Cumhurbaşkanı Seçim Süreci “meşru değil” !


Cumhurbaşkanı Seçim Süreci “meşru değil” ! 

Dostlar,

Hukuk Profesörü Sayın Hayrettin Ökçesiz‘in bu günkü Cumhuriyet Bilim – Teknik’te
yer alan makalesi çok düşündürücü..

Sayın Ökçesiz, başlatılan

  • Cumhurbaşkanı Seçim Sürecinin “meşru olmadığını” vurguluyor 

ve yurttaşlara çağrı yapıyor..

Bildiiğiniz nedenlerle ancak pdf olarak Cumhuriyet arşivinden parça başı ücret ödeyerek indirebiliyoruz. Gazete 1 TL ama salt bu makale 40 Krş.. Biz 200 TL peşin ödeyerek 500 pdf dosyası indirme hakkı satın almıştık.. (En ucuz tarife bu..)

Bu önemli metni okumak için lütfen aşağıdaki erişkeyi linki) tıklar mısınız??

cumhurbaskanı_secimi_sureci_mesru_degil

Bu arada YSK‘nın, tüm başvuruları reddederek, sıralanan somut ve açık hukuksal gerekçeleri dikkate almayarak, Başbakan R.T. Erdoğan‘ın Cumhurbaşkanı seçimindeki adaylığı nedeniyle Başbakanlıktan istifa etmesinin gerekmediği yönünde karar almış bulunuyor. YSK’nın bu kararı çok tartışmaya açıktır ve gerekçeleri irdelenecektir. Bizim ve ADD Genel Merkezi’nin YSK’ya itiraz metinleri
kapsamlı gerekçeli olarak web sitemizde yayımlanmıştır.

Ne yazı ki, YSK kararları Anayasa’ya göre kesindir ve bir başka yargı organınca
temyiz yoluyla incelenmesi yolu kapalıdır (AY md. 79 : … Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz..). Kurula itiraz ile bir kez daha görüşülmesini istemek de.. Oysa en azından bu 2. yol açık olmalı, gerekçeleri üzerinden YSK kararı ülkede uzmanlarca eleştirilebilmeli ve bu dayanaklar zemininde
2, kez görüşme olanağı olabilmeliydi. Bu durumuyla YSK ülkemizde Anayasa Mahkemesi’nin denetimi dışında bırakılmıştır.. Üyelerinin yüksek yargıç olmaları gerekçesiyle (6’sı Yargıtay, 5’i Danıştay üyesi).. Oysa Danıştay’ın, Yargıtay’ın.. kararları Anayasal yargıya açıktır, bu 2 Yüksek Mahkeme’nin üyeleri de Yüksek yargıçtır..

HSYK ve YSK Türk Hukuk Sisteminde sorunlu kurumlar olarak durmaktadır..

AYM kararları için AİHM yolu açıktır.. Sanırız YSK kararları için de çok doğallıkla
öyle olmalıdır. Çünkü iç hukuk yolu YSK kararıyla tek dereceli ve tek yanlı -yargısal- tasarrufla tükenmektedir..Dileyelim TBB veya İstanbul Barosu YSK’nın bu
hukuksal bakımdan onaylayamadığımız kararını AİHM’ne taşısınlar..

“Meşru olmayan” bu seçim süreci AİHM katında “hukuk dışı” olarak görülsün..

Türkiye, bindiği dalı, en temel güvencelerinden HUKUK DEVLETİ ilkesini göz göre göre katlediyor.. Kendi Anayasası’nın 2. maddesinde sayılan 6 temel nitelikten biri olan “Hukuk devleti olma” nitemini hoyratça buduyor..

Bu çok tehlikeli bir gelişme.. Olası kaçınılmaz sonuçları biri ürkütüyor..
En Yüksek Hukuk Kurumlarının hukuku hiçe saydığı, hukukun siyasallaştırılarak siyasetçilerin ve siyaset kurumunun güdümüne bırakıldığı bir ülkede
başa hangi felaketler gelmez ki??

Sevgi ve saygıyla
11.7.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir