi Yönetmeliklerin yapımı ile ilgili. Madde aynen aşağıda..

Anayasası md. 124     : “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.”

Madde metninde, Yönetmeliklerin Cumhurbaşkanına sunulacağı düzenlemesi yok..
Yetkili kamu kurumu yönetmeliği yazar – değiştirir ve RG’ye yollar, orada çıkar.
Örn. Ankara Üniv. Rektörlüğü, 2547 sayılı yasa kapsamında kendisine tanınan alanlarda yönetmelik düzenlemelerini yapar, organlarından geçirir ve rektör imzasıyla yollar, RG’de yayımlanarak yürürlük alır.. TAEK de öyle yapar, Sağlık Bakanı da..

Anaysa, 115. maddesinde Tüzükler için şu içeriğe sahip :

  • “Tüzükler, Cumhurbaşkanınca imzalanır ve kanunlar gibi yayımlanır.”

Yönetmelik için bu onay gerekmiyor. Belki de AKP, kamuoyunun tepkisini bu arada ölçüyor.. Nitekim MEB Bay Nabi Avcı açıklık getirerek ilk 4 yıl sonrası türbanın olanaklı olacağını söyledi.. Eh o da şimdilik her halde..

AKP bu arada önemli bir gündem manevrası da yapmış oluyor..

Türkiye’nin başını 1 metrelik bezle bohçalamadan durmayacaklar galiba..
Kuran’daki “hımar”, “masa örtüsü” anlamına da geliyor (Prof. Şahin Filiz);
çok bozulacaklar korkarız ama gerçeği yazmak borcumuz..

Kuran’da türban yok!

Türban sömürüsü AKP siyasetinin dininde / AKP’nin dinci siyasetinde var!
(Bakınız web sitemiz;
Konuk yazar : Türban Kur’an’da Yok ! / “Turban” is Not Existing in The Kur’an,
http://ahmetsaltik.net/arsiv/2012/05/Turban_Kuranda_yok_25.5.124.pdf, 27.5.12)

Halkımız – İNSANLIK, elbet bu gerçekleri önünde sonunda fark edecek ve
bu acımasız dinci sömürüye son verecek..
İğrenç Din tacirlerini de hesabını sorarak tarihin çöplüğüne atacak..

Bu arada Eğitim İş, Eğitim Sen, ADD, TBB, CHP gibi kurumların sorunu Danıştay’a taşıyarak kesinlikle Anayasaya ve yasalara aykırı bu son yönetmelik değişikliği
dinci saldırısının iptalini sağlayacaklarını düşünüyoruz..

Sonra belki de AKP bu kez yasa değişikliği ile deneyecek..
Yasa iptali ancak Anayasa mahkemesinde ve başvurabilecekler çoook sınırlı..
(Anayasa md. 150 : “…iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının
en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir.”)
AKP klasiği bu, ne yazık ki hukuk ve TBMM bir araç işlevine indirgendi.

Ama bu kez bir yanda güncel AİHM kararı var, bir yandan da AY md. 148’de tanınan BİREYSEL BAŞVURU hakkı..

Ve son bir not; AYM üyelerini ağırlıkla RTE atayacak boşaldıkça..
17 üyenin 14’ü Cumhurbaşkanı, 3’ü TBMM’nce seçiliyor / seçilerek atanıyor..
(AY md. 146)

Türban İlkokul 5. Sınıfta Başlayabilecek; YAŞASIN AKP!

Sevgi ve saygı ile.
24 Eylül 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Changing politics of the main opposition party of Turkey the CHP and newspaper Cumhuriyet

Dostlar,

AYDINLIK, bir süredir “AYDINLIK Daily” adı altında İngilizce de yayın yapıyor..
Uzun yıllardır bizim de rüyamızdı.. Sesimizi Batı dünyasına İngilizce olarak da duyurabilmek..

ZAMAN (Cemaat sözcüsü) bunu yıllarca “TODAYS ZAMAN” olarak yaptı ve
Batı da Türkiye’yi o pencereden izledi büyük ölçüde..

Artık biz de AYDINLIK penceremizden Batı’ya kendimizi “anlayabilecekleri dilden” aktarabileceğiz.. AYDINLIK‘ın tarihsel değerde hizmetidir..

Teşekkür edelim ve yaşatalım dileriz..

E. Amiral Türker ERTÜRK’ten İngilizce makale…
(Paper in English by Admiral Turker Erturk)

Makaleden şu tümce çok vurucu :

  • For me, this newspaper had become a supporter of imperialism.

Önceki gün de bu içerikte bir görseli – posteri sitemizde yayımlamıştık.

Sitemizde zaman zaman kimi yazıların en azından başlığını İngilizce olarak da yazıyoruz. Uygun anahtar sözcüklerle taramada meraklı oltalara takılsın diye..
Sonra ilgili kişi – kurum merak ederse sanal çeviricilerle bir çeviri elde edebilir,
daha sonra da bizimle ilişkiye geçerek hiç olmazsa kendilerine İngilizce bir özet sunarız .. diye..

Ancak takdir edilir ki, bizim gibi yalnız çalışan, asistanı olmayan, tüm parasal giderlerini de mütevazi bütçesinden sağlayan, üstelik kamu görevi de olan insanlar için çift dilde web sayfası yayını sürdürmek olanaksız gibidir..

ADD Genel Merkezini bu bağlamda çok teşvik ettik ama son 4 yılda Genel Başkan olan (5. yılı sürüyor..) Tansel Çölaşan bir türlü sıcak bakmadı.. En azından seçilmiş birkaç makale, basın açıklaması ayrıca İngilizce olarak da siteye konsun diye.. Belli ölçülerde çeviriyi de üstlenmemize karşın.. (Bir çeviri kurulu çok yerinde olurdu..)

Diliyoruz AYDINLIK bu çok emekli süreçte de başarılı olsun..

http://www.aydinlikdaily.com

sitesi yayında..

Sevgi ve saygı ile.
24 Eylül 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===============================================

From: Türker Ertürk <erturkturker@gmail.com>
Date: 2014-09-23 9:53 GMT+03:00
Subject: Türker Ertürk looks at the changing politics of the main opposition party of Turkey,
http://www.aydinlikdaily.com/Columnist-Detail/NeoRepublic/3006#

portresi_sade

Türker Ertürk looks at the changing politics of the
main opposition party of Turkey the CHP and newspaper Cumhuriyet

 

By Turker ERTURK 
Ret. Admiral

I had planned to write a column entitled “the Neo-Republic” due to the periodical developments in 2011. However, one of my respected friends told “its not the time, Turkey is going through a difficult period, do not write it for now,” and I did not start writing it.

As you can understand, today’s subject is the Cumhuriyet (Republic) newspaper. I was born and raised in an house where the Cumhuriyet newspaper was being read. Uğur Mumcu and İlhan Selçuk were the two gentlemen of the newspaper and I cut and filed all of their columns. I had also the privilege of reading Nadir Nadi’s columns at that period.

I used to love Cumhuriyet newspaper because it was the castle and outspoken defender of the Turkish Republic, enlightenment reforms led by Atatürk and our founding ideology. It was already established through the order of Ataturk to support the Republic.

Imperial operations

I had conducted my first interview with Cumhuriyet newspaper despite numerous requests from different newspaper at the period that I have resigned from my duty in the Turkish Army in August 2010. Because this newspaper had a special significance for me.

However, things started to change at the Cumhuriyet newspaper after the death of İlhan Selçuk in 2010. The newspaper was increasingly leaving its founding mission. In fact, these incidents were a part of the bigger picture. Turkey was being converted and transformed in accordance with the interests of imperialism. Turkish Republic’s founding and protective headquarters had to be seized to break the resistance.

For this reason, an imperialist operation was conducted against the main opposition party of Turkey, the CHP (The Republican People’s Party). Then, those who have taken the control in the party began to move away from founding mission of the party under the “neo-CHP” discourse. There is much evidence regarding this treason but the first change in party’s route occurred in the Libyan crisis.

Imperial memorandums

The Iraqi war memorandum which was presented to the Parliament in 2003 by the AKP led by Erdoğan had failed to receive sufficient support due to the leadership of the opposition and the CHP’s anti-imperialist stance. The US blamed the two institutions because of the memorandum. The Turkish Armed Forces and the CHP! A transformation operation was thought up, calculated, planned and conducted by the western think-tanks against these two institutions. The political trials such as Ergenekon and Balyoz were activated to destroy the Turkish Armed Forces and then the CHP was finished with a sex-tape operation towards the former Chairman
Deniz Baykal
.

Many things have happened between 2003 and 2011 and Turkey was transformed in the direction of the imperialist needs. The first product of this imperialist operation was taken during the Libyan crisis. The CHP supported the Libyan memorandum
which was presented to the Parliament in 2011. The Turkish Armed Forces sent
five warships under the command of the Italian admiral.

The Cumhuriyet Newspaper was not sufficiently opposing the AKP government’s Libya policy which includes disloyalty, shallowness and collaboration.

They want us to be restrained!

However, someone called me from Cumhuriyet to refer to my opinion and expertise
in those days. First I made my assessment towards his questions and then asked
“The AKP’s Libyan policy is a complete ignominy, why don’t you criticize it properly?”

He replied to me saying, “The top officials want us to run slowly and be restrained.”
He had given me some extra details but I do not want to write them down here.
I stopped reading Cumhuriyet after this telephone conversation.

  • For me, this newspaper had become a supporter of imperialism.

Today’s Cumhuriyet is a result of the things which happened in those days.

No need to be surprised! I had predicted the future of the newspaper in those days. If the Cumhuriyet newspaper can be loaded onto the Turkish Airlines planes alongside pro-government newspapers and can take place in the VIP sections of the airports, this is the result of its great transformation.

The operations against the CHP and Cumhuriyet Newspaper are similar and aim the same purpose. The expression “neo” which newly takes place at the beginning of the names of these two institutions is the best indication for this. These castles should be captured again, current administrators and officials should be fired and punished.

Ayrıntı – Perspektif ve Renk : John Patrick O’Brien’in Tabloları


Ayrıntı, Perspektif ve Renk

Resim sever arkadaşlar için genç yaşta ölen Amerikan Ressam John Patrick O’Brien‘in (1951-2004) tablolarını (özgün boyutları ~ 50 cm x 100 cm)
izlemek gerçek bir göz ziyafeti olacaktır…

O’Brienin yapıtlarından birini aşağıda görüyorsunuz. (Paris’te Akşam
 
Ekteki yansılarda da O’Brien’in Renk cümbüşü içinde ayrıntıları özenle koruyan stili ve perspektif anlayışı ile yarattığı adeta 3 boyutlu sahneleri izleyeceksiniz. 

Sevgilerimle…æ
23.9.14

===============================
Teşekkürler Sn. Ali Ercan…

Sevgi ve saygı ile.
24.9.2014, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

“Cumhuriyet Gazetesi aynen Y-CHP gibi Y-Cumhuriyet olmuştur.”

Dostlar,

Türker Ertürk Paşa diyor ki;

  • “Cumhuriyet Gazetesi aynen Y-CHP gibi Y-Cumhuriyet olmuştur. 
    Finansmanı Cemaat tarafından yapılmaktadır. Takdir sizin..”

Ürpererek paylaşıyor ve gerçek olmamasını diliyoruz can-ı gönülden…

CUMHURİYET Gazetesinin ivedi ve çok net yanıtını, savunmasını görmek istiyoruz..

Hemen.. Yarın.. Hatta portalında şimdi!

Sevgi ve saygı ile.
24 Eylül 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE : ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 24 Eylül 2014


ÇARŞAMBA İĞNELERİ
– 24 Eylül 2014

portresi_kucuk

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

 

 

SÖYLET

İ.Ü. Rektörü Yunus SÖYLET, kantini yeğenine, otoparkı eniştesine vermiş.
Söyletme!..

FAHRİ

Adı 17 Aralık (2013) yolsuzluk iddialarına karışan Fatih Belediye Başkanı
Mustafa DEMİR’e fahri doktora ünvanı verildi.
İddia kanıtlanınca “doktor” olacak…

İHVAN

Volkan Konak, Akyazı stadına RTE adı verileceği için
Trabzonspor’un onur ve kulüp üyeliğinden istifa etti.
Onurlu üye…

EDEPSİZ

RTE, kendi fotoğrafı ile Hacı Bayram Camisi bölgesinden IŞİD’e militan toplandığı haberini yapan NYT gazetesine “edepsiz, alçak, adi”  dedi.
“Cumhurbaşkanı olunca üslubu değişir mi?” diyenlerin merakını giderdi…

ŞIK

Kumpas mağduru Ahmet ŞIK, gizli tanık ifadesine dayanan iddianameyi gerçekmiş gibi haber yaptı.
Şık, olmadı…

AKYOL

Kılıçdaroğlu’nun en beğendiği iki köşe yazarından biri Taha AKYOL.
CHP’yi soktuğu yolla uyumlu; AK-YOL…

DÖNÜŞ

RTE, rehinelerin getirilişini “operasyon” başarısından “siyasi-diplomatik” başarıya dönüştürdü.
Devleti neye dönüştürdü?..

DOĞRU

Kışanak’ın “Devletin bana söz verdi” ifadesini Türk subayı;
”Benim devletimse çık git!” diye yanıtladı.
Doğru yanıt, doğru tavır, doğru asker…

ZORUNLU

Kerry, “Türkiye bize söz verdi”,
Pentagon sözcüsü Amiral Kirby “Türkiye ortak olmak zorunda” dedi.
Dünya liderine bunlar söker  mi?

ÖDÜL

TÜİK verilerine göre halkımızın %15’i yoksul; %65’i borçlu.
Halkın % 53’ü kendini bu hale getiren baş sorumluya oy verdi…

DÜZEN

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na, hakkında “gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunmaktan” soruşturma açılmış olan Muhammed Dervişoğlu getirildi.
Düzeni de, güvene almayı da biliyor…

================================

Dostlar,

Çook teşekkürler ediyoruz değerli Beştepe’ye..

Kışanak’ın rezaletini, dış politkadaki utandırıcı dönüşleri biz de sitemizde
2 ayrı yazı olarak işledik..

Sevgi ve saygı ile.
23 Eylül 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net