Günlük arşivler: 7 Temmuz 2014

Ali Nejat ÖLÇEN : KİMLER HAİN ??


KİMLER HAİN ??

 portresi

 

Dr. Ali Nejat Ölçen

 

20. yüzyıla dek Emperyalizm, gelişmekte olan ülkeleri silah zoruyla işgal eder ve
doğal kaynaklarına  el koyardı. 21. yüzyılda bile bu geleneksel hunhar yöntemi sürdürdü. Demokrasiyi füzelerle Irak’a iletmesi bunun örneklerinden en sahtekârca olanı. Şimdi artık kendisinin kan dökerek ülke işgal etmesine gerek kalmadı.
Öylesi pahalı yöntemi tek ederek bunu artık o ülkede satın aldığı hainler aracılığıyla  gerçekleştirmekte, daha fizible yani daha ucuz ve daha kolay olduğu için. Öylesi ülkeler arasına Türkiye de girdi ve ABD-AB emperyalizmi  içimizdeki hainleri satın alarak, onurumuza, doğal kaynaklarımıza, inançlarımıza, insan gücü varlığımıza el koymaya
ve buna karşı çıkanları, acımasızca susturmaya, yok etmeye başlamıştır.

O halde artık ülkemizde emperyalizme karşı kendimizi savunabilmemiz için öncelikle
ve ivedikle kim ya da kimler haindir tanımını yapmamız gerekecek:

  1. Mustafa Kemal Atatürk’ün seküler (ne dinden yana ne dine karşı) devletini,
    o devletin laiklik ilkesini sahiplenmeyen ve karşı çıkmaya yeltenen kim olursa olsun hain’dir. 
  1. Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyetine, o Cumhuriyetin korunmasını sağlayan kültürüne, o kültürün eğitimine kim karşı karar ve eylem içindeyse o kişi hain’dir.
  1. Misak-ı Millî sınırlarımızın kuşattığı vatan bildiğimiz toprağımıza ve toprağımızı korumakla görevli Ordumuza ve o Orduyu yaratan Ulusumuza, Ulusumuzun varlığına ve onuruna kim sahip çıkmıyor, sahip çıkmayı engelliyorsa o hain’dir.
  1. Mustafa Kemal Atatürk’ün Çağdaşlaşma sürecinde ileri  muasır medeniyetlerin ötesine ulaşmamızı sağlayacak bilim, bilimsel düşünceye, düşün özgürlüğüne ve özgür düşüncenin tartışılarak toplumsallaşmasına kim engel olmaya yelteniyorsa o kişi hain’dir.
  1. Mustafa Kemal Atatürk’ün “tam bağımsızlık” ilkesinin temeli olan kendine yeterli ekonomiye o ekonominin açık vermeyen dış ticaretine, bütçe açığı vermeyen  (Dr. Eruğrul Aytekin’in deyimiyle denk bütçeye) ve üretken, dış borca muhtaç olmaksızın ekonominin adil ve dengeli gelişmesine ve o gelişmenin ulusal tasarrufla ve o ulusal tasarrufu üretken yatırıma dönüştürerek  sanayileşmeyi ve teknolojik gelişmeyi sağlamaya önem vermiyor,
    uygulama dışına itekliyorsa o kişi hain’dir. 
  1. Kim ve hangi siyasal grup, ulusun devletiyle birlik ve bütünlüğünü korumak pekiştirmek yerine ikilem yaratıyorsa, hain’dir.
  1. Uluslararası kurum ve kuruluşlarla sözlü ya da yazılı, ulusumuzun bilgisi ve TBMM’nin kararı olmaksızın üstelik ulusal yararı korumaya gereksinim duymaksızın ilişkiye giriyorsa o kişi kim olursa olsun hain’dir.
  1. Adaleti hukuktan, Hukuku adaletten kopararak, suçluyu suçsuzdan suçsuzu suçludan ayırmayarak hukuksuzluğun hukukunu yaratanlar kimler olursa olsun hain’dirler.

Böylesi hainleri dışlayan, yetki ve görev dışına iten; yargılanmalarını olanaklı kılan hukuku yaratarak ve özendirerek, ulusal birliğimizi, bütünlüğümüzü korumayı,
her kararın Ulus tarafından öğrenilmesini sağlamayı amaçlayan; emperyalizmin karşısında tam bağımsızlığımızı ve ulusal varlığımızı korumayı görev bilen bir Cumhurbaşkanını Çankaya’da görebilmek ve;

Özel ya da kamusal kurumlarda hain’lerin yer almasına engel olacak
demokratik araçları yılmadan çekinmeden, kullanma  karar ve özlemiyle;

Bu yazı, laf salatasıyla  zaman  yitiren, emperyalizme hizmet ettiklerinin bilincine varamayan Aydıncık’larımıza ithaf ediliştir.

Böyle biline, çare buluna.
6.7.2014

Dr. Ölçen

Rifat Serdaroglu : İĞNELİ FIÇI

İĞNELİ FIÇI

portresi_gulen

Rifat Serdaroglu

Devletin başına geçecek kişide 2 koşul mutlaka aranmalıdır.
Bu koşullardan ikisinin de tam, yani %100 olması gerekir.
Bunlardan birinin az da olsa eksik olması, o kişinin tüm iddiasını bitirir, milletin başına da onarılamaz dertler açılır.
Bu koşullardaki eksikliklerini bile-bile milletini aldatmaya devam eden kişi,
kelimenin tam anlamıyla, MİLLİ İRADE HIRSIZIDIR

Bu 2koşul şudur :

  • Gerçek Demokrat olmak ve Namuslu olmak…

Gerçek Demokrat bir kişi; İnsan Hak ve özgürlüklerine saygılı, Hukuk Devleti-Lâik Cumhuriyet- Sosyal Devlet-Çağdaşlık-Bilim-Gelişmişlik-Hakça Paylaşım ilkelerini beyninde ve gönlünde taşıyandır.

Namuslu bir kişi; Boğazından tek haram lokma geçmemiş, kendisinin ailesinin, 2. ve 3. derece yakınlarının servetinin hesabını hiçbir kuşkuya meydan bırakmayacak biçimde verebilen, kul Hakkı yememiş, insanlara bilerek hakaret etmemiş, ülkesini satmamış, ihalelere fesat karıştırmamış, kalpazanlık gibi yüz kızartıcı suçlar işlememiş, kendisine verilen devlet yetkisini kötüye kullanmamış, nüfuz kullanmamış biridir.

Devletin tepesine oturtacağınız kişi, “Ben Demokratım” dediği halde, Anayasamızın 174. maddesine aykırı olarak cemaat ve tarikatları devletin en duyarlı makamlarına yerleştiriyorsa, Anayasa ve Demokrasinin temel koşulu olan “Güçler Ayrılığı İlkesine” karşı çıkıyorsa, Yargıyı baskı altında tutuyorsa, yandaşlarını kayırıyorsa,
o kişi Demokrat değildir.

Devletin tepesine oturtacağınız kişi; “Ben Namuslu bir Müslüman’ım” dediği halde,“Evinde sakladığı 1 Milyar Avro gibi bir parayı “Sıfırlaması” için oğluyla yaptığı konuşma tapelerinin” gerçek olup olmadığını belirlemek için Uluslararası bir uzman kuruluşa inceleme yaptırtmıyorsa, o kişi namuslu biri olamaz.

Ciddi iddialara karşın, eline belge alıp “Bakın benim yurtdışındaki bankalarda param yok, işte belgesi” diyemiyorsa namuslu değildir.

O kişi, devlet ihalelerini çeşitli ayak oyunlarıyla kendi itlerine aktarıyor ve onlardan aldığı haram paralarla medya grupları satın alıyor ve bunları da tetikçi olarak kullanıyorsa, Genelevde çalışan bir kadının namusu, o kişinin namusundan milyon kez daha değerlidir.

O kişi, ülkesini bütünlüğünü koruyacağı yerde, 54 bin insanımızın yaşamını bitiren, uyuşturucu kaçakçısı bir örgütle işbirliğine giriyor ve eşkıyadan buyruk alıyorsa o kişinin, değil Devletin başına geçmek, yaşamaya bile hakkı yoktur…

Görelim bakalım Türk Milleti kendi sonunu getirecek, kendisini soymaya devam edecek bir “Sahte Demokrat – Gerçek Hırsızı mı” seçecek, yoksa Türkiye’nin uğradığı tahribatın onarılması için, “Geçici bir dönem” için namuslu birini mi seçecek?

10 Ağustos’ta (2014) ilk işareti göreceğiz.

Yalnız kimse şunu unutmamalıdır :

Her millet, kendi yazgısını kendi çizer. Kendi düşenin sonradan ağlamaya,
suçu başkalarının üzerine atmaya hiç hakkı olamaz…

İzin verirseniz yazıyı Yüksek Seçim Kurulu‘na bir soru yönelterek bitirelim:

YSK’ya başvurum, 3013642663349 kargo takip numarası ile 02 Temmuz 2014 tarihi saat 11.44’te YSK görevlisi Sayın Müslim Yurtseven’e teslim edildi.

Elbet bir yanıt alacağız!

Sorum şu :

Sayın YSK Üyeleri,

Sizlerden biriniz Cumhurbaşkanlığına aday olsanız, istifa etmek zorunda kalacaktınız?
Niye?
Seçim sonucunu etkileyebilecek bir göreviniz olduğu için, değil mi?
Hem aday olup, hem de YSK üyesi olarak devam edebilir misiniz?
Edemezsiniz.
Peki, maaşını kamudan alan, tek sözüyle devletin tüm olanaklarını harekete geçirebilen, sınırsız ve hesabı sorulamayan ÖRTÜLÜ ÖDENEK kullanan Başbakan, nasıl olur da
bir Kamu Görevlisi olarak istifa etmez?

Bu hangi mantığa, hangi hukuk kuralına, hangi vicdana uyar?

Bu feryada, bu eşitlik-adalet-dürüstlük istemine suskun kalamazsınız.

Bu ülkede sizler, Başbakan’ın baskısı ile hukuksuzluğa geçit verirseniz,
ülkede illegalite başlar ve sonu büyük bir kargaşaya gider.

Lütfen yalnızca ve yalnızca Türkiye’yi-Adaleti-Hukuku düşünün ve bizlere
“Çok şükür ki Ankara’da Yargıçlar var” dedirtiniz.

Tüm bunlara karşın, “Milli İrade Karşıtı ve Hırsızlar İmparatoru” olan zat, bu aziz devletin tepesine geçerse, kendini bu vatanın sahibi olarak gören herkes, o kişiye, hak etmediği o makamı “İĞNELİ FIÇI” haline getirecektir.

Eğer bir ülkenin tepesindeki kişi yasalara uymuyor, dürüst ve namuslu davranmıyorsa, vatandaşlar niçin yasalara uysunlar ki?
Kim hangi gerekçeyle vatandaşa “Yasalara uy” diyebilecek?
Kim, ha kim söyleyebilecek?

Sağlık ve başarı dileklerimle, 07.07 2014.

20 Görselle 07 Temmuz 2014 Türkiye Gündemi – Günceli

 

20 Görselle 07 Temmuz 2014 Türkiye Gündemi – Günceli

Dostlar,

20 görselle 07 Temmuz 2014 Türkiye gündemini – güncelini paylaşmak istiyoruz..

Sevgi ve saygı ile.
7.7.2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

====================================Slide1 Slide2 Slide3 Slide4 Slide5 Slide6 Slide7 Slide8 Slide9 Slide10 Slide11 Slide12 Slide13 Slide14 Slide15 Slide16 Slide17 Slide18 Slide19 Slide20