Günlük arşivler: 13 Eylül 2014

Dr. Halit SUİÇMEZ : ÜRETKEN TÜRKİYE…

Kitap tanıtımı…

Dr. Halit SUİÇMEZ : ÜRETKEN TÜRKİYE…

ÜRETKEN TÜRKİYE KAPAK

Dostlar,

Sayın Dr. Halit SUİÇMEZ bir Kalkınma İktisadı uzmanı.
Doktorası (PhD) bu alanda ve yukarıda gördüğünüz kitabın yazarı…

  • “Fatsa öykülerinde esas olarak üretim ilişkileri temelinde bir bölgedeki üretici güçleri (sınıfsal) anlattım. Fatsa deneyimi(yerel yönetim) özgün bir kalkınma modelidir. Üretken Türkiye kitabımda gerçek bir ulusal gelişme ve kalkınma modelinin özeti bulunmaktadır. Hep birlikte Üretken Türkiye bizim gerçek özlemimizdir. Saygılarımla..”

demekte…

*****

Türkiye’nin 2014 içinde iyimser % 3-4 aralığında (bandında diyorlar nedense??) ekonomik büyüme göstereceği kestirilmekte. Bu rakam 2014 öncesinde – başında verilen rakamın geri çekilmişi (revize etmek… diyorlar teknik dille; sıradan insan anlamasın diye..).

Dolar’daki tırmanma daha doğrusu TL’deki erime daha şimdiden güncel 2014 ulusal gelirini (GSMH) nominal olarak 2013’ün gerisine, 823 milyar (Bn) Dolardan 796 Bn $’a geriletmiş durumda..

Hangi büyümeden söz ediyoruz??

Bekir Coşkun‘un 12.9.14 günü SÖZCÜ‘deki köşesinde nefis biçimde vurguladığı üzere;

Neren büyüdü Osman???

Ayrıca % 1.45 dolayında “doğal” nüfus artışını dikkat alırsanız, GSMH % 3 büyüse de gerçek büyüme %1,5 dolayında kalır. Kaldı ki, bölgede izlenen çok hatalı dış politika nedeniyle ülkemize 2014’te belki de -çoğu Suriye’li- 1 milyon dolayında yabancı – sığınmacı gelmiştir.. Bu da yaklaşık %1 sosyal nüfus artışıdır ki, toplamda %2,5 gibi muazzam bir toplam nüfus artışına karşılıktır ve 2014 sonunda GSMH nominal olarak
% 3 büyüse bile gerçek (reel) büyüme % 0,5 düzeyinde kalır. Bu rakamla Türkiye,
başta işsizlik olmak üzere, yoksulluk – yoksunluk, gelir dağılımının iyileştirilmesi, enflasyon.. olmak üzere  hiçbir makroekonomik sorununu çözemez..

Çözüm nerede??

Çözüm gerçek olarak ÜRETİM’de..

Yetkin ve yurtsever bir Kalkınma İktisadı uzmanından öğrenmek için,
Sn. Dr. Halit SUİÇMEZ‘in “ÜRETKEN TÜRKİYE” kitabını, Fatsa deneyiminden kalkarak somut verilere dayalı denemelerini altını çizerek okumalı..

Teşerkkürler Sn. Suiçmez, bu değerli katkınız için..

Sevgi ve saygıyla.
13.9.2014, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Gnk. Bşk. Org. Necdet ÖZEL’in başına gelenler.. ve dostça öneriler..


Gnk. Bşk. Org. Necdet ÖZEL’in başına gelenler.. ve dostça öneriler..


Dostlar
,

Gnk. Bşk. Org. Necdet ÖZEL paşanın başına gelmedik kalmadı..
Önceki ay ağır bir zona enfeksiyonu geçirdi ve günlerce hastanelik oldu, birkaç hafta çalışamadı. O günlerde kendisine bir açık mektup yayımlayarak, kimi yüksek rütbeli kendisini eleştiren yurtsever ve tertip davalarla ağır biçimde mağdur edilmiş subay ve eşlerinin Orduevlerine girişini yasaklamak, başkaca haklarını sınırlamak, yeni yasaklar getirmek.. gibi yersiz işlerle uğraşacağına ülke sorunlarına odaklanması çağrısı yapmıştık (16.7.14). Bu mektubumuz binlerce kez tıklanmış ve çok okunmuştu..
(Genelkurmay Başkanı Sn. Org. Necdet ÖZEL Paşa’ya Açık Mektup
http://ahmetsaltik.net/2014/07/16/genelkurmay-baskani-sn-org-necdet-ozel-pasaya-acik-mektup/). Şimdilerde, elverişli konjonktür gereği olsa gerek, Yargıtay C. Başsavcılığı Paşa hakkında dava açmak istiyor. Paşa’nın “Rahatsız edici” (!?) sözlerinden  2 yıl geçtikten sonra.. Kimi “akiller” in suç duyurusu demek ki zaman aşımına uğramadı.. Koca C. Başsavcısından daha iyi bilecek değiliz ya..
Sn. Hasan Erbil 21.5.2011’de bu göreve atanmıştı Görev süresi 4 yıl.. 8 ayı kaldı..

Yargıtay Büyük Genel Kurulunca gösterilen 5 adaydan biri olursa, 12. CB – Yarıbaşkan RTE tarafından gene atanabilir bu yüksek ve saygın göreve.. (Anayasa md. 104 ve 154)

Her neyse..

Necdet paşa 2 yıl önce doğruları / yap(ıl)ması gerekenleri söylemişti.
Keşke daha çok yapabilseydi ya da çoğunu yapabilseydi de bugün bu açmazda olmasaydık..

Gene de Paşa’yı bu sözlerinde içtenlikli ise, bize O’nu bu konjoktürde desteklemek düşer.

T.C.’nin 28. Genelkurmay Başkanı değil ama Türkiye’yi bölünme eşiğine getirenler, soyup soğana çevirenler yargılanmalıdır. Başsavcı o zaman halkın C. Başsavcısı olur…

T.C.’nin Genelkurmay Başkanı sıradan bir devlet memuru değildir

ve kamuoyu O’nun -dolayısıyla TSK’nın- görüşlerini merak etmekte,
bilmek istemektedir. Bu durum demokrasinin bir gereğidir. Sıradan bir
devlet memurunun konuşmasını yasaklamak da demokrasi dışıdır üstelik.
Bu AKP rejiminin karşı olduğu 3 Y’den biri “Yasaklar” değil miydi??

“3 Y karşıtlığı” ile iktidar olmadılar mı 3 Kasım 2002 seçimleriyle?

  • Yasaklar – Yoksulluk – Yolsuzluk… 

3’ünde de yerin dibine batmadılar mı??
Akiller” in buna hiç aklı ermez mi??

Bakın dostumuz Duran Aydoğmuş neler yazmış??

*******

Sevgili Dostlar, !!!

Şimdilerde böyle paşalarımız var mı? Ben yine de umudumu kesmiyorum.
Haklı olarak diyeceksiniz ki;

“TR’nin getirildiği şu yürekler acısı durumunda da meydana çıkmayan paşa
daha ne zaman çıkar meydana?

Bade-i harab-ül Basra (Basra harap olduktan sonra mı?!”)

 
Geldiğimiz şu duruma bakın hele! Şimdiki paşamız her nasılsa birkaç yıl önce“PKK’yi bitireceğiz, ülkeyi böldürmeyeceğiz”

demiş…Demez olay-mış; paşayı yargılayacaklar-mış böyle dediği için!
Keşke seslendirmeseydi de, fiiliyata geçseydi şimdilerde bu durumları ne kendi
ne de ülke insanı yaşardı. İşte fiiliyatla neticeyi alacak yerde, lafı ile uğraşırsan,
günün birinde bunun hesabını sorarlar birileri!

Sana ne yani, 600 bin kişilik silahlı gücünle ülkeyi kurtarmak!
Senin görevin mi yani memleketi kurtarmak!
Senin görevin, amirlerine iyi itaat etmek, susmak oturmaktır!

Eğer bu sözlerinden dolayı yargılanırsan, senden sonraki meslektaşlarından
birisi de senin gibi konuşursa, onun başına da aynı senin başına gelen gelecektir. İşte konunun özeti ve püf noktası da budur aslında.
Degül mi?
 
Saygılarımla.
Duran Aydoğmuş
13.09.2014

**************************************

Bir emekli deniz tabip albay meslektaşımız Dr. Aytekin Ertuğrul daha da öfkeli :

  • Artık sözün bittiği yerdeyiz. Genelkurmay başkanımızın görevi PKK’yı bitirmektir.
    TBMM görevi denk bütçe yaparak enflasyonu bitirmektir. TBMM Denk Bütçe yaparak enflasyonu bitirmezse PKK silahla bitirilemez. 14 Mayıs 1950’den bu yana Ankara’ya Anayasaya ve Atatürk ilkelerine uygun bir hükümet ve
    TBMM gelmemiştir. 
    Balık baştan kokar. Genelkurmay başkanımız bunları söyledi diye O’nu yargılayacak babayiğıtin aklından kuşku duyulur. Artık  Ankara’da Anayasaya uygun yemin ettiğiniz Atatürk ilkelerine uygun hükümetler ve TBMM’ni Türk Milleti dört gözle bekliyor. 

    Kömürle odunla fasulye ile, hayali vaatlerle kandırılarak kazanılan oylar esas değildir.

    Esas, bu yurdun her yanını kanları iler sulayan “Ya istiklal ya ölüm” diyen şehitlerimizin amaçlarıdır. Bu amaçlara uygun hareket etmeyenlerin
    tek adı vardır… 

*******************

Evet Sayın Özel,

T.C.’ne sıtkı sadakatle ve 4 elle sarılmanın zamanı geldi de geçiyor da..

Ne yapacaksanız tez elden yapmalısınız..
Görünen o ki yarın ağzınızı bile açamayabilirsiniz!..

Sevgi ve saygıyla.
13.9.2014, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net